Egemenlik Andı

Egemenlik Andı

'Annemin mezarı önünde ve Tanrı’nın yüce katında söz verip and içiyorum ki, ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için, gerekirse annemin yanına gitmekte gecikmeyeceğim, ulus egemenliği uğrunda canımı vermek, benim için vicdan borcu olsun, namus borcu olsun.’

Egemenlik Andı

Gazi Mustafa Kemal Paşa, 27 Ocak günü trenden Karşıyakalılara hitaben bir konuşma yapmıştır. Gazi, Fevzi (Çakmak) Paşa ve Kazım (Karabekir) Paşa’larla birlikte Zübeyde Hanım’ın Ferik Osman Paşa Camisi bahçesindeki mezarını ziyarete gitmiştir. Gazi Paşa’nın orada söylediği ve Başyaver Salih Bey’in not tuttuğu “Egemenlik Andı” diye nitelendirebileceğimiz konuşmasında şunları söylemiştir:

-“‘Zavallı annem, bir zamanlar kurtuluşu bütün ulus için ülkü olmuş İzmir’in kutsal topraklarına vücudunu emanet etmiş bulunuyor. Ölüm yaradılışın en doğal bir yasasıdır. Böyledir ama yine de üzüntü verici belirtileri vardır. Burada yatan annem, zevkin, zorbalığın, bütün ulusu uçuruma götüren kanunsuz bir idarenin kurbanlarından biridir. Annemi kaybetmekten çok üzgünüm.

…Annemin yanına bıraktığım bir adamım vardı. Bu adamı Erzurum’dan İstanbul’a gönderdiğim zaman, annem bu adamın yalnız olarak geldiğinden haberdar olduğu an benim hakkımda halife ve padişah tarafından verilmiş olan idam kararının yerine getirildiğini zannetmiş ve bu yanlış kanı nedeniyle felç olmuştu. Ondan sonra bütün mücadele yıllarını sıkıntı ve acı içinde geçirmişti.

…Annemin mezarı önünde ve Tanrı’nın yüce katında söz verip and içiyorum ki, ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için, gerekirse annemin yanına gitmekte gecikmeyeceğim, ulus egemenliği uğrunda canımı vermek, benim için vicdan borcu olsun, namus borcu olsun.’

Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bu konuşmasına Karşıyakalılar çok candan tezahüratla cevap vermiştir. Halk kendisini çılgın gibi alkışlıyor, ‘Çok yaşa Paşam… Sen çok yaşa…’ diye haykırıyorlardı. Karşıyaka’dan Göztepe’de bulunan Muammer Bey’in evine geçilir. Gazi’yi karşılayanlar arasında bulunanlardan bazılarını bir gün sonra Muammer Bey’in evinde verecekleri çay ziyafetine bizzat kendileri davet eder. Muammer Bey’e de İzmir kadısını davet etmesini söylediler. Görünüşte bir çay ziyafeti olan bu toplantı nikâh merasiminden başka bir şey değildi. Fakat Gazi Paşa o güne adar bunu yakınlarından başka kimseye söylememişti.”1

1 Salih Bozok, Cemil Bozok, Hep Atatürk’ün Yanında, Çağdaş Yayınları, İstanbul 1985, s. 211-213

Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009 

Yorumlar (0)