Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri G

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri G

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri

Atasözleri ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Deyimler ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

G Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları


Gafile kelam, nafile kelam: Umursamaz kişiler için sözün hiçbir anlamı yoktur. Bunlar sözlerden etkilenmezler.


Gailesiz baş, yerin altında: Her zaman herkesin mutlaka bir sıkıntısı vardır. Bu sıkıntılar ölümle ancak son bulur.


Garip kuşun yuvasını Allah yapar: Kimsesiz, yoksul kişiye Allah yardım eder. Onların hiç beklemedikleri bir yerden kendilerine bir şekilde yardım gelir.

Gavura kızıp oruç yenmez: Kişi, başkasına kızıyor diye önemli bazı şeyleri engellememelidir.

Gece gözü, kör gözü: Geceleyin yapılan işlerde bir güzellik olmaz. Kişi, işini gündüz yapmalıdır.

Geç olsun da güç olmasın: Elde etmek istenilen bir şeye geç kavuşmanın bir zararı yoktur. Önemli olan ona erişme yolunda engeller çıkarıp onu güçleştirmemektir.

Geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye: Bu işi yapman için elindeki fırsatı kaçırdın. Artık iş işten geçti.

Gel demek kolay ama git demek güçtür: Bir kişiyi bir işe alırken çok iyi düşünmek gerekir. Kişiyi çağırmak kolay ama onu işten çıkarmak oldukça zordur.

Gelen gidene rahmet okutur: Bir yere sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha geçimsiz olabilir, onu her açıdan aratabilir.

Gelene git denilmez: Kapımızı çalan kimseye git demek gelenek ve göreneklerimize ters gelir.

Gelin eşikte, oğlan beşikte: Bir gelin bir eve gelir gelmez bebek için hazırlıklara başlamak gerekir.


Gelini ata bindirmişler, "ya nasip" demiş: Kesin sonuç alınmadan bir işe oldu gözüyle bakılmamalıdır. Bütün şartlar oluşsa da kesin sonuca ulaşmadan, amaca ulaşılmış sayılmaz. Hiç beklemediğimiz engeller ile karşılaşılabilir.

Gem almayan atın ölümü yakındır: Söz dinlemeyen, dikine giden kişiler bu davranışlarından dolayı büyük felaketlere maruz kalır.

Gezen ayağa taş değer: Gereksiz bir şekilde gezen kişilerin başına istenmeyen şeyler gelebilir.

Gezen kurt aç kalmaz: Rızkı için çabalayan herkes mutlaka rızkını bir yerden temin eder.

Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var: Kişi bir yere gittiği zaman başına bir şey gelip dönmeyebilir yahut döndüğünde geride kalan kişilerin başına bir şey gelip ölmüş olabilir. Onun için herkesten helallik almalıdır.

Göğe direk, denize kapak olmaz: Bazı işler insanın gücünü aştığından bunların gerçekleşmesi mümkün değildir. Bunları gerçekleştirmek için boşuna hayal kurmamak gerekir.

Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi: Büyüklerden, üstten gelen buyrukları alt makamdakiler yapmak zorundadırlar.

Gökyüzünde düğün var deseler, kadınlar merdiven kurmaya kalkar: Kadınlar, yaratılışlarından ötürü eğlenceye düşkündürler. Eğlenmek için katlanamayacakları zorluk olmaz.

Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar: İnsanı mutlu edecek bir beklentinin gecikmesi, kişiyi sabırsızlandırır, gözünün yolda kalmasına neden olur.

Gölgesinde oturacak ağacın dalı kesilmez: Fayda sağlayan, yararlı şeylere zarar vermekten uzak durmalıyız.

Gölgeyi hoş gören tekneyi boş görür: Çalışmayan, çabalamayan, tembel kişiler yoksulluk içinde bir hayat sürerler.

Gön yufka yerinden delinir: Bir şey en ince, çürük yerinden patlak verir. Toplum hassas olduğu noktada bir şeye daha çabuk tepki gösterir.

Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz: İnsan, dikkatli davranmalı, kimsenin kalbini kırmamalıdır. Kırılan bir kalbin tamiri de zor olur.

Gönül ferman dinlemez: Hiçbir engel, zorluk, kural gönlü sevdiğinden vazgeçiremez.

Gönül kimi severse güzel odur: Kişi, için en güzel gönlünün ısındığı, bağlandığı kişidir.

Gönülden gönüle yol vardır: Birbirine bazı duygularla bağlı kişiler birbirleriyle paralel duygu ve düşünceler taşırlar.

Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır, ya baş: İsteksiz yenen yemek nasıl insana dokunursa, istemeye istemeye yapılan bir iş de iyi bir sonuç vermez.

Görünen köy kılavuz istemez: Çok açık, bilinen gerçekler için ayrıca kanıt aranmaz.

Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur: Birbirinden ayrı düşenlerin, birbirlerine olan sevgisi zamanla azalır. Bu sebeple bağlar güçlü tutulmalı, kişiler birbirlerini yakın aralıklarla ziyaret edilmelidir.

Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulamaz: Devamlı çıkar peşinde koşan kişi tehlikeden uzak kalamaz.

Gülme komşuna, gelir başına: Kişi, birilerinin başına gelen felaketlere üzülmeli, onların derdine ortak olmalı, onlarla asla alay etmemelidir. Bu kötü durum, bir gün herkesin başına gelebilir.

Gülü seven dikenine katlanır: İnsan, sevdiği iş ya da kimselerden gelecek sıkıntılara katlanır.

Gün doğmadan neler doğar: Gelecek, birçok değişikliklere gebedir. Beklenmedik bir sırada çok güzel durumlarla karşılaşma imkânı her zaman vardır. Her zaman ümitli olmak gerekir.

Güneş balçıkla sıvanmaz: Herkesin bildiği bir gerçeği örtbas ederek gizlemeye olanak yoktur. Buna hiç kimsenin gücü yetmez.

Güneş girmeyen eve doktor girer: Güneşin insan sağlığı üzerinde çok büyük etkisi vardır. Sürekli güneşli yerlerde olmalıyız. Güneşin olmadığı yerde hastalıklardan kurtulamayız.

Güvenme varlığa, düşersin darlığa: İnsan varlıklı durumuna güvenerek parasını bol bol harcamamalı, tutumlu olmalıdır. Günün birinde sahip olduğumuz her şeyi yitirebiliriz.

Güzellik ondur, dokuzu dondur: Güzelliğin çoğu kişinin üstündeki elbise ile olur.

Gafile kelam, nafile kelam.

Gaflet uykusunda olan kişiye söz kar etmez. Böylelerine boş yere söz anlatmaya çalışmayın.

Gammaz olmasa tilki pazarda gezer.

Gizli, yasa dışı yollarla çıkarını sağlayan kişi, yakayı ele vereceğinden korkmasa bu işleri açıktan açığa yapar.

Garibe bir selam bin altın değer.

Yabancı yerde tek başına kalan kişiye karşı gösterilecek küçük bir ilgi, bir hal hatır sorma, en büyük iyilik yerine geçer.

Garip kim, kör o.

Bir yere yeni gelen yabancı, orada satın alınacak şeylerin nerede bulunduğunu, kendi davranışlarında nelere uyması gerektiğini bilmeyen kör gibidir.

Garip kuşun yuvasını Allah yapar.

Garip ve kimsesiz kişileri Allah darda bırakmaz.

Gavura kızıp oruç yenmez.

Başkasının sizi ilgilendirmeyen tutumuna kızarak çok önemli olan ödevinizi yapmamanız doğru değildir.

Gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını çalar.

Kişi, inançları ayrı olsa, sevilmeseler de geçimini sağlayan kimsenin yanlışı olur, ona hizmet eder.

Gavurun tembeli keşiş, Müslümanın tembeli derviş olur.

Hristiyanlar arasında keşişler, Müslümanlar arasında dervişler tembel kişilerdir. Çünkü bir köşeye çekilip otururlar.; Şunun bunun verdikleriyle geçinirler.

Gece işi kör işi.

Gece yapılan iş, körlerin yaptığı iş gibi özensiz olur. Çünkü ışık yetersizliği, işin bütün incelikleriyle yapılmasına olanak vermez. Bu nedenle işlerimizi gündüz yapmayı yeğlemeliyiz.

Geceler gebedir.

Her sabah uyandığımız zaman yeni yeni olaylarla, durumlarla karşılaşırız.

Gece yağar gündüz açar, yıl düzgünlüğü; erkek söyler kadın susar, ev düzgünlüğü.

Gece yağmur yağar, gündüz güneş açarsa o yıl uğurlu, bereketli olur. Erkek istediğini söyler de kadın susarsa o evde dirlik düzenlik olur.

Geçim dünyası.

Bu dünyada insanın düşündüğü en önemli şey, yaşayışını sağlayacak yolu bulmaktır.

Geçmişe mazi, yenmiş kuzu derler.

Geçmişteki başarıları ya da can sıkıcı olayları anıp övünmek, üzülmek neye yarar? Geçmişi unutalım da bugünkü ve yarın ki durumlara bakalım.

Geç olsun da güç olmasın.

Elde etmek istediğimiz sonuca geç kavuşmamızın zararı yok. Yeter ki engeller çıkarak ona erişmeyi güçleştirmesin.

Gel demek kolay ama git demek güçtür.

Bir kimseyi işe almak, bir konuk çağırmak kolaydır. İnsan bunları severek yapar. Ancak bir kimsenin işine son vermek, konuğa git demek kolay değildir. Onun için bir kimseye gel demeden önce uzun uzun düşünmek gerekir.

Gel denilen yere gitmeye ar eyleme; gelme denilen yere gidip yerine dar eyleme.

Gel dedikleri yere gitmekten utanma, çekinme. Gelme dedikleri yere de gitme. Gidersen yüz vermezler, yer göstermezler.

Geldik yüze, çıktık düze.

Kasımın yüzüncü günü olunca kışın en azgın günleri geride kalır.Mevsim artık çok sıkıntı vermeden geçer.

Gelene git denilmez.

  1. Kendiliğinden sana gelen konuğu kabul etmemek Türk geleneklerine uymaz.
  2. Kendiliğinde gelen güzel bir şey geri çevrilmez.


Gelen geçer, konan göçer.

Dünyada hiçbir şey sürekli olarak aynı durumda kalmaz. Özellikle insanlar yerlerini sık sık değiştirirler.

Gelen gidene rahmet okur.

Beğenmediğimiz ve işten ayrılmasını dilediğimiz bir kişi yerine çoğu zaman öyle birisi gelir ki “nerede eskisi? O çok iyiydi” dedirtir.

Gelin altın kürsü getirmiş, üstüne kendisi oturmuş.

Bir topluluk içerisine giren kimse, yanında götürdüğü eşyayı kendisi kullanacaksa bunun değerli, değersiz olması, kimseyi ilgilendirmez.

Gelin atta buyruk Hak’ta.

Bir gelin güveyinin evine götürülmek üzere ata bindirilir. Ama bakalım oraya ulaşacak ve evlenme gerçekleşecek mi? Yoldayken ölüm gibi, gelini başkasının kaçırması gibi engeller çıkabilir.

Gelin eşikte oğlan beşikte.

Bir eve gelin gelir gelmez, çocuğu da beşikte saymak ve bebek hazırlıklarına başlamak gerekir.

Gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz.

Her eve gelin girmeyebilir. Ama her eve ölüm girer.

Gelini ata bindirmişler, “ya nasip” demiş.

Nikah kıyılmış, gelin kocası evine gitmek üzere ata binmiş de olsa evlenmenin gerçekleşmemesi ihtimali vardır.

Gelin olmayan kızın vebali amcası oğlunun boynuna.

Geleneğe göre, amca oğlu, amcası kızını bu duruma düşürmemeli, nikahlamalıdır.

Gem almayan atın ölümü yakındır.

Dik kafalı, söz dinlemez, hırçın kişi, davranışının büyük zararını görür.

Gemisini kurtaran kaptan.

Yetenekli, becerikli adam, herkesin ne yapacağını şaşırdığı karışık bir ortamda bütün tehlikeleri atlatarak işini iyi bir sonuca ulaştırır.

Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir.

İnsan gençliğinde zamanını gereği gibi değerlendirmez. İhtiyarlayınca, yapılacak birçok şeyleri vaktiyle yapmamış olduğunu görür. Ama artık bunları yapacak gücü ve zamanı kalmamıştır. O vakit, gençliğin ne kadar değerli olduğunu anlar. Ne çare ki iş işten geçmiş olur.

Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan.

Kişi gençliğinde çalışıp para biriktirmelidir ki, ihtiyarlayıp çalışamadığı zaman onunla rahat rahat geçinsin.

Getir bana Hıdrellezi, göstereyim sana yazı.

Hıdrellez gelince yazın kendini göstermesi gibi ancak uygun koşullar gerçekleşirse beklenen sonuca kavuşur.

Gezen ayağa taş değer.

Gerekli olmadığı halde şurada burada dolaşan kişi, bu gezme sırasında kendisine zararı dokunan şeylerle karşılaşır.

Gezen kurt aç kalmaz.

Rızkını çıkarmak için gezip dolaşan, şuraya buraya başvuran kimse aç kalmaz.

Gideceğin Antep, yiyeceğin pekmez.

Böyle bir yol tutanın elde edebileceği şey peşin olarak söylenebilir.

Giden gelseydi dedem gelirdi.

Ölen kimse nasıl dirilmezse, elden çıkan şey de bir daha ele geçmez.

Gidilmeyen yer senin olmaz.

Gidemediğimiz, yararlanamadığımız yer, malımız olsa bile neye yarar? Böyle bir yerin bizim olmayan yerle ne farkı vardır?

Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var.

Uzak bir yere kimse, ayrıldığı yere bir daha dönmeyebilir; belki de orada ölür. Dönebilirse, ayrılırken bıraktığı yakınlarını bulmayabilir; onlarda ölmüş olabilirler. O halde vedalaşırken bunu hatırlamak ve helalleşmek gerekir.

Gizlide gebe kalan aşikarede doğurur.

Toplum içinde hiçbir davranış gizli kalmaz. İlkin gizlenmiş olan bir iş, bir süre sonra gizlenemeyecek sonucu ile açığa çıkar.

Göç dönüşü topal eşek öne geçer.

Toplum belli bir yönde ilerlerken sonuncu olanlar, bu gidiş ters yön alırsa birinci olurlar.

Göçtük yurdun kadri konduk yurtta bilinir.

Beğenilmeyip bırakılan yerin ne denli değeri olduğu, yeni yerleşilen yerin kötülüğü görüldükten sonra anlaşılır.

Göğe direk, denize kapak olmaz.

Hem gereksiz, hem de gerçekleştirilmesi hayale bile sığmayan şeylerle uğraşılmamalıdır.

Gök gürlerden yağmur yağmaz.

Bir kişi ya da topluluk, sesini yükseltmezse istediğine kavuşmaz.

Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi.

Büyüklerden gelen şeyleri küçükler geri çeviremezler.

Gökten yere yağar, yerden göğe değil.

Varlıklılar yoksullara, güçlüler güçsüzlere yardım eder; tersi düşünülemez.

Gökyüzünde düğün var deseler, kadınlar merdiven kurmaya kalkar.

Kadınlar, düğüne, eğlenceye can atarlar. Bu uğurda katlanmayacakları sıkıntı yoktur.

Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar.

Ferahlatıcı bir duruma kavuşulacağı belli olsa bile, sonucun çok gecikmesi, onu yararsız kılar ve bekleyeni yoksunluk içinde kıvrandırır.

Gölgesinde oturacak ağacın dalı kesilmez.

Kendisinden yararlanılan kişiyi, nesneyi zarara uğratacak eylemlerden sakınılmalıdır.

Gölgeyi hoş gören tekneyi boş görür.

Çalışmayıp keyfine bakan yoksulluk içinde kalır.

Gölün yazı var, kışı var.

İnsan kimi zaman neşeli, iyimser, yaşama sevgisi ile dolu olur; kimi zaman da bunalmış, kötümser, bezgin.

Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz.

Bir kimsenin, hele dostlarımızın gönlünü kırmamaya dikkat etmeliyiz. Kırılan gönül kolay kolay onarılamaz. Bu yüzden, eski dotluk bir daha, o içtenlikle yenilemez.

Gönülden gönüle yol vardır.

Birbirlerine birtakım duygularla bağlı olan iki kimseden biri, öteki için ne düşünüyorsa o da beriki için aynı şeyi düşünür.

Gönül ferman dinlemez.

En yüksek yerden yasak emri de gelse gönül sevdiğinden vazgeçmez.

Gönül kocamaz.

İnsanlar yaşlansalar da gönülleri genç kalır. Sevgi ve istekler eski gücünü, tazeliğini yitirmez.

Gönül kimi severse güzel odur.

Bir kişinin güzel bulduğunu başka bir kişi güzel bulmayabilir. Ölçüler değiştiğine göre bir kimse için güzel, gönlünün sevdiğidir.

Gönülsüz namaz göğe ağmaz.

İçten gelen bir duygu ile kılınmayan namaz kabul olunmaz. Bunun gibi, isteksiz yapılan işten hayır gelmez.

Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş.

İsteksiz yenilen yemek, nasıl insana dokunursa, doğal karşılar. Ama sevdiği kimsenin bu gibi davranışlarından dolayı ona kırılır.

Gönül verme evliye, eve gider unutur.

Bir kadın, evli bir erkeğe gönül kaptırmasın. Onun göstereceği ilgiye inanmasın. Evli olan erkekler, başka kadınlara bağlanamazlar.

Gön yufka yerinden delinir.

Her iş en çürük yerinden patlak verir.Örneğin, ciğerlerinden rahatsızlık geçirmiş olan kişi, zayıf düşse hemen ciğerlerinden hastalanır. Toplumsal olaylarda da durum böyledir.

Gördün deli, savul geri.

Dengesiz kimselerden uzak durmak, böyleleriyle karşılaşmamak gerekir

Görenedir görene, köre nedir köre ne?

Her şey görebilen kimse için anlamlıdır. Göremeyen için hiçbir şey anlam taşımaz.

Gören gözün hakkı vardır.

Yiyecek, ya da imrenilecek bir şeyi görene o şeyden vermek gerekir.

Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?

İyi eğitim görmüş, iyi aile içinde yetişmiş kimseler, aldıkları terbiyenin gereğini yaparlar, beğenilirler. Böyle bir eğitim görmemiş ve iyi bir ortamda yetişmemiş olanlar, bir şey bilmezler ki yapsınlar.

Görmemiş görmüş, gülmeden ölmüş.

Görgüsüz kişi, günün birinde ummadığı bir suruma erişirse sevincinden ne yapacağını şaşırır.

Görünen dağın uzağı olmaz.

Bir durumun nasıl bir sonuca varacağı belli olduktan sonra bu sonuç çok geçmeden gerçekleşir.

Görünen köy kılavuz istemez.

Ortada duran bir gerçeği açıklamak gerekmez.

Görünüşe aldanma.

Her şeyin dış görünüşü, bir de içyüzü vardır. Dışı güzel, içi kötü, ya da dışı kötü içi güzel olan şeyler de çoktur. Onun için yalnız dış görünüşe bakarak yargıya varmak insanı aldatabilir.

Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.

İnsan, çevresindeki arkadaşlarını sık sık arar. Ama uzaktaki arkadaşını o kadar sık arayamadığından yavaş yavaş unutur.

Göze yasak olmaz.

Ortada duran şeye herkes bakar. Hiçbir kimseye “buna bakmaz” denilemez.

Göz gördüğünü ister.

Kişi, her zaman gördüğü alıştığı güzel şeyleri unutamaz. Onları ister durur.

Göz görmeyince gönül katlanır.

İnsan, yakınında bulunan sevdiği kimse ile sık sık görüşmeden edemez. Ama bu kişi uzak bir yere giderse, görüşmekten umudunu keser, ayrılığa katlanır.

Göz görür, gönül ister.

Kişi, görmediği şeyi istemez; görüp beğendiği şeye karşı istek duyar.

Gözlüye gizli yok.

Görmesini bilen kişi hiçbir şey gizlenemez.

Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulamaz.

Hep çıkar peşinde koşan kişi, tehlikeden uzak kalamaz.

Göz var, izan var.

Bir şeyin iyi ya da kötü olduğu dikkat edilerek, güzelce yoklanarak anlaşılır. Bunlar yapılmadan alınan nesne kötü ise bu, incelenmeden alan kişinin başına kakılır.

Gülme komşuna gelir başına.

İnsan başkasının başına gelen yıkımla alay etmemelidir. Gün olur, öyle bir yıkım kendisinin de başına gelir.

Gülü seven dikenine katlanır.

İnsan, sevdiği kimse ve sevdiği iş yüzünden gelecek sıkıntılara katlanır.

Gün bugün.

İşe yarayan gün, içinde bulunduğun gündür. Onu değerlendirmeye bak. Bugün ne yapabilsen kazancın odur.

Gün doğmadan neler doğar.

Yarın ne gibi olaylar çıkacağını kimse bilmez. Kötü bir durum bir gün sonra düzelebilir; iyi bir durum kötüleşebilir. Kim bilir, daha neler olur.

Gündüzün mum yakan geceyle bulamaz.

Bir şeyi gerekmediği zaman harcayan, gerektiği zaman bulamaz.

Gündüz yağar gece açar, yıl bozgunluğu; kadın söyler erkek susar, ev bozgunluğu.

Gündüz yağmur yağar, gece hava açık olursa o yıl bereketsiz olur. Kadın dırdır eder de erkek susarsa o evde dirlik düzenlik yok demektir.

Güne göre kürk giyinmek gerek.

Kılık kıyafetlerimizi be başka durumlarımızı zamanın koşullarına uydurmalıyız.

Güneş balçıkla sıvanmaz.

Herkesin bildiği bir gerçek, yadsınamaz, yalan yanlış sözlerle değiştirilemez., örtbas edilemez.

Güneş girmeyen eve doktor girer.

Ev, güneş almalıdır. Güneş, vücudu güçlendirir, birçok mikropları öldürür, birçok hastalıklara iyi gelir. Güneşsiz evde hastalık eksik olmaz.

Gün geçer, kin geçmez.

Aradan uzun zaman geçse bile, bir kimsenin başkasına karşı beslediği kin sönmez.

Gün güne uymaz.

Bir günün olayları, işleri, durumları, koşulları başka bir gününkine benzemez.

Gün varken davarını eve götür.

İşlerini en uygun ve en güvenli zamanda yap.

Gürültü istemeyen kazancı dükkanına girmez.

Kafasını dinlemek, kendi köşelerinde sessiz yaşamak isteyenler; gürültü, patırtılı işlerle ilgilenmez; böyle görevler almazlar.

Güvenme dostuna, saman doldurur postuna.

Dost bildiğin herkese inanma. Dost sandığın öyle kimseler olur ki, kendilerine karşı olan güvenden yararlanarak sana daha kolaylıkla büyük kötülükler yaparlar.

Güvenme varlığa, düşersin darlığa.

İnsan, varlıklı durumuna güvenerek har vurup harman savurmamalı, tutumlu olmalıdır. Buna dikkat etmeyen kişi, işlerin iyi gitmediği ve çalışamadığı zamanlarda darlığa düşer.

Güzel bürünür, çirkin görünür.

Güzeller kendilerini nazlı satarlar; kolay kolay kimseye görünmek istemezler. Çirkinler ise kendilerini herkese göstermeye, beğendirmeye çalışırlar.

Güzele bakmak sevaptır.

Güzel şeylere bakarken hayranlık duyar, Tanrı’nın neler yarattığını düşünerek büyüklüğünü düşünürüz. Onun için güzele bakmak sevaptır.

Güzele bakmanın göze faydası var.

Çeşitli organlarımızla değişik zevkler tadarız. Güzel şeylere bakmakla da göz zevkimizi doyururuz.

Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz.

İyi huylu olmayan güzel yüzlüden çabuk usanılır.İyi huylu olan kimseden –çirkin de olsa –hiç usanılmaz.

Güzele köken yakışır, çirkine allar neylesin.

Güzel, ayağına ip bağlasa halhal gibi görünür. Çirkin de en güzel süslerle donansa güzelleşmez.

Güzele ne yaraşmaz.

Güzelin giysi ile, süsle güzelleşmesi söz konusu değildir. Ne giyerse giysin ona yakışır.

Güzeli herkes sever.

Bütün insanlar güzellere ve güzel şeylere karşı sevgi duyarlar.

Güzeli kızken görme, beşik ardında gör.

Kızken güzel olanın, doğum yaptıktan sonra güzelliği kalır mı, belli olmaz.

Güzellerin talihi çirkin olur.

Güzellere, güzelliklerine yaraşan bir yarayış ararlar. Bunu bulmak da pek kolay olmadığından, ya da kendilerini bulduklarına layık görmediklerinden mutlu olmazlar

Güzellik ondur, dokuzu dondur.

Güzelliğin onda dokuzu giyim kuşamla sağlanır.

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri G

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri

Atasözleri ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Deyimler ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

A harfi başlayan atasözleri, deyimler, aile ilgili güzel sözler dini, f harfi başlayan atasözleri, deyimler anlamları cümleleri, i harfi başlayan atasözleri, v harfi başlayan atasözleri, d harfi başlayan atasözleri, t harfi başlayan atasözleri,

Deyim, deyimler, atasözü, atasözleri, deyim ve atasözü örnekleri, deyimler ve atasözleri konu anlatımı, deyimler anlamları, atasözleri ve deyimler sözlüğü indir, atasözleri ve deyimler nedir, atasözleri ve deyimler sözlüğü tdk, atasözleri ve deyimler testi, güzel atasözleri, Türkçe atasözleri, atasözleri anlamlı, atasözleri ve anlamları, atasözleri ve deyimler, atasözleri sözlüğü, atasözleri nedir, atasözleri örnekleri, en güzel atasözleri, deyimler konu anlatımı, deyimler örnek, deyimler ve anlamları ve cümleleri, deyimler kısa, Türkçe deyimler, deyimler karikatür, deyimler ve atasözleri sözlüğü, deyim örnekleri resimli, deyimler sözlüğü tdk, atasözleri sözlüğü, deyimler sözlüğü indir, deyimler ve anlamları ve cümleleri, deyimler ve atasözleri sözlüğü, deyimler ve açıklamaları, deyim örnekleri, en çok kullanılan deyimler

>>> SÖZLÜKLERİMİZ: Kökenbilim Sözlüğü (Etimoloji Sözlüğü), Göktürkçe Sözlük, Türkçe Adlar Sözlüğü, Arapça Adlar Sözlüğü, Farsça Adlar Sözlüğü, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Tıp Terimleri Sözlüğü, Hukuk Terimleri Sözlüğü, Felsefe Sözlüğü, Tarih Sözlüğü, Söylence Sözlüğü, Edebiyat Terimleri Sözlüğü, Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü, Osmanlıca Sözlük, Bilgisayar Terimleri Sözlüğü, Divanı Lügatit Türk Sözlüğü, Kısaltmalar Dizini Sözlüğü, İsimler Sözlüğü (Bebek adları, çocuk adları sözlüğü), Orhun Yazıtları Kelime Tahlilleri, Kutadgu Bilig Sözlüğü, Divanı Hikmet Sözlüğü, Argo Sözlüğü, Yazım Kılavuzu Sözlüğü (İmla Kılavuzu Sözlüğü), Divan Edebiyatı Terimleri Sözlüğü... Yararlı olması dileğiyle…Suat Özer- TDH

n harfi başlayan atasözleri, l harfi başlayan atasözleri, ç harfi başlayan deyimler, ö harfi başlayan deyimler, özdeyişler anlamları, t harfi başlayan deyimler, y harfi başlayan deyimler, i harfi başlayan deyimler, n harfi başlayan deyimler, g harfi başlayan deyimler, r harfi başlayan deyimler, atasözleri deyimler nedir, f harfi başlayan deyimler, z harfi başlayan deyimler, Türkçe atasözleri, atasözleri anlamlı, en güzel atasözleri, atasözleri ve açıklamaları, en çok kullanılan atasözleri, atasözleri ve deyimler, atasözleri b, atasözleri resimli,

Yorumlar (0)