Anlatım Bozuklukları, Özne Eksikliği Nedir, Özne Eksikliği Örnekler, Özne Eksikliği Açıklamalar

Anlatım BozukluklarıÖzne Eksikliği Nedir, Örnekler, Açıklamalar

Anlatım Bozuklukları, Özne Eksikliği Nedir, Örnekler, Açıklamalar, Anlatım Bozuklukları, Anlatım bozuklukları örnekler, anlatım bozuklukları kısaca, anlatım bozuklukları pdf, anlatım bozuklukları test, yapısal anlatım bozuklukları, anlatım bozukluğu, anlatım bozuklukları nedir, anlatım bozuklukları örnek cümleler ve açıklamaları

Anlatım Bozuklukları, Özne Eksikliği Nedir, Örnekler, Açıklamalar

1) Özne Eksikliği, Özne Yanlışları ve Özne-Yüklem Uyuşmazlığı


İlk cümlede bulunan özne, birinci yükleme uyarken diğer yüklemlere uymazsa özne eksikliğinin neden olduğu anlatım bozukluğu meydana gelir. Örnek:

Biz ağaçları hiç ilaçlamadık, yine de meyve verdi.

(özne)                 (yüklem)                         (yüklem)

Çözümleme:

1. Yükleme göre ilaçlamama işini kim yaptı = Biz (Özne)

2. Yükleme göre meyve veren ne? = Ağaçlar (Özne)

Yukarıdaki iki yüklem “biz” öznesini ortak olarak kullanmıştır. Yani ilaçlamayan da “biz” meyve veren de “biz” öznesine bağlanmıştır. Ancak çözümleye baktığımızda iki yüklemin de ayrı ayrı özneleri bulunmaktadır. İkinci cümledeki yüklemin öznesi olan “ağaçlar” kelimesi cümlede bulunmadığından özne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu meydana gelmiştir.

Özne eksikliği, cümlede özne bulunmaması ya da özne olmayacak bir sözcüğün özne gibi kullanılması durumlarında görülmektedir.
Kapının kolu bozulmuştu, bir türlü kapanmıyordu. (Özne eksikliği vardır.)
Kapının kolu bozulmuştu, kapı bir türlü kapanmıyordu.
*
Kitabın baskısı eylülde bitecek, ekimde piyasaya çıkacaktır.
Kitabın baskısı eylülde bitecek, kitap ekimde piyasaya çıkacaktır.
*
Hiçbiri bana inanmamış, beni yalancılıkla suçlamıştı.
Hiçbiri bana inanmamış, hepsi beni yalancılıkla suçlamıştı.

Çözümlü Örnek Cümleler


Herkes bu olayda kendi çıkarını düşünüyor, başkasını düşünmüyordu.
1.cümlenin öznesi = Herkes
2.cümlenin öznesi = kimse (eksik)
Bu kitapta hem yanlışlar var hem de okunacak gibi değil.
1.cümlenin öznesi = Yanlışlar
2.cümlenin öznesi = kitap (eksik)

Özne ve yüklem; kişi, tekillik – çoğulluk bakımından birbiri ile uyumlu olmalıdır.

a) Cümlede 1. tekil şahıs “ben” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 1. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.

Hasan, Mehmet ve ben bu oylamaya katılmayacağız.
Ben ve Büşra dinlenmek için piknik alanlarını tercih ediyoruz.
O ve ben türkü dinlemeyi çok seviyoruz.

b) Cümlede 2. tekil şahıs “sen” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 2. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.

Sen ve arkadaşların ortalığı birbirine katmışsınız.
Fatih ve sen ne güzel yakışırsınız İstanbul’a.
Sen ve o bize gelip ders çalışabilirsiniz.

c) Cümlede 3. tekil şahıs “o, onlar” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 3. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.

Harun ile o yemeğe gelecekler.
Onlar ve akrabalarım düğünüme davetliler.

d) İnsan dışındaki varlıkların “çoğul özne” olduğu cümlelerde yüklem tekil olmalıdır.

Köpekler bu sokakta sabaha kadar havladılar.
Kitaplar yeni alınan dolaba kaldırıldılar.

e) Cümlenin öznesi “belgisiz zamir” ya da “belgisiz sıfat” ise yüklem tekil olmalıdır.

Birkaçı benimle burada kalmak istiyorlar.
Hiçbiri seni ziyarete gelmeyecekler.
Birçok öğrenci senin gibi gitar çalmak istiyorlar.

f) Cümlenin öznesi topluluk bildiren bir isimse yüklem tekil olur. Topluluk ismi çoğul eki almışsa yüklem de çoğul olabilir.

Sizin takım bizim takımdan çekiniyorlar.
Ordular savaş meydanına çıkarma yaptılar.

g) Cümlede saygı veya sitem anlamını sağlamak için özne tekil olsa bile yüklem çoğul olabilir.

Doktor Bey bizi çağırıyorlar.
Vali Beyler haber göndermişler.

DENEME ÇÖZELİM


1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “gereksiz sözcük kullanımından” kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Şarkıların kısa ve esprili sunuşlarını bizzat kendi yapardı.

B) Osmanlı ailelerinin ince geleneği ile yetişmişti.

C) İlgisizlik içinde tek başına yapabileceğini yaptı.

D) Dümbüllü İsmail, ortaoyununun son büyük temsilcisiydi.

E) Ona, gösterilmesi gereken saygının onda birini bile gösteremedik.

 

2. (I) Babam edebiyata, özellikle şiire çok düşkündü. (II) O yaşımda beni karşısına alır, Namık Kemal’den, Ziya Paşa’dan beyitler ezberletirdi. (III) Şiirleri, manasını anlamadan, papağan gibi ezberlerdim. (IV) Manalarını da açıklamaya çalışırdı ama ben anlayamazdım. (V) Ezberlediğim şiirler arasında “Hürriyet Kasidesi” de vardı.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “dolaylı tümleç eksikliğinin neden olduğu” bir anlatım bozukluğu vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, tamlayan takısının gereksiz kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Bütün çektiklerimizin aslında bizi son çığlığı atmaya hazırlayacaktı.

B) Alçak gönüllülük, insanın gerçek değerini göstermesidir.

C) Çocuklar, her sabah güneşten önce kalkıp, kendi yıldızını seyretmeli.

D) Aklın gücüne hiçbir engel karşı duramaz.

E) Hiçbir erdem, adalet kadar büyük ve ilahi olamaz.

 

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Duyan bir kalp için, ölümden de beter dertler vardır.

B) Dil, insanlığın kendisidir ve düşünce dünyamız onunla vardır.

C) Devletler de insanlar gibidir; büyürler, olgunlaşırlar ve ölürler.

D) Taşınamayacak dert yoktur, yeter ki, insan ayakta durabilsin.

E) Türk dili dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil, bilinçle işlenmelidir.

 

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Bu renkli ve canlı Avrupa yaşamını diğerlerinden daha çok sevmişti.

B) Teşekkür borçlu olan biri varsa, o da benim.

C) Yetmiş yaşında olmasına karşın hâlâ zarif, hâlâ hanımefendiydi.

D) Sevilerek geçmiş bir yaşam, insanlara her yaşta insanlığını kaybettirmiyor.

E) Onun şarkıları bende yeni özlemler yaratıyordu.

 

6. (I) Alevler her yeri aydınlatıyordu. (II) Çığlıklar, iç çekmeler ve sızlanmalar doldurmuştu cehennemi. (III) Irmaklardan, kayalıklardan, ateşlerden geçiyorlardı. (IV) Dante, Virgilius’un kılavuzluğunda cehennemin derinliklerine iniyordu. (V) Arada sırada durup lanetlilerle sohbet ediyor, sorular soruyordu.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) I.   B) II.  C) III.   D) IV.   E) V.

 

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Bizi anlaşılmaz sorunlarla karşı karşıya bırakır ve çözmemizi beklerdi.

B) Son söylediklerini yeniden yorumlamasını istedim.

C) Anlamak için sağduyuya gereksinim duyulur, duygusallığa değil.

D) Bilgi yolunda, ölçülü olmayan insanlar için sayısız tehlike vardır.

E) Çorba, benim damak zevkime pek uygun değildi, dedim.

 

8. Bazı günler en uzak tepelere tırmanıp belki cepheden bir top sesi duyarım diye baştan aşağıya kulak asıyorum.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Özne-yüklem uyuşmazlığı

B) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması

C) Yanlış deyimin kullanılması

D) Temel cümleciğin nesne eksikliği

E) Temel cümleciğin dolaylı tümleç eksikliği

 

9. Erzurumlu Abbas, Uyvar fethinden muzaffer dönen veya ölenlerin içinde adını bildiğimiz tek insandı.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) I. fiilimsi (eylemsi)nin özne eksikliği

B) II. fiilimsi (eylemsi)nin dolaylı tümleç eksikliği

C) Temel cümleciğin nesne eksikliği

D) Özne-yüklem uyuşmazlığı

E) Gereksiz sözcük kullanımı

 

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Bunların hepsi Halil’in gözünden kaçmıyordu.

B) Bu roman, yanlışlarla dolu bir eser de değildi.

C) Yazar, kahramanlarını yadırganmayacak bir dille konuşturmuştu.

D) Kimi yazarların dille uğraşırken düşünceden uzaklaştığını da çok gördüm.

E) Eleştiri yazılarında Türkçe sözcükleri özenle kullanıyor.

 

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Şehirlerde yaşayan insanların büyük bir bölümü başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı.

B) Beni doğrulayacak ve onaylayacak insanların isimlerini bilmem de önemliydi.

C) Tüm topluluklar aynı zamanda ve aynı biçimde başlamıştı mücadeleye.

D) Yaşadıkları topraklar işgal edildiğinde, onlar da herkes kadar savunmasızdı.

E) Bunun hakkında, sen ve ben canımız istediği kadar konuşabilirim.

 

12. Bu güzel hayalleri bozmamak; herkes, kendi Robensonluğunu diğeriyle paylaşmamak için konuşmuyordu.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisiyle giderilebilir?

A) “bozmamak” sözcüğünden sonra “için” sözcüğü getirilerek.

B) “diğerleriyle” sözcüğü yerine “kimse” sözcüğü getirilerek.

C) “herkes” sözcüğü yerine “kimse” sözcüğü getirilerek.

D) “paylaşmamak”, “hissettirmemek” yapılarak.

E) “konuşmuyordu”, “konuşmuyorlardı” yapılarak.

 

13. Bütün Anadolu gençleri, bu arada İstanbul’un okul sıralarında toplanmış aydın çocuklar cephelere gönderiliyordu.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Özne-yüklem uyuşmazlığı

B) Tamlanan takısının eksikliği

C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

D) Noktalama yanlışlığı

E) Temel cümleciğin nesne eksikliği

 

14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, gereksiz sözcük kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Dönme dolap birdenbire duruverdi.

B) Gözlerimin önünde küçücük bir hayal belirdi.

C) Onları buradan, bozkırın ortasından, izleyeceğim.

D) Karanlığa doğru hızlı adımlarla koştu.

E) Ben de çocukların arasına katıldım.

 

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Ağlayıp sızlamak, sabretmekten daha kolaydır.

B) Ağaç, güneş adına söylenmiş bir şarkıya benzer.

C) Bir ağacın kuruması, büyük bir mimari eserin yıkılması gibidir.

D) Çiçekler, ağaçların gözü, kuşlar da dilidir.

E) Ülkelere kılıçla hakim oluruz, ama adaletle koruruz.

 

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Hastalar, sağlamlardan daha çok yaşar.

B) Akşamdan sonra her hastalık kendiliğinden artar.

C) Bazı ilaçlar, hastalıklardan bile kötüdürler.

D) Kendini sağlam bilen hastanın tedavisi olmaz.

E) Hastanın halini yine hasta olan anlar.

 

17. Yazdığımız (I)sayfa dolduğunda (II)hâlâ yazmaya (III)devam ediyorsak, (IV)önceki yazdıklarımız da okunmaz (V)hale gelir.

Yukarıdaki cümlede numaralanmış sözcüklerden hangi ikisi çıkarılırsa cümlede bir anlatım bozukluğu meydana gelmez?

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) II. ve IV.   E) IV. ve V.

 

18. 1891 yılının o büyüleyici akşamında, vals yapan çiftler, kendilerinden geçmişlercesine dönüyorlardı.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden hangisiyle giderilebilir?

A) “dönüyorlardı” “dönüyordu” yapılarak.

B) “kendilerinden” “kendinden” yapılarak.

C) “geçmişlercesine” “geçmişçesine” yapılarak.

D) “çiftler”den sonraki virgül (,) kaldırılarak.

E) “vals yapan” sözcükleri cümleden çıkarılarak.

 

19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük çıkarılırsa, cümlede bir anlam daralması ya da anlatım bozukluğu olmaz?

A) Komşunun tarlası daha verimli, komşunun sütü daha çok görünür.

B) Çekingen aşık, kıskanç bir koca olur.

C) Ulusları ilerleten ve yükselten zengin kitaplıklarıdır.

D) Dünyada hiçbir dost, insana kitaptan daha yakın değildir.

E) Ben kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkarmıştır.

 

20. Eylül bitiyordu, ama onun bende iki günde bıraktığı etki tüm kış boyunca ısıtmaya yeterdi.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tamlayan takısının gereksiz kullanılması

B) Özne-yüklem uyuşmazlığı

C) Temel yüklemin nesne eksikliği

D) Gereksiz sözcük kullanılması

E) Noktalama yanlışlığı

 

CEVAP ANAHTARI

1-A 2-B 3-A 4-E 5-D 6-E 7-A 8-C 9-B 10-A 11-E 12-C 13-B 14-A 15-E 16-C 17-D 18-C 19-A 20-C

Anlatım bozuklukları ile ilgili tüm yazıları okumak için tıklayınız. Anlatım bozuklukları

Yorumlar (0)