Türk Dilinde Çoğul Ekleri-Arif Cengiz Erman
TÜRK DİLİNDE ÇOĞUL EKLERİ

Türk dilinde dört tane çoğul eki vardır. Bunlar -r, -n, -t ve -z çoğul ekleridir. Kimi dilbilimcier -gün/-ğun ve -s çoğul ekleri ile birlikte altı ayrı çoğul eki olduğunu öne sürüyor. Ancak -gün/-ğun çoğul eknin -n çoğul ekinin bir söylenişi ve -s çoğul ekinin de -z çoğul ekinin bir söylenişi olduğu dikkate alınırsa, dört ayrı çoğul eki olduğu açıkça gözükür.

1. -r çoğul eki:

Bu çoğul eki Türk dilinin tarihinde ilk kez, bir Ön Türk dili olan Etrüskçede görülür ve her hangi bir ünsüz bağlaç almadan, yalnızca -a ya da -e ünlülerini bağlaç alarak kullanılmıştır. Örneğin et-er (etler), hil-ar (iller/halklar) gibi. Türük (“Kök” Türk) yazıtlarında ise -lar/-ler biçiminde oldukça sınırlı sayıda kullanılmıştır; begler, ekeler (ablalar), ögler (anneler), kunçuylar (prensesler) gibi.

Günümüzde Türk dilinin Çuvaşça dışındaki tüm kollarında kullanılan çoğul ekidir.
Çoğunlukla -lar/-ler, kimi Türk dillerinde ise -lor/-lör, -dar/-der, -dor/-dör, -tar/-ter, -tor/-tör, -nar/-ner gibi biçimler de almaktadır.

Kazakçada bala-lar (çocuklar), jıl-dar (yıllar), jas-tar (gençler);
Kırgızcada uluu-lar (büyükler), oy-lor (düşünceler), ayıl-dar (köyler), koom-dor (kavimler), söz-dör (sözler), caş-tar (gençler), coop-tor (yanıtlar/cevaplar), cürök-tör (yürekler);
Sahacada ağa-lar (babalar), oğo-lor (çocuklar), küöl-lör (göller), at-tar (atlar), atıır-dar (aygırlar), öy-dör (düşünceler), suorgan-nar (yorganlar), çlen-ner (üyeler), con-nor (halklar);
Gagavuzcada; hava-lar, tepelär, alan-nar, gelen-när, tılsım-nar, kilim-när gibi.

Her ne kadar bu ekin etimolojisiyle ilgili, addan fiil yapan -la/-le eki ile -r geniş zaman ekinin kaynaşmasından ya da iki ayrı çoğul ekinin kaynaşmasından oluştuğunu öne süren görüşler var olsa da bu ek, ad ya da adıl kökü ile çoğul eki kaynaşmasından oluşur. Çünkü öncelikle bu ek, -lar/-ler dışında, diğer Türk dili kollarında -dar/-der, -tar/-ter, -nar-ner gibi biçimler de alabilmektedir. İkincisi, -r geniş zaman eki diğer kimi Türk dillerinde bulunmaz. Son olarak da Türk dilinin tarihinde -la/-le çoğul eki hiç bir zaman var olmamıştır.

Moğolcada ise -r çoğul eki, sınırlı olarak kullanılan çoğul eklerinden biridir ve -nar/-ner biçimindedir. Örneğin aqa-nar (abiler/ağalar), açi-nar (torunlar/yeğenler), degüü-ner (küçük kardeşler), egeçi-ner (ablalar) gibi.

2. -n çoğul eki:
Bu çoğul eki, Türk dilinin tarihinde ilk kez Sümercede görülür. Sümercede -ene biçiminde bulunmuş ve daha sonraki Türkçe ve diğer Turan dillerinde çeşitli biçimler almıştır. Bu ek Sümercede ünlü ya da ünsüzle biten adın durumuna göre -ene ya da -ne olarak kullanılmıştır; şeş-ene (erkek kardeşler), nin-ene (kız kardeşler), lugal-ene (kağanlar), dumu-ne (çocuklar), ninda-ne (ekmekler), sisi-ne (atlar) gibi.

Bu ekin eski Türk dilinde ne kadar yaygın kullanıldığı bilinmemekle birlikte, seyrek kullanıldığını savunanlar da bulunuyor. Kısıtlı sayıdaki eski Türk yazıtlarında yarmagan (armağan; yarmaklar/paralar), oğlan (oğullar), örten (alevler), orun (şehirler; yer; konak; Ön Türkçe şehir anlamına gelen uru sözünden), eren (erler; askerler; Ön Türkçe erler demek olan erin sözünden) gibi örnekler bulunuyor. Tarihteki Kitan (Kitaylar), Kurıkan (Kurıklar) gibi Türk boyları da bu çoğullaştırmaya örneklerdir.

Bu çoğul ekinin diğer bir biçimi olan -gün/-ğun eki olarak da eski yazıtlardan kelingün (gelinler), tayğun (taylar; çocuklar), iniyigün (küçük kardeşler), ilgün/elgün (iller; halk) gibi örnekler verilebilir.

Bu çoğul eki Moğolcada genellikle -i ya da -ay/-ey biçiminde biten sözlerin sonunda kullanılır; elçi-n (elçiler), ködelmüriçi-n (işçiler), biçigeçi-n (memurlar), moritay/moritan (atlı/lar), erdemtey/erdemten (erdemliler; bilgin/ler), ğakay/ğakan (domuz/lar), kulağay/kulağan (hırsız/lar) gibi. Ancak yine de -i ve -ay/-ey biçiminde biten sözler, diğer çoğul ekleriyle de çoğullaştırılabilmekedir. Kısacası, Moğolcada çoğul ekleri kullanılmında katı kurallar yoktur.

3. -t çoğul eki:
Türk dilinde -t, Moğolcada ise -d biçiminde görülen bu çoğul eki, Türk dilinde artık kullanılmamasına karşın Moğolcada çok yaygın olarak kullanır. Bu çoğul eki Türük (“Kök” Türk) dilinde de yaygın olarak kullanılmış ve artık günümüzde farkedilmez olmuş bir ektir. Eski Türk yazıtlarında begit (beyler), oğlıt (oğullar), kağat (kağanlar), tarkat (tarkanlar), yılpagut (alpagular), tigit (tiginler; prensler), tağşut (tağşular/şiirler), urunut (urunular/savaşçılar), Kereyit (Kereyler; bir Türk boyu) biçimlerinde kullanılmıştır.

Türük Kağanlığının yıkılmasından sonra başlayan Uygur Kağanlığı döneminden sonra -lar/-ler çoğul eki Türk dilinde yaygınlaşarak -t çoğul ekinin yerini almıştır. Bu çoğul eki artık günümüzde kalıplaşarak tekillik göstermektedir. Örneğin kanat (Ön Türkçe kan), tokat (Ön Türkçe tuku), süt (Ön Türkçe sur), bayat (baylar; zenginler) gibi.

Moğolcada ise bu çoğul eki yaygın olarak kullanılmanın dışında değişik biçimlerde de bulunmaktadır. Örneğin
-d olarak: nom/nuud (kitap-lar), mod/muud (ağaç-lar) ya da noyan/noyad (soylu-lar), kağan/kağad (kağan-lar), modun/modud (ağaç-lar), morin/morid (at-lar), bayan/bayad (bayan-lar; zenginler);
-ud/-üd olarak: biçig-üd (kağıtlar), bulağ-ud (bulaklar; kaynaklar), depter-üd (defterler);
-çud/-çüd olarak: calağu-çud (gençler), bağa-çud (çocuklar);
-nad/-ned olarak: aqa-nad (ağalar; abiler), degüü-ned (küçük kardeşler);
-mad/-med olarak: aqa-mad (yöneticiler);
-nuğud/-nügüd olarak: dalay-nuğud (talaylar; denizler), nogay-nuğud (köpekler), üker-nügüd (öküzler), kümün-nügüd (Kümünler; insanlar/halk) gibi.

Görüldüğü gibi Moğlcadaki çoğul eklerinde belli bir kural bulunmamakta, bir söz için neredeyse her çeşit çoğul eki kullanılabilmektedir.

Kimi dilbilimciler -t çoğul ekinin Türkçeye Moğolcadan geçtiğini savunsalar da, bu savın elle tutulur bir yanı yoktur. Bu çoğul eki, Yuğra (Ugri) dillerinden Khanti (Ostyak) ile Mansi (Vogul) dillerinde ve dar kapsamlı olarak da bir Tunguz dili olan Mançucada kullanılmaktadır. Her ne kadar Moğolca, Türkçe ile Tunguzcanın karışımından oluşmuş bir dil olsa da, görece geç oluşmuş bir dildir. Bu açıdan bu ekin Moğolcadan Türkçeye geçme olasılığı hiç yoktur.

4. -z çoğul eki:
Türk dilinin tarihinde -z çoğul ekine ilk kez Sümercede rastlanır. Ancak bu ek Sümercede çok ender kullanılmış olan bir çoğul ekidir. Örneğin Sümerce igi, göz demektir. Normalde igi-ne gözler demektir, ancak haz sözü de gözler anlamına gelir. Günümüz Türk diline ise igi sözü, -z çoğul eki alarak işlevsiz bir çoğul biçiminde göz olarak evrilmiştir (igi-z=>gi-z=>gö-z). Yine Sümerce ses, çığlık anlamına gelen gu sözü günümüz Türk diline kükremek olarak evrilmenin yanında göğüs anlamına gelen kükrek olarak da evrilmiştir. Buradan da kük sözü -z çoğul eki alarak önce küküz sonra da göğüs biçimine evrilmiştir.

Diğer bir örnek de, Sümerce ağız demek olan kag sözüdür. Bu söz de baştaki -k sesi düşerek ve -z çoğul eki alarak kag=>kagaz=>ağaz=>ağız biçiminde günümüze evrilmiştir (Çuvaşçada ise k-ş, a-o ve g-v ses dönüşümüne uğrayarak önce kag=>şov, sonra da -r çoğul eki alarak şovar (ağız) sözüne dönüşmüştür).

-z çoğul eki ayrıca Etrüskçede de -ş biçiminde varolmuştur. Örneğin avil-ş (yıllar), tin-iş (günler), ter-eş (yerler) gibi. Buradan da -s biçimine dönüşerek ardılı olan Roma diline (“Latinceye“) ve Latince yoluyla da günümüz Latin ve kimi Germen dillerine evrilmiştir.

Bunun dışında boynuz (boyun+uz=>boynuz), diz (dub=>duv=>duv+z=>diz), ikiz (iki+z), öküz (ök+üz) biçiminde çoğullaşmış tekil diğer örnekler de görülür [Çuvaşça ve Moğolcada ise öküz, ikiz gibi sözler -r çoğul ekiyle işlevsiz çoğullar haline gelmiştir; Çuvaşça vekar (öküz), yeker (ikiz); Moğolca öker (öküz), iker (ikiz) gibi]. Boy adlarında bu ek Ediz (Edler), z-ş ses dönüşümüyle Töliş (Töliler), Tarduş (Tardular), Türgiş (Türkler) biçimlerinde de görülür.

Moğolcada ise -z çoğul eki yalnızca -s biçimindedir ve oldukça işlektir. Genellikle de ünlü seslerle ile ya da -ay hecesi ile biten sözlerde kullanılır, ancak yine de katı bir kurala uymaz. Örneğin eme-s (kadınlar), eke-s (analar), ere-s (erkekler), aqa-s (yaşlılar), üge-s (sözler), ğakay/ğakas (domuzlar), nogay/nogas (köpekler) gibi. Örneğin ünsüzle biten sözler de çeçeg-s (çiçekler) gibi -s çoğul eki alabilirken, -ay hecesi ile biten sözler ğakay/ğakan (domuz-lar), moritay/moritan (atlı-lar), nogay/nuğud (köpek-ler) gibi başka eklerle çoğullaştırılabilir.

Türk dillerinden yalnızca Çuvaşçada diğerlerinden ayrı bir çoğul eki kullanılır. Bu çoğul eki -sem biçimdedir ve -s çoğul ekinden evrilmiştir. Ayrıca kalın ya da ince ünlülere göre ses uyumu göstermez, tek biçimlidir. Çuvaş yazı dilinde -sem biçiminde olan bu ek, Çuvaşçanın Viryal ağzında ise -sam biçimindedir. Örneğin ulma-sem (elmalar), şıv-sem (sular), küle-sem (göller), aça-sem (çocuklar), tu-sem (dağlar), Terek-sem (Türkler) gibi.

Bu çoğul eki ilgi, yönelme, yükleme, bulunma ve çıkma durumlarında ise -sen biçimini alır. İlgi durumu çeçeksen (çiçeklerin), yönelme durumu yumansene (meşelere), yükleme durumu şençersene (zincirleri), bulunma durumu virensençe (yerlerde), çıkma durumu da vermansençen (ormanlardan) biçimindedir. Çuvaşça, Fin-Yuğra dillerinin fonetik etksi altında kalmış bir Türk dilidir. Bu açıdan diğer Türk dillerinden bir ölçüde farklılaşmıştır.

Arif Cengiz Erman

Yorumlar (0)