13.12.2020, 22:10

Altaylardan Anadolu'ya İki Benzer Öykü

Altaylardan Anadolu'ya İki Benzer Öykü

Büyükbaş Hayvanlara Ölüm Getirme

Altaylarda yaşayan Küsteh adlı bir Kam, Terbeet Mihail'in evine konuk gelmiş. Terbeet Mihail'in eşi çok cimri bir kadınmış. Kam, kadından et pişirmesini istemiş. Fakat kadın etlerinin olmadığını söyleyip Kam'a et pişirmemiş.

Kam kadına; "Biraz bekleyin, etiniz olacak!" deyip çıkıp gitmiş. Kam'ın evi terk etmesinden hemen sonra ev sahibinin öküz ve inekleri ölmüş. Hayvancılıkla geçinen çiftin elinde hiç hayvan kalmamış. Evlerinde yoksulluk baş göstermiş.

...

Anadolu'nun bir köyünde yaşayan Gülşen Nine bir gün evlerinin avlusunda süt süzmüş, peynir yapmış ve süt kazanını kaldırmış. Az sonra kapıya bir yoksul adam gelmiş. Bir parça peynir istemiş nineden. Nine "Peynirim yok." demiş. Adam nineye; "Az önce süt süzüp, peynir yapıp kaldırmadın mı?" demiş. Utanan kadın içeri girip peynir getirmiş. Bakmış adam yok. Sağa sola sorsa, adamı gören olmamış. O günden sonra hayvanlarını yitirmiş, sütleri ve unları yitip batmış. Gelenin Hızır olduğunu anlamış ancak iş işten geçmiş ve evinde hiç bereket kalmamış.

Bu iki öykü iki farklı coğrafyalardan olsa da, aynı kültürle mayalanan Türk milli hafızasının birer ürünüdür.

İlk öykü bir araştırma kitabından alınmıştır. İkincisi ise bizzat derlediğim bir öyküdür. Öykü anlatıcısına olayın gerçeklik payını sorduğumda, bu olayı yaşayan kişiden bizzat dinlediğini, köylerinde buna benzer birçok olayın yaşandığını aktardı.

Anadolu'daki Eren, Baba, Abdal, Hızır inanışlarının temel kaynağı Altaylar, Sibirya ve Ötüken'dir. Türklerde ruhlarla iletişime geçmek tarih boyunca önemsenen bir konu olmuştur. Dolayısıyla ruhlarla irtibat sağlayan bazı özel yeteneklere sahip kişiler Türk tarihinin her diliminde karşımıza çıkmıştır. Altaylarda Tanrı ve ruhlarla irtibat kurabilen "Kam", "Şaman", "Bahşı" adlarıyla karşımıza çıkan ruhani lider, şifacı hekimlerin Anadolu’daki uzantıları ise "Baba" , "Eren/Ermiş", "Hızır''dır.

Aynı anda başka kılıklarda görünme (don değiştirme); hastalıkları iyileştirme; büyü bozma; yaşlı kadın ve erkeği çocuk sahibi yapma; insan, hayvan ya da cansız bir varlığı taşa çevirme; ateşte yanmama; gelecekle ilgili tahminde bulunma; akıldan geçenleri bilme; doğa güçlerine hükmetme; su üzerinde yürüme; öldükten sonra dirilmiş görünme; bolluk, bereket ya da tersine kıtlık, kuraklık, yoksulluk getirme gibi motifler Altaylarda da Anadolu'da da ruhani güce sahip kişilerin ortak özellikleridir.

Kaynak: Türk Bodun Bilimi Araştırmaları, Prof. Dr. Harun Güngör

DİLEK YILMAZ

TÜRKLÜKBİLİMCİ (TÜRKOLOG)

Yorumlar (1)
Muhsin Durlu 3 yıl önce
"milli" sözcüğü araça (aramice) millet ten gelir. Dini-dili bir olan(İslam-arapça-arap) demektir. Türkler millet değildir. Ümmetin, onun bunun bebesi de değildir. Budundur, ulustur. Türkolog olan kişi Türkçenin bayraktarı olmak zorundadır değil mi?