Türkçe kelimeler F harfiyle başlamaz! - İldeniz Turan

TÜRKÇEDE BİR SÖZ “F” DAMGASI (HARFİ) İLE BAŞLAMAZ 


Türkçede, ilk Türkçe kollarından başlayarak bugüne değin “F” damgası ile başlayan “TÜRKÇE KÖKENLİ” birce, bir tek söz yoktur, türememiştir.


İran’ın Mako / Makü şehrinden biri dil öbeklerinde üç - dört yıldır Türkçe üzerine yazılar üleşiyor. Yazdıklarının yüzde doksan beşi dil bilime, Türkçenin yapısına, köken bilgisine, biçim bilgisine aykırı. Yalan, yanlış.


Evet, yalan. Bir kimse bilmediği bir konuda biliyormuş gibi yazıyorsa, yalan söylüyor, gösteriş yapıyor, demektir. “Azerbaycan Türkçesinde toplumcu duygular taşımayan, gösteriş yapan kimselere /ÖZÜNÜ GÖSTERER, ÖZÜNÜ GÖRSETER /” diyorlar.


Bu kişinin benim yönetici olduğum dil öbeklerine gönderdiği yanlış, DİL BİLGİSİNİ SAPTIRMA özelliği taşıyan bütün yazılarını sildim.
Sonuç olarak yönetici olduğum bir dil öbeğinde bu öbeği izleyenlere, bu öbeğe üye yaptığım öğrencilerime karşı sorumluyum.


ESKİ TÜRKÇE KOLLARINDA DURUM


Tuna Bulgar Türkçesinde, Göktürkçede, Eski Uygur Türkçesinde, Karahanlı Türkçesinde, Eski Harezm Türkçesinde, Eski Kıpçak Türkçesinde, Çağatay Türkçesinde, Eski Türkiye Türkçesinde, Osmanlı Türkçesinde “TÜRKÇE KÖKENLİ” birce, bir tek Türkçe söz “F” damgası (harfi) ile başlamaz.


ÇAĞDAŞ TÜRKÇE KOLLARINDA DURUM


“F” DAMGASI İLE BAŞLAYAN BİR SÖZ YOK.
Bildiğiniz, gördüğünüz “F” ile başlayan bütün sözler YAD SÖZDÜR (ALINTI SÖZDÜR).
Bu, İranlı kişi en son olarak bir dil (!) öbeğinde şu yazıyı üleşmiş:
Öz Türkçeden sözler :
Fere / ferik == genç tavuk
“FERİK” bu anlamda Türkiye Türkçesinde de yaygın biçimde kullanılıyor. Ancak, kökeni konusunda en küçük bir belirti, bilgi yok.


Osmanlı Türkçesinde,
LEHCE-i OSMÂNÎ – Ahmed Vefik Paşa
Osmanlıca I. baskısı 1876 yılında yayınlandı
Türk Dil Kurumu Yayınları - I. baskı: Ankara - 2000
Yeni yazıya çevirerek yayınlayan: Recep Toparlı
“FARῙḲ [ﻓﺭﯿﻕ]” (ad) (Arapça) (I) : Bir fırkaya kumanda eden zabit.
“FARῙḲ [ﻓﺭﯿﻕ]” (ad) (Arapça) (II) : Askeri birlik, müfreze, bölük.
àArapça “fark (ayrı, ayrım)” sözü ile kökteş (müştakk).
Bu sözün “genç tavuk” ile en küçük bir ilintisi olmadığı gibi Türkçe de değil.


Türkiye ile İran’da altmış dolayında Ölü dillerden binlerce söz kalmıştır. Kökeni belirlenemeyen sözlerin büyük bölümü bu dillerden kalmış, anlamı, kökü çözümlenemeyen sözlerdir.


Bu kişiciği özelden uyarak yanlışını söylediğimde bana söylediği “SÖZLERİ” saçma sapan yazılarını beğenen, üleşen, onunla sözdeş (muhatap) olan tanıdığım, arkadaşım (!) olan kimselere gönderirsem “ORTAK KILIK DEĞERLERİNİ TAŞIYORSAK” kesinlikle kulakları kızaracaktır.
İran’ın değişik bölgelerine gidip gelirken kesinlikle bu dilcinin (!) yaşadığı Mako’da durak verir, birkaç gün kalarak bu görkemli yöredeki arkadaşlarımla söyleşerek onların ARI - DURU gönüllerinden dirlik suyu içerdim. [KÖNGİL KÖNGİLDÄN SUV ÏÇÄDÏ.= Gönül gönülden su içer.]


Şu, korona kısılcımı yokalıp gitsin! Yine gideceğim!
Bu, sanalağda yazdıklarını yüzüme karşı söylesin.

İldeniz Turan

Yorumlar (0)