A Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça İsimler, Arapça Adlar

A Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça İsimler, Arapça Adlar

A Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça İsimler, Arapça Adlar

TÜRKÇE ADLAR

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

ARAPÇA ADLAR

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Adile

 Adalete uygun iş yapan kişi

Abad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. (Far.) Şen, bayındır. 2. (Ar.) Sonsuz gelecek zamanlar. > Kökeni: Farsça

Abade

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şen > Kökeni: Farsça

Abadi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şen, bayındır, mamurlukla ilgili. Abadı Mehmet Çelebi. Türk hukuk bilgini. > Kökeni: Farsça

ABAZA

(Tür.) - Karaçay-Çerkes Özerk bölgesinde yaşayan müslüman bir halk. - Abaza Hasan Paşa, Os¬manlı vezirlerinden.

Abbad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allaha itaat ve ibadet eden, kulluğunu hakkıyla yerine getiren. Yasaklarından kaçınan. -Abbad b. Bişr. Ashab'dan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABBAD

(Ar.) Er. -Allaha itaat ve ibadet eden, kulluğunu hakkıyla yeri¬ne getiren. Yasaklarından kaçınan. -Abbad b. Bişr. Ashab'dan.

Abbas

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sert, çatık kaşlı kimse. 2. Arslan (bkz. Esed, gazanfer, şiir). Abbas b. Abdülmuttalib. Rasûlullah (s.a.s)'ın amcası, Mekke'nin fethinde müslüman olmuştur. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABBAS (Ar.) Er

1. Sert, çatık kaşlı kimse. 2. Arslan (bkz. Esed, gazanfer, şiir). - Abbas b. Abdülmuttalib. Rasûlullah (s.a.s)'ın amcası, Mek¬ke'nin fethinde müslüman olmuştur.

ABBASE

(Ar.) Ka. - (bkz. Abbas). Ahmed b. Hanbel'in hanımının ismi. Hz. Abbas'a mensup olan.

ABBAZ

(Fars.) Er.- Yüzgeç, yüzü¬cü.

ABD

(Ar.) Ka. - Köle, hizmetçi, itaat edici. Kul. Sonuna Allah'ın isimleri getirilince bazı isimler meydana gelir. Abdullah, Abdurrahim, Abdulmelik gibi.

Abdar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sulu, taze. 2. Parlak. 3. Sağlam vücutlu. 4. Nükteli. 5. Zarif, güzel, has > Kökeni: Farsça

ÂBDAR

(Fars.) Ka. - 1. Sulu, taze. 2. Parlak. 3. Sağlam vücutlu. 4. Nük¬teli. 5. Zarif, güzel, hoş. 6. Su veren hizmetçi.

Abdi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kulluk ve itaat eden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDİ

(Ar.) Er. - Kulluk ve itaat eden.

Abdulkadir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Herşeye güce yeten > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Abdullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın kulu. Peygamber (s.a.s)'in en sevdiği Adlerden aynı zamanda babasının adıdır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDULLAH

(Ar.) Er.- Allah'ın ku¬lu. Peygamber (s.a.s)'in en sevdiği isimlerden aynı zamanda babasının adıdır.

Abdu'L-Melik

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Her şey üzerinde tasarruf ve hükmeden tek hükümdar Allah'ın kulu. el-Melik, Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDU'L-MELİK

(Ar.) Er. - Her şey üzerinde tasarruf ve hükmeden tek hükümdar Allah'ın kulu. el-Melik, Allah'ın isimlerindendir.

Abdurrahman

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rahman'ın kulu. Rahman; dünyada her canlıya, mü'min-kafir ayırdelmeksizin herkese merhamet eden. Allah'ın Adlerindendir. Abdurrahman İbn Avf Sahabedendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDURRAHMAN

(Ar.) Er. - Rahman'ın kulu. Rahman; dünyada her canlıya, mü'min-kafir ayırdelmeksizin herkese merhamet eden. Allah'ın isimlerindendir. Abdurrahman İbn Avf

Abdurrauf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rauf olan Allah'ın kulu. (bkz. er-Rauf). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDURRAUF

(Ar.) Er. - Rauf olan Allah'ın kulu. (bkz. er-Rauf).

Abdussabur

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonsuz sabır ve genişlik sahibi Allah'ın kulu. Allah'ın Adlerinden, (bkz. es-Sabur). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDUSSABUR

(Ar.) Er. - Sonsuz sabır ve genişlik sahibi Allah'ın kulu. Allah'ın isimlerinden, (bkz. es-Sabur).

Abdüddar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zararlı şeyleri ve sebeblerini bir hikmete mebni olarak yaratan Allah'ın kulu. ed-Dar. Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜDDAR

(Ar.) Er. - Zararlı şeyleri ve sebeblerini bir hikmete mebni olarak yaratan Allah'ın kulu. ed-Dar. Allah'ın isimlerindendir.

Abdülafuv

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Geniş Avf ve mağfiret sahibi yüce Allah'ın kulu. Allah'ın Adlerinden, (bkz. el-Afuv). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLAFUV

(Ar.) Er. - Geniş Avf ve mağfiret sahibi yüce Allah'ın kulu. Allah'ın isimlerinden, (bkz. el-Afuv).

Abdüla'La

ANLAMI-AÇIKLAMASI: En yüksek, en yüce ve yücelikte eşi olmayan Allah'ın kulu. A'la kelimesi Kur'an-ı Kerim'in sıfatı olarak geçmektedir. Ünlü bir İslam bilgini. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLA'LA

(Ar.) Er. - En yüksek, en yüce ve yücelikte eşi olmayan Allah'ın kulu. A'la kelimesi Kur'an-ı Kerim'in sıfatı olarak geçmektedir. Ünlü bir İslam bilgini.

Abdülali

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüce, ulu, şan ve şeref sahibi Allah'ın kulu. Ali kelimesi Kur'an'da Allah'ın yüceliğini vasfetme anlamında kullanılmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLALİ

(Ar.) Er. - Yüce, ulu, şan ve şeref sahibi Allah'ın kulu. Ali kelimesi Kur'an'da Allah'ın yüceliğini vasfetme anlamında kullanılmıştır.

Abdülalim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Alim ve mükemmel bilgiyi uhdesinde bulunduran Allah'ın kulu. Alim kelimesi Allah'ın 99 isminden birisidir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Abdülazim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Azamet ve büyüklük sahibi Allah'ın kulu. Allah'ın Adlerinden, (bkz. el-Azim). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLAZİM

(Ar.) Er. - Azamet ve büyüklük sahibi Allah'ın kulu. - Al¬lah'ın isimlerinden, (bkz. el-Azim).

Abdülaziz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büyük ve aziz olan, izzet ve şeref sahibi Allah'ın kulu. (bkz. Aziz). Aziz Allah'ın Adlerindendi r. Sultan Abdülaziz 32. Osmanlı padişahının adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLAZİZ

(Ar.) Er. - Büyük ve aziz olan, izzet ve şeref sahibi Al¬lah'ın kulu. (bkz. Aziz). Aziz Allah'ın isimlerindendi r. - Sultan Abdülaziz

Abdülbaki

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonsuz, ebedi olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı. Allah'ın kulu-Allah'ın Adlerinden, (bkz. Baki). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLBAKİ

(Ar.) Er. - Sonsuz, ebedi olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı. Allah'ın kulu-Allah'ın isimlerinden, (bkz. Baki).

Abdülbari

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaratan, yaratıcı Allah'ın kulu. Bari ismi, Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLBARİ

(Ar.) Er. - Yaratan, yaratıcı Allah'ın kulu. Bari ismi, Al¬lah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı al-madan kullanılmaz.

Abdülbasıt

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Genişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Allah'ın kulu. Allah'ın Adlerinden (bkz. el-Basıt). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLBASIT

(Ar.) Er. - Genişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Al¬lah'ın kulu. - Allah'ın isimlerinden (bkz. el-Basıt).

Abdülbasir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Her şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz konusu olmadığı yüce Allah'ın kulu. (bkz. el-Basir). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLBASİR

(Ar.) Er. - Her şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz konusu olmadığı yüce Al-lah'ın kulu. - (bkz. el-Basir).

Abdülbedi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın Adlerinden.Bedi'nin kulu. (bkz. el-Bedi). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLBEDİ

(Ar.) Er. - Allah'ın isimlerinden.- Bedi'nin kulu. (bkz. el-Bedi).

Abdülberr

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Berr'in kulu. Cömert ve ihsan edicinin kulu.-Berr, Allah'ın Adlerindendir. (bkz. el-Berr). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLBERR

(Ar.) Er. - Berr'in kulu. Cömert ve ihsan edicinin kulu.-Berr, Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Berr).

Abdülcebbar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahibi Allah'ın kulu. Cebbar, Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLCEBBAR

(Ar.) Er. - Cebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahi¬bi Allah'ın kulu. Cebbar, Allah'ın isimlerindendir.

Abdülcelil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büyük, ulu, yüce Allah'ın kulu. Celil, Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLCELİL

(Ar.) Er. - Büyük, ulu, yüce Allah'ın kulu. Celil, Allah'ın isimlerindendir.

Abdülcemal

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzellikleri kendinde toplayan Allah'ın kulu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLCEMAL

(Ar.) Er. - Güzel¬likleri kendinde toplayan Allah'ın ku¬lu.

Abdülcevat

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cömert olan Allah'ın kulu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLCEVAT

(Ar.) Er. - Cömert olan Allah'ın kulu.

Abdülehad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan Allah'ın kulu. Ehad, Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLEHAD

(Ar.) Er. - Şeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan Allah'ın kulu. Ehad, Allah'ın isimlerindendir.

Abdülesed

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aslan'ın kulu.Hz. Rasûlullah (s.a.s)'m reddettiği Adlerdendir. Müslümanlar kullanmazlar. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLESED

(Ar.) Er. - Aslan'ın kulu.- Hz. Rasûlullah (s.a.s)'m reddet¬tiği isimlerdendir. Müslümanlar kul-lanmazlar.

Abdülevvel

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Herşe-yin evveli, ilk olan, varlığının başlangıcı bulunmayan Allah'ın kulu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLEVVEL

(Ar.) Er. - Herşe-yin evveli, ilk olan, varlığının başlan¬gıcı bulunmayan Allah'ın kulu.

Abdülezel

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ezelden beri var olan varlığı için başlangıç söz konusu olmayan Allah'ın kulu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLEZEL

(Ar.) Er. - Ezelden beri var olan varlığı için başlangıç söz konusu olmayan Allah'ın kulu.

Abdülferid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, üstün olan. Allah'ın kulu. (bkz. Ferid). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLFERİD

(Ar.) Er. - Tek, eş¬siz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, üstün olan. Allah'ın kulu. (bkz. Ferid).

Abdülfettah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: – Zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarınının kapalı-müşkil işlerini açan Allah'ın kulu. (bkz. Fettah). Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLFETTAH

(Ar.) Er. – Zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarınının kapalı-müşkil işle¬rini açan Allah'ın kulu. (bkz. Fettah). Allah'ın isimlerindendir.

Abdülgaffar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kullarının günahlarını affeden Allah'ın kulu. (bkz. Gaffar). Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLGAFFAR

(Ar.) Er. - Kulla¬rının günahlarını affeden Allah'ın ku¬lu. - (bkz. Gaffar). Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanıl¬maz.

Abdülgafur

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kullarının günahlarını tekrar tekrar bağışlayıcı olan Allah'ın kulu. (bkz. Gafur). "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLGAFUR

(Ar.) Er. - Kulları¬nın günahlarını tekrar tekrar bağışla¬yıcı olan Allah'ın kulu. - (bkz. Gafur). "Abd" takısı almadan kullanılmaz.

Abdülgani

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zengin, varlıklı, bol, doygun olan Allah'ın kulu.Allah'ın Adlerinden, (bkz. Gani). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLGANİ

(Ar.) Er. - Zengin, varlıklı, bol, doygun olan Allah'ın ku¬lu.- Allah'ın isimlerinden, (bkz. Ga-ni).

Abdülhabir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Her şeyin iç yüzünden, gizli ve saklılıklarından haberdar olan Allah'ın kulu. (bkz. el-Habir). Allah'ın Adlerinden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHABİR

(Ar.) Er. - Her şe¬yin iç yüzünden, gizli ve saklılıklarından haberdar olan Allah'ın kulu. (bkz. el-Habir). Allah'ın isimlerinden.

Abdülhadi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hidayet eden, doğru yolu gösteren Allah'ın kulu. Allah'ın Adlerinden, (bkz. Hadi). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHADİ

(Ar.) Er. - Hidayet eden, doğru yolu gösteren Allah'ın kulu. - Allah'ın isimlerinden, (bkz. Hadi).

Abdülhafız

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Herşeyi bütün ayrıntı ve inceliğiyle kayıtlayıp tutan ve dilediği zamana kadar bela ve afetlerden koruyan Allah'ın kulu. -(bkz. el-Hafız). Allah'ın Adlerinden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHAFIZ

(Ar.) Er. - Herşeyi bütün ayrıntı ve inceliğiyle kayıtlayıp tutan ve dilediği zamana kadar bela ve afetlerden koruyan Allah'ın kulu. -(bkz. el-Hafız). Allah'ın isimlerinden.

Abdülhak

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hak ve gerçek olan, varlığı hiç değişmeden duran Allah'ın kulu. Hak, Esmau'l-Hüsna'dandır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHAK

(Ar.) Er. - Hak ve ger¬çek olan, varlığı hiç değişmeden du¬ran Allah'ın kulu. - Hak, Esmau'l-Hüsna'dandır.

Abdülhakem

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bütün işlerin kendisine döndürüldüğü, onun adalet ve kararına baş vurulduğu yüce Hakem Allah'ın kulu. (bkz. el-Ha-kem). Allah'ın Adlerinden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHAKEM

(Ar.) Er. Bütün iş¬lerin kendisine döndürüldüğü, onun adalet ve kararına baş vurulduğu yüce Hakem Allah'ın kulu. - (bkz. el-Ha-kem). Allah'ın isimlerinden.

Abdülhakim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Her şeye hükmeden Allah'ın kulu.Hakim, Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHAKİM

(Ar.) Er. - Her şe¬ye hükmeden Allah'ın kulu.- Hakim, Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz.

Abdülhalik

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaratan, yoktan vareden, yaratıcı Allah'ın kulu. Halik, Allah'ın Adlerinden. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHALİK

(Ar.) Er. - Yaratan, yoktan vareden, yaratıcı Allah'ın ku¬lu. - Halik, Allah'ın isimlerinden. "Abd" takısı almadan kullanılmaz.

Abdülhalim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu, hikmetli Allah'ın kulu. (bkz. Halim). Allah'ın Adlerinden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHALİM

(Ar.) Er. - Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu, hikmetli Allah'ın kulu. - (bkz. Halim). Al-lah'ın isimlerinden.

Abdülhamid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hamdolunmuş, övülmüş, bütün varlığın diliyle övülmüş Allah’ın kulu. Hamid; Allah’ın Adlerindendir. (bkz. Hamid).Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Abdülhasib

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bütün varlıkların takdir edilen hayatları boyunca yaptıkları bütün işlerin ayrıntılarıyla hesabını en iyi bilen Hasib'in kulu. Hasib; Allahın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHASİB

(Ar.) Er. - Bütün varlıkların takdir edilen hayatları bo¬yunca yaptıkları bütün işlerin ayrıntı-larıyla hesabını en iyi bilen Hasib'in kulu. - Hasib; Allahın isimlerinden¬dir.

Abdülhay

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Daima diri olan, ebedi hayat sahibi, her şeye gücü yeten Cenab-ı Allah'ın kulu. -(bkz. el-Hay). Allah'ın Adlerinden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLHAY

(Ar.) Er. - Daima diri olan, ebedi hayat sahibi, her şeye gü¬cü yeten Cenab-ı Allah'ın kulu. -(bkz. el-Hay). Allah'ın isimlerinden.

Abdülkadir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bitmez tükenmez kuvvet sahibi olan, her şeyi yapmaya gücü yeten Allah'ın kulu.-Kadir; Allah'ın Adlerindendir. (bkz. Kadir). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLKADİR

(Ar.) Er. - Bitmez tükenmez kuvvet sahibi olan, her şeyi yapmaya gücü yeten Allah'ın kulu.-Kadir; Allah'ın isimlerindendir. (bkz. Kadir).

Abdülkaviy

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonsuz güç ve kuvvet sahibi Allah'ın kulu. -Kaviy kelimesi Esmau'l-Hüsna'dandır. (bkz. el-Kaviyy). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLKAVİY

(Ar.) Er. - Sonsuz güç ve kuvvet sahibi Allah'ın kulu. -Kaviy kelimesi Esmau'l-Hüsna'dandır. (bkz. el-Kaviyy).

Abdülkayyum

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bu Ad her şeyin bir varlık olarak durabilmesi için neye ihtiyacı varsa onu veren, gökleri, yeri ve her şeyi tutan, baki, kaim Allah'ın kulu. Kayyum, Allah'ın Adlerindendi. (bkz. el-Kayyum). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLKAYYUM

(Ar.) Er. - Bu isim her şeyin bir varlık olarak durabilmesi için neye ihtiyacı varsa onu veren, gökleri, yeri ve her şeyi tutan, baki, kaim Allah'ın kulu. - Kayyum, Allah'ın isimlerindendi. (bkz. el-Kayyum).

Abdülkebir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kebir'in, büyüklük ve Azamette eşsiz olan Allah'ın kulu. Kebir; Allah'ın Adlerindendi. (bkz. el-Kebir). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLKEBİR

(Ar.) Er. - Kebir'in, büyüklük ve Azamette eşsiz olan Allah'ın kulu. - Kebir; Allah'ın isimlerindendi. (bkz. el-Kebir).

Abdülkerim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Keremi bol, cömert olan Aziz ve Celil Allah'ın kulu. Kerim; Allah'ın Adle -rindendir. (bkz. Kerim). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLKERİM

(Ar.) Er. - Keremi bol, cömert olan Aziz ve Celil Al¬lah'ın kulu. - Kerim; Allah'ın isimle -rindendir. (bkz. Kerim).

Abdüllatif

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Latif, güzel, yumuşak, hoş, nazik olan bütün olayların ve eşyanın inceliklerini bilen Allah'ın kulu. el-Latif; Allah'ın Adlerindendi. (bkz. Latif). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLLATİF

(Ar.) Er. - Latif, gü¬zel, yumuşak, hoş, nazik olan bütün olayların ve eşyanın inceliklerini bi¬len Allah'ın kulu. - el-Latif; Allah'ın isimlerindendi. (bkz. Latif).

Abdülmacid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kadru şanı büyük, cömertlik ve keremi bol olan, Allah'ın kulu. Macid kelimesi, Allah'ın Adlerindendi. (bkz. el-Ma-cid). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMACİD

(Ar.) Er. - Kadru şanı büyük, cömertlik ve keremi bol olan, Allah'ın kulu. - Macid kelimesi, Allah'ın isimlerindendi. (bkz. el-Ma-cid).

Abdülmalik

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sahip olan, her şeyin mülkiyetinin sahibi olan Allah'ın kulu. Malik; Allah'ın Adlerindendi. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMALİK

(Ar.) Er. - Sahip olan, her şeyin mülkiyetinin sahibi olan Allah'ın kulu. - Malik; Allah'ın isimlerindendi. "Abd" takısı almadan kullanılmaz.

Abdülmecid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şanı büyük ve yüksek olan, şan ve onur sahibi yüce Allah'ın kulu. Mecid kelimesi Allah'ın 99 isminden biridir. Sultan Abdülmecid Han 31. Osmanlı padişahı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMECİD

(Ar.) Er. - Şanı bü¬yük ve yüksek olan, şan ve onur sahi¬bi yüce Allah'ın kulu. - Mecid kelime¬si Allah'ın 99 isminden biridir. Sultan Abdülmecid Han

Abdülmennan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: – Çok ihsan eden, ihsanı bol olan Allah'ın kulu. Mennan kelimesi, Allah'ın sıfatlarındandır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMENNAN

(Ar.) Er. – Çok ihsan eden, ihsanı bol olan Allah'ın kulu. - Mennan kelimesi, Allah'ın sıfatlarındandır.

Abdülmesih

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hastalara şifa veren, mesih İsa'nın kulu.-(bkz. Mesih). Ad olarak kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMESİH

(Ar.) Er. - Hastala¬ra şifa veren, mesih İsa'nın kulu.-(bkz. Mesih). İsim olarak kullanıl¬maz.

Abdülmetin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Metanetli, sağlam, dayanıklı olan Allah'ın kulu. (bkz. Metin). Allah'ın Adlerin-dendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMETİN

(Ar.) Er. - Metanet¬li, sağlam, dayanıklı olan Allah'ın ku¬lu. - (bkz. Metin). Allah'ın isimlerin-dendir.

Abdülmucib

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kendisine yönelip yalvaranların isteklerine cevap veren, onların dua ve tevbelerine icabet eden yüce Allah'ın kulu. Mucib, Esmau'l-Hüsna'dandır. (bkz. el-Mucib). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMUCİB

(Ar.) Er. - Kendisi¬ne yönelip yalvaranların isteklerine cevap veren, onların dua ve tevbelerine icabet eden yüce Allah'ın kulu. Mucib, Esmau'l-Hüsna'dandır. - (bkz. el-Mucib).

Abdülmuhsi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bütün varlıkların sayısını tek tek bilen Allah'ın kulu. Muhsi, Esmau'l-Hüsna'dandır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMUHSİ

(Ar.) Er. - Bütün varlıkların sayısını tek tek bilen Al¬lah'ın kulu. - Muhsi, Esmau'l-Hüs-na'dandır.

Abdülmuhyi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hayat veren, can ve ruh veren, bütün canlıları ve hayatı diri tutan Allah'ın kulu. Muhyi, Allah'ın 99 isminden birisidir, (bkz. Muhyi). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMUHYİ

(Ar.) Er. - Hayat veren, can ve ruh veren, bütün canlı¬ları ve hayatı diri tutan Allah'ın kulu. - Muhyi, Allah'ın 99 isminden birisi¬dir, (bkz. Muhyi).

Abdülmuid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaratılmışları yokettikten sonra tekrar dirilten Allah'ın kulu. Muid Allah'ın 99 isminden birisidir, (bkz. el-Muid). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMUİD

(Ar.) Er. - Yaratıl¬mışları yokettikten sonra tekrar diril¬ten Allah'ın kulu. - Muid Allah'ın 99 isminden birisidir, (bkz. el-Muid).

Abdülmuiz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Muiz'in, izzet veren, şereflendiren Allah'ın kulu. (bkz. el-Muiz). Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMUİZ

(Ar.) Er. - Muiz'in, izzet veren, şereflendiren Allah'ın ku¬lu. - (bkz. el-Muiz). Allah'ın isimlerindendir.

Abdülmümin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gönüllerde iman nurunu yerleştiren, kendisine yönelenlere, iman nasib ederek onları hidayetine alan, koruyan yüce Allah'ın kulu. Mü'min, Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLMÜMİN

(Ar.) Er. - Gönül¬lerde iman nurunu yerleştiren, kendi¬sine yönelenlere, iman nasib ederek onları hidayetine alan, koruyan yüce Allah'ın kulu. - Mü'min, Allah'ın isimlerindendir.

Abdülvacid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yoktan vareden, meydana getiren, dilediğini anında elde eden, zenginlik ve servetine nihayet bulunmayan Vacid'in kulu. Vacid, Allah'ın Adlerindendir. -(bkz. el-Vacid). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVACİD

(Ar.) Er. - Yoktan vareden, meydana getiren, dilediğini anında elde eden, zenginlik ve serve¬tine nihayet bulunmayan Vacid'in ku¬lu. Vacid, Allah'ın isimlerindendir. -(bkz. el-Vacid).

Abdülvahid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tek ve eşsiz olan, zatında sıfatlarında, hükümlerinde, işlerinde asla benzeri olmayan Allah'ın kulu. Vahid kelimesi Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'da zikredilen 99 isminden birisidir, (bkz. el-Vahid). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVAHİD

(Ar.) Er. - Tek ve eşsiz olan, zatında sıfatlarında, hü¬kümlerinde, işlerinde asla benzeri ol-mayan Allah'ın kulu. - Vahid kelimesi Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'da zikredilen 99 isminden birisidir, (bkz. el-Vahid).

Abdülvali

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bütün alemleri ve meydana gelen bütün olayları tedbir ve idare eden Allah'ın kulu. Vali, Esmau'l-Hüsna'dandır. (bkz. el-Vali). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVALİ

(Ar.) Er. - Bütün alemleri ve meydana gelen bütün olayları tedbir ve idare eden Allah'ın kulu. - Vali, Esmau'l-Hüsna'dandır. (bkz. el-Vali).

Abdülvaris

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gerçek servet ve zenginliklerin mutlak sahibi. Bütün zenginliklerin son ve asıl sahibi olan yüce Allah'ın kulu. Varis kelimesi Allah'ın Adlerindendir. (bkz. el-Varis). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVARİS

(Ar.) Er. - Gerçek servet ve zenginliklerin mutlak sahibi. Bütün zenginliklerin son ve asıl sahi¬bi olan yüce Allah'ın kulu. - Varis ke¬limesi Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Varis).

Abdülvasi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vasi'nin kulu.Genişlik sahibi ve müsade edici, darlık, fakirlik ve sıkıntıdan münezzeh olan Allah'ın kulu. Vasi kelimesi, Allah'ın Adlerindendir. (bkz. el-Vasi). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVASİ

(Ar.) Er. - Vasi'nin kulu.Genişlik sahibi ve müsade edici, darlık, fakirlik ve sıkıntıdan münez-zeh olan Allah'ın kulu. - Vasi kelime¬si, Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Vasi).

Abdülvedud

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vedud'un kulu.Allah'ın Adlerinden. Vedud; iyi amel sahibi kullarını seven, onlara rahmet ve rızasını yönelten, sevilmeye ve sayılmaya, dostluğu kazanılmaya yegane layık olan yüce Allah anlamındadır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVEDUD

(Ar.) Er. - Vedud'un kulu.- Allah'ın isimlerinden. Vedud; iyi amel sahibi kullarını se¬ven, onlara rahmet ve rızasını yönel¬ten, sevilmeye ve sayılmaya, dostluğu kazanılmaya yegane layık olan yüce Allah anlamındadır.

Abdülvehhab

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok çeşitli nimetleri daima bağışlayan Allah'ın kulu. Vehhab, Allah'ın Adle-rindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVEHHAB

(Ar.) Er. - Çok çeşitli nimetleri daima bağışlayan Allah'ın kulu. Vehhab, Allah'ın isimle-rindendir. - "Abd" takısı almadan kul¬lanılmaz.

Abdülvekil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kendisine tevekkül edilen, kudretiyle kullarının işlerini halleden, onlara yardımcı olan yüce Allah'ın kulu. Vekil. Allah'ın Adlerindendir. (bkz. el-Vekil). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVEKİL

(Ar.) Er. - Kendisi¬ne tevekkül edilen, kudretiyle kulları¬nın işlerini halleden, onlara yardımcı olan yüce Allah'ın kulu. - Vekil. Al¬lah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Vekil).

Abdülveli

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kendisine iman edenlerin dostu ve yardımcısı. Yarattıklarına mütevelli ve nazar edici olan Allah'ın kulu. el-Veliyy kelimesi Allah'ın Adlerindendir. (bkz. el-Veli). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜLVELİ

(Ar.) Er. - Kendisine iman edenlerin dostu ve yardımcısı. Yarattıklarına mütevelli ve nazar edi¬ci olan Allah'ın kulu. - el-Veliyy keli¬mesi Allah'ın isimlerindendir. (bkz. el-Veli).

Abdünnafi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yararlı şeyleri ve sebeplerini kudretiyle yaratan Allah'ın kulu. Nafı kelimesi, Allah'ın Adlerindendir. (bkz. en-Nafı). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜNNAFİ

(Ar.) Er. - Yararlı şeyleri ve sebeplerini kudretiyle yara¬tan Allah'ın kulu. - Nafı kelimesi, Al-lah'ın isimlerindendir. (bkz. en-Nafı).

Abdünnasır

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yardım eden, Yardımcıların en hayırlısı, mü'minlere nusrct ve zafer veren Allah'ın kulu. Nasır, Allah'ın sıfatla-rındandır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Abdünnasır

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yardımcı, yardım eden Allah'ın kulu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜNNASIR

(Ar.) Er. - Yardım eden, Yardımcıların en hayırlısı, mü'minlere nusrct ve zafer veren Allah'ın kulu. - Nasır, Allah'ın sıfatla-rındandır.

ABDÜNNASIR

(Ar.) Er. - Yardım¬cı, yardım eden Allah'ın kulu.

Abdünnur

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nur sahibi, aydınlık, parlaklık sahibi olan Allah'ın kulu. Nur, Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜNNUR

(Ar.) Er. - Nur sahibi, aydınlık, parlaklık sahibi olan Al¬lah'ın kulu. - Nur, Allah'ın isimlerin-dendir.

Abdürrafi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rafı'nin kulu. (bkz. er-Rafi). Allah'ın Adlerinden > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜRRAFİ

(Ar.) Er. - Rafı'nin kulu. (bkz. er-Rafi). Allah'ın isimle¬rinden

Abdürrahim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Merhametli, esirgeyen, koruyan, acıyan, ahirette mümin kullarına merhamet eden Allah'ın kulu.er-Rahim, Allah'ın Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜRRAHİM

(Ar.) Er. - Merha¬metli, esirgeyen, koruyan, acıyan, ahirette mümin kullarına merhamet eden Allah'ın kulu.- er-Rahim, Al¬lah'ın isimlerindendir.

Abdürrauf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok lütuf, şevkat ve rahmet eden. Onları belli nimetlerle dengeli yaşatan, seviyelendiren Allah'ın kulu. (bkz. Rauf). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜRRAUF

(Ar.) Er. - Çok lütuf, şevkat ve rahmet eden. Onları belli nimetlerle dengeli yaşatan, seviyelendiren Allah'ın kulu. (bkz. Rauf).

Abdürreşid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın Adlerinden. Reşid'in kulu.(bkz. er-Reşid). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜRREŞİD

(Ar.) Er. - Allah'ın isimlerinden. Reşid'in kulu.- (bkz. er-Reşid).

Abdürrezzak

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bütün mahlukların rızkını veren Allah'ın kulu. Rezzak, Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜRREZZAK

(Ar.) Er. - Bütün mahlukların rızkını veren Allah'ın ku¬lu. - Rezzak, Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz.

Abdüssamed

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kimseye hiçbir şeye muhtaç olmayan, Allah'ın kulu. Samed, Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜSSAMED

(Ar.) Er. - Kimse¬ye hiçbir şeye muhtaç olmayan, Al¬lah'ın kulu. - Samed, Allah'ın isimle-rindendir. "Abd" takısı almadan kul¬lanılmaz. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

Abdüsselam

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Barış, rahatlık, selamete çıkaran, selam eden, zevalsiz ebedi olan Allah'ın kulu. es-Selam kelimesi, Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılamaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜSSELAM

(Ar.) Er. - Barış, rahatlık, selamete çıkaran, selam eden, zevalsiz ebedi olan Allah'ın ku¬lu. - es-Selam kelimesi, Allah'ın isim¬lerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılamaz.

Abdüssemi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Her şeyden arınmış olarak bütün sesleri, sözleri ve kelimeleri işitip ayırdeden yüce Allah'ın kulu. (bkz. es-Semi'). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜSSEMİ

(Ar.) Er. - Her şey¬den arınmış olarak bütün sesleri, söz¬leri ve kelimeleri işitip ayırdeden yü¬ce Allah'ın kulu. (bkz. es-Semi').

Abdüssettar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Günahları örten, gizleyen Allah'ın kulu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜSSETTAR

(Ar.) Er. - Günah¬ları örten, gizleyen Allah'ın kulu.

Abdüşşahid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şahid'in kulu. Görünen ve görünmeyen eşyanın hepsini görücü ve tasarruf edici olan ve her şeyi müşahade altında bulunduran Allah'ın kulu. Şahid, Allah'ın Adlerindendir. (bkz. eş-Şahid). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜŞŞAHİD

(Ar.) Er. - Şahid'in kulu. Görünen ve görünmeyen eşya¬nın hepsini görücü ve tasarruf edici olan ve her şeyi müşahade altında bu¬lunduran Allah'ın kulu. - Şahid, Al¬lah'ın isimlerindendir. (bkz. eş-Şahid).

Abdüşşekür

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan Allah'ın kulu. Şekür, Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜŞŞEKÜR

(Ar.) Er. - Emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan Al-lah'ın kulu. - Şekür, Allah'ın isimle¬rindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz.

Abdüzzahir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delillerle belli olan Allah'ın kulu. ez-Zahir, Allah'ın Adlerindendir. (bkz. ez-Zahir). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABDÜZZAHİR

(Ar.) Er. - Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delil¬lerle belli olan Allah'ın kulu. - ez-Za¬hir, Allah'ın isimlerindendir. (bkz. ez-Zahir).

Abendam

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel vücutlu, güzellik > Kökeni: Farsça

ABENDAM

(Fars.) Ka. - Güzel vü¬cutlu, güzellik.

Aber

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Nuh'un erkek torunu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABER

(Ar.) Er. - Hz. Nuh'un erkek torunu.

Abgun

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta > Kökeni: Farsça

ABGUN

(Fars.) Er. - 1. Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta.

Abher

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Nergis çiçeği. 2. Yasemin. 3. Zerrin kadehi çiçeği. 4. Dolu kab. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABHER

(Ar.) Er. 1. Nergis çiçeği. 2. Yasemin. 3. Zerrin kadehi çiçeği. 4. Dolu kab.

Abhiz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Büyük dalga. 2. Kaynak. 3. Su yolu. > Kökeni: Farsça

ABHİZ

(Fars.) Er. 1. Büyük dalga. 2. Kaynak. 3. Su yolu.

ABILAY HAN

(Tür.) Er. - Orta cüz Kazak Hanı. Ülkesini Çinlilere, Hive hanlıklarına karşı ustaca savundu (1711-1781).

ABIŞKA NOYAN

(Tür.) Er. - İlhan¬lı komutan. (XIII-XIV. yy.) bkz. Abuşga.

Abid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'a ibadet eden, çok ibadet eden, zahid. Kullar, köleler. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABİD

(Ar.) Er. Allah'a ibadet eden, çok ibadet eden, zahid. Kullar, köle¬ler.

Abide

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anıt. Önemli ve değerli yapıt. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABİDE

(Ar.) Er. - Anıt. Önemli ve değerli yapıt.

Abidin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: İbadet edenler-Zeyne'l-Abidin'den kısaltma Ad ad. Zeynelabidin Hz. Ali'nin torunlarından biri, ibadet edenlerin ziyneti. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABİDİN

(Ar.) Er. - İbadet edenler-Zeyne'l-Abidin'den kısaltma isim ad. Zeynelabidin

Abitter

ANLAMI-AÇIKLAMASI: İbadet eden kimse > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABŞAR

(Ar.) Ka.- Şelale.

Abşar

 Şelale

ABUŞKA

(Tür.) Er. - Koca, zevc, yaşlı erkek.

ABUZER

(f.a.i.) Er. - Altın suyu. Altın suyu gibi parlak ve görkemli. Yahut Ebu Zer (el-Gıfarî) isminin fo-netik değişikliğe uğramış şekli.

Abuzettin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Din yolunda çabuk, hızlı giden > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ABUZETTİN

(Ar.) Er. - Din yolun¬da çabuk, hızlı giden

ACA

(Tür.) Er. 1. Amca, ağabey. 2. Güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren. 3. Büyük

ACABAY

(Tür.) Er. - (bkz. Aca).

ACAHAN

(Tür.) Er. - (bkz. Aca).

ACAR

(Tür.). 1. Becerikli. 2. Atıl¬gan, ele avuca sığmaz. 3. Halk. 4. Ye¬ni, taze- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır (örfte). Acar, Sırrı

ACARALP

(Tür.) Er. - Yiğit, bece¬rikli, cesur kişi.

ACARBAY

(Tür.) Er. - Doğan Acarbay, olimpiyatlarda yarışmış Türk atlet, 1948.

ACARER

(Tür.) Er. - (bkz. Acaralp).

ACARKAN

(Tür.) Er. - (Acaralp).

ACARMAN

(Tür.) Er. - Çevik, be¬cerikli, girişken.

ACARÖZ

(Tür.) Er. - Özünde yiğit¬lik bulunan.

ACARSOY

(Tür.) Er. - Yiğit, soylu.

Acem

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Arap olmayan milletlerin hepsi 2. Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 3. Özellikle İranlı, İran halkından biri. Acem Bekir Efendi Türk Reisü'l-Küttab, 1723. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ACEM

(Ar.) Er. 1. Arap olmayan milletlerin hepsi 2. Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 3. Özel¬likle İranlı, İran halkından biri. Acem Bekir Efendi

ACER

(Ar.) Ka. - Hz. İsmail (a.s.)'in annesi (bkz. Hacer).

Acer

 Hz. İsmail'in annesinin adıdır.

Aclan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hızlı, çabuk, telaşlı. Osman Bey ile çağdaş olan 14. yy. ortalarında yaşamış Karasi Beyi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ACLAN

(Ar.) Er. - Hızlı, çabuk, telaşlı. Osman Bey ile çağdaş olan 14. yy. ortalarında yaşamış Karasi Beyi.

Acun

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dünya, varlık. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ACUN

(Ar.) Er. - Dünya, varlık.

ACUNAL

(Tür.) Er. - Dünyayı kap¬sayan, dünyayı fetheden.

ACUNALP

(Tür.) Er. - (bkz. Acunal).

ACUNMAN

(Tür.) Er. - Dünyaca ta¬nınmış, ünlü.

AÇANGÜL

(Tür.) Ka. - (bkz. Gül).

AÇE

(Tür.) Ka. - Sumatra adasının en kuzey kısmı. Önceleri burada Açe İslam devleti hüküm sürerdi. Şimdi ise Hollanda sömürgesidir.

AÇELYA

(Yun.i.) Ka. - Kokusuz, fundagillerden çeşitli renklerde çiçek¬ler açan bir bitki.

AÇIL

(Tür.) Ka. - Açılmak eylemin¬den emir; serpil

AÇILAY

(Tür.) Ka. - Ayın dolunay halinde olmaya başlaması

Ad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok eskiden Yemen taraflarında bulunan ve Hud peygamber tarafından imana getirilemediği için Allah tarafından yok edildiğine inanılan bir kavmin adı. Kur'an-ı Ke-rim'de bu kavim aynı Adle anılmış ve başlarından geçen hadiseler genişçe ele alınmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AD

(Ar.) Er. - Çok eskiden Yemen taraflarında bulunan ve Hud peygam¬ber tarafından imana getirilemediği için Allah tarafından yok edildiğine inanılan bir kavmin adı. Kur'an-ı Ke-rim'de bu kavim aynı isimle anılmış ve başlarından geçen hadiseler geniş¬çe ele alınmıştır.

ADAHAN

(Tür.) Er. - Adanın haki¬mi, yöneticisi.

ADAL

(Tür.) Er. - "Adın yayılsın, ün kazan" manasında.

Adaleddin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin adaletiTürk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADALEDDİN

(Ar.) Er. - Dinin adaleti- Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

ADALET

(Ar.) Ka./Er. - 1. Hakka riayctkarlık, hak tanırlık, haklılık, doğruluk. 2. Haksızlıktan uzaklaşma. 3. Düzenli ve dengeli davranma. 4. Hakkaniyet.

ADANIR

(Tür.) Ka./Er. - Şanlı, şöhretli

Adem

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Allah'ın yarattığı ilk insan, insan soyunun atası ve ilk peygamberi. 2. Adam. 3. İyi, temiz kimse. Adem (a.s.) ilk insan ve ilk Adlendirilen varlık. Kur'an'da Hz. Adem'in 25 yerde ismi geçer. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADEM

(İb.h.i.) Er. 1. Allah'ın yarat¬tığı ilk insan, insan soyunun atası ve ilk peygamberi. 2. Adam. 3. İyi, temiz kimse. Âdem (a.s.) ilk insan ve ilk isimlendirilen varlık. Kur'an'da Hz. Adem'in 25 yerde ismi geçer.

Aden

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cennet Bahçesi > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Adetullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın kanunu, ilahi sünnet. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADETULLAH

(Ar.) Er. - Allah'ın kanunu, ilahi sünnet.

ADEVİYE

(Ar.) Ka. 1. İyilik, yar¬dımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.

ADIGÜZEL

(Tür.). Ka./Er. - Güzel isim. Verilen ismin güzel olması.

Adil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doğruluk gösteren. Doğru. 2. Eşit, eş, müsavi. 3. Adaletli davranan. Kur'anî bir Addir. Allah'ın emirlerini hakkıyla uygulayan anlamına gelir. Raşid halifelerin 2. cisi Ömer b. el-Hattab'ın meşhur lakabı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADİL

(Ar.) Er. 1. Doğruluk göste¬ren. Doğru. 2. Eşit, eş, müsavi. 3. Adaletli davranan. Kur'anî bir isimdir. Allah'ın emirlerini hakkıyla uygula¬yan anlamına gelir. Raşid halifelerin 2. cisi Ömer b. el-Hattab'ın meşhur lakabı.

ADİL GİRAY

(a.t.i.) Er. - Kırım ve-liahtı. (1548- Kazvin 1579) Devlet Giray'ın oğlu. Osmanlı-İran savaşında Osmanlılara yardımcı oldu. İkinci Şa-

ADİLE

(Ar.) Ka. 1. Doğruluk göste¬ren. 2. Doğru- Her işinde adalet, doğ¬ruluk bulunan hükümet. 3. Adile Sul¬tan; Osmanlı döneminde Bağdat'ta valilik yapan Süleyman Paşa'nın hanı¬mı. Adına bir cami bir de kervansaray yapılmıştır.

ADİLHAN

(a.t.i.) Er. - Adil yöneti¬ci.

Adin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cennet (Adn). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADİN

(Ar.) Er. - Cennet (Adn).

Adina

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel, şirin, sevimli. > Kökeni: Farsça

Adiy

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Savaşçı, savaştan geri durmayan, mücahid. Adiy b. Hatim et-Tai 630 yılında müslüman oldu. Babası gibi cömertti. Kabilesinde İslam'dan dönme eğilimleri görünce engel oldu. Cemel vakasında Hz. Alinin yanında yer aldı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADİY

(Ar.) Er. - Savaşçı, savaştan geri durmayan, mücahid. Adiy b. Ha¬tim et-Tai

Adnan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan kimse. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADNAN

(Ar.) Er. - Cennette ölüm¬süzlüğe kavuşan kimse.

Adni

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Adın'a mensup, (bkz. Adnan). 2. Cennete girmeye hak kazanan. Adni Recep Dede. Türk mutasavvıf, şair. (Belgrat 1688). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ADNİ

(Ar.) Er. 1. Adın'a mensup, (bkz. Adnan). 2. Cennete girmeye hak kazanan. Adni Recep Dede. Türk mu¬tasavvıf, şair. (Belgrat 1688).

ADNİYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Adni).

Adniye

 Cenetlik kişi

AFAFET

(Ar.) Ka. 1. Afıflik, temiz¬lik, temiz olan. 2. Fenalıktan, günah işlemekten kaçınma. 3. Namuslu ol-mak.

AFET

(Ar.) Ka. 1. Büyük felaket, bela, musibet. 2. Çok güzel kadın, dil¬ber

Affan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kötü şeylerden kaçınan, kötülüklerden uzaklaşan, temiz. Ashab'dan bu ismi kullananlar olmuştur. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AFFAN

(Ar.) Er. - Kötü şeylerden kaçınan, kötülüklerden uzaklaşan, te¬miz. Ashab'dan bu ismi kullananlar olmuştur.

Afgan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Heyecanlı, çabuk öfkelenen. Orta Asya'da yaşayan müslüman bir kavim. Cemalettin Af-gani Müslüman alimlerden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AFGAN

(Ar.) Er. - Heyecanlı, çabuk öfkelenen. Orta Asya'da yaşayan müslüman bir kavim. Cemalettin Af-gani

AFİF

(Ar.) Ka. 1. İffetli, namuslu, ırz ve namus sahibi kadın. 2. Doğru, haramdan sakınan, yolsuzluğa sap-maz kişi.

AFİFE

(Ar.) Ka.. - (bkz. Afif). IV. Mehmed'in hanımı.

Afife

 İffetli, temiz, namuslu kadın

Afil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uful eden, gurub eden, batan (güneş, yıldız). 2. Görünmez olan, kaybolan > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AFİL

(Ar.) Er. 1. Uful eden, gurub eden, batan (güneş, yıldız). 2. Görün¬mez olan, kaybolan

AFİTAB

(Fars.) Ka.l. Güneş, gün ışığı. 2. Çok güzel, dilber, parlak yüz.

Afitap

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güneş / Çok güzel / Güzel yüz > Kökeni: Farsça

AFRA

(Ar.) Ka. 1. Ayın onüçüncü gecesi. 2. Beyaz toprak. Afra binti Ubeyde

Afraze

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Nur, aydınlık, ışık 2. Kandil fitili. > Kökeni: Farsça

AFŞAR

(Tür.) Er. 1. Oğuz Türkleri¬nin 24 boyundan biri. Türkiye, Iran, Azerbaycan ve Afganistan'da dağınık olarak yaşamaktadırlar. 2. Çabuk iş gören, çevik, atılgan

AFŞİN

(Tür.) Er. - Zırh, silah. Afşin bey

Aftabe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Su kabı. 2. Güneş biçiminde yapılan mücevher > Kökeni: Farsça

AFTABE

(Fars.) Ka. - 1. Su kabı. 2. Güneş biçiminde yapılan mücevher.

Afuv

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Daima affeden, merhametli. Esmaü'l-Hüsna'dandır. "Abd" takısı alarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AFUV

(Ar.) Er. - Daima affeden, merhametli. Esmaü'l-Hüsna'dandır. "Abd" takısı alarak kullanılır.

Agah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgili, haberli, uyanık, afif. Vakıf olmuş, malumatlı. > Kökeni: Farsça

AGAH

(Fars.) Er. - Bilgili, haberli, uyanık, afif. Vakıf olmuş, malumatlı. Agah Efendi

AGER

(Tür.) Er. - Temiz, doğru kimse

Agra

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok sevimli, çok yakışıklı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AGRA

(Ar.) Er. - Çok sevimli, çok yakışıklı.

AĞA

(Tür.) Er. 1. Yaşlanma manası¬na gelen "ağmak"tan. Büyük, efendi. Büyük kardeş, ağabey. 2. Amir, baş, reis. Eski devlet teşkilatımızda bazı idarecilere verilen unvan. 3. Osmanlı devletinde okuma-yazma bilenlere verilen şeref unvanı. 4. Halkın saygı¬sını kazananlara verilen unvan. 5. Er-kek, eş, koca. 6. Eski büyük konaklar-da çalışan hizmetlilerin başı. Eski Türklerde soylu aileye mensup kadın¬lar da bu unvanı kullanmışlardır.

AĞAHAN

(Tür.) Er. - Nizari İsmaili imamlara verilen unvan. Doğu Türk-çesinde ağabey anlamında da kulla-nılmıştır. Türk kökenli Kaçarların onur unvanıydı. Ağa Han

AĞAN

(Tür.) Ka.- Akanyıldız, ağma

AĞANER

(Tür.) Er. - Saf, temiz, duru insan.

AĞAR

(Tür.) Er. - 1. Beyaz renkli. 2. Açık tavırlı, samimi. 3. Asil, onur¬lu, şerefli.

AĞCA

(Tür.) Ka. - Beyaz tenli ka¬dın.

AĞGÜL

(Tür.) Ka. - Beyaz gül, ak gül.

Ağniya

 Gözü ve gönlü tok, manevi zenginliğe sahip kişi ya da kişiler

Ahad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir, kişi, kimse. 2. Birler, birden dokuza kadar olan sayılar. 3. Ünlü Türk denizcilerinden Ahad bey (Umur bey donanmasından). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHAD

(Ar.) Er. 1. Bir, kişi, kimse. 2. Birler, birden dokuza kadar olan sayılar. 3. Ünlü Türk denizcilerinden Ahad bey (Umur bey donanmasın¬dan).

Ahavi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kardeşçe, dostça. Kardeş gibi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHAVİ

(Ar.) Er. - 1. Kardeşçe, dostça. Kardeş gibi.

Ahbarî

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Haber veren, rivayet eden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHBARÎ

(Ar.) Er. - Haber veren, ri¬vayet eden.

Ahdi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ahd, and icabı veya ahd ve ahda müteallik. Ahdî, Türk tezkire yazan ve Divan şairi (Bağdat 1593). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHDİ

(Ar.) Er. - Ahd, and icabı ve¬ya ahd ve ahda müteallik. Ahdî, Türk tezkire yazan ve Divan şairi (Bağdat 1593).

Ahen

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demir, sert, güçlü, parlak, kılıç. > Kökeni: Farsça

AHENK

(Fars.) Ka. 1. Uygun, uyum düzen, armoni. 2. Renkler arasında uygunluk. Sesler arasında uygunluk, düzen, makam. 3. Çalgılı eğlence-Saz takımınca icra edilen beste. 4. Kasıt, niyet.

AHFA

(Ar.)- Kalb, ruh, sır, hafi, ah-fa şeklinde sıralanan "Ietafet-i hamse" sonuncusuna verilen ad.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Ahfaz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Belleği çok kuvvetli. 2. Kur'an'ı en iyi hıfzetmiş kişi. 3. Alçak gönüllü. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHFAZ

(Ar.) Er. - 1. Belleği çok kuvvetli. 2. Kur'an'ı en iyi hıfzetmiş kişi. 3. Alçak gönüllü.

Ahfeş

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Küçük gözlü, zayıf bakışlı. 2. Yalnız gece gören kimse. Ahfeş lakabında üç büyük Arap alimi vardır. Abdülhamid, Said b. Mes'ade, Ali b. Süleyman. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHFEŞ

(Ar.) Er. 1. Küçük gözlü, zayıf bakışlı. 2. Yalnız gece gören kimse. Ahfeş lakabında üç büyük Arap alimi vardır. Abdülhamid, Said b. Mes'ade, Ali b. Süleyman.

Ahi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ahi ocağına mensup olan kimse. 2. Cömert, eliaçık. Ahi Benli Hasan. Türk şairi. Yavuz döneminde yaşamış ve Şirinu Perviz mesnevisini yazmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHİ

(Ar.) Er. 1. Ahi ocağına mensup olan kimse. 2. Cömert, eliaçık. Ahi Benli Hasan. Türk şairi. Yavuz döne¬minde yaşamış ve Şirinu Perviz mes¬nevisini yazmıştır.

Ahid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir şeyin yerine getirilmesini emretmek. 2. Söz vermek. Emir, talimat, taahhüt, anlaşma, yükümlülük. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHİD

(Ar.) Er. 1. Bir şeyin yerine getirilmesini emretmek. 2. Söz ver¬mek. Emir, talimat, taahhüt, anlaşma, yükümlülük.

Ahilla

 Sadık, halis ve candan dost

Ahkaf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kum fırtınası 2. Kur'an-ı Kerim'in 6. suresi. Araplar bu ismi, Arabistan'ın güneyinde, kimsenin bilmediği ve giremediği çöle vermişlerdir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHKAF

(Ar.) Er. 1. Kum fırtınası 2. Kur'an-ı Kerim'in 6. suresi. Araplar bu ismi, Arabistan'ın güneyinde, kim¬senin bilmediği ve giremediği çöle vermişlerdir.

AHLA

(Ar.) Ka. - Çok tatı. Pek şi¬rin.

Ahla

 Çok tatlı ve pek şirin

Ahlas

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Saf, halis, ka-rışımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur'anî ıstılahta, Allah'a halis olarak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dereceye varmış kul. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHLAS

(Ar.) Er. - 1. Saf, halis, ka-rışımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur'anî ıstılahta, Allah'a halis ola-rak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dere¬ceye varmış kul.

Ahmed

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok, en çok övülmüş, methedilmiş. Kur'an-ı Kerim'de Saf suresinin 2. ayetinde > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHMED

(Ar.) Er. - Çok, en çok övülmüş, methedilmiş. Kur'an-ı Kerim'de Saf suresinin 2. ayetinde

Ahmer

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kırmızı, kızıl. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHMER

(Ar.) Er. - Kırmızı, kızıl.

Ahmet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Övülmeye değer/ Beğenilmiş / Allah'a şükreden > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Ahnef

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ayaklan çarpık ve eğri büğrü olan. Daha çok lakap olarak kullanılır. Ahmet b. Kays, as-habdan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHNEF

(Ar.) Er. 1. Ayaklan çarpık ve eğri büğrü olan. Daha çok lakap olarak kullanılır. Ahmet b. Kays, as-habdan.

Ahnes

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Basık ve sivri burunlu. Daha çok lakap olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHNES

(Ar.) Er. - Basık ve sivri bu¬runlu. Daha çok lakap olarak kullanı¬lır.

AHRA

(Ar.) Ka. - Daha layık, mü¬nasip, uygun

Ahra

 Daha layık münasip ve uygun

AHSA

(Ar.) - Arabistan'ın Kuveyt-Katar kısmına verilen isim- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır

AHSEN

(Ar.) - Daha güzel, çok gü¬zel, en güzel. Erkek ve kadın adı ola¬rak kullanılır. Ahsen-i takvim

Ahsen

 Çok güzel, en güzel

Ahter

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yıldız > Kökeni: Farsça

AHTER

(Fars.) Ka. - Yıldız.

AHU

(Fars.) Ka. 1. Ceylan, karaca, gazal. 2. Güzel, ince alımlı kadın. 3. Gözleri ceylan gözüne benzeyen ka-dın. 4. Kardeş, dost

Ahver

ANLAMI-AÇIKLAMASI: -1. Müşteri yüzlü, güzel gözlü adam. 2. Zeki, akıllı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHVER

(Ar.) Er. -1. Müşteri yüzlü, güzel gözlü adam. 2. Zeki, akıllı.

Ahves

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cesur, kahraman, yiğit. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AHVES

(Ar.) Er. - Cesur, kahraman, yiğit.

AİŞE

(Ar.) Ka. - 1. Yaşayan, zen¬ginlik ve bolluk gören. Yaşayış. Aişe binti Ebu Bekir. Peygamberimiz (s.a.s)'in hanımlarından. Muhterem annelerimizden biri olan Aişe (r.a.) İslami bilgisi ve fakihliği ile de meş-hurdur (bkz. Ayşe).

Aişe (ayşe)

 Peygamber efendimizin hanımlarından birinin ismidir. Aişe  rahat yaşam süren bolluk içinde yaşayan manasına gelir.

AJDA

(Tür.) Ka. 1. Filiz sürgün. 2. Çentik çentik olan şey

Akabe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sarp geçit, çıkılması zor yokuş. 2. Tehlike. Atlatılması zor güçlük, muhtıra. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AKABE

(Ar.) Er. 1. Sarp geçit, çı¬kılması zor yokuş. 2. Tehlike. Atlatıl¬ması zor güçlük, muhtıra.

AKAD

(Tür.) Er. - Doğruluğuyla, dürüstlüğüyle tanınmış kimse.

AKALIN

(Tür.) Er. - Alnı açık, suçu olmayan, onurlu. Akalın (Besim Ö-mer Paşa). Türk hekim.

AKALP

(Tür.) Er. - Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.

AKALP

(Tür.) Er. - Cömert, eli açık yiğit.

AKANAY

(Tür.) Ka. - Yıldız küme¬si.

AKANSEL

(Tür.) Er. 1. Akarsu. 2. Uzun mesafeler geçerek denize dökü¬len akarsu.

AKAR

(Tür.) Er. 1. Akıp geçen. 2. Gelir getiren.

AKASMA

(Tür.) Ka. - Beyaz, mavi, morumsu, pembe çiçek veren yabani, tırmanıcı bir bitki.

AKASOY

(Tür.) Er. - Sevilen, sayı¬lan soydan gelen

AKASYA

(Yun.i.) Ka. - Küçük sıra yapraklı, gölgeli küçük cinsleri süs için yetiştirilen baklagillerden bir ağaç. Salkım ağacı da denir.

AKAY

(Tür.)- Beyaz ay, ayın tam bir daire olarak dolgun, parlak görün¬düğü evre. Ak ve ay kelimelerinden

AKBATU

(Tür.) Er. - Yiğit erkek.

AKBATUN

(Tür.) Er. - (bkz. Akbatu).

AKBEHMEN

(Tür.) Er. Peygamber çiçeğinin eşanlamlısı.

AKBİLGE

(Tür.) - Alim, bilgili, dü¬rüst kimse.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AKBOĞA

(Tür.) Er. - Boğa gibi güçlü ve temiz şahsiyetli. Akboğa Celayir

AKBORA

(Tür.) Er. - (bkz. Bora)

AKBUDUN

(Tür.) Er. - Temiz, ta¬nınmış soydan gelen

AKBURAK

(Tür.) Er. - (bkz. Bu¬rak)

AKCEBE

(Tür.) Er. - Beyaz zırh sa¬hibi yiğit.

AKÇA

(Tür.) Ka. 1. Oldukça ak, be¬yazca. 2. Eskiden kullanılan küçük gümüş para, nakit. 3. Temiz, saf, iyi niyetli kişi.

AKÇAKİRAZ

(Tür.) Ka. - Bir kiraz çeşidi.

AKÇAKOCA

(Tür.) Er. - Temiz ve namuslu erkek. - Osman Gazi ve Or¬han Gazi'nin silah arkadaşı.

AKÇALI

(Tür.) Er. - Varlıklı, zen¬gin.

AKÇAM

(Tür.) Er. - Kuzey Ameri¬ka'da yetişen bir çam türü.

AKÇAN

(Tür.) Ka. - Temiz, dürüst kimse

AKÇAR

(Tür.) Er. - iyi ruhlar.

AKÇIL

(Tür.) - Beyazımsı, solgun Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AKÇİÇEK

(Tür.) Ka. - Beyaz çi¬çek- Daha çok örfte kullanılır.

AKÇORA

(Tür.) Er. - İyi ruhlar.

AKDA

(Ar.) Ka. - Himaye altında olan cariye, kadın, köle.

AKDEMİR

(Tür.) Er. - Demir gibi güçlü ve temiz yürekli. Yiğit.

Akdes

ANLAMI-AÇIKLAMASI: En kutsal. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AKDES

(Ar.) Er. - En kutsal.

AKDİL

(Tür.) Er. - İyi, doğru, güzel konuşan kişi.

AKDOĞAN

(Tür.) Er. - (bkz. Doğan).

AKDORU

(Tür.) Er. - Doruğu bulutlu dağ.

AKEL

(Tür.) Er. 1. Doğru, dürüst iş¬ler yapan kimse. Dürüst, güvenilir er¬kek.

AKERGİN

(Tür.) Er. - (bkz. Akerman).

AKERMAN

(Tür.) Er. - Dürüst, soylu, temiz kişi.

AKGİRAY

(Tür.) Er. - (bkz. Akergin)

AKGÜL

(Tür.) Ka. - Beyaz gül.

AKGÜN

(Tür.) Er. - Mutlu, sevinçli gün.

AKHAN

(Tür.) Er. - Dürüst hakan.

AKIMAN

(Tür.) Er. - Cömert, eli açık kimse.

AKIN

(Tür.) Er. - Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, hızlı hareket kabiliyetine sahip.

AKINALP

(Tür.) Er. - Akın yapan yiğit. Yiğit.

AKINCI

(Tür.) Er. -Osmanlılarda ileri karakol. Ani vurkaçlarla düşman¬larının moralini bozan uç süvarileri. Hafif süvari.

AKINER

(Tür.) Er. - (bkz. Akınalp)

AKINTAN

(Tür.) Er. - Tan yeri ağa¬rırken yapılan akın

Akif

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir şeyde sebat eden. 2. İbadet eden, ibadet maksadıyla mübarek bir yere çekilen. İ'tikafa giren. 3. Direnen. M. Akif Er soy Ünlü şair ve yazarımız. Safahat'ın yazan. İstiklal marşını telif etmiştir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AKİF

(Ar.) Er. 1. Bir şeyde sebat eden. 2. İbadet eden, ibadet maksa¬dıyla mübarek bir yere çekilen. İ'tikafa giren. 3. Direnen. M. Akif Er soy

AKİFE

(Ar.) Ka. 1. Bir şey üzerinde azimle duran, sebatlı, kararlı. 2. İba¬det eden hanım.

Akife

 Çok ibadet eden kişi

Akife

 İki anlamı olan bu ismin 1. Anlamı; bir şey üzerinde azimle duran sebatlı kararlı 2. Anlamı; ibadet eden hanım ibadet eden ibadetle uğraşan kadın manasına gelir.

Akil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Akıllı, akıl sahibi. Uslu, kavrayışlı. Ali b. Ebi Talib'in kardeşi. Akil b. Ebi Talib. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AKİL

(Ar.) Er.- Akıllı, akıl sahibi. Uslu, kavrayışlı. Ali b. Ebi Talib'in kardeşi. Akil b. Ebi Talib.

AKİLE

(Ar.) Ka.- (bkz. Akil)

AKİPEK

(Tür.) Ka. - İpek gibi ka¬dın.

AKİS

(Ar.) Ka. 1. Yankı. 2. Işığın veya bir şeklin bir satha çarpıp orada görünmesi, yansı. 3. Zıt, ters, muhalif.

AKKIZ

(Ar.) Ka.- Beyaz kadın.

AKKOR

(Tür.) Ka. - Işık saçacak aklığa varıncaya kadar ısıtılmış olan.

Akkoyunlular devrinde kullanılan bir çeşit gümüş para. Yavuz Sultan Selim'in Mısırı fethettikten sonra burada bastırdığı para. Eşrefoğlu Rumi

Kadiri tarikatının bir kolu olan Eşrefîyye adlı ekolün kurucusu.

AKMAN

(Tür.) Er. 1. Temiz, beyaz, güzel insan. 2. Yaşlı kimse.

AKMANER

(Tür.) Er.- (bkz. Ak¬man).

Akmar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aylar, yıldızlar. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AKMAR

(Ar.) Ka. - Aylar, yıldızlar.

Akmer

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ay gibi beyaz (yüz) > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AKMER

(Ar.) Ka. - Ay gibi beyaz (yüz)

Akmer

 Ay gibi yüz aydınlık

AKNUR

(t.a.i.) Ka. - Beyaz nur.

AKÖZ

(Tür.) Er. - Özü sözü doğru kişi, temiz kişilikli.

AKPINAR

(Tür.)- (bkz. Pınar).

AKSAN

(Tür.) Er.- İyi ve temiz ta¬nınmış kimse.

AKSEN

(Tür.) Ka.- Sen aksın, te¬mizsin, doğru ve namuslusun.

AKSEVİL

(Tür.) Ka. - (bkz. Sevil).

AKSIN

(Tür.) Er.- Temiz, doğru, dü¬rüstsün.

AKSOY

(Tür.) Er. - Temiz soylu.

AKSU

(Tür.) Ka. 1. Temiz, pırıl pı¬rıl su gibi. 2. Nehir

AKSUN

(Tür.) Er. - (bkz. Aksu).

AKSUNA

(Tür.) Ka. -Ak renkli ya¬ban ördeği.

AKSUNER

(Tür.) Er.- (bkz. Aksungur).

AKSUNGUR

(Tür.) Er.-Doğan cin¬sinden bir nevi av kuşu. - Aksungur b. Abdullah. Melikşah zamanında Halep'in hakimliğini, yöneticiliğini yapan Türk Emiri.

AKSÜYEK

(Tür.) Er. - Eski Türk¬lerde soylu anlamında kullanılırdı.

AKŞEMSEDDİN

(t.a.i.) Er.- Dinin güneşi.- Türk din bilgini ve hekim. (Şam 1389-Göynük 1459). Fatih'in hocasıdır. İstanbul'un fethinde bulun¬du. Ünlü sahabi komutan Eba Eyyub el-Ensari'nin mezarını bulduğu söyle-nir. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

AKŞIN

(Tür.) 1. Az ak, akımsı.2. Derisinde, kıllarında ve gözlerinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı beyaz olan (insan, hay-

AKŞİT

(Tür.) Er. - Kutlu uğurlu. 2. Ak. 3. Güneş, nur, aydınlık. Akşit Muhammed b. Tugac

AKTAÇ

(Tür.) Er. - Beyaz taç.

AKTAN

(Tür.) - Aydınlık, mehtaplı gece.

AKTAR

(Tür.) Er. - Parlak, aydınlık sabah.

AKTAŞ

(Tür.) Er. - Mermer.

AKTAY

(Tür.) Er. - Beyaz tay. Türkler'de çok kullanılan bir isimdi.

AKTEKİN

(Tür.) Er. - Parlak, gör¬kemli, temiz huylu yiğit.

AKTEMÜR

(Tür.) Er. - Akdemir.

AKTOLGA

(Tür.) Er. - (bkz. Tol¬ga).

AKTUĞ

(Tür.) Er. - (bkz. Aytuğ).

AKYIL

(Tür.) Er. -Temiz, güzel se¬ne. - Erkek ve kadın adı olarak da kullanılır.

AKYILDIZ

(Tür.) - Akşama doğru doğan parlak yıldız. Çoban yıldızı, sa¬bah yıldızı.

AKYİĞİT

(Tür.) Er.- Dürüstlüğü ve temizliğiyle tanınmış yiğit.

AKYOL

(Tür.) Er. - Dürüst, doğru ve iyi yol.

Alaaddin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: -Dini yüceltmek için din uğruna çalışan kimse. Alaaddin Keykubad (1192-1237) Anadolu Selçuklu Sultanı. Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ALAADDİN

(Ar.) Er. -Dini yücelt¬mek için din uğruna çalışan kimse. Alaaddin Keykubad (1192-1237) Anadolu Selçuklu Sultanı. - Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır.

ALACAN

(Tür.) Er. - (bkz. Akan).

ALAGÜN

(Tür.) Ka. - Yazın güneş buluta girdiği zamanki gölgeli hava.

Alamet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İşaret, iz, nişan. 2. Remiz, sembol. 3. Belirti, emare. 4. Çok iri, şaşılacak büyüklükte (mec.). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ALAMET

(Ar.) Ka. 1. İşaret, iz, ni¬şan. 2. Remiz, sembol. 3. Belirti, emare. 4. Çok iri, şaşılacak büyüklük¬te (mec.).

ALANALP

(Tür.) Er. - Ülke alan, fetheden, fatih.

ALANAY

(Tür.) Er. - (bkz. Alanalp).

ALANER

(Tür.) Er. - (bkz. Alanalp).

ALANGOYA

(Moğ.) Ka. 1. Altın geyik. 2. Ünlü Moğol destanının kut¬sal sayılan kadın kahramanı.

ALANGU

(Tür.) Er. -Altın geyik.

Alanur

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Nur). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ALANUR

(Ar.) Ka. - (bkz. Nur).

ALAPINAR

(Tür.) Ka. - (bkz. Pı¬nar).

ALATAN

(Tür.) Er. - Güneş doğma¬dan önce ufukta beliren karışık renk¬ler.

ALATAY

(Tür.) Er. - Derisinde be¬nekler olan tay.

ALCAN

(Tür.) Ka. - Can alıcı güzel. Can alan, cesur, yürekli.

ALEMDAR

(a.f.i.) Er. 1.Bayrak ve¬ya sancak tutan, taşıyan, bayraktar, sancaktar. 2. İşe önderlik eden. Alem¬dar Mustafa Paşa

ALEV

(Tür.) Ka. 1. Ateşten ve yanı¬cı cisimlerden çıkan parlak, çeşitli şe¬killere giren gazlardan meydana gelen şeffaf dil, yalım. 2. Aşk ateşi, sevda. 3. Alımlı, cazibeli kadın.

Alevi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Ali soyundan, Hz. Ali'ye hususi ilgi gösteren, ona taraftar olan. Şii mezhebinin kollarından biri. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ALEVİ

(Ar.) Er. - Hz. Ali soyundan, Hz. Ali'ye hususi ilgi gösteren, ona taraftar olan. Şii mezhebinin kolların¬dan biri.

ALGAN

(Tür.) Er. - Alan, fetheden, fatih.

ALGIN

(Tür.) Er. 1. Güçlü, iyi, gü¬zel, sıcakkanlı, sevimli. 2. Sevdalı, aşık, vurgun. 3. Hızlı akan su. 4. Renksiz, cılız, zayıf.

ALGUHAN

(Tür.) Er. - Çağatay hanlığı hükümdarı. (1266). Orta Asyayı ele geçirip Harezmden Afganis-tan'a kadar sınırlarını genişletti. Cengiz'in yasalarını şiddetle uyguladı.

ALGUN

(Fars.) Ka. 1. Aklı alınmış. 2. Al renginde, koyu ve parlak pem¬be. 3. Tümsek, tepe.

Algune

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Serap. 2. Allık. > Kökeni: Farsça

ALGUNE

(Fars.) Ka. 1. Serap. 2. Allık.

ALGÜL

(Tür.) Ka. - Kırmızı gül.

ALINAK

(Tür.) Er. - Doğru, güve¬nilir.

ALIŞAN

(a.f.i.) Er. - Şan ve şerefi yüce ve yüksek olan çok değerli.

Ali

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Hz. Ali Ebu Talib'in oğlu. Peygamberimizin amcazadesi ve kızı Fatma (r.anha)'nın kocası. Dördüncü halife. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ALİ

(Ar.) Er. 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Hz. Ali

ALİ HAN

(a.t.i.) Er. - Yüce han.

ALİCAN

(a.f.i) Er. - Ali ve can isimlerinin bir araya gelmesinden meydana gelmiştir. - (bkz. Ali ve Can).

ALİCENGİZ

(a.t.i.) Er. - Akla gel¬mez, şeytanca, beklenmedik ve umul¬madık tarzda anlamlan ile "Alicengiz oyunu" deyiminde geçer.

ALİGÜHER

(a.f.i.) Er. - Yaratılışı ve mayası yüce ve değerli olan.

Alikadr

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yüksek kıymette olan, çok kıymetli, çok takdir edilen, çok saygıdeğer. 2. Meşhur bir çeşit lale. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ALİKADR

(Ar.) Er. 1. Yüksek kıymette olan, çok kıymetli, çok takdir edilen, çok saygıdeğer. 2. Meşhur bir çeşit lale.

Alim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çok okumuş, bilgin.,2. Çok bilen. 3. Sonsuz. İlim sahibi. Allah'ın sıfatlarındandır. Kur'an'da Cenab-ı Hakk'ın ismi olarak 13 yerde geçer. "Abd" takısı alarak da kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ALİM

(Ar.) Er. 1. Çok okumuş, bilgin.,2. Çok bilen. 3. Sonsuz. İlim sa¬hibi. Allah'ın sıfatlarındandır. Kur'an'da Cenab-ı Hakk'ın ismi olarak 13 yerde geçer. "Abd" takısı alarak da kullanılır.

Alime

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Alim). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ALİME

(Ar.) Ka. - (bkz. Alim).

ALİŞAH

(a.f.i.) Er. - Hükümdarla¬rın en yücesi. Alişah Taceddin. (?-1324). İlhanlı veziri.

ALİYAR

(a.f.i.) Er. 1. Yar, dost, sevgili. 2. Alinin dostu, sevgili adı. 3. Yüce dost. - Birleşik isim

Aliye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüce, yüksek, bir şeyin en yukarısı, tepesi. (bkz. Ali). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ALİYE

(Ar.) Er. - Yüce, yüksek, bir şeyin en yukarısı, tepesi. - (bkz. Ali).

ALKAN

(Tür.) Er. - Kırmızı kan. Alkan bey

ALKIM

(Tür.) Er. - Gökkuşağı. Al¬kım (Uluğ Bahadır) Türk Arkeolog.

ALKIN

(Tür.) Er. 1. Sevdalı, aşık, vurgun. 2. El çırpma, övme.

ALKUR

(Tür.) Er. - Hep, bütün, herkes.

Allah'ın güzel isimleri. - Hz. Esma

Hz. Ebu Bekir'in kızı, Hz. Aişe'nin ablasıdır.

ALLAHVERDİ

(a.t.i.) Er. - İran'da yaşayan bir Türkmen kabilesinin adı.

ALP

(Tür.) Er. 1. Eski Türklerde kahraman, yiğit, cesur, bahadır, pehli¬van. 2. Seyfi kola mensup, savaşçı, fütüvvct ehli. Alperen, Alpgazi. Bu isim İslam'dan sonra da Türkler ara¬sında kullanılmaya devam etti.

ALPAGU

(Tür.) Er. 1. Tek başına düşmana saldıran yiğit. 2. Eski Türk¬lerde bir rütbe adı. 3. Eski Türklerde bir kurt adı.

ALPAĞAN

(Tür.) Er. - Cesur, yiğit, kahraman.

ALPAK

(Tür.) Er. - Dürüst, kahra¬man, yiğit.

ALPARTUR

(Tür.) Er. - Kendine güveni olan yiğit.

ALPASLAN

(Tür.) Er. - Arslan gibi cesur ve yiğit, savaş beyi. Büyük Sel¬çuklu hükümdarı. Selçukluların en büyük zaferi sayılan Malazgirt zaferi onundur (l071).

ALPAY

(Tür.) Er. - Cesur, yiğit kimse.

ALPAYDIN

(Tür.) Er. - (bkz. Al¬pay).

ALPBİKE

(Tür.) Er. - genç, deli¬kanlı, (bkz. Alp).

ALPÇETİN

(Tür.) Er. - (bkz. Al¬pay).

ALPDE.MİR

(Tür.) Er. - (bkz. Al¬pay).

ALPDOĞAN

(Tür.) Er. - Doğuştan yiğit olan.

ALPER

(Tür.) Er. - (bkz. Alp).

ALPEREN

(Tür.) Er. - Yiğit, baha¬dır.

ALPERTUNGA

(Tür.) Er. - Efsane¬vi Türk hükümdarı ve destan kahra¬manı. M.Ö. 626 yıllarında yaşayıp İranlılarla uzun savaşlara giren Turan (Saka) hükümdarı olduğu söylenir.

ALPGİRAY

(Tür.) Er. - Yiğit hü¬kümdar. Kırım veliahtı. Bir ara Kırım Hanı da oldu.

ALPHAN

(Tür.) Er. - Yiğit hüküm¬dar.

ALPKAN

(Tür.) Er. - Yiğit soydan gelen.

ALPKIN

(Tür.) Er. - Keskin kılıç.

ALPMAN

(Tür.) Er. - Yiğit, cesur, kahraman.

ALPNUR

(Tür.) Ka. - (bkz. Alp).

ALPSOY

(Tür.) Er. - (bkz. Alpkan). Yiğit ve cesur soya mensub.

ALPTEKİN

(Tür.) Er. - Kahraman şehzade. Birleşik isim. Alp

ALTAN

(Tür.) Er. 1. Sabahın güneş doğarkenki zamanı. 2. Hakanlara ve¬rilen unvan, sultan, padişah.

ALTAY

(Tür.) Er. 1. Asya'da Batı Sibirya ile Moğolistan'ı ayıran dağlık bölge. 2. Altay dağlan bölgesinde ya¬şayan Türklerin genel adı.

ALTIN

(Tür.) Ka. 1. Parlak, san renkte, paslanmayan, kolay işlenebi¬len, ziynet eşyası olarak da kullanılan maden, zer, zeheb. 2. Örfte kadın adı olarak kullanılır. Zerrin (bkz. Zerrin).

ALTINBAŞAK

(Tür.) Ka. - Değerli kimse.

ALTINBİKE

(Tür.) Ka. - (bkz. Altınbaşak).

ALTINIŞIN

(Tür.) Ka. - Işığın en güçlü anı.

ALTINİZ

(Tür.) Ka. - (bkz. Altınışık).

ALTINTAÇ

(Tür.) Ka. - Altından taç.

ALTUĞ

(Tür.) Er. - (bkz. Tuğ).

ALTUNAY

(Tür.) Er. - Ay'ın san renkli hali

ALTUNÇ

(Tür.) Er. 1. Bakır alaşı¬mı. 2.Kırmızı bakır. 3. Kırmızı, al gözlü.

ALTUNER

(Tür.) Er. - Değerli kim¬se.

ALTUNHAN

(Tür.) Er. - Zengin ha¬kan. Türklerin, Çin'de hüküm süren Türk-Moğol hükümdarlarına verdik-leri ad.

ALYA

(Ar.) Er. 1. Yüksek yer, yük¬seklik. 2. Gök, sema.

Amanullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın bağışlaması. Allah'ın koruması. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AMANULLAH

(Ar.) Er. - Allah'ın bağışlaması. Allah'ın koruması.

Amid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çok hasta. 2. Aşk hastası. 3. Başlıca nokta. 4. Önder, şef, komutan. 5. Diyarbakır'ın eski adı. Ortaçağ'da İslam Türk devletlerinde kullanılan bazı unvanlar ve memuriyet Adleri. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AMİD

(Ar.) Er. 1. Çok hasta. 2. Aşk hastası. 3. Başlıca nokta. 4. Önder, şef, komutan. 5. Diyarbakır'ın eski adı. Ortaçağ'da İslam Türk devletle¬rinde kullanılan bazı unvanlar ve me¬muriyet isimleri.

Amil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Fail, yapan, işleyen. 2. İslam devletlerinde zekat, vergi tahsildarı veya valiler ve devlet memurlan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AMİL

(Ar.) Er. 1. Fail, yapan, işle¬yen. 2. İslam devletlerinde zekat, ver¬gi tahsildarı veya valiler ve devlet memurlan.

Amine

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gönlü emin, kalbinde korku olmayan. Peygamber'in (s.a.s) annesinin adı. (bkz. Emine). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AMİNE

(Ar.) Ka. - Gönlü emin, kal¬binde korku olmayan. - Peygamber'in (s.a.s) annesinin adı. (bkz. Emine).

Amine

 Amine isminin 3 anlamı vardır bulardan 1. Anlamı; inanılır güvenilir. 2. Anlamı; sakıncasız ve tehlikesiz. 3. Anlamı; yüreğinde korku olmayan korkusuz manalarını taşımaktadır.

Amir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mamur eden, şenlendiren. 2. İmar olunmuş. 3. Devlete ait. 4. Kendisine bağlı görevliler bulunan. Amir b. Abdullah b. Mes'ud Tabiindcndir. İslam fıkıh bilgini. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AMİR

(Ar.) Er. 1. Mamur eden, şen¬lendiren. 2. İmar olunmuş. 3. Devlete ait. 4. Kendisine bağlı görevliler bu¬lunan. Amir b. Abdullah b. Mes'ud

Amire

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Amir). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AMİRE

(Ar.) Ka. - (bkz. Amir).

Ammar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Memur eden. 2. Bayındırlaştıran. (bkz. Amir). Ammar b. Yasir. Sahabeden. İlk müslüman olanlardandır. Çok işkence gördü. Habeşistan'a hicret etti. Annesi ilk İslam şehidcsi Sümeyye (r. anha)'dir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Amr

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzun yaşamak, uzun ömürlü olmak. Amr b. Madikerib 631'de Medine'ye gitti ve müslüman oldu. Çok yaşlıyken bile iyi savaştı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AMR

(Ar.) Er. - Uzun yaşamak, uzun ömürlü olmak. Amr b. Madikerib

Amre

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Amr). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AMRE

(Ar.) Ka. - (bkz. Amr).

Amuz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilen, öğrenmiş, öğreten. > Kökeni: Farsça

AMUZ

(Fars.) Er. - Bilen, öğrenmiş, öğreten.

Anber

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ada balığının bağırsaklarında toplanan yumuşak, yapışkan ve misk gibi kokan, kül renginde madde. 2. Güzel koku. 3. Güzellerin saçı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ANBER

(Ar.) Ka. 1. Ada balığının bağırsaklarında toplanan yumuşak, yapışkan ve misk gibi kokan, kül ren-ginde madde. 2. Güzel koku. 3. Gü¬zellerin saçı.

ANDAK

(Tür.) Er. - Hemen, o anda. - Erkek ve kız adı olarak kullanılır.

Andelip

 Bülbül manasına gelmektedir

ANGIN

(Tür.) Er. 1. Tanınmış, ünlü, namlı. 2. Bayındır.

ANI

(Tür.) - Yaşanmış olaylardan belleğin sakladığı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

ANIL

(Tür.) Ka. 1. Anılmak eylemi. 2. Meşhur, ünlü. 3. Hatırlanan.

Anif

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sert, şiddetli. 2. Haşin. 3. Geçmişte, pek yakında, burnun ucu denecek kadar yakından geçen. 4. Biraz önce, belirtilen, bahsedilen. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ANİF

(Ar.) Er. 1. Sert, şiddetli. 2. Haşin. 3. Geçmişte, pek yakında, bur¬nun ucu denecek kadar yakından ge¬çen. 4. Biraz önce, belirtilen, bahsedi¬len.

Anife

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Anif). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ANİFE

(Ar.) Ka. - (bkz. Anif).

Araf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Cennet ile cehennem arasındaki yer. 2. Sert, tepe. 3. Adetler, usuller. Arafat Mekke'nin yakınında bulunup hacıların arefe günü durdukları yerdir. Bu duruş haccın rükünlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ARAF

(Ar.) Er. 1. Cennet ile cehen¬nem arasındaki yer. 2. Sert, tepe. 3. Adetler, usuller. Arafat

ARAL

(Tür.) - Birbirine yakın ada¬lar topluluğu. Orta Asya'da bir göl.

Aram

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dinlenme, sükun, karar. 2. Rahat, huzur, istirahat. 3. Oturma, eğlenme, ikamet etme > Kökeni: Farsça

ARAM

(Fars.) Ka. 1. Dinlenme, sü¬kun, karar. 2. Rahat, huzur, istirahat. 3. Oturma, eğlenme, ikamet etme.

Aramcan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: -1. Gönül rahatı. 2. Sevgili, sevilen güzel > Kökeni: Farsça

ARAMCAN

(Fars.) Ka. -1. Gönül rahatı. 2. Sevgili, sevilen güzel.

Aramdil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gönül rahatı. 2. Sevilen güzel. 3. Yer mekan. > Kökeni: Farsça

ARAMDİL

(Fars.) Er. 1. gönül ra¬hatı. 2. Sevilen güzel. 3. Yer mekan.

Arca

ANLAMI-AÇIKLAMASI: -1. Temiz, namuslu. 2. Aksak, topal. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ARCA

(Ar.) Ka. -1. Temiz, namus¬lu. 2. Aksak, topal.

ARDA

(Tür.) Er. 1. Eskiden bazı ça¬vuşların elde tuttukları uzun değnek. 2. İşaret için dikilen değnek. -3. Çık-rıkçı kalemi. 4. Sonra gelen.

ARDALI

(Tür.) Er. - (bkz. Arsal).

ARDAN

(Tür.) Er. - (bkz. Arsal).

Aref

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Pek maruf, çok bilinen. 2. Arif, anlayışlı ve bilgili. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AREF

(Ar.) Er. 1. Pek maruf, çok bilinen. 2. Arif, anlayışlı ve bilgili.

Arefe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Arife, dini bayramlardan bir evvelki gün. 2. Bir önceki gün. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AREFE

(Ar.) Ka. 1. Arife, dini bay¬ramlardan bir evvelki gün. 2. Bir ön¬ceki gün.

AREL

(Tür.) Er. - Temiz, dürüst kimse.

ARGU

(Tür.) Er. 1. İki dağ arası, uçurum. 2. Orta Asya'da Issık gölü çevresinde Çu ve Talaş havzalarında yaşamış Kırgızların en büyük boyu. Argu Türkleri.

ARGUN

(Tür.) Er. 1. Zayıf, güçsüz, düşkün, dermansız, zebun. 2. Yanyana iki kamış düdüğünden veya kartal kemiğinden yapılmış kaval. - Argun

ARGUN ŞAH

(Tür.) Er - (bkz. Argun). Argunşah. (Nizameddin) Ana¬dolu Selçuklu Sultanı Kılıç Aslan II'nın oğlu. Babası ülkeyi oğullan ara¬sında pay edince, hissesine Amasya düşmüştü.

ARGÜN

(Tür.) Er. - Temiz, aydınlık gün.

ARHAN

(Tür.) Er. - Üstün nitelikli, gururlu bakan.

ARICAN

(Tür.) Er. - Temiz, doğru kimse.

ARIÇ

(Tür.) Er. - Barış, asayiş.

ARIER

(Tür.) Er. - Çalışkan kimse.

ARIHAN

(Tür.) Er. - (bkz. Arhan).

ARIKAL

(Tür.) Er. - Temiz, doğru, dürüst kal.

ARIKAN

(Tür.) Er. - Temiz soy.

ARIKHAN

(Tür.) Er. - (bkz. Arhan)

ARIN

(Tür.) Er. 1. Temiz, arı, saf. 2. Alın. 3. Yüz, cephe. Dağların, tepele¬rin yüzü.

ARINÇ

(Tür.) Er. 1. Temiz, saf, arı. 2. Barış.

ARISAL

(Tür.) Er. - An gibi çalış¬kan kimse.

ARISAN

(Tür.) Er. - Temiz, doğru tanınmış kimse.

ARISOY

(Tür.) Er. - (bkz. Arısan).

ARITAN

(Tür.) Er. - Temizleyen, arı duruma getiren.

Arif

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Meşhur, çok tanınmış, mütearif. 2. Bilgi sahibi. Bilen, bilgili, irfan sahibi. 3. Sıbyan mektebi hocası veya kalfası. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ARİF

(Ar.) Er. 1. Meşhur, çok tanın¬mış, mütearif. 2. Bilgi sahibi. Bilen, bilgili, irfan sahibi. 3. Sıbyan mektebi hocası veya kalfası.

Arife

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgi ve irfan sahibi kadın. Uyanık, ince ruhlu, latif. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ARİFE

(Ar.) Ka. - Bilgi ve irfan sa¬hibi kadın. Uyanık, ince ruhlu, latif.

Arjin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşam ateşi, yiğit. > Kökeni: Farsça

Arkan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Temiz, ari kandan gelen. 2. Üstün galip. Arkan (Seyfı) Türk mimar (1903-1966). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ARKAN

(Ar.) Er. 1. Temiz, ari kan¬dan gelen. 2. Üstün galip. Arkan (Seyfı) Türk mimar (1903-1966).

ARKIN

(Tür.) Er. - Yavaş, ağır, sa¬kin, gelecek yıl.

ARKUT

(Tür.) Er. - Temiz, uğurlu, kutlu.

ARMAĞAN

(Fars.) 1. Hediye, peş¬keş, tuhfe, bergüzer. 2. Birinin gördü¬ğü işe veya başarısına karşılık olarak verilen şey, mükafat.3. Bir ilim ada¬mını tanıtmak veya çalışmalarından ötürü mükafatlandırmak maksadıyla adına çıkarılan ilmi eser. (Köprülü Armağanı). - Erkek ve kadın adı ola¬rak kullanılır.

Arman

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hasret, özleme. 2. Zahmet, sıkıntı. 3. Teessüf. 4. Pişmanlık. > Kökeni: Farsça

ARMAN

(Fars.) Er. 1. Hasret, özle¬me. 2. Zahmet, sıkıntı. 3. Teessüf. 4. Pişmanlık.

Armina

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Emine, korkusuz, yürekli. Anlamlarını taşımaktadır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ARMİNE

(İbr.) Ka. - İbranice isim. (bkz. Emine).

Arraf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: l Falcı, kahin. Müneccim. 2. Hekim. 3. Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgileri. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ARRAF

(Ar.) Er. l Falcı, kahin. Müneccim. 2. Hekim. 3. Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgile¬ri.

Arrafe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Arraf). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ARRAFE

(Ar.) Ka. - (bkz. Arraf).

ARSAL

(Tür.) Er. - Temiz huylu, namuslu.

ARSEBÜK

(İ.) Er. - 1. Temiz ruhlu ve çabuk. 2. Toy. 3. Namus konusun¬da titiz.

ARSLAN

(Tür.) Er. 1. Kuvvet ve saldırganlığıyla tanınan hayvan, esed, şir. 2. Cesur adam, bahadır. 3. Bir çe¬şit çiçek. Arslan Argun

ARSLANGİRAY

(Tür.) Er. Cesur, korkusuz han. Arslan Giray

ARSLANŞAH

(Tür.) Er. - Arslan gibi cesur ve yiğit şah, kral. Cesur ko¬mutan. Arslan Şah

ARTAN

(Tür.) Er. 1. Yarar, fayda. 2. Üstünlük, meziyet, nitelik.

ARTİMUR

(Tür.) Er. - (bkz. Aktemur).

ARTUÇ

(Tür.) Er. - Ucu sivri de¬mirle donanmış mızrak.

ARTUK

(Tür.) Er. - Selçuklu Emiri. (XI. yy.). Selçukluların ünlü hakanı Alpaslan'ın emrinde Malazgirt savaşı¬na katıldı.

Arüsek

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gelin, küçük gelin. 2. Bebek gibi güzel . > Kökeni: Farsça

ARÜSEK

(Fars.) Ka. 1. Gelin, kü¬çük gelin. 2. Bebek gibi güzel kız. 3. İşlemecilikte kullanılan yeşil parlak sedef. 4. Ateş böceği. 5. Küçük bir mancınık çeşidi.

ARZIK

(Tür.) Er. - Dindar, sofu.

Arziye

 Toprakla ilgili ve topraktan yetişen manasına gelir.

Arzu

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İstek, bahşiş. 2. Emel, heves, meyl. 3. Özlemek, müştak olmak. "Arzum" olarak da kullanılır. Meşhur halk hikayelerinde Kamber'in sevgilisi. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ARZU

(Ar.) Ka. 1. İstek, bahşiş. 2. Emel, heves, meyl. 3. Özlemek, müş¬tak olmak. "Arzum" olarak da kulla-nılır. Meşhur halk hikayelerinde Kamber'in sevgilisi.

Arzuman

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Arzu). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ARZUMAN

(Ar.) Ka. - (bkz. Arzu).

As

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mersin ağacı. 2. (Fars.) Değirmen. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AS

(Ar.) Er. 1. Mersin ağacı. 2. (Fars.) Değirmen.

Asaf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Vezir. 2. Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı. Hz. Süleyman'ın ünlü veziri. Süleyman (a.s.)'ın en çok güvendiği kişiydi. Neml suresinde anlatılanlar Asaf üzerine yorumlandı. Daha sonra padişahın vezirlerine Asaf unvanı verildi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASAF

(Ar.) Er. 1. Vezir. 2. Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı. Hz. Süleyman'ın ünlü veziri. Süley¬man (a.s.)'ın en çok güvendiği kişiydi. Neml suresinde anlatılanlar Asaf üze¬rine yorumlandı. Daha sonra padişa¬hın vezirlerine Asaf unvanı verildi.

ASAL

(Tür.) Er. - Başlıca, esaslı, te¬mel.

Asalet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Soy temizliği, soyluluk. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASALET

(Ar.) Er. - Soy temizliği, soyluluk.

Asel

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cennetteki dört ırmaktan biri. bal ırmağı > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ASENA

(Tür.) Er. - Kurt.

Asfa

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok saf, en temiz, halis. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASFA

(Ar.) Er. - Çok saf, en temiz, halis.

ASGAR

(Ar.) - En küçük, daha kü¬çük. - Erkek ve kadın adı olarak kul¬lanılır.

Ashab

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sahib'in çoğulu. 2. Hz. Muhammcd (s.a.s)'i görüp ona tabi olan kişiler. İnsanlık aleminin en seçkin simaları ve örnek neslidirler. Haklarında varid olan naslarla korunmuşlar, Allah'ın yardımını müşahade etmişler ve büyük peygamberin öğretilerini harfiyyen yaşamışlardır. Ashab-ı Kiram Yüce sahabeler. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASHAB

(Ar.) Er. 1. Sahib'in çoğu¬lu. 2. Hz. Muhammcd (s.a.s)'i görüp ona tabi olan kişiler. İnsanlık alemi¬nin en seçkin simaları ve örnek nesli¬dirler. Haklarında varid olan naslarla korunmuşlar, Allah'ın yardımını müşahade etmişler ve büyük peygambe¬rin öğretilerini harfiyyen yaşamışlar¬dır. Ashab-ı Kiram

Asıf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Pek sert, pek şiddetli, şiddetle esen. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASIF

(Ar.) Er. - Pek sert, pek şiddet¬li, şiddetle esen.

Asıfe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şiddetle esen rüzgar. Kur'an'da Yunus 22, İbrahim 18 ve En'am suresi 81. ayetlerde geçer. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ASIFE

(Ar.) Ka. - Şiddetle esen rüz¬gar. Kur'an'da Yunus 22, İbrahim 18 ve En'am suresi 81. ayetlerde geçer.

Asım

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yasak, yanına yaklaşılamayan. 2. Günahtan, haramdan çekinen. 3. İffetli, afif, ismetli, perhizkar. Asım b. Umeyr (749). İslam komutanlarından. Maveraünnehir fethine katıldı ve yiğitliğiyle ün saldı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASIM

(Ar.) Er. 1. Yasak, yanına yaklaşılamayan. 2. Günahtan, haram¬dan çekinen. 3. İffetli, afif, ismetli, perhizkar. Asım b. Umeyr

Asıma

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Asım). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ASIMA

(Ar.) Ka. - (bkz. Asım).

Asil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sağlam. 2. İyice kökleşmiş, yüksek duygularla hareket eden. 3. Kendi kendine hareket eden. 4. Soyu, sopu belli. Necip. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASİL

(Ar.) Er. 1. Sağlam. 2. İyice kökleşmiş, yüksek duygularla hareket eden. 3. Kendi kendine hareket eden. 4. Soyu, sopu belli. Necip.

Asime

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Akılsız, beyinsiz, şaşkın, sersem. – İsim olarak kullanılmaz > Kökeni: Farsça

ASİME

(Fars.) Er. - Akılsız, beyin¬siz, şaşkın, sersem. - İsim olarak kul¬lanılmaz.

Asime

 Asime ismi aynı zamanda asıma olarakta konulabilir. Asima isminin 2 anlamı vardır. 1. Anlamı; günahtan haramdan çekinen. 2. Anlamı; namuslu ve iffetli manasına gelir.

Asiye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sütun, direk, kolon. 2. Mersingiller, mersin ağacı türünden ağaçlar. 3. İsyan eden, itaatsiz, başkaldıran, serkeş, bagi. 4. Allah'ın emirlerini yerine getirmeyen, günahkar. 5. Haydut, şaki. -Bu isim Rasulullah tarafından yasaklanmıştır. İçerdiği anlam İslami anlayışa terstir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ASİYE

(Ar.) Ka. 1. Sütun, direk, ko¬lon. 2. Mersingiller, mersin ağacı tü¬ründen ağaçlar. 3. İsyan eden, itaatsiz, başkaldıran, serkeş, bagi. 4. Allah'ın emirlerini yerine getirmeyen, günahkar. 5. Haydut, şaki. -Bu isim Rasulullah tarafından yasaklanmıştır. İçer¬diği anlam İslami anlayışa terstir.

ÂSİYE

(Ar.) Ka. - 1. Kederli üzün¬tülü. Musa (a.s.)'ı daha bebekken Nil'den kurtarıp sarayda büyüten ve sonra onun peygamberliğine iman eden kadın. Kur'an'da Fir'avun'un ka¬rısı olduğu belirtilmiştir. Fakat ismi zikredilmemiştir. - (bkz. Kasas

Asker

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ordu, ordu örgülüyle ilgili. Vazife yapan. 2. Ülke savunmasında istihdam edilmek üzere eğitilip donatılan kimse. 3. Rütbesiz asker, er. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASKER

(Ar.) Er. 1. Ordu, ordu ör¬gülüyle ilgili. Vazife yapan. 2. Ülke savunmasında istihdam edilmek üzere eğitilip donatılan kimse. 3. Rütbesiz asker, er.

Askerî

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Orduya mensup. Orduyla alakalı. Askeri (Ebu Ahmed el-Hasan b. Abdullah el) Zamanının ünlü alimlerdendir (903-993). Ebu Davud esSicistani'nin talebesiydi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASKERÎ

(Ar.) Er. - Orduya mensup. Orduyla alakalı. Askeri (Ebu Ahmed el-Hasan b. Abdullah el)

Aslı

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Asıl, tek, dip, kütük, temel, esas, kaide, kural, hakikat. 2. Soy, sop, nesep. 3. Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat. 4. Hakiki, esaslı, halis, safi. 5. Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ASLI

(Ar.) Ka. 1. Asıl, tek, dip, kü¬tük, temel, esas, kaide, kural, hakikat. 2. Soy, sop, nesep. 3. Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat. 4. Hakiki, esaslı, halis, safi. 5. Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten.

ASLIHAN

(a.t.i.) Ka. - Aslı ve Han kelimelerinden türetilmiş birleşik bir isimdir. Kerem ile Aslı hikayesinin kadın kahramanıdır. Güzelliğinin ya¬nında saçlarının uzunluğu ve gürlü¬ğünden bahsedilir.

Aslışah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Soyu şah > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Asri

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zamana uygun, çağdaş. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ASRİ

(Ar.) Er. - Zamana uygun, çağdaş.

Asude

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Rahatlamış, sükuna ermiş, keder ve sıkıntıdan uzak, müsterih. 2. Sakin, sessiz. > Kökeni: Farsça

ASUDE

(Fars.) Ka. 1. Rahatlamış, sükuna ermiş, keder ve sıkıntıdan uzak, müsterih. 2. Sakin, sessiz.

Asuman

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gök, sema, felek. > Kökeni: Farsça

ASUMAN

(Fars.). - Gök, sema, fe¬lek. Asuman ile Zeycan hikayesinin erkek kahramanı. Doğu Anadolu'da yaygın olarak anlatılır. Erkek ve ka¬dın adı olarak kullanılır.

ASUTAY

(Tür.) Er. - Hırçın tay.

ASYA

(Tür.) Ka. - Dünyadaki kıtala¬rın en büyüğü.

AŞIK

(Tür.) Er. 1. Bir başkasını aşk¬la seven. 2. Dalgın, unutkan. 3. Ta¬savvufta Allah'a muhabbet duyan kişi. Aşık Çelebi (1520-1572) Osmanlı şa¬ir ve yazarlardan.

Aşina

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bildik, dost, arkadaş, tanıdık, aşna: 2. Sıfat Bilinen, tanıdık olan. > Kökeni: Farsça

Aşir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ondabir, onuncu. 2. Samimi dost ve arkadaş. 3. Koca. 4. Aşar toplayan. 5. Kur'an-ı Kerim'den 10 ayetlik bir bölümü okuma. Aşir Efendi (Mustafa). Osmanlı Şeyhülislamı (1728-1804).'Bursa, Mekke ve İstanbul kadılıklarında bulundu. 1758-1800'de Şeyhülislamlık görevini ifa etli. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AŞİR

(Ar.) Er. 1. Ondabir, onuncu. 2. Samimi dost ve arkadaş. 3. Koca. 4. Aşar toplayan. 5. Kur'an-ı Kerim'den 10 ayetlik bir bölümü okuma. Aşir Efendi (Mustafa). Osmanlı Şey¬hülislamı (1728-1804).'Bursa, Mekke ve İstanbul kadılıklarında bulundu. 1758-1800'de Şeyhülislamlık görevi¬ni ifa etli.

AŞKIN

(Tür.) 1. Geçkin, aşmış olan. 2. Ölçüyü kaçıran, coşkun. 3. Fazla. 4. Sonra. 5. Benzerlerinden da¬ha üstün. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AŞKINAY

(Tür.) Ka. - (bkz. Aşkın).

AŞKINER

(Tür.) Er. - (bkz. Aşkın).

ATA

(Tür.) Er. 1. Baba. 2. Soyun geçmişte yaşamış ferdi. 3. Vermiş, veriş. Bağışlama, ihsan. 4. Yesevi ta-rikatında mürşid. Ata b. Ebi Rabah

ATABEK

(Tür.) Er. 1. Selçuklu devletinde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli şahıs. 2. Lala. Devlet idare¬sinde yetki taşıyan naip.

ATABEY

(Tür.) Er. - Devlet yönetiminde bir san. Lala.

ATACAN

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

ATAÇ

(Tür.) Er. - Atalardan gelen, atalarla ilgili olan.

ATAERGİN

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

ATAHAN

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

ATAKAN

(Tür.) Er. -1. Düşünmek¬sizin her işe sokulan adam. 2. İleri atı¬lan.

ATALAY

(Tür.) Er. - (bkz. "Ata"). Ünlü, namlı, şöhretli. Atalay Mah¬mut, Türk güreşçi. Balkan, Avrupa, Dünya ve Meksika Olimpiyatları şampiyonu oldu (1968).

ATAMAN

(Tür.) Er. - (bkz. "Ata"). 1. Ata kişi, başkan, önder. 2. Don ka¬zaklarının önderlerine verilen ad.

ATANER

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

ATASAGUN

(Tür.) - Eski Türkler¬de hekimlere verilen isim.

ATASAN

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

ATASEVEN

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

ATASOY

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

ATATUĞ

(Tür.) Er. - (bkz. Ata).

Ataullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Birleşik Ad. Allah'ın bağışladığı, hediye ettiği, ihsanı, lütfü. Ataullah Efendi. (Arapzade). Osmanlı Şeyhülislamı (1719-1785) Şam, Mekke, İstanbul kadılıklarında bulundu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ATAULLAH

(Ar.) Er. - Birleşik isim. - Allah'ın bağışladığı, hediye et¬tiği, ihsanı, lütfü. Ataullah Efendi. (Arapzade). Osmanlı Şeyhülislamı (1719-1785) Şam, Mekke, İstanbul kadılıklarında bulundu.

ATAY

(Tür.) Er. - Bilinen, tanınmış.

Atıf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çevirme, meylettirme, imale. 2. Yükletme, birinin işi veya sözü olduğunu iddia etme, hami, isnad. 3. Yüzünü çeviren, meyleden, mail, müteveccih. 4.Merhamet sahibi, şefkatli, acıyan. 5. Beğenen. Atıf Efendi (Mehmet Kuyucaklı. (-İst. 1847). Osmanlı matematik bilgini. Şam ve İstanbul kadılıklarında bulundu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ATIF

(Ar.) Er. 1. Çevirme, meylet¬tirme, imale. 2. Yükletme, birinin işi veya sözü olduğunu iddia etme, hami, isnad. 3. Yüzünü çeviren, meyleden, mail, müteveccih. 4.Merhamet sahibi, şefkatli, acıyan. 5. Beğenen. Atıf Efendi (Mehmet Kuyucaklı. (-İst. 1847). Osmanlı matematik bilgini. Şam ve İstanbul kadılıklarında bulun¬du.

Atıfa

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Atıf). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ATIFA

(Ar.) Ka. - (bkz. Atıf).

Atıfet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Birine iyi niyet ve sevgi ile yönelme, teveccüh, meyi. 2. Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, ihsan. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ATIFET

(Ar.) Ka. 1. Birine iyi niyet ve sevgi ile yönelme, teveccüh, meyi. 2. Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, ihsan.

ATIL

(Tür.) Er. - Girişken ol, ilerle¬mek için çaba göster.

ATILAY

(Tür.) Er. 1. Ünlü, namlı, şöhretli. 2. Atilla'dan sonra tahta geçen ünlü hükümdar.

ATILGAN

(Tür.) Er. 1. Karşısına çıkabilecek engellerden ve tehlikeler¬den korkmadan her zaman ileriye atı¬lan. 2. Karşı çıkan, çekinmesi olma¬yan, cüretkar. 3. Hevesli.

Atik

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sırtın üst kısmı. 2. Berrak, saf, karışmamış, kıymetli. 3. Eski, kadim, kühen, dirin. 4. Azatlı, hür. 5. Güzel genç kız. 6. Çok hareketli, çevik, hızlı hareket eden. 7. Asil. 8. Hz. Ebubekir'in lakabı. Peygamber (s.a.s)'in "Sen ateşten kurtulmuş kimsesin" müjdesine kavuşmuş olmasından ötürü bu lakapla anıldığı söylenir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ATİK

(Ar.) Er. 1. Sırtın üst kısmı. 2. Berrak, saf, karışmamış, kıymetli. 3. Eski, kadim, kühen, dirin. 4. Azatlı, hür. 5. Güzel genç kız. 6. Çok hare¬ketli, çevik, hızlı hareket eden. 7. Asil. 8. Hz. Ebubekir'in lakabı. Pey¬gamber (s.a.s)'in "Sen ateşten kurtul¬muş kimsesin" müjdesine kavuşmuş olmasından ötürü bu lakapla anıldığı söylenir.

Atike

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kureyş kabilesinden Zeyd b. Amr'ın kızıdır. Hicretten önce İslamiyeti kabul etmiştir. Medine'ye hicret edenler arasındadır. Hz. Ebubekir'in oğlu ile evlenmiştir. Abdullah, Taif te şehid olunca Hz. Ömer'le O şehid edilince Zübeyr b. el-Avvam ile, o da şehid edilince Hz. Hüseyin ile evlendi. Ve Hz. Hüseyin de şehid olunca şehid zevcesi olarak anıldı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ATİKE

(Ar.) Ka. - (bkz. Atik). Atike

Atike

 Atike isminin 5 anlamı vardır. Bunlardan 1. Anlamı; eski, 2. Anlamı; özgür. 3.anlamı; soylu. 4.anlamı; güzel genç kız dır. 5.anlamı ise kureyş kabilesinden zeyd b. Amr'ın kızıdır. Hicretten önce islam dinini kabul etmiştirve medineye hicret edenler içindedir. Hz. Ebu bekir'in oğlu abdullah ile evlenmiş ve abdullah taif'te şehid edilince hz. Ömer ile evlenmiş. Hz. Ömer şehid olunca, zübeyr b. El-avvam ile evlenmiş ve oda şehid olunca bu kez hz. Hüseyin ile evlenmiş. Hz. Hüseyinde şehid edilince, atike şehid zevcesi olarak anılmıştır.

ATİLLA

(Tür.) Er. 1. Büyük, ünlü. 2. Babacık. 3. Savaşçı, fatih. 4. Hun Türklerinin büyük imparatoru (400-453).

Atiye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ATİYE

(Ar.) Ka. 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal.

ATKIN

(Tür.) Er. - Atılmış. Kumaş dokumada kullanılan tabir.

ATLAN

(Tür.) Er. - Ata bin.

ATLAS

(Tür.) Er. 1. Üstü ipek, altı pamuk kumaş, diba. 2. Düz, havasız, tüysüz. 3. Büyük harita. 4. Atlas ok-yanusu. 5. Kuzey Afrika'da Fas, Ce¬zayir'i geçerek Tunus Körfezi'ne ka¬dar uzanan sıradağlara verilen ad.

ATLIHAN

(Tür.) Er. - Ata binmiş süvari. - Birleşik isim. Atlıhan

Atsan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Susuz, susamış, teşne. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ATSAN

(Ar.) Ka. - Susuz, susamış, teşne.

Attab

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yumuşak huylu. Sertlik yanlısı olmayan. Uyumlu. Attab b. Esid. Sahabeden. Mekke valiliği yapmıştır. Rasulullah tarafından atanmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ATTAB

(Ar.). - Yumuşak huylu. Sertlik yanlısı olmayan. Uyumlu. Attab b. Esid. Sahabeden. Mekke valili¬ği yapmıştır. Rasulullah tarafından atanmıştır.

Attar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Güzel kokulu bitki özleri, yağlan vb. satan, güzel koku ticareti yapan kimse. 2. İlaç maddeleri vb. şeyler satan adam. 3. Mahalle aralarında bazı baharatlar ile iğne, iplik vb. satan dükkan sahibi. Attar Meşhur İranlı şair. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ATTAR

(Ar.) Er. 1. Güzel kokulu bitki özleri, yağlan vb. satan, güzel koku ticareti yapan kimse. 2. İlaç maddeleri vb. şeyler satan adam. 3. Mahalle aralarında bazı baharatlar ile iğne, iplik vb. satan dükkan sahibi. Attar

Atuf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Birine sevgisi olan, sevgi duyan. Allah'a karşı sevgi duyan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

ATUF

(Ar.) Er. - Birine sevgisi olan, sevgi duyan. Allah'a karşı sevgi du¬yan.

Atufet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şefkat, merhamet. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ATUFET

(Ar.) Ka. - Şefkat, merha¬met.

Atyeb

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok güzel, pek güzel. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

ATYEB

(Ar.) Ka. - Çok güzel, pek güzel.

AVCI

(Tür.) Er. l. Avlanan, av spo¬ru yapan kişi. 2. Bir şeyi elde etmeye uğraşan. 3. Osmanlı sarayında şikariler diye adlandınlan askeri grup.

Avfi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Arap düşünür (Basra? ) İhvanu's-Safa denilen İslam felsefe akımının kurucularından biri. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AVFİ

(Ar.) Er. Arap düşünür (Bas¬ra- ? ) İhvanu's-Safa denilen İslam felsefe akımının kurucularından biri.

Avni

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yardımla ilgili, yardıma ait. 2. Fatih Sultan Mehmed'in şiirde kullandığı mahlas. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AVNİ

(Ar.) Er. 1. Yardımla ilgili, yardıma ait. 2. Fatih Sultan Mehmed'in şiirde kullandığı mahlas.

Avniye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AVNİYE

(Ar.) Ka. 1. Yeniçeriler ta¬rafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.

Avnullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın yardımı. Birleşik Ad. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AVNULLAH

(Ar.) Er. Allah'ın yar¬dımı. - Birleşik isim.

AVŞAR

(Tür.) Ka. - Oğuzların önemli bir kolu. Büyük Selçuklu Devleti'nin kurulması ve yakındoğunun Türkleşmesinde büyük rol oyna¬mışlardır.

Avvad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ud çalan, udçu. Avvad (Tevfik Yusuf) Lübnanlı yazar, gazeteci. Diplomat. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AVVAD

(Ar.) Er. - Ud çalan, udçu. Avvad (Tevfik Yusuf)

AY

(Tür.) Er. 1. Yılın on iki bölü¬münden biri. 2. Dört hafta, 29-30, 31 günden oluşan zaman dilimi. 3. Kut¬sal kitapta adı geçen kent. Kudüs'ün kuzeyi. 4. Dünyanın uydusu. Ay

AYABA

(Tür.) Er. - Muhammed Tapar'ın oğlu. Büyük Selçuklu Sultanı Sancar'ı Oğuzların elinden tutsaklık-tan kurtarıp tahtına oturttu. Selçuklu¬ları istila etmek isteyen Harizm Şah¬lan uzun süre engelledi.

AYALP

(Tür.) Er. - Ay kadar parlak ve güzel, yiğit.

AYANA

(Tür.) Er.-Saygı.

Ayanfer

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gözün ışığı, nuru. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AYANFER

(Ar.) Ka. - Gözün ışığı, nuru.

Ayanoğlu

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayan Açık, belirli. Ayan'ın oğlu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AYANOĞLU

(Ar.) Er. - Ayan

AYAS

(Ar.) 1. Dolunay, mehtap. 2. İskenderun Körfczi'nin batı kıyısında Ceyhan nehrinin ağzının vücuda ge¬tirdiği Yumurtalık limanı veya Ayaş koyunun kuzeydoğu kenarında, Ada¬na ilinin Yumurtalık ilçesinin idare merkezidir. Ayaş Paşa

AYASUN

(Tür.) Ka. - (bkz. Aysun).

AYAYDIN

(Tür.) Er. - Ay ışığı, ay¬dınlığı.

AYAZ

(Tür.) Er. - Soğuk ve Durgun hava. Dondurucu soğuk. Ayaz

AYBAR

(Tür.) Er. 1. Gösterişli, hey¬betli, görkemli. 2. Korku veren.

AYBEG

(Tür.) Er. -Ay gibi temiz ve aydın yönetici, ileri gelen, bey. Abeg Kutbeddin (Öl. 1210)

Aybek

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Put, sanem. > Kökeni: Farsça

AYBEK

(Fars.) - Put, sanem. - İsim olarak kullanılmaz.

AYBEN

(Tür.) Ka. - Ay benizli.

AYBER

(Tür.) - Ay meyvası. - Er¬kek ve kadın adı olarak kullanılır.

AYBERK

(Tür.) Er. 1. Sağlam ay, sağlam kişilik. 2. Şimşek, ay'ın şim¬şek gibi parlaklığı. 3. Yaprak, ay yap-rağı.

AYBİGE

(Tür.) - Büyük ay, dolu¬nay. - Erkek ve kadın adı olarak kul¬lanılır.

AYBİKE

(Tür.) Ka. - (bkz. Ayben).

AYBİKEN

(Tür.) Ka. - Eski Türk hükümdarlarından birinin hanımının ismi.

AYCA

(Tür.) Ka. - Ay gibi güzel, ışıklı, parlak.

Aycan

 Aycan isminin 2 anlamı vardır bunlardan 1.anlamı; iç aydınlık, 2.anlamı; ey sevgili manasına gelir.

AYCİHAN

(a.f.i.) - Cihanı aydınla¬tan ışık. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AYÇA

(Tür.) Ka. 1. Ayın yeni doğ¬duğu günlerdeki şekli, yeni ay, hilal. 2. Cami kubbelerine ve minare külah¬larına konulan hilal şeklindeki süs. 3. Ay kadar güzel, aydınlık.

AYÇAN

(Tür.) Ka. - Ay gibi parlak güzel ve sevimli.

AYÇETİN

(Tür.) Er. - Zor, güç ay.

AYÇIL

(Tür.) Ka. 1. Işık saçan, sü¬rekli parlaklık veren ay. 2. Ay gibi.

AYDAN

(Tür.) Ka. - Ay'a dahil olan. Ay gibi.

AYDANUR

(Tür.) Ka. - Ay'ın ışığı, aydan yayılan ışık.

AYDEMİR

(Tür.) Er. - Marangozla¬rın kullandığı kavisli bir keser çeşidi.

Ayderusi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güney Arabistan'ın eski ve tanınmış bir derviş ailesinden olup (1722-1778) yılları arasında yaşamış, Hindistan, Mısır, Taif, Suriye ve İstanbul'a ziyaretler yapmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AYDERUSİ

(Ar.) Er. - Güney Ara¬bistan'ın eski ve tanınmış bir derviş ailesinden olup (1722-1778) yılları arasında yaşamış, Hindistan, Mısır, Taif, Suriye ve İstanbul'a ziyaretler yapmıştır.

AYDIN

(Tür.) 1. Aylı gece, mukmin. 2. Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevver. 3. Açık, belli, or-tada, vazıh, aşikar, bahir. 4. Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut. 5. Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevver. Kılıçarslanın hanımının ismidir. Erkek ve kadın ismi olarak kullanılır.

AYDINALP

(Tür.) Er. - Münevver, bilgili, yiğit, kahraman kişi. Konya Selçuklulan'ndan ünlü bir komutan.

AYDINAY

(Tür.) Ka. - (bkz. Ay¬dın).

AYDINER

(Tür.) Er. - (bkz. Aydın).

AYDINTAN

(Tür.) Er. - Şafak vak¬ti.

AYDINTUĞ

(Tür.) Er. - (bkz. Ay¬dın).

Aydil

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ay gibi güzel temiz kalpli anlamı taşır. > Kökeni: tr+Far., Türü: Kadın adı.

AYDİLEK

(Tür.) Ka. - Ay ve dilek isimlerinden oluşmuş birleşik isim. -Ay'a ait arzu, istek.

AYDİNÇ

(Tür.) Er. - Cesur, aydın.

AYDOĞDU

(Tür.) Ka. - Doğmakta olan ay. Ay doğdu Bey. Ertuğrul Gazi'nin oğlu veya torunu (1302).

AYDOLUN

(Tür.) Er. - Dolunay, mehtap.

Ayetullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Allah'ın ayetleri. 2. Özellikle Şii mollalarının kullandığı Adlerdendir. Allah'ın göndrermiş olduğu yasalar ve emirler. 3. Mucizeler, hikmetler. 4. İz, nişan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AYETULLAH

(Ar.) Er. 1. Allah'ın ayetleri. 2. Özellikle Şii mollalarının kullandığı isimlerdendir. Allah'ın göndrermiş olduğu yasalar ve emirler. 3. Mucizeler, hikmetler. 4. İz, nişan.

AYFER

(t.f.i.) Ka. 1. Ayyüzlü, ay gibi güzel, parlak ışık saçan. 2. Şan, haşmet sahibi.

AYGEN

(Tür.) Ka. 1. Dost, arkadaş. 2. Sevgili, yar. 3. Temiz yaratılıştı.

AYGUT

(Tür.) Er. - Karşılık, müka¬fat.

AYGUTALP

(Tür.) Er. - (bkz. Aygut). Aygutalp

AYGÜL

(Tür.) Ka. - Ay'ın gülü.

AYGÜN

(Tür.) Ka. - Gösterişli, ay ve güneş kadar güzel anlamında.

AYHAN

(Tür.) Er. - Ay sahibi, ay hakimi. Oğuz Kağan Destanı'na göre, Oğuz'un altı oğlundan biri. Efsanede bahsedilen, Oğuz'un ışıktan doğan ka¬rısından olan 3 oğlundan biri. Ay¬han'ın 4 oğlu 24 Oğuz boyunun 4'ünü oluşturur. Bunlar Bozoklu soyudur.

AYHATUN

(Tür.) Ka. - Ay yüzlü kadın. Ay ve hatun kelimelerinden birleşik isim.

AYİLKİN

(Tür.) Ka. - İlk çocuklara takılan isim.

AYKAÇ

(Tür.) Er. 1. Söyleyen, ko¬nuşan. 2. Akıl veren. 3. Ozan, şair.

AYKAN

(Tür.) Er. - Soylu, asil, te¬miz kişi.

Ayke

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sık koruluk. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AYKE

(Ar.) Ka. - Sık koruluk.

AYKUT

(Tür.) Er. 1. Kutlu, uğurlu ay. 2. Karşılık, mükafat.

AYKUTALP

(Tür.) Er. - Mükafat veren kahraman, iyi karşılık veren ba¬hadır.

AYLA

(Tür.) Ka. - Ay'ın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen halka, ayla. Beyaz ışık. (bkz. Hale).

AYLİN

(Tür.) Ka. - Ay'a ait.

AYMAN

(Tür.) Er. - Ay gibi güzel, ışıklı kimse.

AYMETE

(Tür.) Er. - (bkz. Mete).

AYMUTLU

(Tür.) Er. - (bkz Mut¬lu).

AYNAMELEK

(t.a.i.) Ka. - Melek gibi, melek görünüşlü kadın.

AYNDİLGE

(a.t..i.) - Pınar, su, kaynak. - Antakya-Halep arasında, Suriye sınırına çok yakın bir yerde bulunan kaynak su. Tarihte bu kaynak dolayısıyla önemli yerleşim bölgesi olmuştur. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Aynıhayat

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hayatın gözü, hayat pınarı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AYNIHAYAT

(Ar.) Ka. – Hayatın gözü, hayat pınarı.

Ayni

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ayn'a ait. 2. Pınar, kaynak, göz. 3. Karşılığı mal olarak ödenmiş. el-Ayni, (1360-1451) yıllan arasında yaşamış İslâm âlimi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AYNİ

(Ar.) Er. 1. Ayn'a ait. 2. Pınar, kaynak, göz. 3. Karşılığı mal olarak ödenmiş. el-Ayni, (1360-1451) yıllan arasında yaşamış İslâm âlimi.

AYNŞEMS

(Ar.) 1. Güneş kaynağı. 2. Mısır'da bir kasaba. 3. Bir cins de¬ğerli taş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AYNUR

(t.a.i.) Ka. - Ay ışığı.

Aynüddevle

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Devletin gözü. 2. Devletin kaynağı. Aynüddevle (Öl. 1152). Danişmendli hükümdar. Melikşah'ın oğlu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AYNÜDDEVLE

(Ar.) Er. - 1. Dev¬letin gözü. 2. Devletin kaynağı. Aynüddevle (Öl. 1152). Danişmendli hükümdar. Melikşah'ın oğlu.

AYPARE

(f.t.b.i.) Ka. - Ay parçası.

AYPERİ

(t.f.i.) Ka. - Ay yüzlü güzel, dilber.

AYRAL

(Tür.) - Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişik. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AYSAL

(Tür.) - Ay gibi, ay'a ben¬zeyen. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AYSAN

(Tür.) - Ay gibi, ay yüzlü. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AYSEL

(Tür.) Ka. 1. Bol ışık saçan, ay. 2. Ay'ın en parlak zamanında do¬ğan.

AYSEMA

(t.a..i.) Ka. - Ay gözlü.

AYSEN

(Tür.) Ka. - Ay gibi güzel. Parlak ve nurlu.

AYSEV

(Tür.) - Ay gibi sevgili. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

AYSEVEN

(Tür.) Ka. - (bkz. Aysev).

AYSU

(Tür.) Ka. - Su gibi berrak ay.

AYSUDA

(Tür.) Ka. - Suya yansı¬yan ay.

AYSUN

(Tür.) Ka. - Ay gibi ışıltılı ve güzelsin anlamında.

AYSUNA

(Tür.) Ka. - (bkz. Aysu).

AYSUNAY

(Tür.) Ka. - (bkz. Aysu).

AYSUNGUR

(Tür.) Er. - (bkz. Sun¬gur).

AYŞAN

(Tür.) - Ay gibi şanlı, gör¬kemli, parlak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Ayşe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşayan. Rahat yaşayan. (Geniş bilgi için bkz. Aişe). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AYŞE

(Ar.) Ka. - Yaşayan. Rahat yaşayan. (Geniş bilgi için bkz. Aişe).

AYŞEN

(Tür.) Ka. - Neşeli ay, gülen ay.

Ayşenur

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nurlu, ışıltılı hayat. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AYŞENUR

(Ar.) Ka. - Nurlu, ışıltılı hayat.

AYŞIL

(Tür.) Ka. - Ay gibi ışıl ışıl. - Ay ve şıl kelimelerinden birleşik isim.

AYŞİN

(Tür.) Ka. - (bkz. Ayşıl).

AYŞİRİN

(Tür.) Ka. - Sevimli ay, ay gibi sevimli. Şirin.

AYŞULE

(t.a.i.) Ka. 1. Ay kıvılcımı. 2. Ay ışığı.

AYTAÇ

(Tür.) Er. - Başa takılan ay şeklinde taç.

AYTEK

(Tür.) Er. - Ay gibi (Eski Türkçede tek/teg olarak kullanılmış¬tır).

AYTEKİN

(Tür.) Er. - Ay şehzade¬si, ay prensi.

AYTEN

(Tür.) Ka. 1. Ay yüzlü. 2. Teni beyaz ve parlak olan. 3. Güzel vücutlu.

AYTİGİN

(Tür.) Er. - (bkz. Tigin).

AYTOLUN

(Tür.) Er. 1. Dolunay. 2. Ay'ın ondördü gibi güzel.

AYTUĞ

(Tür.) Er. 1. Mızrağın ucu¬na yapılmış ayın üstüne yapılan tüy. 2. Tuğ, tüy, fars gibi.

AYTUNA

(Tür.) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır, (bkz. Tuna).

AYTUNCA

(Tür.) - (bkz. Tunca).

AYTÜL

(Tür.) Ka. - Ay ve tül keli¬melerinden oluşan birleşik isimler¬den. - Son zamanlarda yapılmış, uy¬durma bir isimdir.

AYTÜN

(Tür.) Er. - Ay ve gece.

Ayvaz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Arapça ivaz kelimesinin bozulmuş şekli. 2. Eskiden kibar konaklarda yemek servisi yapan ve sokak işlerinde kullanılan Vanlı Ermenilere verilen ad. Ermeni uşak. 3. Karagöz perdesinin belli başlı tiplerinden biri. 4. Köroğlu destanında bir kahraman. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AYVAZ

(Ar.) Er. 1. Arapça ivaz ke¬limesinin bozulmuş şekli. 2. Eskiden kibar konaklarda yemek servisi yapan ve sokak işlerinde kullanılan Vanlı Ermenilere verilen ad. Ermeni uşak. 3. Karagöz perdesinin belli başlı tip-lerinden biri. 4. Köroğlu destanında bir kahraman.

AYYÜKSEL

(Tür.) Ka. - Yükselen ay.

AYZER

(l.a.i.) 1. Altın renginde ay. 2. Ay'ın altın rengini aldığı an. - Er¬kek ve kadın adı olarak kullanılır.

Azad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hür, serbest, özgür. > Kökeni: Farsça

AZAD

(Fars.) Er. l. Hür, serbest. 2. Kimseye bağımlı olmayan. 3. Kurtul¬muş. 4. Müberra. 5. Zarif, nazik. -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

AZADE

(Fars.) Ka. - (bkz. Azad).

Azam

ANLAMI-AÇIKLAMASI: En büyük, daha büyük, ulu. İmam-ı Azam Ebu Hanife Hanefi mezhebinin kurucusu. Büyük alim ve müctehid. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZAM

(Ar.) Er. - En büyük, daha büyük, ulu. İmam-ı Azam Ebu Hanife

Azameddin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin ululuğu, emaneti. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZAMEDDİN

(Ar.) Er. - Dinin ulu¬luğu, emaneti. - Türk dil kuralı açısın¬dan "d/t" olarak kullanılır.

Azamet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büyüklük, ululuk. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZAMET

(Ar.) Er. - Büyüklük, ulu¬luk.

AZER

(Fars.- İbr.) Er. - Ateş. İbra¬him (a.s.)'in babası olduğu söylenir.

Azim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Büyük, ulu, cesim, iri, muhteşem. 2. Kuvvetli, şiddetli, derecesi yüksek. 3. Ehemmiyetli, mühim, müthiş. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZİM

(Ar.) Er. 1. Büyük, ulu, ce¬sim, iri, muhteşem. 2. Kuvvetli, şid¬detli, derecesi yüksek. 3. Ehemmiyet¬li, mühim, müthiş.

Azime

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kesin kararlılık, niyet, sebat. 2. Cin, yılan ve benzeri şeylerin şerrinden kurtulmak için okunan dua. 3. Büyük iş, büyük günah, büyük bela. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AZİME

(Ar.) Ka. 1. Kesin kararlılık, niyet, sebat. 2. Cin, yılan ve benzeri şeylerin şerrinden kurtulmak için okunan dua. 3. Büyük iş, büyük gü¬nah, büyük bela.

Azimet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kuvvetli bir iradeye dayanan karar, yemin anlamına gelmektedir. 2. Herhangi bir kolaylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılması gerekli olan dini vecibeler. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AZİMET

(Ar.) Ka. 1. Kuvvetli bir iradeye dayanan karar, yemin anlamı¬na gelmektedir. 2. Herhangi bir ko-laylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılma¬sı gerekli olan dini vecibeler.

Aziz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Muhterem, sayın. 2. Sevgili. 3. Veli, evliya, ermiş. 4. Az bulunur. 5. Allah'ın izzetli kıldığı, mü'min. Aziz (İmadettin Abulfeth Osman el-Aziz) Selahaddin Eyyubi-'nin II. oğlu. Kardeşi el-Efdal, Melik iken kendisi Şam'ı terkederek Mısır Eyyubileri hükümdarlığını ilan etti. Fakat daha sonra kardeşiyle barıştı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZİZ

(Ar.) Er. 1. Muhterem, sayın. 2. Sevgili. 3. Veli, evliya, ermiş. 4. Az bulunur. 5. Allah'ın izzetli kıldığı, mü'min. - Aziz (İmadettin Abulfeth Osman el-Aziz)

Azize

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Aziz). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AZİZE

(Ar.) Ka. - (bkz. Aziz).

Azizi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aziz'e ait. XVI. yy.'da yaşamış Türk şairi. "Yedikuleli Azizi' lakabıyla tanınır. Asıl adı Mustafa'dır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZİZİ

(Ar.) Er. - Aziz'e ait. - XVI. yy.'da yaşamış Türk şairi. "Yedikuleli Azizi' lakabıyla tanınır. Asıl adı Mus-tafa'dır.

Azmi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kasıt, niyetlilik karar. 2. Kemikli. 3. Güçlü, kuvvetli. Azmi Pir Mehmet (-1583) Şehzade Mehmed'in ve III. Mehmed'in hocalığını yapmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZMİ

(Ar.) 1. Kasıt, niyetlilik ka¬rar. 2. Kemikli. 3. Güçlü, kuvvetli. Azmi Pir Mehmet (-1583)

AZMİDİL

(a.f.i.) Ka. - Gönül yüceliği.

Azmiye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Azmi). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AZMİYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Azmi).

Azmun

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Deneme, sınama, tecrübe > Kökeni: Farsça

AZMUN

(Fars.) Er. - Deneme, sına¬ma, tecrübe.

Azra

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bakire, kızoğlan kız. 2. Ayak değmemiş kum. 3. Delinmemiş inci. 4. Hz. Meryem'e verilen adlardan. 5. Medine şehrinin adlarından biri. 6. Masal kahramanı "Vamık"'ın sevgilisi. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AZRA

(Ar.) Ka. 1. Bakire, kızoğlan kız. 2. Ayak değmemiş kum. 3. Delinmemiş inci. 4. Hz. Meryem'e verilen adlardan. 5. Medine şehrinin adların¬dan biri. 6. Masal kahramanı "Vamık"'ın sevgilisi.

Azraf

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Zarif. 2. Pek ince, pek nazik. 3. Çok zeki. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZRAF

(Ar.) Er. 1. Zarif. 2. Pek in¬ce, pek nazik. 3. Çok zeki.

Azrail

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ölüm meleği > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZREF

(Ar.) 1. Çok zarif, en zarif. 2. Çok zeki. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Azzam

ANLAMI-AÇIKLAMASI: En büyük, en ulu. Abdullah Azzam Afganistan İslâmî hareketinin siyasi liderlerinden. Bir suikast sonucu şehit olmuştur. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

AZZAM

(Ar.) Er. - En büyük, en ulu. Abdullah Azzam

Azze

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dişi ceylan yavrusu. 2. Yüce, şerefli. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

AZZE

(Ar.) Ka. 1. Dişi ceylan yavrusu. 2. Yüce, şerefli.

Yorumlar (0)