Atatürk'ün Anıları, Mareşal Liman Von Sanders'le Konuşma...

Atatürk'ün Anıları, Mareşal Liman Von Sanders'le Konuşma...

Atatürk'ün Anıları, Atatürk hayatı, Atatürk fotoğrafları, Atatürk 10 kasım, Atatürk kimdir, Atatürk imzası, Atatürk sözleri, Atatürk doğum, Atatürk hayatı kısaca, Atatürk resimleri

Atatürk ile ilgili tüm yazıları okumak için tıklayınız: ATATÜRK

Atatürk'ün Anıları, Atatürk hayatı, Atatürk fotoğrafları, Atatürk 10 kasım, Atatürk kimdir, Atatürk imzası, Atatürk sözleri, Atatürk doğum, Atatürk hayatı kısaca, Atatürk resimleri

Mareşal Liman Von Sanders'le Konuşma...

Bir gün İstanbul'daki başkumandanlıktan şu mealde (anlama gelen) bir telgraf aldı: "Adana'da Mareşal Liman Von Sanders'ten Yıldırım Orduları Kumandanlığı'nı tesellüm etmek (teslim almak) üzere Adana'ya hareket ediniz."

Bu emir üzerine Mustafa Kemal; gece gündüz mesafe katederek otomobille Adana'ya geldi. Ve orada Liman Von Sanders'e mülaki oldu. Mustafa Kemal, Adana'ya muvasalat ettiği (vardığı) günün öğle yemeği sonuna kadar Mareşal Liman Von Sanders'e misafir kaldı.

Yemekten sonra Mareşalin bürosuna geçtiler. Von Sanders yüksek askerliğin bütün izzeti nefsiyle makamına oturdu. Ve karşısında yer almış olan Mustafa Kemal'e şu sözleri söyledi:

"- Çok bahtiyarım ki; bu mühim kuvvetin kumandasını sizin gibi; Arıburnu, ve Anafartalardan beri yakından tanıdığım bir yüksek Türk kumandanına bırakıyorum."

Mareşal bu sözleri söylerken ayağa kalktı. Gözleri yaşarmıştı.

Mustafa Kemal bu gözyaşlarına iştirak etmedi. O, kendisine tevdi olunan (verilen) kumandanlığın makamını işgal için sandalyenin boşalmasına intizar ediyordu (boşalmasını gözlüyordu).

Bunun farkına varan Mareşal, derhal yerini Mustafa Kemal'e terk etti. Şimdi Mustafa Kemal kumandanlık sandalyesinde, Liman Von Sanders de onun karşısındadır.

Mustafa Kemal, mareşala hitaben: "Müsterih (rahat) olunuz. Sizde hiçbir kusur ve kabahat düşünmüyorum. Kusur ve kabahatin büyüğü, sizi mensup olmadığınız bir milletin orduları başına getirenlerdedir. Şimdi siz belki feci akıbetlere duçar olacaksınız (uğrayacaksınız). Belki ben; yalnız ben değil, bütün Türk milleti aynı akıbetlere uğrayacağız; fakat, ikimizin de müsterih ve mü teselli olabileceğimiz (avunabileceğimiz) bir nokta vardır; o da felaketlerin müsebbibi (sorumlusu), siz veya ben olmayışımızdır; mensup olduğumuz imparatorlukların başında ve idaresinde bulunanlardır" mütalaasında bulunduğu zaman Mustafa Kemal bir yıl evvel Sadrazam Talat Paşa'ya; devlet ve milletin felakete yuvarlanacağını bildirdiği raporunun tecellisini (gerçek oluşunu) gördü. Ve o andan itibaren de, memleketin, milletin kurtuluş çarelerine bütün mevcudiyetiyle tevessül etti (girişti).

Kaynak: Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas Gürer. (Cepheden Meclise Büyük Önder İle 24 Yıl). Derleyen; Turgut Gürer. Yapım-C 1. Baskı, Ekim 2006, ISBN: 9944-5856-0-2. Sayfa:184-185

Yorumlar (0)