Türkçe Kökler Sözlüğü'nden: aç-, ad-, af- kökleri

Türkçe Kökler Sözlüğü'nden 2


Türkçe Kökler Sözlüğü'nden 2


 

ac-ı-mak, ac-ı-k-mak bg. ac kökü çokluk  ı  sesleriyle  genişler.  Bu  kökiln ac-ı (ı ekiyle) dışında bir gelişimi görülmedi. Sözgelişi: ac-ı-t-mak (acıtmak), acı-n-mak, acı-n-dırmak, ac-ı-t-tırmak... (bk. aç).

 

aç-,


bu kök ac ile dönüşür, genellikle c sesi ç sesi oluverir. Ağız ayrılıkları ne­ deniyle aç kökü a+u seslerini alır. Bu kök genellikle genişleme, boşalma, kcıpma, dağılma, ayrılma, uzaklaşma, yırtma, güvenme, aşırılık, kesme, yar­ ma, bozma, duygusal eğilim anlamlarını içeren sözcükleri üretmeye yarar. Bu  kökün aldığı ekler  a,  ı,  u  seslileriyle  oluşur,  kimi yerde  gı,  gu  ekleriyle ekleriyle araç, aygıt adları üretilir: aç-gı, aç-gu, aç-ı-k, aç-a-r, aç-a-cak (bu sözcüklerin   açık   dışında   hepsi  anahtar   anlamındadır).   Kök   malç    ekiyle

genişler, ilk eylem aç-mak biçiminde görülür, öteki eylemler aı  ekleriyle  belirir: aç�a-r, aç-ı-k(lamak). Kökün özünde saklı anlam genişlemesiyle yal­ nızca eklerle sağlanabilir. aç kökü  araç-gereç  anlamlarına  gelen  sözcükle­ rin üretiminde genellikle ak (aç-ak), ar (aç-ar) eklerini alırken genişleme- de gösterir   (kız  kapıyı   açar),   (bu   açar   altın  saplıdır)   örneklerinde   birincisi eylem,  ikincisi   araç  karşılığıdır.  aç  köküne  gelen  ikinci  ekler  gen-ken  bi­ çiminde  de  görülür:  aç-ar-ken,  aç-ar-gen   (burada  gen  eki  ağız  ayrılığından

kaynaklanan  yumuşama  nedeniyledir, dilin  yapısına  aykırıdır).  aç  kökü­ ne getirilen bu e sesli ekler dilin uyumuna uygun değilse de yaygındır. aç köküne u sesi gelerek aç-uk (açık) biçimi de var (Kaş.).

 

ad-,


ilerleme, gelişme, devinim, atılım, değerlendirme, adlandırma, fırlatma, yürüme, atlama, atma bg. değişik anlamlar içeren kök. Bu kök, ağız ay­ nlıkları nedeniyle, at biçiminde de söylenir (ad-a-mak/at-a-mak). Köke ge­ len   önekler  a-ı   seslileriyle  başlar,  kimi  ağızlarda  u,  o  yansıması  gösterir

(bu olay  seyrektir) .  ad  kökünün  aldığı  ilk sesliler a  ile  ı'dır.  Bu  sesliler­

den sonra, değişik anlamlar içeren sözcüklerin üretilmesine  elverişli  ses­ sizler gelir. Bu sessizler de c-ç-ğ-k-m-n-r-s-ş-t bg. bir dizi oluşturur. Söz. gelişi: ad-a, ada-cık, ada-ç, ad-a-k/ada-k/ad-ı-rn, ad-ı-n/adı-n, ad-an-mak, ad-1-r-mak, ad-a-ş, ad-a-t-mak. . .

ad kökü, değişik Türk ağızlarında, özellikle Kuzey Türkçesınde d sesinin

y sesine dönüşmesiyle ay biçimine girer. Kaş. sözlüğünde d sesinin y se­ sine yakın nitelikte söylendiği görülür: adak/ayak (ayak denen yürüme-de­ vinme öğesi), bu sesi dh ile karşılayan Türk ağızları da vardır.  Özellikle ar. z-d  (dad  sesiyle karıştırıldığı  sözcükler de  az  değildir).  Bunun  nedeni d sesinin değişik biçimde söylenmesidir. Asya Türkçesinde ad köküne g-ğ seslerinden biri eklenerek adg-/adğ biçimi oluştuğu gibi  y, h  seslerinden biri de getirilir: ad-y, ad-h bg.  (bk. Kaş.). ad kökünün hangi dönemde önem­ li bir değişikliğe uğradığı bilinmiyor, ağız ayrılıklarına dayanarak olayı saptama, belli bir döneme bağlama olanağı da yoktur.

 

af-,


Türk dilinde böyle bir kök yoktur, ağız aynlıkları nedeniyle v/f, b/f, ğ/f

dönüşmeleri görülürse de, bu bir kök üretme anlamını içermez.

Yorumlar (0)