01.06.2021, 17:49

A T A M

“İki Mustafa Kemal vardır, biri sinirden, etten ve kemikten maddi Mustafa Kemal ki, fanidir. Diğeri fikirden ve idealden Mustafa Kemal’dir ki, ebedidir.”

İşte ebedi olan Mustafa Kemal ölmez ve O “Biz”dir.

Ata’yı sevmek, O’nu tanımak ve anlamakla olur.

Anlamak için de O’nun düşüncelerini, hayat görüşlerini, kişiliğinin belirgin özelliklerini ve ülkülerini bilmek gerekir.

Toplumlarda, milli kahramanlar kolay doğmazlar, ancak önemli olaylar milli şahsiyet ve kahramanları doğurur ve yetiştirir.

Düşünürün ifade ettiği gibi “Toplumları kahraman yapan, içlerindeki kahramanlık ateşini yakanlardır.”

Milletimiz için de böyledir.

Milli ve sosyal değerlerin alt üst edildiği, adeta “bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş” harabeye dönmüş, Türklüğü yeryüzünde kaldırmanın tek amaç olduğu ve bu amaçlarına ulaşmak isteyenlerin Anadolu içlerine kadar yayıldığı, milli gurur ve onurun ayaklar altına alınarak, hür ve bağımsız dalgalanan ay yıldızlı bayrağın semalardan indirilmek istendiği anlarda bir güneş gibi doğan “Milli Kahraman”, Mustafa Kemal olmuştur.
Mustafa Kemal, mensubu olmakla her zaman övündüğü bu milleti sevmiş, onu düşünmüş, onu diriltmiş ve Türklüğü dünyaya yeniden tanıtmıştır.

Topyekûn bir istiklâl mücadelesine kalkışan büyük Türk milletinin önce önderi sonra Gazi’si ve ebedi olarak da ATATÜRK’ü olmuştur.
O, yapıcı, yenilikçi, zamanında karar verebilen ve verdiği kararları da hızla uygulamaya koyan bir liderdir.

Bir önder olarak giriştiği ülkenin yeniden inşasında kültür, sanat ve medeniyet yolundaki çalışmalarda akla ve mantığa uygun olanı yapmış zorlamaya kalkışmamıştır.
O, her şeyden önce benliğinde Türklüğü yaşatan ve duyan bir liderdir. Hiçbir lider onun kadar Türk’ün cevherini ve Türklük gerçeğini içinde duymamış ve tanımamıştır.

Bütün sözlerinde bunu görmek mümkündür ve bu sözleri bugün de yolumuzu aydınlatan en önemli rehberimizdir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türk’ün makûs talihini yenmekle ve Türk yurdunu kurtarmakla kalmamış, esaret altında inleyen, sömürülen ve geri kalmışlık çemberini yırtamamış pek çok devletlere de önderlik etmiştir.
Üzülerek söylemeliyiz ki ulu önder Atatürk, ölümünden sonra tam anlamıyla anlaşılamamış ve anlatılamamıştır. Çeşitli şekillerde istismar edilip, türlü kalıplara sokulmaya çalışılmıştır.
O’nun gücünün, kudretinin ve üstün dehasının büyüklüğünün mensup olduğu milletinden geldiği ifade edilememiştir.

“Atatürk’üm Gülüyor” adlı eserinde Yalçın MIHÇI, O’nun millet sevdasını “Atatürk, zamanla gerçekleşip ispatlanan öngörülerine rağmen kendisinin övülmesinden asla hoşlanmamış ve ‘Bütün yapılanlar büyük Türk milletinin eseridir’ dediğini ifade ederek” bize gösteriyor.

İşte Atatürk, büyük Türk Milletinden aldığı güçle ve milletinin bir ferdi olarak görevlerini yerine getirmiş ve ebedi olarak da gönüllerinde yer edinmiştir.
Bu büyük önderin etrafında kenetlenip,
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır”
diyerek ebedi yurt olan Anadolu’yu bize vatan bırakan ulu önder Atatürk ile kan ve can vermiş bütün şehitlerimize rahmetler olsun.

Bugün hür ve bağımsız Türk milleti olarak hayatımızı devam ettirdiğimiz bu vatan toprağında her an saygıyla, sevgiyle, minnetle ve rahmetle anıyoruz Cumhuriyetimizin kurucusu ATAM’ızı.
Bize emanet bıraktığın eserlerin, Türklük var oldukça ilelebet yaşayacaktır.

Çünkü işaret ettiğin gibi; “Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.”

Yazımı Ata’mızın bize rehber olan sözleriyle bitirelim.

“BÜYÜK OLAN TÜRK MİLLETİDİR ve NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”

Yorumlar (0)