23.02.2019, 02:26

Çin'in Toprak Bütünlüğüne Saygı Duymuyorum!

ÇİN’İN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI DUYMUYORUM!

Türkiye-Çin ekonomik işbirliği hatırına (ki buna işbirliği denmez çünkü tek kazanan var, o da Çin) yetkililerimizin ağzında bir ‘‘Çin’in toprak bütünlüğü’’ türküsü…

Hangi toprak?

Türk’ün elinden alınan, adına da ‘‘yeni kazanılmış toprak’’ denilen o kadim Türk toprakları…

Hangi bütünlük?

Toprakları işgal edilerek; dilleri, kimlikleri, inançları asimile edilerek, benliklerinden uzaklaştırılarak Çinlileştirilmiş insanların oluşturduğu yapay bütünlük. Çin Komünist Partisinin yakın vadede amaçladığı ‘‘tek tip Çinli’’ millet bütünlüğü…

Bu tek tip Çinli milleti oluşturmak için Türklerin dilleri, dinleri, kültürleri yasaklanmakta, keyfi olarak alıkonuldukları sözde eğitim kamplarında Türkler ‘‘nasıl Çinli olunur?’’ zorunlu eğitiminden geçmektedirler. Düşününüz ki Doğu Türkistanlı bir öğretim görevlisi ‘‘Meslek Edindirme Kampları’’na alınmış. Böyle bir saçmalık olabilir mi?! 5 yıl içinde ‘‘Çin İslam’ı’’ yaratmayı planlayan Şi Cinping Doğu Türkistan Türklerine açıkça; ‘‘Ya Çinli ol ya da Çinli ol, yaşamak için ikinci bir şansın yok!’’ mesajı veriyor.

Tüm bu olanlara bakıldığında Çin’e saygı duyulmalı mıdır? Doğu Türkistan’daki zulümlerle ilgili bir hayli sustuktan sonra açıklama yapan yetkililerimizi görünce sevinip umutlandık. Ancak gördük ki Doğu Türkistan konusunda açıklama yapabilenler de şu çıkarcı politik dili kullanmayı seçiyorlar: ‘‘Türkiye Cumhuriyeti olarak Çin’in toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz!’’

Ben bir Türk olarak, geçmiş çağlarda olduğu gibi bugün de uğruna nice canlar verdiğimiz ata vatanımız Doğu Türkistan’ı işgal eden; kendi yurdunda Türkleri ötekileştiren, dışlayan, sürgün eden; kardeşlerimize akla vicdana sığmayan işkenceler eden; Doğu Türkistan’ın yeraltı ve yerüstü tüm kaynaklarını kullanıp Türkleri kendi vatanında yoksul bırakan; Çinli yamyamları Türklerin evine, yatak odasına kadar sokan; Türk kızlarını Çinlilerle evlenmeye mecbur bırakan; yıllardır binlerce alimimizi, aydınımızı, sanatçımızı, sporcumuzu suçsuz yere, yoktan nedenlerle ve keyfi tutuklamalarla toplama kamplarına kapatan; milyonlarca Türk’ü katleden; milyonlarca Türk balasını ailesinden koparıp yetiştirme yurtlarında Çinli gibi yetiştirip mankurtlaştıran, benliğinden uzaklaştıran; toplama kamplarında Türklerin organlarını çalıp Çinli işgalcilere armağan eden; çeşitli ülkelerde yaşamak zorunda kalan Doğu Türkistan Türklerinin Doğu Türkistan’daki aileleri ile telefonda görüşmelerine dahi kesinlikle izin vermeyen katil komünist Çin devletine nefret duyuyorum!

Tam tersi ben; vatanından çok uzaklarda olmasına rağmen vatanı için, soydaşları için elinden geleni yapmaya, kendi canını tehlikeye atıp cesurca bu zulmü dünyaya duyurmaya çalışan; ‘‘Bize para yardımı yapmayın, Doğu Türkistanlılar çok çalışkandır, sadaka ile geçinmek istemezler. Bize iş verin, biz çalışıp ikinci vatan bildiğimiz Türkiye’ye vergimizi ödemek istiyoruz.’’ diyen; Türkiye’nin sevinciyle sevinip kaygısıyla kaygılanan; yaşadıkları yerlerde toplum düzenini bozacak en ufak bir girişimde bulunmayan, nankörlük bilmeyen, yardımsever, ahlaklı, terbiyeli, görgülü, yürekleri Allah ve vatan sevgisiyle dolu, ‘‘Türkiye’nin eline batacak olan diken bizim gözlerimize batsın isteriz’’ diyebilecek kadar Türkiye’ye bağlı olan Doğu Türkistanlı kardeşlerime saygı ve sevgi duyuyorum!

TÜRKLÜKBİLİMCİ (TÜRKOLOG)

DİLEK YILMAZ

Yorumlar (0)