Eski Uygur Türkçesi Metinleri Metin 2
Eski Uygur Türkçesi Metinleri Metin 2
Uygur Türkçesi Metin II
KALYANAMKARA ET PAPAMKARA
(İYİ DÜŞÜNCELİ PRENSLE KÖTÜ DÜŞÜNCELİ PRENS)
XII
- ……. “NT’ ‘WYTRW
……..... anta ötrü
……… Bundan sonra
- “TLX YWZLWK K’ ‘YNC’
atlıġ yüzlüg-ke inçe
ünvanlı ve önemli kişilere şöyle
- TYP “YTY N’CWKYN “XY
tip ayıttı neçükin aġı
diyerek sordu: “(İnsan) nasıl, zenginlik
- P’RYM X’ZX’NS’R ‘WYKWŞ PWLWR
barım ķazġansar üküş bolur
servet kazan(mayı ister)se (dilediğinden) çok olur?”
- “TLX L’R ‘YNC’ TYP ‘WYTWN
atlıġ-lar inçe tip ötün-
Ünvanlı kişiler şöyle diyerek arz et-
Sözcük Çözümlemeleri
anta ‘ondan, bundan’< a ‘3. tekil kişi zamirinin çekime girmiş hâli’ +n [zamir n’si] + ta
[bulunma-çıkma durumu]
atlıġ ‘tanınmış, meşhur’ < at ‘ad, şöhret’ +lıġ [isimden isim yapım eki; isimleri sıfatlaştırır.]
yüzlüg ‘tanınmış, önemli kişi’ < yüz ‘yüz, çehre’ +lüg [isimden isim yapım eki. İsimleri
sıfatlaştırır] +ke [yönelme durumu eki]
neçükin ‘nasıl, niçin’ < ne ‘ne’ + çe [eşitlik durumu eki] + ök [pekiştirme edatı] + (i)n
[araç durumu eki]
ķazġan- ‘kazanmak’ +sar [şart eki]
üküş ‘çok’ < ük- ‘yığmak, biriktirmek’ -(ü)ş [fiilden isim yapım eki]
XIII
- TY “WYNKY ‘WYNKY X’ZX’NC XYLM’X
ti ön͡gi ön͡gi ķazġanç ķılmaķ
- Türlü türlü kazanma (yollarını)
- “YW PYRDY L’R PYRY “YWR X’ZX’NC
ayu birdi-ler biri ayur ķazġanç
söyleyiverdiler. Biri (şöyle) der: “Kazanç
- N’NK T’RYX T’RYM’XD’ ‘DKW YWX KYM
nen͡g tarıġ tarımaķda edgü yoķ kim konusunda tarla ekip biçmekten iyisi yoktur,
- PYR T’RYS’R MYNK TWYM’N PWLWR
bir tarısar min͡g tümen bolur
bir ekildiğinde, milyonlarca olur.”
- PYRY “YWR XWY YYLXY ‘YKYDS’R
biri ayur ķoy yılķı igidser
Biri (de şöyle) der ki: “Koyun ve at beslenirse,
- YYLYNK’ “ŞYLWR P’Y PWLWR PYRY
yılın͡ga aşılur bay bolur biri
yıldan yıla sayıları artar, (kişi) zengin olur”. Bir (diğer)i
- “YWR ‘WYNKTWN KYDYN S’TYX’
ayur ön͡gtün kidin satıġķa
söyler: “Doğuya ve batıya mal satmaya
Sözcük Çözümlemeleri
ön͡gi ‘ayrı, başka, farklı’ < ön͡g ‘ön, dış’ +i [kalıplaşmış 3. tekil kişi iyelik eki]
ay- ‘söylemek’ -ur [geniş zaman eki]
igid- ‘yetiştirmek, beslemek’ < ig- ‘eğmek’-(i)d [fiilden fiil yapım eki: pekiştirme görevindedir] -ser [şart eki]
yılın͡ga ‘her yıl’ < yıl ‘yıl’ +ı [3. tekil kişi iyelik eki] +n͡ga [yönelme durumu eki]
kidin ‘batı’ < ki ‘geri, arka’; (krş.: Türkiye Türkçesi geri Eski Türkçe kirü) +din [çıkma durumu eki: bk. 2. Ünite Orhun ve Uygur Türkçeleri Arasındaki Farklar-6.] sat- ‘satmak’ -(ı)ġ [fiilden isim yapım eki] +ķa [yönelme durumu eki] XIV yuluġķa barsar bay bolur mal almaya gidilirse (kişi) zengin olur. “ yime bir bilge nom Yine bir bilge, din diyanet bilir er inçe tip tidi tavar bilir kişi(din alimi) şöyle dedi: ‘’Dünyalık ķazġanmaķ nen͡g taluy ögüz- edinme konusunda (kişi) okyanus- ke kirip kön͡gül-teki küs- a girip (manevi derinliklere dalıp) gönüldeki (nefsinin yapmaya zorladığı) arzu- üşin ķantur-ġalı saķınsar larını kandırmak için tefekkür ederken, bulunçusuz çintemeni erdini bulunmaz çintamani incisini (düşünce mücevherini = mutlak hakikati) bulsar ķamaġ yirtünçüdeki bulacak olursa tüm yeryüzünde bulunan Sözcük Çözümlemeleri yul- ‘yolmak;çekip almak’ -(u)ġ [fiilden isim yapım eki] +ķa [yönelme durumu eki] küsüş ‘arzu, istek’ < küse- ‘istemek’ -ş [fiilden isim yapım eki: -ş eki burada olduğu gibi kendisinden önceki ünlüyü daraltabilir. Örnek: alķa- ‘övmek’ fakat alķış] ķantur- ‘kandırmak, doyurmak’ < ķan- ‘kanmak, doymak’ -tur [ettirgenlik eki] -ġalı [zarf-fiil eki] bulunçusuz ‘bulunmaz, ender’ < bul- ‘bulmak, ele geçirmek’ -(u)n [dönüşlülük eki] -ç [fiilden isim yapım eki] +çu [isimden isim yapım eki] + suz [isimden isim yapım eki: yokluk sıfatları üretir] XV tınlıġ-larnın͡g küsüşin inçip canlıların arzuları böylece (yerine gelmiş olur).’’ tigin alķunı taplamadı tek Prens (tekliflerin) hepsini uygun görmedi, yalnızca taluy ögüzke kirmişig okyanusa açılmayı tapladı ötürü içgerü ķan͡gı illigke makul gördü. Sonra içeride (sarayda) babası kraldan ötüg birdi talu ögüzke bir istekte bulundu: ‘’Okyanusa kireyin tip ol ödün ķan͡gı gireyim (açılayım) mı? ‘’ diye. O anda babası ķan bu ötüg sav işidip han bu istirhamı işitmesine rağmen nen͡g kiginç birü umadı ertin͡gü hiçbir cevap veremedi. Aşırı derecede Sözcük Çözümlemeleri tapla- ‘uygun bulmak’ < tap ‘uygun, yerinde’ +la- [isimden fiil yapım eki] -ma [olumsuzluk eki] -dı [3. tekil kişi belirli geçmiş zaman eki] kir- ‘girmek’ -miş [geçmiş zaman eylem sıfatı] -(i)g [belirtme durumu eki] ötüg ‘rica, istek’ < öt- ‘geçmek, arz etmek’ -(ü)g [fiilden isim yapım eki] bir ‘vermek’ -ü u- ‘muktedir olmak’ [yardımcı fiili zarf-fiil eki ile asıl fiile bağlanmış birleşik fiil çekimi] -ma [olumsuzluk eki] -dı[3. tekil kişi belirli geçmiş zaman eki] XVI buşuşluġ boltı ötrü ol üzüldü. Ardından, o oġlı tigin-ke inçe oğlu prense şöyle tip yarlıġ-ķadı amraķ ögük- diyerek buyurdu: “Sevgili yavrucuk- üm menin͡g ilte ķazġançım um! Benim imparatorlukta kazancım sizin͡g ermez mü amtı kön͡gül- sizin değil mi? Şimdi istediğiniz çe alın͡g barça buşı kadar alın; hepsini sadaka birin͡g ne üçün ölüm verin! Niçin ölüm yirke barır siz biş türlüg yerine gidiyorsunuz? (Orada) beş türlü Sözcük Çözümlemeleri bir- ‘vermek’ -(i)n͡g [2. çoğul kişi emir eki] XVII 1.”D’ P’R PYR ‘D’ ‘WL ‘RWR T’LYM ada bar bir ada ol erür talım tehlike var. Birinci tehlike şudur: Canavar balıķ oduġ erken saķlanmadın balık uyanık iken (kişi) beklemediği anda tuşar alķunı kemi birle sin͡g- (onunla) karşılaşır. Herkesi gemiyle birlikte yu- ürür ikkinti suvda suv ön͡glüg tar. İkincisi: Suda su renginde taġlar bar kemi süsüp sınur dağlar var. Gemi çarpıp parçalanır. kişi alķu ölür üçünç suvda İnsanların tamamı ölür. Üçüncüsü: Suda yekler urup kemi suvķa şeytanlar hücum edip gemiyi suya çomurur törtünç uluġ tegzinç batırır. Dördüncüsü: Büyük girdap Sözcük Çözümlemeleri oduġ ‘uyanık’ < *od- ‘uyanık olmak’ -(u)ġ [fiilden isim yapım eki] saķlan- ‘dikkat etmek’ < sa- ‘saymak, hesap etmek’ -ķ ‘dikkatli, uyanık’ [fiilden isim yapım eki] -madın [olumsuz zarf-fiil eki] tuş- ‘rast gelmek, karşılaşmak’ -ar [geniş zaman eki] sin͡g- ‘sinmek, içine geçmek’ -ür ‘yutmak, içine çekmek’ [ettirgenlik eki] -ür [geniş zaman eki] ön͡glüg ‘görünümlü’ < ön͡g ‘renk, görünüş’ +lüg [isimden isim yapım eki] süs- ‘çarpmak’ -(ü)p [zarf-fiil eki] sın- ‘kırılmak’ < sı- ‘kırmak’-n [dönüşlülük eki] -ur [geniş zaman eki] çomur- ‘suya daldırmak’ < çom- ‘suya dalmak’ -ur [ettirgenlik eki] -ur [geniş zaman eki] tegzinç ‘girdap’ < tegiz- ‘çevirmek’ -(i)n [dönüşlülük eki] -ç [fiilden isim yapım eki] XVIII k(emi)ke kigürür suv igrik eşilür gemiyi içine alır. Sular kendi etrafında döner, soķuşur bişinç ten͡gri topınar birbirine çarpar. Beşincisi: Gökyüzü yarılır ķorķınçığ yil turur kemi aķkorkunç bir fırtına kopar gemi ters tarılur ölür bu munça yüz olur. (Herkes) ölür. Bu kadar ķorķınçıġ adaķa kirip ölgey korkunç tehlikelere girip ölecek- siz bizni irinç ķılġay siz siniz. Bizi bedbaht edeceksiniz.” tip tidi ol ödün bodisavat tigin diye konuştu. O zaman Bodisavat Prens ķan͡gı ķanta bu yarlıġ işidip babası handan buyruğu işitince: Sözcük Çözümlemeleri kigür- ‘sokmak, girdirmek’ < kir- ‘girmek’ -gür [ettirgenlik eki] -ür [geniş zaman eki] igrik ‘çember biçimli’ < ig- ‘eğmek’ -(i)r ‘eğirmek’ [ettirgenlik eki] -(i)k [fiilden isim yapma eki] eşil- ‘kıvrılmak, etrafında dönmek’ < eş- ‘kıvırmak, çevirmek’ -(i)l [edilgenlik-dönüşlülük eki] -ür [geniş zaman eki] soķuş- ‘çarpışmak’ < soķ- ‘vurmak, darp etmek’ -(u)ş [işteşlik eki] -ur [geniş zaman eki] ķorķınçığ ‘korkunç’ < ķorı- ‘korumak’ -ķ [fiilden fiil yapım eki] -(ı)n [dönüşlülük eki] -ç [fiilden isim yapım eki] +çıġ [isimden isim yapım eki] aķtarıl- ‘devrilmek’ < aķ- ‘bir yana eğilmek’-(ı)t [pekiştirme görevinde ettirgenlik eki] -ar [ettirgenlik eki] -(ı)l [edilgenlik eki] -ur [geniş zaman eki] öl- ‘ölmek’ -gey [gelecek zaman eki] -siz [3. çoğul kişi eki] irinç ‘zavallı, sefil’ < ir- ‘yermek, kınamak’ -(i)n [edilgenlik fonksiyonunda dönüşlülük eki] -ç [fiilden isim yapım eki] XIX yarlıġ bolzun tıdmazun barayın “Bana ferman (padişahlık izni) verilsin, engellenmesin, gideyim.” tip ötünti ötrü ķan͡gı ķan diye arz etti. Bunun üzerine babası han yarlıġ-ķamadı barmaġay sin tip ferman buyurmadı. “Gitmeyeceksin” diye tidi ötrü tigin başın tön͡gitip cevap verdi. Prens başını eğip ıġlayu yirde yatıp yoķķaru turġalı ağlayarak yerde yatıp (ne) yukarı kalkmaya aş aşlaġalı unamadı inçe tip tidi (ne de) yemek yemeye razı oldu. Şöyle dedi: yarlıġ bolmaz erser bu yirde yoķķaru “Ferman olmazsa buradan yukarı (ayağa) turmaz men aş aşanmaz men ölgey kalkmayacağım; yemek yemeyeceğim ve ölecek- Sözcük Çözümlemeleri bol- ‘olmak’ -zun [3. tekil kişi emir eki] tön͡g- ‘dönmek, çevrilmek’ -(i)t ‘eğmek’ [pekiştirme görevinde ettirgenlik eki] -(i)p [zarf-fiil eki] yoķ ‘yokuş, yükseklik’ +ķaru (< ķa+ru) [yön gösterme eki] aş ‘aş, yemek’ +la- ‘yemek yemek’[isimden fiil yapım eki] -ġalı [zarf-fiil eki] aşa- ‘yemek yemek’< aş ‘aş, yemek’ +a- [isimden fiil yapım eki] -n [dönüşlülük eki] -maz [olumsuz geniş zaman eki] -men [1. tekil kişi eki] XX men tip tidi ķaltı altı kün im.” diye konuştu. Ne zaman ki, altı gün ertip bardı ögi ķan͡gı geçip gitti; annesi, babası atlıġı yüzlügi ıġlayu ünvanlı kişiler, önde gelen zatlar ağlaşarak busanu turġurup nen͡g unama- üzülerek kaldırmak (istediler) hiç razı olma- adı ol ödün ögi ķan͡gı dı. O zaman annesi ve babası inçe tip tidi biz kentü-ke şöyle söylediler: ‘’Biz kendisine edgü-ke ötleyür biz unamasar iyi (şeyler) için öğüt veriyoruz. Rıza göstermezse Sözcük Çözümlemeleri bus- ‘üzülmek’ -(a)n [dönüşlülük eki] -u [zarf-fiil eki] turġur- ‘yerinden kaldırmak’ < tur- ‘ayağa kalkmak’ -ġur [ettirgenlik eki] -(u)p [zarf-fiil eki] nen͡g ‘hiçbir şey; hiç’ < ne [belirsizlik zarfı] +an͡g ‘yok; değil’ öt ‘öğüt’ (< ögüt) +le- [isimden fiil yapım eki] -(y)ür biz [3. çoğul kişi geniş zaman] XXI ġı tuzusı ne bar tigin inçe … faydası yararı nedir? ‘’ Prens şöyle tip ötünti luu ķanlarınta diyerek konuştu: ‘’Ejder hanlarında çintemeni erdini bar kim çintamani incisi var ki ülüglüg ķutluġ kişi ol erdini kısmetli ve talihli biri o inciyi bulsar ķamaġ tı[n]lıġ-larķa asıġ bulursa bütün canlılara fayda, tusu ķılur anı üçün taluy- yarar sağlar. Onun için okyanus- ķa kirigseyür men tip ötünti a gitmek (açılmak) istiyorum’’ diye arz etti. ol ödün ķan͡gı ķan yarlıġ yarlıġķa- O zaman babası han ferman buyur- Sözcük Çözümlemeleri asıġ ‘fayda; kazanç, kâr’< as- ‘aşmak, yükselmek’ -(ı)ġ [fiilden isim yapım eki] kir- ‘girmek’ -(i)g [fiilden isim yapım eki] +se- [isimden fiil yapım eki] -(y)ür men [1. tekil kişi geniş zaman] XXII dı kim taluy-ķa barayın du: ‘’ Kim ‘okyanusa gideyim’ tiser kirin͡gler oġlum tigin- diyorsa (huzura) gelsin ve oğlum Prens- ke iş bolun͡glar ne kergekin e arkadaş olsun. Ne gerekiyorsa barça birgey biz kim yirçi her şeyi vereceğiz. İçinizde rehber suvçı kimiçi bar erser yime denizci gemici var ise, o da kelzün tiginig isen gelsin. Prensi sağ tükel kelürzün-ler ötrü salim getirsinler. Bunun üzerine bu yarlıġ işidip biş yüz bu fermanı işitip beş yüz Sözcük Çözümlemeleri bar- ‘gitmek’ -ayın [1. tekil kişi emir eki] kergek ‘gerek’ < kerge- ‘yaraşmak, uygun olmak’-k [fiilden isim yapım eki] +i [3. Tekil kişi iyelik eki] +n [iyelik ekli gövdeler üzerine gelen belirtme durumu eki] tükel ‘sağlam; tam, bütün’ < tü- ‘bitmek’ -k ‘tam’ [fiilden isim yapım eki] +e- ‘tam olmak; yetmek’ -l [fiilden isim yapım eki] kelür- ‘getirmek’ < kel- ‘gelmek’ -ür [ettirgenlik eki] -zünler [3. çoğul kişi emir eki] XXIII satıġçı eren-ler tirilip tüccar kimseler toplanıp içgerü ötüg birdi-ler ķamaġın içeri (saraya) müracaat ettiler: “Hep birlikte edgü ögli tiginke ķulluķ … İyi Düşünceli Prense hizmet [edeceğiz] barır biz ölser birle ölür gideceğiz; öleceksek birlikte ölecek- biz kelser birle kelir biz tip iz; dönecekse birlikte döneceğiz” diye ötüg birdi-ler ol ödün istek bildirdiler. O zamanlarda baranas uluşta bir edgü Benares ulusundan bir iyi ve alp yirçi suvçı bar erti ķaç cesur rehber ve gemi kılavuzu var idi. Kaç Sözcük Çözümlemeleri ķamaġın ‘hep beraber’ < ķamaġ ‘bütün, hepsi’ +(ı)n [araç durumu eki] ögli < ö- ‘düşünmek’ -gli [sıfat-fiil eki; bk. Orhun Türkçesi VII. Ünite, Sıfat-Fiiller] birle ‘birlikte’ < bir ‘bir, beraber’ +le [araç durumu eki] XXIV ķata taluy-ķa kirip sefer oknayusa gitmiş, bişer yüz erin barıp beş yüz adamla yola çıkmış, isen tükel kelmiş erti sağ salim geri dönmüş idi. inçip sekiz on yaşayur Ancak seksen yaşında ķarı erti yine ikki közi bir ihtiyar idi. Üstelik iki gözü de körmez erti ol biş yüz er görmüyordu. Bu beş yüz adam ķamuġun ol körmez yirçike hep birlikte bu gözleri görmeyen kılavuza ötünti-ler ol ödün başvurdu. O zaman Sözcük Çözümlemeleri ķata ‘kez, defa’ < ķat- ‘katmak, eklemek’ -a [kalıplaşmış zarf-fiil eki] yaşa- ‘yaşamak’ < yaş ‘yaş, diri’ +a- [isimden fiil yapım eki] -(y)ur [3. tekil kişi geniş zaman] XXV tigin özi barıp ķolın prens (oraya) kendisi gidip (adamı) kolundan (tutarak) yetip içgerü ķan͡gı ķan yanında götürüp içeri (saraya) babası hanın tapa kigürdi ķan͡gı ķan huzuruna getirdi. Babası han inçe tip yarlıġķadı bir-kiye amraķ şöyle deyip buyurdu: ‘’Biricik sevgili oġlumın sizin͡ge tutuzur oğlumu size emanet ediyor- men esen tükel kelürün͡g tip yarlıġķadı ötrü ol avıçķa er konuştu. Sonra bu yaşlı adam ıġlayu ķan-ķa inçe tip öt[ün-] ağlayarak hana böyle diyerek arz et- Sözcük Çözümlemeleri tapa ‘-e doğru’< tap- ‘bulmak’ -a [zarf-fiil eki] birkiye ‘biricik’ < bir ‘bir, tek’ +kiye [isimden isim yapım eki; küçültme ve okşama anlamı katar. Bk. Orhun Türkçesi V. Ünite, Söz Yapımı] oġlumın < oġul ‘oğul, evlat’ +(u)m [1 tekil kişi iyelik eki] +(ı)n [iyelik ekli gövdeler üzerine gelen belirtme durumu eki] sizing͡ e < siz ‘siz’ [2. çoğul kişi zamiri] +ing͡ [tamlayan durumu eki] +e [yönelme durumu eki] tutuzur men < tut- ‘tutmak’ -(u)z ‘emanet etmek’ [ettirgenlik eki] -ur men [1. tekil kişi geniş zaman] XXVI ti ten͡grim ne mun͡g taķ ti: ‘’Hünkarım, ne (gibi bir ) sıkıntı, zaruret boltı kim antaġ ten͡gri teg oldu ki böyle gökyüzü gibi, erdini teg ögükün͡güzni ölüm mücevher gibi sevgili evladınızı ölüm yirin͡ge ıdur siz ol taluy yerine gönderiyorsunuz? O okyanusun suvı ertin͡gü ķorķınçıġ suyu fevkalade korkunç ve adalıġ ol üküş tınlıġlar tehlikelidir. Birçok canlı barıp ölügli bir barsar gidip öldü. Bir (başına) gidilse, yaraġay mu tip ötünti uygun olur mu? ‘’ diye arz etti. Sözcük Çözümlemeleri ögük ‘sevgili’ < *ög- ‘övmek’ -(ü)k [fiilden isim yapım eki] +(ü)n͡güz [2. çoğul kişi iyelik eki] +ni [belirtme durumu eki] ölüm ‘ölüm’ < öl- ‘ölmek’ -(ü)m [fiilden isim yapım eki] ölügli < öl- ‘ölmek’ -(ü)gli [sıfat-fiil eki]