Satuk Buğra Han destanı Özeti

Satuk Buğra Han destanı Özeti

Satuk Buğra Han destanı, Satuk Buğra Han destanı nedir, Satuk Buğra Han destanı özeti

TÜRK DESTANLARI KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ

Satuk Buğra Han destanı, Satuk Buğra Han destanı özellikleri

Saltuk Buğra Han Destanı, Karahanlı hükümdarı Saltuk Buğra Han'ın çeşitli illerdeki insanları müslümanlığa çağırmasını, inanmayanlara keramet göstermesini, savaşlarda ağzınandan ateşler saçarak inanmayanları cezalandırması anlatılır.

***

Saltukname, 13. yüzyılda yaşadığı kabul edilen savaşçı Türk dervişi Sarı Saltuk Dede'nin yaşamını ve savaşlarını anlatan, halk ağzından derleme yapıt.

II. Mehmed'in (Fatih) oğlu Cem Sultan'ın isteği üzerine yaklaşık 1474-1480 arasında Ebu'l-Hayr-ı Rumi tarafından derlenmiştir.

Yapıtın elde bulunan nüshalarının en ayrıntılısı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesinde bulunan 1591 tarihli yazmadır. Bu yazmaya göre, asıl adı Şerif Hızır olan Sarı Saltuk, gördüğü bir düş üzerine Seyid Battal Gazi'nin ve Hz. Hamza'nın silahlarına ve Hz. Ali'nin Ankabil adlı kanatlı atına sahip olur. Rumeli'ye, Anadolu'da Sivas'a, Türkistan'a gider. Kafdağı'na çıkarak birçok zorlu canavar ve devle çarpışır. Mısır, Habeşistan, Hindistan'a seferler yapar. Rumeli'de müslümanlara eziyet eden Hıristiyanlara engel olmak için Kûfe'de asker toplar, gemilerle Karadeniz'e açılır. Karaya çıkarak Edirne, Üsküp, Dobruca gibi kentleri fetheder ve oralardaki Hıristiyan beyleri cezalandırır. Anadolu'ya geçer, Şahmaran ülkesine gider, Frengistan'a sefere çıkar, Magrip'te cin ülkesine ve Avrupa içlerine akınlar yapar. Sonunda içtiği zehirli bir su ve bir fedainin hançerlemesiyle ölür.

Saltukname'de Sarı Saltuk'un ölümünden sonraki olaylara da yer verilmiştir. Oğulları İbrahim ve Muhammed babalarının yolunda savaşlara devam etmişler ve Osmanlı padişahlarının emrine girmişlerdir.

Saltukname, öteki dinsel destanlarda olduğu gibi zaman içinde sürekli zenginleştirilmiştir. Anadolu Selçuklu Devletinin son zamanları ile Osmanlı Devleti'nin kuruluş ve yükselme dönemlerindeki birçok olay da metne girmiştir. II. Gıyaseddin Keyhusrev, II. İzzeddin Keykavus, Alaeddin Keykubad gibi Anadolu Selçuklu sultanları, Osman Bey (Gazi), I. Bayezid (Yıldırım), II. Mehmed (Fatih), I. Selim (Yavuz) gibi Osmanlı padişahları ve Şehzade Cem Sultan da Saltukname'de yer alır.

Tarihle söylencenin, dinsel olaylarla destansı öykülerin iç içe girdiği bir yapıt olan Saltukname halk edebiyatı, folklor, dil, tarih, ilahiyat, antropoloji ve toponomi araştırmalan için çok önemli bir kaynaktır.

Saltukname'nin Topkapı Sarayı'nda bulunan yazması tıpkıbasım olarak Amerika'da yayımlanmıştır (Saltuk-Nâme, 1974-1984, 7 cüz). Latin harfli Türk alfabesiyle yayımı ise Şükrü Halûk Akalın tarafından gerçekleştirilmiştir (Saltuk-Nâme, 1988, 2 cilt).


Satuk Buğra Han Destanı Ek Açıklamalar

Müslümanlığın kabulünden Sonraki Türk Destanları Karahanlı hükümdarı Satuk Buğra Han X. yüzyılda İslâmiyet’i resmen devlet dini olarak kabul etmiştir. İslamiyet’ten sonra ilk teşekkül eden destan da bu hükümdarın İslâmiyet’i kabul ve yaymak için yaptığı mücadelelerin efsanelerle zenginleştirilerek anlatımıyla doğmuştur.

Hz. Muhammed kanatlı atı Burak’ın sırtında göklere yükseldiği “Miraç Gecesinde” gök katlarında kendinden önceki peygamberleri görür. Bunlar Danişmend name arasında birini tanıyamaz ve Cebrail’e bunun kim olduğunu sorar. Cebrail : “Bu peygamber değildir. Bu sizin ölümünüzden üç asır sonra dünyaya inecek olan bir ruhtur. Türkistan’da sizin dininizi yayacak olan bu ruh Abdülkerim Satuk Buğra Han” adını alacaktır.” Hz. Muhammed yeryüzüne döndükten sonra her gün İslâmiyet’i Türk ülkesine yayacak olan bu insan için dua etti.

Hz. Muhammed’in arkadaşları da bu ruhu görmek istediler. Hz. Muhammed dua etti. Başlarında Türk başlıkları bulunan silâhlı, kırk atlı göründü. Satuk Buğra Han ve arkadaşları selâm verip uzaklaştılar. Bu olaydan üç asır sonra Satuk Buğra Han, Kaşgar Sultanının oğlu olarak dünyaya geldi. Satuk Buğra Hanın doğduğu gün yer sarsılmış, mevsim kış olduğu halde bahçeler, çayırlar çiçeklerle örtülmüştü. Falcılar bu çocuğun büyüyünce Müslüman olacağını söyleyerek öldürülmesini isterler. Satuk Buğra Han’ı, annesi: “Müslüman olduğu zaman öldürürsünüz.” diyerek ölümden kurtarır.

Satuk Buğra Han 12 yaşında arkadaşlarıyla birlikte ava çıkmağa başlar. Avda oldukları günlerden birinde kaçan bir tavşanın arkasından hızla koşarken arkadaşlarından uzaklaşır. Kaçan tavşan durur ve bir ihtiyar insan görünümü kazanır. Satuk Buğra Han’ın sonradan Hızır olduğunu anladığı bu yaşlı kişi ona Müslüman olmasını öğütler ve İslâmiyet’i anlatır. Satuk Buğra, Kaşgar hükümdarı olan amcasından İslâmiyet’i kabul etmesini ister.

Kaşgar Hanı, Müslüman olmayacağını söyler. Satuk Buğra Han’ın işaretiyle yer yarılır ve hükümdar toprağa gömülür. Satuk Buğra Han hükümdar olur ve bütün Türk ülkeleri onun idaresinde İslâmiyet’i kabul ederler. Satuk Buğra Han, ömrünü Müslümanlığı yaymak için mücadele ile geçirmiştir. Menkıbelere göre Satuk Buğra Han’ın düşmana uzatıldığında kırk adım uzayan bir kılıcı varmış ve savaşırken etrafına ateşler saçıyormuş. 96 yaşında Tanrıdan davet almış bu sebeple Kaşgar’a dönmüş ve hastalanarak burada hayat gözlerini yummuştur.

Yorumlar (4)
mehmet efe 5 yıl önce
madde halinde niye değil
jygy 2 yıl önce
daha da uzatsaydınız
yusuf 4 yıl önce
az daha uzatsaydınız
Amk 4 yıl önce
Bol bilgi işte sana da iyilik yaramıyor amk