Türkçe Artık Türk Dilcilerine Sorulacak. Yabancılara Değil!

Türkçe Artık Türk Dilcilerine Sorulacak. Yabancılara Değil!

Doç. Dr. Kürşat Yıldırım 

Bugün Türk Dil Bayramı.

Yıllar önce Çin’in meşhur bir Çin Dili ve Edebiyatı hocasıyla bir akşam yemeği yemiştim Beijing’de. Hoca, Çince sözlerin yeniden inşası üzerine çalışan dünya çapında bir alimi.

Kendisine bu konuda çalışan, bazen benim de müracaat ettiğim Batılıların yorumları hakkında sorular sorunca küçümseyerek gülümsemiş, “Ben Çinliyim, Çin dilini en iyi ben bilirim, dil aynı zamanda ruh ve kültür işidir, kâğıt üzerinde oynanacak, bilgisayarda kodları girilecek teknik bir iş değildir. Çincedeki hemen her devre ait bütün metinleri ancak ben okurum, ancak ben ulaşırım, ancak ben yorumlarım. Sömürge dönemi geçti, burada misyonerlik yapan, sömürge kuruluşlarında çalışmaya gelen, Çin’in başka meşguliyetlerinin olduğu zor dönemlerinde gelen meraklı batılıların Çin dili üzerine yaptıkları 200 yıllık spekülasyon hasarlarını düzeltmeye çalışıyoruz şimdi” demişti.

Atatürk

Bugün Türkiye Cumhuriyeti sayesinde, Ulu Atatürk’ün üstün öngörüsü ve projeleriyle müthiş bir ilerleme sağlandı. Anadolu Türkleri, Türkçeyi yüceltti. Türk dili üzerine, dünyada kimsenin, ama kimsenin eline su dökemeyeceği çok muhterem Türk dili hocalarımız vardır, yenileri yetişmiştir, yetişmektedir.

Ben bir tarihçi olarak artık dilimdeki bir problem için, Türkçe dahi konuşamayan, hatta Türkçe bilmeyen “Türkologlara”, “kelime bezirganları”na, “dil spekülasyoncularına”, Türk dilini ve kültürünü bilinçli olarak zedelemek isteten kimselere muhtaç değilim artık.

Üstün Hocalarımız

Çok şükür, dünya biliminde kimsenin üstüne çıkamayacağı Türk dilcilerimiz var artık. Her ne kadar bizde hâlâ bilmem neredeki hangi ismi telaffuz etmeyi Türkolog olmanın şartı sayan acayip simalarımız olsa da. Türk dilini Türk dilcilerine soracaklar artık. Türk dili üzerine akademik çalışma yapmak üzere eskiden olduğu gibi belirli yerlere, kişilere değil, Türkiye’ye, Türklere soracak herkes.

Mesela, kısıtlı imkânlarla gidip Sibirya ormanlarında derleme yapan dilcilerimize soracaklar önce. Önce Tuncer Gülensoy’lara, Zeynep Korkmaz’lara, Efrasyap Gemalmaz’lara, Kemal Eraslan’lara, Ahmet Bican Ercilasun’lara, Mertol Tulum'lara, Cengiz Alyılmaz’lara, Hamza Zülfikar’lara, Ali Akar’lara, Sadık Tural’lara, Ali Ilgın’lara, Ferruh Ağca’lara, Erhan Aydın’lara, Bülent Gül’lere, Sinan Güzel’lere, Ceval Kaya’lara, Murat Elmalı’lara, Zeki Kaymaz’lara, Mustafa Öner’lere, Mustafa Argunşah’lara, Saim Sakaoğlu’lara, Gülden Sağol Yüksekkaya’lara, Mesut Şen’lere, Hacer Tokyürek’lere, Ramazan Korkmaz'lara, Özcan Tabaklar’lara, Gökçe Yükselen Peler’lere, Nevzat Özkan’lara, Feryal Korkmaz’lara, Alimcan İnayet’lere, Aslı Zengin’lere, Bilgehan Atsız Gökdağ’lara, Bülent Bayram’lara, Osman Fikri Sertkaya’lara, Bülent Hünerli’lere, Hakan Aydemir’lere, Serkan Şen’lere, Şaban Doğan’lara, Ekrem Arıkoğlu’larına, Abdülkadir Atıcı’lara, Fikret Turan’lara, Galip Güner’lere, Metin Ekici'lere, Fatih Kirişçioğlu’larına, Gülşen Seyhan Alışık’lara, Nurettin Öztürk’lere, Günay Karaağaç’lara, Gürer Gülsevin’lere, Ahmet Buran’lara, Semra Alyılmaz’lara, İbrahim Akış’lara, Hülya Kasapoğlu Çengel’lere, Nuri Yüce’lere, Fikret Türkmen’lere, Gülsel Sev’lere, Şükrü Haluk Akalın’lara, Metin Ergun’lara, İbrahim Şahin’lere, İlker Tosun’lara, Kürşat Efe’lere, Metin Akar’lara, Mustafa Balcı’lara, Özkul Çobanoğlu’lara, Ahmet Çiçekler’lere, Rysbek Alimov’lara, Sema Barutçu Özönder’lere, Şuayıp Karakaş’lara, Şeref Ali Bozkaplan’lara, Ümran Erdoğan’lara, Vahit Türk’lere, Feyzi Ersoy’lara, Hayati Develi’lere, İbrahim Arıkan’lara, Yavuz Kartallıoğlu’lara, Abdulkadir Emeksiz’lere, Ayşegül Sertkaya’lara, Osman Mert’lere, Erhan Çapraz’lara, Günay Kut’lara, Ümran Ay’lara, Erdal Şahin’lere, Nusret Gedik’lere, Mehmet Turgut Berbercan'lara, Göksel Öztürk’lere, Sultan Tülü’lere, İlker Tosun’lara, Gülsüm Killi Yılmaz’lara, Ercan Alkaya’lara, Yavuz Akpınar’lara, ve af ola hafızam iftardan sonra iyi çalışmıyor galiba, üstelik dilci de değilim, bir çırpıda bunlar geldi aklıma, çok kıymetli bu gibi yüzlerce Türk dilcilerine sorulacak önce. Ondan sonra birilerine sıra gelir belki.


Üstelik Türk dilcileri, belki de Çinlilerin kaderindeki gibi, iki yüz yıldır biriken pasları temizlemekle ve dişe geçmeyen yuvaları törpülemekle uğraşıyor, uğraşacak. Türk bilim adamları dilini kimseye, kimsenin ameliyat masasına bırakmıyor artık. Elbette Türk diline büyük katkılar yapan, Türk dilini yücelten bilim adamları da yüceltilecek, yüceltilmelidir.

Onlara hizmetleri için teşekkür edildikten sonra şimdi yüceltilecek olanlar ise Türk dilcileridir, hikâyeleri yazılacak olan Türk dilcileridir.


Yaşasın Türk Dil Bayramı, Yaşasın Türk’ün Dili!

Yorumlar (0)