TARİHTE 'TÜRK' ADI

TARİHTE "TÜRK" ADI


Türkçenin binlerce yıllık geçmişini yok sayıp, Türk'ü Orhun Yazıtları'ndan başlatan kişiler var. Hatta bazıları kendilerine dilci diyor. Adlarının başındaki unvanlarla büyük büyük sözler ediyorlar. MS 5. yy.dan önce Türk yoktu diyorlar. Türkler tarafından Orhun Yazıtları'ndan bin yıl önce, MÖ 5. yy.daki Esik Kurganı olsun, Kara Kuvvetlerimizin kuruluş tarihi olarak alınan MÖ 209'da kurduğu orduyla Mete Han olsun, yaşadığı devirdeki yiğitlikleriyle adına sagu yazılan İskit komutanı Alp Er Tuña olsun, bu kişileri görse kahrolurlardı.

Neymiş? Orhun Yazıtları'ndan önce alfabe niteliğinde yazı yokmuş. Damgalar varmış ama yazı değilmiş. Damga dediğiniz şey, resimdir. Resim ile yazı yazmaktır. Bugün Çinliler hala resim ile yazı yazarlar. Çinliler hala mı yok? Hiyeroglif ile yazı yazan Mısırlılar hiç var olmadı mı?

Neymiş? Orhun Yazıtları'ndan önce Türk sözcüğü geçmiyormuş hiçbir yerde. Çinliler kendilerine Qin hanedanına (MÖ 221) kadar Çin demediler. O zamana dek Çin diye bir sözcük yoktu. O zaman Çinliler de mi yoktu o tarihten önce? MÖ 1600 yılına dek uzanan Çince yazıları kim yazdı?

Bunların derdi bilim değil. Dertleri Türk ile... Biz bilimde ayrıcalık falan istemiyoruz. Geçmişimizi yazarken abartmak veya diğerlerinden ayrı bir yöntemle yazmak gibi bir derdimiz yok. Buna gerek de yok. Yalnızca başka uluslara uygulanan yöntemler bize de uygulansın diyoruz. Onların geçmişleri yazılırken uygulanan ölçütler, bize gelince çarpıtılıp kırpılıyor. Çin'in geçmişi, Cermenlerin geçmişi veya İranlıların geçmişi yazılırken ne uygulanıyorsa, bizde de o uygulanmalı. İşte bu yüzde tarihi belgelerde Türk adının geçtiği kaynakları derledik. İşte Türk adının geçtiği eski kaynaklar:

Heredot’un (MÖ 484 - MÖ 425) doğu kavimleri arasında sözünü ettiği Targitalar, veya “İskit” topraklarında oturdukları söylenen “Tyrakae” (Yurkae) topluluklarının “Türk” adınının değişik söylenişleri olduğunu J.U.Hammer ve Avustralyalı Wilhelm Tomaschek belirtmiştir. Tomaschek ve K. Frak’a göre Herodot'un Tyrikae (Jyrkae) diye bahsettiği kavmi Türk olarak kabul etmiştir.

Ön Asya çivi yazılı metinlerde Sümer, Akad, Hitit ve Urartularda “Türk” adını çağrıştıran özel adlar bulunmaktadır. “Turci”, “Turki” ve “Turukku” bunlar arasında en çok dikkati çekenlerdir. MÖ 3. ve 2. bin yıllarına ait bu kayıtların, doğrudan Türkleri kastettiğine dair bilim aleminde yaygın bir kabullenme bulunmamaktadır.

Çin kaynaklarında MÖ 1. bin içinde rol oynadıkları belirtilen Tikler (veya Di) ve hatta Troialılar vb. bizzat “Türk” adını taşıyan Türk kavimleri oldukları kuvvetle muhtemeldir. MÖ 328 yılında Çin tarihinde “Tu-Kiu” biçiminde görülmektedir. "Türk" sözcüğüne yakın ifadeler Çin kaynaklarında MÖ 3. yüzyılda Çin yıllıklarında T’ieh-lê, T’u-cüeh, Ting-ling şeklinde değişik biçimlerle ifade edilmiştir. Millet ve devlet adı olarak “Türk” kelimesi, Çin’ de Chou sülalesi (557-579) yıllığında görülmüştür. “Chou-shu’da Tu-kué’lerin (Türklerin) ataları, Kiungnu’ların kuzeyinde bulunan So- Devleti’nden gelmektedir.” “T’u-chue yani T’u-kue”, “Türk” kelimesinin Çincedeki telaffuzudur.

Roma kaynaklarında Pomponius Mela (MS 1. yy), Azak Denizi dolaylarındaki, Türklerden “Tyrcae” olarak söz eder. MS 1. yy.da Pomponius Mela ile birlikte Plinius adlı Romalı tarihçisi de kayıtlarında Türk adına yer vermiştir. Bizans kaynaklarında ise “Türk” sözcüğü “Turkos” şeklinde geçer. Bizans kaynakları; Göktürkleri, Sabirleri, Hazarları, Selçukluları, Mısır kölemenlerini ve Osmanlıları da “Türk” adı ile anmışlardır. Coğrafi ad olarak “Türkiye(Turkhia)” tabirine de ilk defa Bizans kaynaklarında rastlanır. Macarları da “Muntazam Türk” olarak adlandırırlar. Bizans kaynaklarında Hun yerine “Türk = Tourkoi” adınınolarak ilk defa 582 yılında ölen Agathisas tarafından söylendiği biliniyor.

Soğd dilinde yazılmış Türk ismi en eski tarihli belge olarak Bugut yazıtında geçmektedir. Göktürklerin ilk döneminden kalan bu yazıtta “Türk” ismi “Tr’wkt” Türkler diye çoğul halinde geçmektedir. Soğdçadaki “Tr’wk-‘Truk” telaffuzunu karşılamaktadır. Doğu Türkistan’da milat ve sonraki yüzyıllarda yaşayan ve İranlı (Tokhar) kabul edilen erken devir Hoten metinlerinde Türkler için “Ttruk” dendiği tespit edilmiştir. Daha geç zamanlarda ise “Tturka” şekli de bilinmektedir. Bu iki türün, yani “Truke” ve “Turke” benzeri ifadeler Soğdlar tarafından kabul edilmiş idi. Bu arada Hotencede sessiz harf ile biten yabancı kelimelerin sonuna “-e” getirilmesi yaygın imiş. Tibetçede de bunun “Truk” veya “Truka” da benzerlerini görüyoruz.

İran menşeli Zend-Avesta'da (MÖ 4-6. yy) ile, Feridun (Thraetaona)’un oğlu Tûrac veya Tûr (Tûran, buradan geliyor) da Türk adını taşıyan ilk kavim olarak gösterilmek istenmiştir.

Eski Hind kaynaklarında sözü geçen Turukhalar (veya Turuşka), veya Thraklar kuzey kavimleri arasında gösterilmiştir. MÖ 1. bin yıllarına dek uzanan Hint toplulukları ile kuzey kavimleri arasında bir ilişki mevcuttur.

İslamiyet öncesi Arap kaynaklarında ilk olarak Cahiliye Devri şairlerinin divanında geçmektedir. MÖ 5. yy.da yazıldığı söylenen Tevrat’ta ise adları geçen Togharmanlar'ın Türkler olduğu tahmin edilir. Tevrat rivayetlerinde de “Türk” adı Nuh’un torunu olarak geçer.

10-11. yy.ın etkilerini gösteren Rus kaynaklarında “Türk”, “Tork” veya “Torki” şekillerinde yazılmaktadır.

Tibetliler kuzey komşularını “Dru-gu” olarak yazmaktadırlar.

Türk kaynaklarında ise ilk kez Türk adı, Orhun Yazıtları'nda 7. yy'da görülmektedir.

Türkler göçebe yaşamlarında yazıya her ne kadar geç geçmiş olsalar da komşu topraklarda adları "Türk" veya başka dillerde yakın söyleyişlerle çok daha öncesinde yazılı belgelere geçmiştir. Türklerin yeryüzünde "Türk" adıyla var olması, en kötümser saptamayla bile MÖ 5. yy.ı bulmaktadır. En iyimser olasıkla ise MÖ 4. bin yıllarına dek uzanan ve daha eski olduğu bilinen kaynaklarda geçen adların da Türkleri gösterdiği düşünülebilir. kısacası, Türk adı Göktürkler ile başlamaz.

Kaynaklar:
ANADOL, Cemal – ABBASLI, Nazile – ABBASOVA, Fazile, Türk Kültür Ve Medeniyeti, Türkiyem Dergisi Yayınları.
BAYKARA, Tuncer, Türk Adının Anlamı, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara 1998.
Türk, Türklük ve Türkler, IQ Kültür ve Sanat Yayıncılık, Ankara 2006.
ERCİLASUN, Ahmet Bican, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2004.
GOLDEN, Peter, Türk Halkları Tarihine Giriş, “Orta Çağ ve Yeni Çağ’ da Avrasya ve Ortadoğu’ da Etnik Yapı ve Devlet Oluşumu”, çev. Osman Karatay, Karam Yayınları, Çorum 2006, s. 126-128.
HUNKAN, Ömer Soner, Orta Asya’ da X ve XIII. Yüzyıllarda Türk Adı Üzerine Bazı Kaynaklar, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Sayı 2, Ankara 2005.
KAFESOĞLU, İbrahim, “Tarihte Türk Adı”, Türkler C.1, -ed. H.Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca.- Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2006, s.308-318.
Türk Milli Kültürü, Ötüken Yayınları, İstanbul 1997.
KAŞGARLI MAHMUD, Divanü Lugat’it – Türk, yaz. Besim Atalay, Alaeddin Kıral Basımevi, Ankara 1943, s. 674.
KOCA, Salim, Tarihte Türk Adı, Türk Yurdu Dergisi Sayı 308, Nisan 2013.
ORKUN, Hüseyin Namık, Türk Sözünün Aslı, TDK Yayınları, Ankara 2004.
ÖGEL, Bahaeddin, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1980.
SİNOR, Denis, “(Kök) Türk İmparatorluğunun Kuruluşu ve Yıkılışı”, Erken İç Asya Tarihi, çev. Talat Tekin, İletişim yayınları, İstanbul 2002.

Yorumlar (0)