16.12.2021, 14:19

AŞK'A DAVET

Hayatını “Hamdım, Piştim, Yandım” sözleriyle özetleyen Mevlâna sadece Türk-İslâm dünyasına ve bizim gönlümüze değil bütün insanlığa seslenerek aşk'a davet etmiş ve karşılık bulmuştur.

Bu yüzden dünyanın dört bir yanından insanlarda büyük bir hayranlık ve ilgi uyandırdığından yılın her anı akın akın ziyaret edilmektedir.
“Aşkı zikretmek için söz dudağa gelmeden önce, cemre gibi yüreğe düşmelidir” diyor büyük mutasavvıf, şair, düşünür ve aşk insanı Mevlâna.
O’nun verdiği en önemli ve büyük mesaj; AŞK, SEVGİ, BİRLİK ve BÜTÜNLÜKTÜR.

Gönüllere aşk, sevgi ve dostluktan başka bir şey söylememiştir, bu yüzden aynı zamanda “Gönüller Sultanıdır.”
“Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız, ariflerin gönüllerindedir” ifadesiyle yıllardır gönül dünyamızda yaşayarak bunu da ispat etmiştir.
17 Aralık 1273 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.

Oysa Mevlâna, ölüm gününü yeniden doğuş ve sevgiliye yani Allah’ına kavuşma günü olarak kabul eder. Ölüm gününe bu nedenle düğün günü ve gelin gecesi anlamına gelen “Şeb-i Arûs” diyen Türk-İslâm medeniyetinin yetiştirdiği ve bütün dünyada hoşgörünün timsali olmuş Hz. Mevlâna’nın “748. Vuslat” yıl dönümüdür.
Hayatı boyunca kimseyi ayrı görmemiş, kadının ve erkeğin değil, insanın iyisi ve zararlısı olduğunu söylemiştir.
“Şu toprağa sevgiden başka, aşktan başka tohum ekmeyiz. Şu toprağa, şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz biz” diye seslenen Mevlâna’nın felsefesi, hoşgörüsü, irfanı ve öğretisi hep aşk’a davettir.
Bu sebeple “Tövbeni bin kere bozmuş olsan bile yine gel” diye davette bulunurken, dergâhında hak yolunu, hoşgörü ve sevgiyi aşılamak için sabırla beklemektedir.
Asırlar öncesinden atomun parçalanabileceğini ve atom parçacıklarının varlığını haber vererek “Bir zerreyi kesersen içinde bir güneş ve güneş etrafında dönen gezegenler bulursun” diyen O’dur. Felsefesi ile kâinatın yaratılışındaki bu hikmetleri zamanla musiki ile bütünleştirmiş ve “Sema” olarak aşkla Yaradan’la buluşmuştur.
Aşk nedir? Sorusuna “Ol da gör, ol da gör” diyen Mevlâna bir aşk insanıdır ve bu olgunluğa erişmesinde çok sevdiği dostu Şems’in büyük bir payı vardır ve ona anlam kazandırandır.
O, aşk ile gelmiş, aşk ile yaşamış ve aşk ile gitmiştir.

Bütün çağrısı da aşk’a davettir.
“Gördüğünü herkes sever. Sen! Onda kimsenin görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşkı istiyorsan; Ten’e değil, kalbe dokunacaksın.”
“Sevenle sevileni ayrı varlıklar sanıyordum. Meğer onlar bir imişler; Bense biri iki görmüşüm.”
“Bütün kâinat birbirine sevgi ile bağlanmış, sevgini vermesini öğren. Çünkü gönlün anlasın ki, hepsine yer varmış. Sevgisiz insandan dünya korkarmış.”
“Her kime aşkın sırları öğretilirse, onun ağzını söz söylememesi için dikerler. Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!”
“Rüzgâr ateş için neyse, ayrılık da aşk için odur; Küçük bir aşkı söndürür, büyük bir aşkı daha da güçlendirir.”
“Aşk sevgilisinden başkasını seyre dalarsa aşk değildir, boş bir sevdadır.”
“Dilin anlatışı aydınlatır, aydınlatır ama dile düşmeyen, söze gelmeyen aşk, daha da aydınlanır.”
“Âşık altına benzer, bela ateşe; Halis altın ateş içinde hoştur.”
“Kaza gelince, bilgi ve tedbir uykuya yatar. Aşk hiçbir felaketten ders almaz.”
“Aşk saygıya sığmaz, ölçüye gelmez sevgidir.”
“Aşkı ateşten başka hiçbir şey söndüremez.”
“Kimin aşka meyli yoksa kanatsız bir kuşa döner.”
“Aşk’ın nesi var ise ma’şuka fedadır.”

Daha nice aşkı tarif eden sözleriyle gönüllerimizde ebedi yer edinen Mevlâna gerçek aşkı yaşayarak bize öğretendir.

Sadece aşka dair değil, söylediği bütün sözler, hikmetler ve öğütler, yüreğimizin en ince kıvrımlarına kadar işlemiş, gönül dünyamızı aydınlatarak bize yol göstermiş, gönülden gönüle nakşedilerek günümüze kadar gelmiş ve yarınlara da ulaşacaktır.

Hayata bakışımız, sevdiklerimiz, değer verdiklerimiz ve sahip olduklarımıza sarılışımız daima samimi bir inanç ve aşk ile olmalıdır.

Gönüller sultanının öğretileri ile aşkı yaşamalı ve yaşatmalıyız.
Rahmetler ona, duygu ve düşünce dünyamızı aşk ile bezeyen bütün gönül sultanlarına ve yolumuza ışık olan bilgelere olsun.

Gönüller şad ola...

Yorumlar (1)
Hamza Kayalar 2 yıl önce
Mevlana Türk düşmanı Fars milliyetçisi bir heriftir üstelik ibnedir. Ne işi var TDH ile! Yakışmadı