Atatürk Oratoryosu Örneği, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Etkinliği

ATATÜRK ORATORYOSU

ATATÜRK ORATORYOSU ÖRNEĞİ

Atatürk oratoryosu örneğinden yararlanarak, kişi adlarını değiştirerek kendi okulunuza uyarlayabilirsiniz. Yararlı olması dileğiyle...

HAZAL
Seneler nasıl da geçiyor Ata'm? 
Ve bütün bu toprağın çocukları 
Sana hasret çekiyor Ata'm
Sana hasret çekiyor

AYTAÇ
Söyle bana mavi gözlü kumandanım
Söyle bana, rahat mısın yerinde?

Erkek KORO:
Atatürk düşüncesidir./
Sonsuza açılan yıllar boyu/
Işır sessiz yüzü yarınların,/
Güçlü bir umudu kucaklar./

Kız KORO:
Ulaşır yücesine bakışlarım.
Dağlarla,/ ovalarla bir

ŞENGÜL
Bir dağ taşıyorum omuzlarımda,
Mahşere dek götüreceğim koşarak
 
YAĞMUR
Adı şanlı, yiğit paşam, genç paşam,
Sana ağıt değil destanlar yaraşır.

BURAK
Bir yeni mevsimdi sanki
Selanik bahçelerinde yayılan
Aylardan mayıstı ;
Yıllardan 1881

ABDULLAH
Selanik'te Ahmet Subaşı Mahhallesi'nde,
Zübeyde Ana ile Ali Rıza Baba
Mutlulukların en yücesinde. . . 

AHMET
1893/ Mustafa Selanik Askeri Rüştiyesinde. . .
Mustafa adı MUSTAFA KEMAL oldu !


AHMET SALİH
Ardından/ Manastır Askeri İdadisi
   

1899/ İstanbul Harp okulunda MUSTAFA KEMAL
1902/ Harp Akademisi ve 1905'te Kurmay Yüzbaşı olarak orduya katıldı.

DENİZ
İşte bir dev gibi aramızdasın işte!
Sen demokrasi, sen özgürlük,
Böyle tanıdık, böyle gördük.
Halk bitkin, halk ümitsiz, bir bela var başımızda

Erkek KORO:
Trakya,/ Makedonya, /Balkan kan içinde
Şehirler ardı ardına düşüyor/ düşman çatalca önlerinde
 
YAĞMUR
Yıllar, yıllar önceydi. . . Savaşlar, savaşlar. . .   Ulus yorgun, bitkin, yılgın
Bir kurtarıcı, bir yıldız adam, bir güneş adam arıyorduk.
Yoksa bir zaman sınırlarında güneş batmayan koca yurt yok olacaktı.

AHMET CAN
Yıl 1915,/ 18’indeyiz martın
Bir dünya çullanmış üzerimize
Topuyla tüfeğiyle
Ne çıkar bundan
Türk olarak doğmuşuz bir kere
İsterse felek
Her türlü cefasını toplasın gelsin
Biziz cefaları serecek yere

ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ DİNLE

Çanakkale'de sisler ardında bir güneş doğmuş, düşmanı Boğaz'ın yiğit sularına gömmüştü.

PELİN
Adı Mustafa Kemal'di, yavaş yavaş herkes onu tanıyor; ondan bir şeyler umuyordu.
Bu arada Türk'ün elinde kalan son vatan toprakları da parça parça işgal ediliyordu.
Saraydan yıllardır ümit yoktu. Keyfinde, çıkarındaydı beyler, paşalar. Zaten bu yiğit halkı hiç tanımamışlardı ki. . 

MEDİHA
O zaman ulus, ona yöneldi.

Erkek KORO:
Kemal Paşa / Yenilmez yiğit / şanlı komutan / Savaşa gider gibi yetiş bize / Yetiş bize çöllerde bile olsan / inanç doldur / Güç doldur içimize.

Kız KORO


30 Ekim 1918/ ordular geri dönecek/ MONDROS/ ve artık bütün ümitlere paydos


Kötü bir gün geldi
Susuverdi mehter
Susuverdi davullar
Bozuluverdi dirlik düzenlik
Gölgemde serinleyen milletler
Dayadı vatanın bağrına hançer
Ve ağlıyor kader

İKRA
15 Mayıs 1919. . . İzmir düşman elinde. . . Ve Hasan Tahsin, yiğit gazeteci Hasan Tahsin, Türk'ün namusunu savunan ilk kurşunu atıyor.

DAMLA
Artık duramazdı Mustafa Kemal. Görev zamanıydı. Önce dış, sonra iç düşman içimizden sökülüp atılıncaya kadar, görev başındaydı.

EZGİ
16 Mayıs sabahı Samsun'a doğru yola çıkan Bandırma Vapuru bir başka gururluydu. Ulusun kaderiydi yükü. . .


Erkek KORO:
Ben Bandırma Vapuru,/
Mustafa Kemalim güvertede,/
Deniz yorgun duruyor./

BETÜL
Samsun önlerindeyiz
Dalgaların üstünde alı al, moru mor bir güneş doğar.
Hiçbir zaman bu kadar ağarmadı bu deniz.
Ortalık aydınlık içinde, gümüş dere durmaz akar.
Karanlık günleri geride bıraktık.

Erkek KORO:
On dokuz Mayıs / Mayısın on dokuzu.

Kız KORO:
Hiçbir kuvvet / Bükemez artık kolumuzu.

MEDİHA
Sisli ufuklara dalan mavi gözler, yurdun geleceğini düşünüyordu. Uzun ve yorucu, ama şanla, şerefle dolu çetin bir yolda ilk adımını atıyordu, ilk adam, vatan adam.

ABDULLAH
İlk adam mavi gözlerle baktı toprağa, Toprağın haritasını çizdi bayrağa.

BURAK
Artık dünya egemenliği gibi bir ham hayal peşinde, Türk'ün gücü tüketilmeyecekti. Mustafa Kemal, "Misak-ı Millî" ile son ve sonsuz Türk yurdunun sınırlarını çiziyordu.

SHAMİM
Bir kere bir öndere inanmayagörsün bu halk, kendinden yana olana bağlanmaya görsün. Canını verir uğruna, seve seve kılı kıpırdamadan.

SILA ESKİ
Fakir Anadolu'nun tozlu yollarında zengin yürekli Anadolulunun kanı canı, ekmeği, cepheye taşınıyordu. Yurdun damarlarında taze bir kurtuluş kanı dolaşıyordu artık.

Erkek KORO:
Sağ olasın,/ var olasın/ Gazi Paşa
Gelişinle/ içimizi bir sevinçtir aldı
Gayrı/ veda ettik yasa.

Kız KORO:
Ağarttın güneş gibi yurdumuzu/ Ve geçtin Erzurum'a, Sivas'a

Erkek KORO:
Sağ olasın/, var olasın Gazi Paşa!
AHMET
Asker yazıldık yediden yetmişe dek, Takıldık peşine genç, ihtiyar, kadın, erkek.

Kız KORO:
Ve başladı Kurtuluş Savaşı./
Sen/ Mustafa Kemal/ Gür sesinle haykırıyorsun:

Erkek KORO:
Ya istiklal,/ Ya ölüm!
 
    BEYZANUR
Dağ, taş, selam durmuş Ata'ma/Yollara düşmüş Anadolu'm.

Kız KORO:
Yollardan kağnılar geçiyor dostlar
    
BEYZANUR
Ve İnönü'de, Sakarya'da-Yaman oldu hesabın ödenmesi-Bir savaş ki benzeri görülmemiş dünyada.

EZGİ
Bir savaş ki yangınlarla alev alev-Ağardı vatanın dört yanı

SILA SEYMEN
En güzeli, en yiğidi, en canlısı
Bir milleti kurtaran adam
Ağır ağır Kocatepe’ye çıkıyor
Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor

YAĞMUR
İzmir'e girişini Mustafa Kemali'n
Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
Bir ılık güz öğlesinde
Şanlı haki urbası üstünde
Koymuştu kılıcını içine kınının
Yürüyordu arasında sevgili halkının
Ayağında Anadolu'dan getirdiği TOZ

İZMİR MARŞI SÖYLE

AHMET SALİH
Görseydiniz o resimde Mustafa Kemal'i
Dudaklarında bir milletin kaderi

Erkek KORO:
"Ordular/ ilk hedefiniz Akdeniz'dir/…ileri"

AHMETCAN
Nehirler uykusundan habersiz
Ovalar vahşi rüzgârlara gerindi

İKRA
Bir savaş ki baş geri etti düşmanı.

EZGİ
Dış düşman yenilmişti.

AYTAÇ
Ama yüzyıllardır yaşamı gölgeleyen gerilik, bilgisizlik, yobazlık da yenilmeliydi. Çünkü bizi bu hale getiren asıl düşman oydu.

HAZAL
İlk adam, tek adam, dünyada benzeri olmayan Türk devrimini gerçekleştirecekti.

MEDİHA
29 Ekim 1923. . , Yurtta şenlik, düğün, işte en büyük Devrim: Türkiye Cumhuriyeti, geleceğin ufkunda yeni bir güneş gibi doğuyor, yükseliyor. 

AHMET
Ve ardından birbirini izleyen, birbirini aşan yüce devrimler. . .

ŞENGÜL
Artık her 29 Ekim'de bayram yapıyorduk. O, güneş gibi bizi izlerken, biz onu yüreğimizden kopan marşlarla selamlıyorduk.              

Erkek KORO
Yılmaz,/ çelik ordularla biz/Yıldırımlar saçan bir cihanız
Millet yolunda vatan için/Ateşe saldıran kahramanız.

PELİN
Bize yan bakan/Nice bin düşman
Kahroldu/Kahreder bu sarp kuvvet.
Yasasın bu şan/Yasasın vatan
 
BETÜL
Çalışan da/Kazanan da/Hep bizleriz.
Yaratan bize saadeti/Kurtar bu milleti.

KORO: Yaşasın Cumhuriyet

SHAMİM- 1 Mart 1924 halifelik kaldırıldı, öğretim birleştirildi.

AHMET SALİH- 20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye kabul edildi.

EZGİ- 25 Kasım 1925 Şapka Kanunu Mecliste kabul edildi.

DAMLA- 30 Kasım 1925 Tekkeler kapatıldı.

SILA ESKİ- 25 Aralık 1925 uluslararası takvim ve saat kabul edildi.

İKRA-17 Şubat 1926 Türk Medeni Kanunu kabul edildi.

MEDİHA-9 Ağustos 1928 Türk harfleri kabul edildi.

ERKEK KORO
Yaşa/ milletinle baş başa.

Kız KORO
Türk'ün gözbebeği/ Gazi Paşa

SILA SEYMEN
Bugün yaşıyorsam güler yüzle emin,/ Tertemiz gökler altında/Dağlarım, denizlerimle dost.

DENİZ
Toprağımda dolaşıyorsam/Ümitli, memnun ve rahat
Gecem, gündüzüm hürse,
Damarlarımda kanım/Tenler içinde canım korkusuz yürürse.

YAĞMUR
Ekmeğim, suyum tatlı-Toprağım da, türküm de bereketli.
Rüzgârlarım alabildiğine hürriyetli ise, Bacamda tütünüm tütüyor Ölülerim huzur içinde yatıyor Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam Dün yokken, bugün varsam,

KORO: Sendendir,/ Sendendir Atatürk.


Bir kasım sarılığı sarmış yurdu. Herkeste bir telaş, bir üzüntü.  Rüzgarlar şaşkın esiyor, gözlerde yağmur gibi yaşlar.
10 Kasım 1938. . . -O sabah gök karardı birdenbire-. Kuşlar kanat çırptı. Yaprakları döküldü ağaçların.
O ki ölmez olandı.

Erkek KORO
Mustafa Kemal'di adı
 
Kız KORO
Çaldı kapısını ölüm/ Başı düştü yastığa/ ve/ kalkamadı.

Erkek KORO
Yıl 1938

Kız KORO
Kasım On

ŞENGÜL
Ve O Kocatepe'de
Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi,
Rahat ve cesur öldü.

AHMET CAN
Dünyada bir suskunluk: "Dünya artık eskisi kadar ilgi çekici olmayacak; çünkü Türk'ün Ata'sı toprakta" diyorlar.

Kız KORO
Ama Mustafa Kemal toprak değil ki.


Mustafa Kemal toprak değil ki./
Mustafa Kemal vatan,/ Mustafa Kemal bayrak,/
Ama Mustafa Kemal toprak değil ki/ Ölüm,/ yeni bir canlanıştır./ Yeni bir hayat

Kız KORO
Ölmedi.

Erkek KORO
Ölmez./ Bir ulu, yeşil ağaçtır/ Yaprağı dökülmez

Kız KORO
Kırılmaz, /parçalanmaz,/ bükülmez
Ölüm,/ maddeyi terkedip anılarda yaşamaktır.

Erkek KORO
Mustafa Kemal ölmedi.

Kız KORO
Ölmedi.
Ölmedin Ata'm/ her an içimizde bitmeyen saygı,/ sonsuz muhabbetsin.
Andederiz ki,/ eserin ölmeyecek,


Andederiz ki sen/, sonsuza dek yaşayacaksın

Erkek KORO
Yaşayacaksın

Kız KORO
Yaşayacaksın

Erkek-Kız KORO
Yaşayacaksın ATAM

EMANETİNE SAHİBİM ATAM SÖYLE


YELİZ ÖZGE TOYMAN
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ
BURDUR

İliştiriler: ATATÜRK ORATORYOSU, Atatürk Oratoryosu örneği, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Etkinliği

10 Kasım Konuşması

Sayın Okul Müdürüm, Değerli Öğretmenlerim, Sevgili Arkadaşlar

Türk ulusunu; bağımsızlığa kavuşturan, onu çağdaş uygarlığın ayrılmaz bir parçası gören ve çağdaş uygarlık düzeyine çıkaran, adı ve eserleri sonsuza kadar yaşayacak olan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 79. yılında saygıyla anıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk, savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenirlik, barış ve insanseverlik değerleri ile de evrensel bir kişidir.
Aynı çağda yaşayan, gerek kendi milletleri, gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan bazı liderler, bugün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur. Atatürk ise, sevgi ve saygı uyandırarak, Türk milletini, çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yöneltmiştir.


Yalnız 10 Kasım’da değil, düşünce ufkumuzda, Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar tekrar konuşulmalıdır.


Akılcı ve yaratıcı düşünen, kendine güvenen ve sorumluluk sahibi, özgür bireylerin oluşturduğu çağdaş, Kendi ifadesiyle “Muasır Medeniyet Seviyesi”ni yakalayıp onu aşan bir toplum yaratmayı amaçlayan Atatürk’ün özümsenmesi, devlet ve toplum hayatına getirdiği ilkelerin dogmatik değil, akılcılığa ve bilimciliğe dayalı bir şekilde yorumlanması ve benimsenmesiyle mümkün olabilir.

Selam SanaTürk’ün Sarı Saçlı Mavi Gözlü Çocuğu.
Sen  Büyük İnsan,
Sen miskinliği sevmeyen,
Boş hayaller kurmayan
Gaz lambası ışığında harita başında cephe planlayan,
Karatahta başında alfabe öğreten,
Eşitlik adalet demokrasi insanlık dersi veren
Sahip olduklarını milletine bağışlayan, 
Yeni yepyeni devrimler yapan
Sen Türk’ün Sarı Saçlı Mavi Gözlü Çocuğu
Selam Sana.

Senin gibi aydın
Senin gibi dürüst
Senin gibi vatansever
Senin gibi lider
Senin gibi yönetici politikacı askerkomutan
Senin gibi dahi…
Senin gibi bir çocuğa, sahip büyük Türk Milletinden 
Sana Selam Mavi Gözlüm,   
Senin için çarpan
Seni seven
Seni özleyen
Seni arayan
Yürekler var bıraktığın ülkende
Seni seven o yüreklerden
Sana Selam Olsun Mavi Gözlüm
Hiç özlemediğimiz kadar Hiç sevmediğimiz kadar
Seni seviyor özlüyoruz.
 
Selam Sana Mavi Gözlüm
Bu duygu ve düşüncelerle, aramızdan ayrılışının 79. yılında, Türk Ulusu’nun yüreğinde ölümsüzleşen, BÜYÜK ÖNDER Atatürk’ü bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyor, ve şükranlarımı sunuyorum.

Aziz ruhun şad olsun.

ATA'M! 

Yorumlar (0)