Tanzimat Döneminde Türkçecilik Akımı

Tanzimat Döneminde Türkçecilik Akımı


Osmanlı devletinde özellikle 3. Selim'le başlayan Türkçenin önem kazanması, Tanzimat döneminde daha üst düzeyde bir ilgi görmüştür. Bu dönemin ünlü üçlüsü Şinasi, Namık Kemal ve Ziya Paşa Türkçenin gelişimini olumlu etkileyecek çalışmalar yapmıştır. Amaçları genel olarak Türk toplumunu eğitmek, bilinçlendirmek idi. Bunu yaparken de topluma seslenen bir dil kullanmak istiyorlardı. Şinasi, Türkçe atasözlerini toplayıp Durub-u Emsâl-i Osmanî adından bir betik yazmıştır. Bununla birlikte yabancı sözcükleri dilimizden çıkarmaya çalışmıştır ve dahası saf Türkçe şiir denemelerinden bulunmuştur. Ziya Paşa, "Acaba bizim bağlı bulunduğumuz ulusun bir dili ve şiiri var mıdır?" sorusuna yanıt ararken Divan edebiyatının dilinin Türkçe olmadığını belirtmiştir. Gerçek Türkçenin İstanbul'da ve taşradaki toplumun dili olduğunu söylemiştir. Ziya Paşa, devlet yazışmalarındaki dili de eleştirmiştir:

"Maliye dairesinden çıkan bir yazıyı, yazan okuyabilir. Ama elinden yazı alınsa ve yazı konusunu anlatması istense anlatamaz. Sorgu hâkimi, davalıya konuşulan Türkçe ile soru sorarve cevaplar alır. Fakat tutanağını resmi ifade ile saptar. O biçimde onu davalıya okuduğu vakit, davalı sözlerinin âdeta Arapçaya çevrilmiş olduğunu sanarak hiçbir şey anlamaz ve nezaket gereği tutanağın altına mührünü veya parmağını basar."

Namık Kemal, Türkçe konusunda Şinasi, Ziya Paşa ve Ali Suavi gibi kesin sözler kullanmamış olsa da "İran edebiyatının etkisi altında, edebiyatımızda anlamına kelime süsüne kurban edilmiş olduğu" kanısındadır. Kendisi işin dille ilgili boyutunda çok durmamıştır. Ancak özgürlük ve vatan şairi olarak da bilinmesini sağlayacak çalışmalar yapmıştır. Siyasal ve toplumsal konularda şiir yazarak bu anlamda bir yeniliğe öncü olmuştur.

Yorumlar (0)