'ŞEHİR' VE 'KENT' SÖZLERİ GERÇEKTEN FARSÇA MI?-Arif Cengiz Erman Yazdı

“ŞEHİR” VE “KENT” SÖZLERİ GERÇEKTEN FARSÇA MI?


Arif Cengiz Erman
Dünyanın ilk şehirlerini kuranlar Türklerdir, ama dilbilimcilerimize göre Türk dilinde “şehir” anlamını karşılayan bir söz yoktur (!) “Şehir” sözü ise “Farsçadır”. Yıllar önce TDK, “şehir” sözüne karşılık olarak “kent” sözünü önermişti. Ama ona da Farsça diye itirazlar geldi. Bugün bu iki sözün de Farsça olduğu kabul ediliyor. Acaba öyle mi?



Uygur Kağanlığı döneminde Türk dilinde kullanılan KEND sözü, şehir ve kale anlmalarına gelmektedir. Demek ki bu söz eski bir Türk sözü. Ancak buna da bir “çözüm” bulmuşlar. Bu söz Uygurcaya, bir Fars dili olan Soğdca şehir ve kale anlamlarına gelen KAND sözünden geçmiş (!) Hatta, Hotan Saka dilindeki KANTHA sözünden kalmış bu söz. Sakaca, Batılı dilbilimcilerin savunduğu ve bize de yutturdukları gibi, bir “Iran dili” (!) Özünde aynı dil olan Sakaca/Soğdca, eski bir Türk dilidir.

Şehir sözü ise, Orta Farsçada il, ülke ve kent anlamlarına gelen ŞAHR, Eski Farsçada da kırallık, devlet ve ülke anlamına gelen XŞATRA sözüne dayanıyormuş (!). Xşatra sözü, “şah” sözünün de atasıymış. Pehlevice olarak da adlandırılan Orta Farsça ise, Partçaymış (!)

XŞATRA sözü, bir Ön Türk dili olan Elamcadır ve “yönetici” anlamına gelir. Daha sonraki Türk diline ŞAT olarak evrilmiştir.

Orta Asya ve İran'da Parni ya da Parthi adındaki bir Saka (İskit) boyu tarafından kurulmuş olan devlet, bir Ön Türk devletidir. Parthi sözü, Ön Türkçe (Etrüskçe) yıkan; ezen; yok eden; yerle bir eden, yani parçalayıcı; paralayıcı anlamlarına gelir. Bu söz Farsçaya “parçe” ve “pare” olarak da geçmiştir.

Pahlawi (Pehlevi) sözü ise, Part sözünden Farsçalaşmıştır: Partha => Parthawi => Pahlawi. Parsi adı da, Sasanlı Devletinin yıkılmasından sonra ortaya çıkmış bir addır ve Parthi sözünün bir dönüşümüdür. Sasanlı Devleti yıkıldıktan sonra ülke halkı kendini Parsi olarak adlandırmış, daha sonra bu ad Farsi haline dönüşmüştür.

Tarihte Pers ya da Pars adlı bir halk aslında hiçbir zaman varolmamıştır. Zaten Orhun Yazıtlarında da bu gayet açıktır. Kültigin anıtının 2. yüzün 11. satırında şöyle yazar:

“Kurıga kün batsıkdaki Sogud Berçeker Bukarak ulus budunta Engek Sengün, Oğul Tarkan kelti” (Batıdaki Sogud-Berçeker-Bukarak devleti boyundan Engek Sengün ve Oğul Tarkan geldi).

Kültigin'in yoğ (yas) törenine gelen batıdaki sözü edilen devletin iki temsilcisinin adları Engek Sengün (Engek General) ve Oğul Tarkan (Oğul Şehzade) gibi Türk adlarıdır (Engek, “eng/en” kökünden türemiş olan “engin” anlamına gelir).

Burada Sogud-Berçeker-Bukarak devlet adını kullanan bir Türk boyundan söz edilmektedir. Bu devlet, Araplarca işgal edilmiş olan Sasanlı Devleti'nden geriye kalan ve bugünkü Horasan (İran'ın kuzeydoğusu),Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Kuzey Afganistan'ı kapsayan bölgedir. Bu bölge Partların (Sakaların) anayurdudur.

Berçeker sözü, Partha sözünden dönüşmüştür ve yıkan, ezen, parçalayan anlamına gelir. Sogud sözü, Sak-ad (Saka-ad) sözünün bir fonetik dönüşümüdür.

Bukarak adının kökeni ise Ön Türkçe (Sümerce) toplantı (“toplanım”) anlamına gelen “buhurum” ya da “puhurum” sözünden gelmektedir. Daha sonraki Türk dilinde toplanılan yer; tapınılan yer; tapınak (“toplanak”) anlamı kazanarak “bukarak” biçimine evrilmiştir.

Ancak “Berçeker” ve “Sogud” adları, bugün kasıtlı olarak “Soğd” ve “Pers” olarak çevirilmektedir.

Kent ve şehir sözlerinin kökeni Sümerceye kadar dayanmaktadır. Örneğin kantha-kand-kend-kent sözü Sümercede GANDA olarak bulunmuştur:

ganda [LOCUS] wr. gan2-da "a cultic place" [kült yeri]

Şahr-şehir sözü de Sümercede ŞAR olarak bulunmuştur:

Šar wr. Šar2; šar; šar2-šar2 ”world” [dünya] Akk. kiššatu;

ŞAR sözü eski Türk dilinde de “şehir” anlamında kullanılmıştır; örneğin Orta Asya'daki Karaşar (Karaşehir) bunlardan biridir. Ayrıca Türkiye'de Ankara'nın Beypazarı ilçesine bağlı Karaşar bucağı ve Amasya'nın Göğüncek ilçesine bağlı Karaşar bucağı bulunmaktadır.

Şar sözünün Sümerce yer anlamına gelen ki (kır) sözüyle birleşiminden oluşan KİŞAR sözü, Sümerce “dünya” anlamına gelir:

ki [PLACE] wr. ki "place; ground, earth, land; toward; underworld; land, country; lower, down below" Akk. ašru; erşetu

kišar [EARTH] wr. ki-šar2 "totality; the whole earth; horizon" Akk. kiššat erşeti; kiššatu

BU söz, eski Türk dilinde “dünya” anlamına gelen KACAR olarak yaşamış ve halen günümüz Moğolcasında dünya anlamına gelen “kacar” olarak da yaşamaktadır. Kacar adı, İran'da 1796 yılında aynı adlı hanedanı kuran bir Türkmen boyunun da adıdır. Bu boyun diğer bölümü yoğunlukla Güney Anadolu'da yaşamaktadır.

Ama “şehir” sözü Akadça yoluyla Arapçaya da geçmiştir ve “ünlü” anlamına gelir. Kökü, "ün" anlamına gelen “şuhrat”tır (biz onu inceltip “şöhret” yapmışız). Akadçaya “kişşattu” ve “erşeti/erşetu” olarak geçen bu söz, oradan da Arapçaya “şuhrat” ve “şahr” olarak aktarılmış.

Arif Cengiz Erman

Yorumlar (0)