Türk dünyasının düşünce önderlerinden: Ahmet Ağaoğlu-Nuray Bebirli

Türk dünyasının düşünce önderlerinden: Ahmet Ağaoğlu

YAZAR: “Kafkazh.com”dan Nuray Bebirli

Ahmet Bey, 1869 yılında Şuşa şehrinde doğdu. O, Şuşa'daki Rus okulun’da okuyan beş Müslüman öğrenciden biriydi. Ahmet Bey okuldaki Ermenilerle aynı sınıftaydı ve bu nedenle Ermenilerin hem manevi hem de fiziksel olarak baskılarına maruz kalıyordu. Tüm baskılara rağmen Ahmet Bey, sonuna kadar o okulda okudu ve okulu bitiren yigane Müslam Türk oldu. Daha sonra eğitimine Tiflis’te devam etti ve oradan Moskova'ya gitti.

Moskova'da oda arkadaşı Ali Bey Hüseyzade ve Alimerdan Bey Topçubaşov’la dönemin meseleleri üzerine tartışıyor ve görüşlerini paylaşıyorlardı. Öğretmeniyle tartıştığı için Moskova'da eğitim alamayan Ahmet Bey, Fransa'ya gitti. Sarbona Üniversitesi'nde hukuk eğitimi gören Ağaoğlu,  burada öğretmeni Fransız filozof ve tarihçi Ernest Renan'nın en bilgili öğrencilerinden biri olarak anılmaya baladı. Onun Ahmet beyin, bir düşünür olarak gelecekteki gelişimindeki rolü inkar edilemez.

Ahmet Bey, Fransa'da Cemaleddin Afgani ile de görüştü ve “ Şii mezhebin’de Mezdek İşaretleri “başlıklı makalesi Londra'da yayınlandı. Bu makale ona Avrupa'da büyük ün kazandırmıştı. Fransa'dan ayrılmaya karar veren Ahmet Bey, Şuşa'ya döndü. Ernest Renan'ın yanı sıra Fransa'daki arkadaşları ve hocaları onu Fransa'da kalması için ikna etmeye çalışsalar da bunu başaramadılar. Ahmet Bey memleketine dönerek bir süre Şuşa'da öğretmen olarak çalıştı. Şuşa'daki ilk kütüphane ve okuma salonunun Ahmet Bey tarafından kurulduğu unutulmamalıdır.

Bir süre sonra Bakü'ye gelerek "Kaspi" ve "Füyuzat" dergilerinde çalıştı.  Azerbaycan halkını aydınlatmak için Alimerdan bey Topçubaşov ve Ali bey Hüseynzade ile birlikte çalışıyordu. 1905'te Ahmed Bey, Ermenilere karşı Difai partisini kurdu. Bu parti Ermenilerin zulmüne karşı savaşıyordu. Partinin ana merkezleri Bakü, Şuşa, Gence, Nahçıvan ve diğer Azerbaycan entleri idi. Ahmet Bey aynı zamanda "Hayat" ve "İrşad" gazetelerinin  fikir yazarıdır. Gazetelerin ana başlıkları Türkçülük, Turancılık ve İslamcılıktı.

1909'da siyasi görüşleri nedeniyle Çarlık hükümeti tarafından takip edilen Ahmet Bey, ailesiyle birlikte Türkiye'ye gitmek zorunda kaldı. Aynı zamanda İstanbul'daki "Türk Ocağı" teşkilatının ve "Türk Yurdu" dergisinin kurucularındandır. Ahmed Bey, Türkiye'de bir dizi gazete ve dergide çalıştı ve Türkçülük ve İslamcılık fikirlerinin yayılmasında aktif rol aldı.

Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra Kafkas İslam ordusu ile birlikte Azerbaycan'a döndü ve Nuru Paşa'nın danışmanı oldu. 1919'da Fransa'ya gönderilen heyetin bir parçasıydı, ancak İstanbul'da iken İngiliz askerleri tarafından tutuklanarak Malta adasına sürgün edildi. 1921'de sürgünden dönen Ahmet Bey, İstanbul'da yaşamaya başladı. O, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda aktif olarak yer almaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kars ili milletvekili olarak görev yapmıştır.

Ahmed Bey, o dönemlerde de edebiyat çalışmalarına devam etti. Türkiye'de çok sayıda bilimsel makale yayınladı. Ayrıca bugün hala geçerli olan konularda kitaplar yazdı. "Serbest İnsanlarlar Ülkesinde" eserinde vatanını, halkını özgür ve bağımsız görmeyi arzu ediyirdu.

Her eserinde Türkçülük ve İslam ile ilgili fikirleri ön plandaydı. Azerbaycan halkını diğer milletler örneğinde bağımsız görmek istedi. Ahmed Bey'in "Ben kimim?", “Gönülsüz Olmaz”, “İslamda Kadın”,”Üçü Medeniyet”, “Devlet ve Fert” gibi eserlerinde ifade ettiği fikirler Türkçülük, Turancılık ve İslamcılık idi.

İstanbul'dayken haftada bir aydınları toplumdaki yasal gelişmeler hakkında konuşmak üzere evine davet ediyordu. Gelenlerin arasında Peyami Sefa ve Nazım Hikmet de vardı. Ahmet Bey 1939'da vefat etti ve İstanbulda son yolculuuna uğurlandı. Memleketinde olmamasına rağmen tüm yazılarında Azerbaycan'ı gezdi. Azerbaycan halkının en büyük ideologlarından biri olan Ahmet Bey, yaratıcılığını ve fikirlerini gelecek nesillere miras bıraktı.

Yorumlar (3)
Müşfiqə Quliyeva 3 yıl önce
Tatar 3 yıl önce
Çok güzel yazı olmuş kaleminize sağlık.
Meryem Aydınöz 3 yıl önce
Çok beğendim. Azerbaycan yazarlarını dah sık görmek istiyoruz