BİRLEŞİK FİİL KURULUŞUNDA A-I-U ÜNLÜLERİ Yard. Doç. Dr. Nadir İLHAN
BİRLEŞİK FİİL KURULUŞUNDA A-I-U ÜNLÜLERİ
Yard. Doç. Dr. Nadir İLHAN

Binlerce yıllık bir geçmişe sahip ve en çok konuşulan dünya dilleri
arasında yer alan Türkçe, yapı bakımından sondan eklemeli dillerdendir. Bu
özelliğiyle Türkçenin kelime yapımı ve çekiminde esas unsur sabit kalmak
şartıyla ekler ile yardımcı unsurlar köke eklenmektedir.
Türk dilinin tarihî metinleri ile günümüz lehçeleri üzerine yapılan
araştırmalarla Türkçenin tarihî ve çağdaş ses bilgisi ve şekil bilgisi konusunda
pek çok çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarla Türkçenin gramerinin pek çok
problemi çözümlenmiştir. Yapılan çalışmalarda geçmişten günümüze
Türkçenin grameri ve terimleri ile ilgili olarak ortaya konulan farklı görüş ve
isimlendirmeler birleştirilerek farklılıklar ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Günümüz gramer kitapları ile çeşitli tarihî metinler ve çağdaş lehçeler
üzerine yapılan çalışmalarda birleşik fiillerin bir bölümünü tasviri fiiller
(yeterlik-süreklilik-tezlik ve yakınlık)’in oluşturduğu görülmektedir. Ancak iki
fiil arasında yer alan a/e, ı/i, u/ü gibi seslerin isimlendirilmesi ve işlevi
konusunda tam bir fikir birliğinin olmadığı da görülmektedir.
Leyla Karahan, birinci unsuru fiil olan birleşik fiiller içerisinde
değerlendirdiği bu tür birleşik fiilllerle ilgili olarak şu bilgileri vermektedir.
“Bu tip birleşik fiillerde, birinci unsur yardımcı fiile zarf-fiil ekleriyle
bağlanır. Asıl mânâsını kaybetmiş olan yardımcı fiil, birinci unsurun gösterdiği
hareketin tarzını ifade eder.”1
İsmet Cemiloğlu da fiil + yardımcı fiil kalıbıyla kurulan birleşik fiillerle
ilgili olarak şunları söyler. “Böyle birleşik fiillerde, asıl fiil, yardımcı fiile ünlü
zarf-fiil ekleriyle bağlanmaktadır. Asıl mânâsını kaybetmiş olan yardımcı fiil,
birinci unsurun gösterdiği hareketin tarzını ifade etmektedir.”2

1. Dr. Leylâ KARAHAN, Erzurumlu Darîr Kıssa-i Yûsuf Yusuf u Züleyhâ, TDK Yay.,
Ankara 1994, s.114
2. Dr. İsmet CEMİLOĞLU, 14. Yüzyıla Ait Bir Kısas-ı Enbiyâ Nüshası Üzerinde Sentaks
İncelemesi, TDK Yay., Ankara 1994, s.29.
2
Kemal Yavuz ve arkadaşları tarafından hazırlanan eserde birleşik
fiillerin bu türü ile ilgili şu bilgilere rastlanılmaktadır. “Bunlar fiil + yardımcı
fiil kuruluşlu bir yapıya sahiptir. Bil-, ver-, gel-, koy- vb fiilleri, fiille birleşik
fiil yapan belli başlı yardımcı fiillerdir. Yalnız bu fiiller asıl fiile getirilirken
başlarına zarf-fiil eki alırlar. Bunlar yaptıkları birleşik fiilde yabancı fiil görevi
yanında çekim unsuru olarak görev alırlar.”3
Zeynep Korkmaz zarf-fiil (gerundium) ekinin yapısından söz ederken şu
bilgileri vermektedir :
“4.§. -a/-e, -u/-ü ve -ı/-i ünlüleri ile -˚n ünsüzü, Türkçede birbirine
paralel olarak aynı görevde zarf-fiil türetme ekleridir. Buna hemen her devirde
örnek bulmak mümkündür. Ancak konuyu dağıtmamak için, örneklerimizi
çoklukla Eski Türkçeden vermeyi yeterli buluyoruz:
a) Ünlüler ile : kul-u ‘yaparak’, kir-ü ‘gererek’, bar-u ‘vararak’, aç-u
‘açarak’, sür-e ‘sürerek’, kel-i ‘gelerek’ ...
b) -˚n ile : ti-y-in ‘diyerek, diye’, iy-in ‘uyarak, izleyerek’, yak-ın
‘yaklaşarak’: yakın kıl-; bulma-y-ın ‘bulmayarak’ vb...”4
Yukarıdaki açıklamalar ve Eski Türkçe dönemine ait verilen örneklerle
gösterildiği gibi a / e, ı / i, u / ü ünlü eklerinin zarf-fiil fonksiyonunda
kullanıldığı gösterilmektedir. Ancak verilen örneklerde görüldüğü kadarıyla bir
birleşik fiil yapısında kullanım söz konusu değildir. Bunlar günümüzde de
ikileme biçimiyle bazen de tek başlarına kullanılarak zarf-fiil yapmaktadırlar.
Güle güle gözleri yaşla dolmuştu. Ali koşa koşa okula geldi.
Avcı avını baka baka kaçırdı. Göz göre göre yalan söyledi.
Suna dün okula nasıl gitti? -Yürüye yürüye.
Hoplaya zıplaya tepeleri aşan küçük tavşan avcının tuzağıyla burun
buruna geldi

3. Prof.Dr. Kemal YAVUZ-Prof.Dr. Kazım YETİŞ-Prof.Dr. Necat BİRİNCİ, Üniversite Türk
Dili ve Kompozisyon Dersleri, Bayrak Yay., İstanbul 1996, s.147.
4. Prof.Dr. Zeynep Korkmaz, “TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ -madan / -meden <-madın <-
medin ZARF-FİİL (GERUNDİUM) EKİNİN YAPISI ÜZERİNE” Türk Dili Üzerine
Araştırmalar 1. Cilt, TDK Yay., Ankara 1995, s.155.
3
Tuncer Gülensoy, Kütahya ve Yöresi Ağızları adlı eserinde zarf-fiil
eklerinden a / e zarf-fiil eki hakkında şu bilgiyi vermektedir : “-a / -e, -â (a~ı) :
Örneklerde de görüldüğü gibi, bu ekle türetilen zarf-fiiller (ulaçlar) genellikle
ikileme biçiminde kullanılmaktadır : bağarâ bağarâ (1/159), davıl çala çala
15/18).”5
Gülensoy’un açıklama ve örneklerinde de görüldüğü gibi bu ek ikileme
biçimiyle zarf-fiil yapmakta, tek ünlüyle birleşik fiil kuruluşunda yer
almamaktadır.
Turgut Günay da Rize İli Ağızları adlı çalışmasında “fiillere gelen
yardımcı fiiller başlığı altında tasviri fiillerden bahsetmektedir. Bu fiillerin
kuruluşlarından bahsederken sadece yeterlik fiilinde u- yardımcı fiilinin
yeterlik anlatımını üzerine alan zarf-fiil ekiyle kurulduğunu dile getirmekte
diğer birleşik fiillerdeki ünlüden söz etmemektedir.6
Mehmet Hengirmen birleşik fiillerden “yeterlik, tezlik ve sürerlik
fiillerini” “ulaçlı birleşik eylemler”7 adıyla adlandırmaktadır.
Haydar Ediskun da birleşik fiilleri dört öbekten oluşmuş kabul eder ve
bunların birinci öbeğinde yer alan fiilleri şöyle sıralar :
“Birinci öbek : İki yada daha çok fiilden oluşmuş bileşik fiiller :
a) Yeterlik fiilleri b) Tezlik fiilleri c)Sürerlik fiilleri ç) Yaklaşma
fiilleri
d) Beklenmezlik fiilleri e) Gereksime fiilleri f) Yapmacık fiilleri.”8
Tezlik fiilinin yapılışı ile ilgili “Tezlik fiilinin olumlusu, temel fiil ile
ivermek (= tahrik etmek, çabuklaştırmak,koşturmak, acele ettirmek) tasvir
fiilinden meydana gelir. Gel-iver-, al-ıver-, oku(y)-uver-...” gibi bir bilgi veren
Ediskun bu fiillerden yeterlik, sürerlik ve yaklaşma fiillerinin yapılışı

5. Doç.Dr. Tuncer Gülensoy, Kütahya ve Yöresi Ağızları (İnceleme-Metinler-Sözlük), TDK
Yay. Ankara 1988. s113.
6. Dr. Turgut Günay, Rize İli Ağızları (İnceleme-Metinler-Sözlük), Kültür Bakanlığı Yay.,
Ankara 1978, s.180-181.
7. Mehmet Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, Engin Yay., (3. basım) Ankara Eylül 1998, s.268.
8. Haydar Ediskun, Türk Dilbilgisi, Remzi Kitabevi, (3.basım) İstanbul 1988, s.228.
4
konusunda “temel fiile bugün için istek eki diyebileceğimiz -e- ekinden sonra
bil-, / dur-, gel, git-, kal-, gör-, / yaz- tasvir fiil getirilerek yapılır.”9 demektedir.
M. Kaya Bilgegil de Türkçe Dilbilgisi adlı kitabında bu fiillerle ilgili
olarak çeşitli bilgiler vermektedir. Bilgegil bu fiilleri yeterlik fiili, tezlik fiili,
sürerlik fiili ve yaklaşma fiili olarak isimlendirmektedir.10
Bu tür birleşik fiillerin yapısı konusunda, eserde şu görüşler yer
almaktadır. “Yeterlik fiili : Bunlar, öznenin eylemdeki gücünü ifade eden
fiillerdir... Anlamı değiştirilecek fiilin istek kipi üçüncü tekil şahsından sonra
“bil-” getirilmek suretiyle teşkil olunur : yazabilecek, uyuyabilmiş gibi. Tezlik
fili : Eylemin, sür’atle veya ânî olarak vukuunu ifade eden fiiller(dir.) Bunların
teşkil yolu, anlamı değiştirilecek fiilin asıl maddesine “ı, i, u, ü” seslerinden
uygun olanını kattıktan sonra “ver-” fiilinin maksada uygun kip ve şahıs ekini
getirmektir : geliverdi, bitiriverdim gibi. Sürerlik fiili : Eylemin devamını ifade
eden fiiller bu adı alır. Bir fiilin istek kipi üçüncü tekil şahsından sonra “git-,
kal-, dur-, gör-,” fiillerinden biri getirilmek suretiyle teşkil olunur. Yaklaşma
fiili : İlk fiildeki eylemin vukuu için az kaldığını ifade eden birleşik fiiller bu
çerçeveye girer. Anlamı değişikliğe uğrayacak fiilin istek kipi geniş zamanı
üçüncü tekil şahsından sonra “yaz-” getirmek suretiyle teşkil olunur. “Düşe
yazdı, kıra yazdı” gibi” ”11
Ediskun ve Bilgegil’in istek kipi eki olarak kabul ettikleri ve birleşik fiil
kuruluşunda yer alan -a / -e eki “öl-e yazdım, düş-e yazdılar, bak-a kaldık,
uyu-y-a kaldık” gibi örnekler göz önünde tutulunca istek kavramını
çağrıştırmamaktadır. Ayrıca Ediskun’un “Tezlik fiilinin olumlusu, temel fiil ile
ivermek (= tahrik etmek, çabuklaştırmak, koşturmak, acele ettirmek) tasvir
fiilinden meydana gelir.” düşüncesi de başka hiçbir gramer araştırıcısı
tarafından dile getirilmemektedir.

Yorumlar (0)