Sözcükte Anlam Konu Anlatımı, Sözcükte Anlam Nedir? Açıklamalar ve örnekler

Sözcükte Anlam Konu Anlatımı, Sözcükte Anlam Nedir, Sözcükte Anlam Açıklamalar ve örnekler

Sözcükte Anlam Konu Anlatımı, Sözcükte Anlam Nedir, Sözcükte Anlam Açıklamalar ve örnekler

Sözcük ve eş anlamlısı olan kelime, en kısa tanımıyla anlamlı ve işlevli ses veya ses birliğidir. O, gelmek, at, güzel, çocuk, ile, bu, ve, ah örneklerinin hepsi birer sözcüktür. Bu tanıma göre bu metinde araya bir boşluk bırakılarak yazılan her birliğin bir sözcük olduğu yargısına kimse itiraz etmeyecektir.

Bununla birlikte bir metinde gelmek fiili, geldi, geliyor, gelmiş, gelen vb. farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Bunların her birini sözcük olarak saymak yanlış olmaz. Ancak bunların her biri aynı sözcüğün farklı bir ekle çekimlenmiş biçimidir ve taşıdıkları anlamlar sözlükte tek bir maddede verilir.

Buna karşılık arapsaçı, açgöz, şeytan tüyü, arı kovanı gibi birden çok sözcükten meydana gelen örneklerde her bir örneğin sözlüklerde bulabileceğimiz anlamları vardır.

Buna rağmen bitişik yazıldıkları için arapsaçı ve açgöz tek sözcük sayılırken, ayrı yazılan şeytan tüyü iki, arı kovanı gibi ise üç sözcük kabul edilecektir.

SÖZCÜKLER

Sözcük, çoğu zaman, dilin kendi başına anlamı olan en küçük parçası, diye tanımlanır. Ağaç, hayal, dost gibi sözcükler buna örnektir. Bazı sözcükler ise tek başına anlam taşımayıp diğer sözcüklerle bir araya geldiğinde belli bir anlam ifade eder: için, gibi, göre vs.

Tek Anlamlılık:


Tek bir kavramı karşılayan, başka anlamlar kazanmayan sözcüklerdir.

Örnek: ağaç, termometre, kiremit

Çok Anlamlılık:


Bir sözcüğün temel anlamının yanında yeni kavramları da karşılayacak durumda olmasıdır.

Dilek havuzuna para attık.    (tutup fırlatmak)

Mahkemeyi iki ay sonraya attılar.    (ertelemek)

Yaz gelince kazakları attık.     (kaldırmak, kullanmamak)

Sınav konularını sana mesaj attım.     (göndermek)

 
Dipçe: Çok anlamlılıkla sesteşlik karıştırılmamalıdır. Sesteş sözcükler birbirinden tamamen farklı anlamlara gelir. Yazılışları aynıdır ancak anlamları arasında hiçbir ilgi yoktur. Çok anlamlı sözcüklerde ise anlam ilgisi devam eder. Birbirleriyle uzak da olsa anlam ilgileri vardır.

Yukarıdaki örnekte atmak çok anlamlıdır. Çünkü anlam ilgisi devam etmektedir.

Şu örneğe bakalım:

kır: 1. anlamı kırmak, 2. anlamı beyaz saç, 3. anlamı çimenler. Anlam ilgisi olmadığı için sesteştir.

Gerçek Anlam (Temel Anlam):


Bir sözcüğün aklımıza gelen ilk anlamıdır, sözlük anlamıdır.

Örnek:

At: Bir hayvan

Yan Anlam:


Bir sözcüğün temel anlamından tamamen uzaklaşmadan kazandığı yeni anlamlardır.

Örnek: Alacak (Birine verilen borç para)

Mecaz Anlam:


Bir kelimenin gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı anlamdır.

AÇIKLAMALI ÖRNEKLER

1 - "Etek " kelimesini ele alırsak; giyilen etek gerçek anlam, dağın etekleri (görsel olarak eteğe benzediği için) yan anlam, etekleri zil çalmak (böyle bir şey mümkün olmadığı için, gerçekle hiç ilgisi olmadığı için) mecaz anlamdır.

2- göz:

1.  Televizyon izlemekten gözlerim ağrıdı.

2.  Anahtarları çekmecenin gözüne koydum.

3.  Yıllardır gözümde tütüyorsun.

1.  cümlede gerçek anlamda göz yani organ anlamında kullanılmıştır.

2.  cümlede yan anlamda kullanılmıştır. Çekmecenin gözüyle açılıp kapanması açısından benzerlik ilişkisi vardır.

3.  cümlede mecaz anlamlıdır. Gerçek anlamla hiçbir ilgisi yoktur. Deyimler genelde mecaz anlamlıdır.

Somut ve Soyut Sözcükler


Beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklere somut, beş duyu organımızla algılayamadığımız ama var olduğuna inandığımız kavramları karşılayan sözcüklere soyut sözcükler denir.

Somut: ev, kitap, ağaç, rüzgar, hava, koku...

Soyut: hayal, sevinç, rüya, öfke, endişe...

**Somutlaştırma (Somutlama)


Soyut bir kavramı, somut bir sözcükle anlatmaktır. Benzetmeden yararlanılır.

Örnek:

1- Yine hayallerim suya düştü.

*Hayal kelimesi normalde soyut bir kavramdır ancak burada suya düşebilen somut bir varlıkmış gibi anlatılmıştır. Yani somutlama yapılmıştır.

2- Bunu yapmaya yürek ister, bu her babayiğidin harcı değil.

*Burada yürek, cesaret anlamında kullanılmıştır. Cesaret soyut bir kavramdır ve somut bir organ olan yürekle anlatılmıştır. Yani somutlaştırma yapılmıştır.

 

Eş Sesli Sözcükler, Sesteş Sözcükler:


 Eş Sesli Sözcükler, yazılışları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklerdir.

kır: Kırmak ve doğadaki kır.

yüz: İnsan yüzü ve yüzmek.

dolu: Yağan dolu ve bardağın dolu olması.

çay: Dere ve içtiğimiz çay

yol: Saçını yolmak ve köy yolu vb.

 

 

Eş Anlamlı Sözcükler, Anlamdaş Sözcükler:


Yazılışları farklı anlamları aynı olan sözcüklerdir.

konuk-misafir

vatan-yurt

hikaye-öykü

ıslak-yaş

Dipçe: Bunlar genellikle Türkçe kökenli olmayan sözcüklerin başka dillerdeki karşılıklarıdır. Örneğin konuk Türkçe, misafir Arapçadır. Vatan ve hikaye Arapça, yurt ve öykü Türkçedir.

 

 

Zıt Anlamlı Sözcükler, Karşıt Anlamlı Sözcükler:


Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir.

genç-ihtiyar

açık-kapalı

acı-tatlı

gece-gündüz

zor-kolay

*Önemli: Olumsuzluk, zıtlık değildir.

Şu sözcükleri ele alalım.

tatlı                      sağlıklı                    ağlamak

*Tatlı sözcüğünün zıttı acı, olumsuzu ise tatsızdır.

*Sağlıklı sözcüğünün zıttı hasta, olumsuzu sağlıksızdır.

*Ağlamak sözcüğünün zıttı gülmek, olumsuzu ise ağlamamaktır.

 
***Bazı sözcüklerin cümle içindeki kullanımlarına göre zıt anlamları değişebilir.

1- Ak akçe kara gün içindir.

Bu cümlede "kara gün" kötü gün anlamında kullanılmıştır. Yani buradaki "kara" sözcüğünün zıttı "beyaz" değil "iyi" olmalıdır.

2- Bu ince davranışın için teşekkür ederim.

Bu cümlede "ince" nazik anlamında kullanılmıştır. O yüzden bu cümledeki "ince" sözcüğünün zıttı "kalın" değil "kaba" olmalıdır.

 

Terim Anlamlı Sözcükler


Bir bilim, sanat, meslek dalıyla ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklerdir.

sıfat, özne, tümleç -Türkçe

açı, dörtgen- Matematik

perde, suflör- Tiyatro

*Dipçe: Bilim, sanat, meslek dallarının isimleri terim değildir.

Yansıma Sözcükler


Doğadaki seslerin taklit edilmesiyle oluşmuşlardır.

vızıltı

pat

güm güm

şırıltı

Dipçe: Ses taklidi olmayan sözcükler yansıma sözcük değildir.

parıltı

ışıltı

 

İkilemeler


  1. güçlü kuvvetli, şan şöhret, sorgu sual (eş anlamlı sözcüklerin kullanılmasıyla oluşmuştur)

  2. abuk sabuk, ıvır zıvır, eçiş bücüş (ikisi de anlamsız sözcüklerle oluşmuştur)

  3. akıl fikir, yalan yanlış, eş dost (yakın anlamlı sözcüklerle oluşmuştur)

  4. hızlı hızlı , yavaş yavaş, acı acı ( aynı sözcüğün tekrarı ile oluşmuştur)

  5. eğri büğrü, çoluk çocuk, yırtık pırtık (biri anlamlı biri anlamsız sözcüklerle oluşmuştur.

  6.  

Nitel Anlamlı Sözcükler, Nicel Anlamlı Sözcükler


Sayılabilen, ölçülebilen özellikler nicelik; sayılamayan, ölçülemeyen özellikler nitelik bildirir.

üç kilo elma - nicelik

lezzetli elma- nitelik on kişilik sınıf- nicelik çalışkan sınıf - nitelik

Genel Anlamlı Sözcükler, Özel Anlamlı Sözcükler


Anlam olarak daha geniş kapsamlı olan sözcükler genel, anlamı daha dar kapsamlı olan sözcükler özeldir.

varlık – canlı- bitki- çiçek- papatya (genelden özele)

kedi- hayvan-canlı-varlık (özelden genele)

Örnekler:


  1. Antalya, Akdeniz Bölgesi’nde bulunur. (özelden genele)

  2. En sevdiğim şair Orhan Veli’dir.  (genelden özele)


  3.  

Dolaylama


Bir sözcükle karşılanabilen bir kavramı birden çok sözcükle ifade etmektir.

Hayat arkadaşı (eş)

Ege’nin incisi (İzmir)

Bacasız sanayi (turizm)

Beyaz altın (pamuk)

File bekçisi (kaleci)

Derya kuzusu (balık)

 

Güzel Adlandırma


İnsanlarda olumsuz duygular uyandıran kelimeleri daha güzel kavramlarla anlatmaktır.

Son yolculuk (ölüm)

İşitme engelli (sağır)

Tahta at (tabut)

 

Ad Aktarması


Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük yerine kullanılması.


  • Uçak az önce Ankara’ya iniş yaptı. (hava alanına )

  • Bütün mahalle sabaha kadar uyumadı. (mahalledeki insanlar)

  • Batı bu konuda uzlaşmaya varacağını bildirdi. (Batı'daki devlet adamları)

  • Orhan Veli’yi mutlaka okumalısın. (şiirlerini)

  • Tabağını çabuk bitir. (içindeki yemeği)

  • Bu tiyatroyu 10/A sınıfı hazırladı. (sınıftaki öğrenciler)

  • İmza gününde usta kalemler bir araya geldi. (yazarlar)

  • Bütün gözler onun üzerindeydi. (insanların bakışları)

  • Adresi şu markete sorar mısın?(marketteki kişiye)


  •  

Deyim Aktarmaları


A) Doğadan İnsana Aktarma

Sınavı kazandığını duyunca sevinçten havalara uçtu.

*Uçmak kuşlara ait bir özelliktir, insana aktarılmış.

Aslanım, bunu başarabilirsin!

*Aslan doğada bir canlıdır, insana güçlü olma özelliği aktarılmıştır.

B) İnsandan Doğaya Aktarma

Yaralı bir gemi, hırçın denizin dalgalarında kayboldu.

*Kişileştirme aynı zamanda insandan doğaya aktarmadır. Hırçın olmak insana ait bir özelliktir, doğaya aktarılmış.

C) Doğadan Doğaya Aktarma

Karlar uçuşuyordu gecede, rüzgarlar uluyordu camlarda.

Uçmak kuşlara aittir karlara aktarılmış; ulumak köpeklere aittir, rüzgara aktarılmış. Hepsi doğada olan şeylerdir, birbirlerine aktarılmış.

D) Duyular Arası Aktarma

Yumuşak sesiyle salondakileri büyüledi.

*Yumuşak dokunma duyusuyla ilgilidir, ses duyma ile ilgilidir. Yumuşak olmak sese aktarılmış.

Sokaktan acı bir çığlık duyuldu.

*Acı tat alma ile ilgilidir, çığlık duyma ile ilgilidir. Çığlık acı olarak verilmiş.

Yorumlar (0)