Anlatım Bozuklukları, Anlamsal Anlatım Bozuklukları

Anlatım Bozuklukları, Anlamsal Anlatım Bozuklukları

Anlatım bozuklukları, her şeyden önce sözcüklerin anlamlarını ve türlerini iyi bilmeye, cümle yapısını ve ögelerini tanımaya, noktalamanın anlam üzerindeki etkisini anlamaya bağlı olduğu ölçüde fark edilebilir. Anlatım bozukluğuyla ilgili sorulara bu nedenle çok yönlü yaklaşılmalıdır.


Anlatım bozuklukları genel olarak iki bölümde ve onun alt başlıkları halinde incelenebilir:

A) Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları


Anlamca Birbiriyle Karıştırılan ve Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler
Sözcüğün Gereksiz Kullanılması
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması
Atasözü ve Deyimlerin Yanlış Anlamda Kullanılması
Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Kişi Zamirinin Yanlış Kullanılması
Mantık Hatalarından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları

B) Yapısal (Yapıya Dayalı) Anlatım Bozuklukları


Özne Eksikliği, Yanlışları ve Özne-Yüklem Uyuşmazlığı
Nesne Eksikliğinden Kaynaklanan Bozukluklar
Tümleç Eksikliği
Yüklem Eksikliği
Kişi Uyumsuzluğundan Kaynaklanan Bozukluklar
Ek Fiil Eksikliği
Çatı Uyumsuzluğu
Yanlış Yapılı Eylem ya da Eylemsiler
Tamlama Yanlışları
Noktalama Eksikliği
İyelik Ekinin Gereksiz Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları

A) Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları



1) Anlamca Birbiriyle Karıştırılan ve Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler

Birbirlerine yazılış ve okunuş bakımından çok benzeyen veya aralarında ilgi ya da yakınlık bulunan; fakat anlamları farklı olan bazı sözcüklerin cümlede birbiri yerine kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmaktadır. Bu tür anlatım bozuklukları, sözcüklerin anlam farklılıklarının tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.

Örnek Cümleler

Odayı ağır bir yemek kokusu kapsamıştı. (kaplamıştı)
Çok üzgün olmasına karşılık, bunu belli etmemeye çalışıyordu. (karşın)
Bu iki elbise arasında desen bakımından hiçbir ayrıcalık yoktur. (ayrım)
Bu önemli haber bütün televizyon kanallarında yayımlandı. (yayınlandı)
Babasına soru sorarken oldukça çekimser davranıyor. (çekingen)
Öğrencilerin sınavda başarılı olması, derslerle ilgilenmelerine bağımlıdır. (bağlıdır)
Değerli arkadaşlar; bulabileceğiniz kadar kaynak kitaplardan, testlerden sözcük tespiti yapıp anlamlarını öğrenmeniz işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Sizin için birbiri ile karıştırılan bazı sözcükleri  “Sıkça Karıştırılan Sözcükler” isimli dosyada sıraladık. Ayrıca Türk Dil Kurumunun sitesinden karıştırılabilecek sözcükleri inceleyebilirsiniz.

2-Gereksiz Kullanılan Sözcükler

Türkçede doğru bir cümle, anlatılmak isteneni en sade en duru haliyle verebilen cümledir. Gereksiz sözcük kullanımı bu duruluk ilkesine aykırıdır.  Bir duygu, bir düşünce gerektiği kadar sözcük kullanarak anlatılmalı, yani cümlede gereksiz sözcüklere yer verilmemelidir.

Bir sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir daralma, bir değişme olmuyorsa o sözcük gereksiz kullanılmış demektir.

Örnek Cümleler

Adam, kapının önünde duran kadının kulağına alçak sesle bir şeyler fısıldıyordu.
En yakın arkadaşıyla aşağı yukarı iki üç yıldan beri görüşmüyor.

3-Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanımı

Anlatımı düzgün bir cümlede okuyucuyu şüpheye düşürecek, şaşırtacak, yanıltacak birbiriyle çelişen ifadeler bulunmamalıdır.  Anlamca birbirine karşı ya da birbiriyle çelişen sözlerin aynı cümlede kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip anlatım bozuklukları genellikle “kesinlik” ve “olasılık” belirten sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır. Gereklilik kipi “-malı, -meli” eklendiği sözcüğe olasılık anlamı da kattığından bu kiple birlikte kesinlik belirten bir sözcüğün kullanılmış olup olmadığına bakılmalıdır.

Örnek Cümleler

Belki onun da gelmemesinin bir nedeni vardır mutlaka.
Beni kesinlikle gördüğünü sanıyorum.
Bu iş tam olarak bitti sayılır.
Bu konuda anlatılanlar hiç kuşkusuz doğru olmalıdır.
Bundan tam on yedi yıl kadar önce de böyle bir olay yaşamışlar.

4-Atasözü ve Deyimin Yanlış Kullanımı

Bu tip anlatım bozukluklarının bulunduğu cümlelerde vurgulanmak istenen düşünce, atasözü veya deyimle daha da kuvvetlendirilmeye çalışılır. Ancak anlatılmaya çalışılan düşünce ile kullanılan atasözü veya deyim anlam olarak birbiriyle aynı düşünceyi ifade etmemektedir. Ayrıca atasözleri ve deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır, bu yüzden cümlede kendi anlamlarının dışında kullanıldıklarında da anlatım bozukluğuna sebep olur.

Çözümlü Örnek Cümleler

Şimdi anlatacaklarıma dikkatlice kulak kabartın.
(Kulak kabartmak: gizlice dinlemek) (Yanlış)
(Kulak vermek: dikkatlice dinlemek) (Doğru)
Kadıncağız öyle kötü bir adamla karşılaşmış ki dostlar başına.
(Dostlar başına : iyi dilek sözü)
(Düşman başına: kötü dilek sözü)
Bugüne kadar yaptığım bütün iyiliklere göz yumdu.
(Göz yummak: bağışlamak, görmezden gelmek)
Kardeşimin sevinçten etekleri tutuşmuştu.
(Etekleri tutuşmak: çok telaşlanmak)
(Etekleri zil çalmak: çok sevinmek)
Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni ardına koyma.
(Elinden geleni ardına koymamak: olabilecek tüm kötülükleri yapmak)
(Elinden geleni yapmak: gücünün yettiğini yapmak)

Ayrıca deyim ve atasözleri kalıplaşmış oldukları için sözcüklerin yerleri değiştirilemez ve mevcut sözcüklerin yerine başka bir sözcük kullanılamaz.  Parantez içindeki kelimeler doğrusu olup anlatım bozukluğunu giderecek kelimelerdir.

Örnek Cümleler

Fazla naz insanı usandırır. (aşık)
Çocukların gürültüsünden rahatsız olunca hepimizi kafasından savdı. (başından)
Baştan tırnağa muayene olmuştu. (ayağa)
Ay ışığında dut silkilmez. (ceviz)

5-Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması

Anlatımda sözcüklerin gerektiği yerde kullanılmaması, cümlede anlam karışıklığı yaratır ve söylenilenlerin ters ya da yanlış anlaşılmasına yol açar. Özellikle sıfat ve zarf gibi nitelik, miktar vs belirten sözcüklerin yanlış yerde kullanılması anlatımda belirsizliğe neden olur. Bu tip cümleler okuyucuya,  cümleden iki farklı anlam çıkarmasına yol açar ki biri bu cümlenin ifade ettiği anlamken diğeri okuyucunun algıladığı anlamdır. Eğer bir cümleden iki farklı anlam çıkarabiliyorsanız o cümledeki anlatım bozukluğunu bulmuşsunuz demektir.

Çözümlü Örnek Cümleler

Ağrısız kulak delinir.
Doğrusu = Kulak ağrısız delinir.
Onlara sık sık sevdiğini söylüyor.
Doğrusu = Onlara sevdiğini sık sık söylüyor.
Bu olayla ilgili kısaca bildiklerini anlattı.
Doğrusu = Bu olayla ilgili bildiklerini kısaca anlattı.
Her türlü Atatürk’e karşı saldırı affedilemez.
Doğrusu = Atatürk’e karşı her türlü saldırı affedilemez.
Sırada bekleyen hastalar içinde ilk odaya ben girdim.
Doğrusu = Sırada bekleyen hastalar içinde odaya ilk ben girdim.


6- Kişi Zamirinin Yanlış Kullanımından  Kaynaklanan Bozukluklar:

Kişi zamiriyle kurulan tamlamalarda bazen kişi zamiri söylenmeyebilir. Bu tip cümlelerde kastedilen şahsın kim olduğunu anlamakta güçlük çekilir. Birden çok zamir çağrışımı anlam belirsizliğine yol açar. “Kimin, neyin” sorusunun cevabını almakta zorlandığımız cümlelerde bu tip anlatım bozuklukları mevcuttur diyebiliriz.

Çözümlü Örnek Cümleler

Kardeşinin hastalanması beni çok üzdü.
(Senin kardeşinin mi onun kardeşinin mi hastalanması)
Borçlarını bir an önce öde.
(Onun borçlarını mı kendi borçları mı)
Ne yaparsam yapayım söylediklerini anlamakta güçlük çekiyorum.
(Senin söylediklerini mi, onun söylediklerini mi?)


7- Mantık Hataları

Anlatılanların mantığa ters düşmesi de bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip cümleler dil bilgisi açısından düzgün olsa dahi anlam yönüyle cümlenin bütününe bakıldığında içinde mantığa aykırı durumlar barındırır. Bu yüzden anlatım bozukluğunun zor anlaşıldığı cümle tipleridir.

Örnek Cümleler

Her Salı, kardeşimin yanına gider; orada on gün kalırdım.
Seninle sık sık hatta arada bir görüşmek isterim.
Hükümet, 280’e karşı 210 oyla güvenoyu aldı.


Yararlı olması dileğiyle...
 

Anlatım bozuklukları ile ilgili tüm yazıları okumak için tıklayınız. Anlatım bozuklukları.

Yorumlar (0)