'HER TÜRK ASKER DOĞAR' Yanılgısı!


(Bu yazı çeriliği(asker) yerme, Türklerin savaş becerisini yok sayma değil tersine binlerce yıllık bir gerçeğin, genlere işlemiş bir geleneğin, üstün bir kimlik yeteneğinin yıllar içerisinde yanılgılara kurban edilmemesi adınadır)

Ata Türklerde savaşım(mücadele) yalnızca avlanma/geçinme için değil ayrıca yaşam biçimiydi. Onlar at binmeyi, kılıç kuşanmayı, ok atmayı, güreş tutmayı bir oyun gibi olağan, yemek yemek gibi doğal algılıyorlardı. Böylece yaşam sürüyorlardı.

Pek çok kaynakta Türklerin adları "güçlü, çevik, korkusuz, yiğit" gibi anlamlar taşıyordu. Uyuşukluk, gevşeklik, hazıra konma, kaçınma, geri durma, çekinme, bekleme onlarda görülmüyordu. Yoksa binlerce yıllık bir ad, bir ekin(kültür), bir ulus yaşayamazdı.

Düşünün, günümüzde bile balalarımıza(çocuk) kız-erkek ayırt etmeksizin. Yineliyorum, kız-erkek ayırt etmeksizin(!) yaşattığımız geleneklerimizde bunları görebiliyoruz. Bir baba oğlunu ya da kızını sırtında ata bindirirken, oğluna çeri oyuncağı, kızına oğuşun(aile) değerli bir öğesi olduğu oyunları öğretiyor.

Çeriliğe gelince; Biliriz ki çerilik pusat altında bulunmayı, eğitim almayı, buyrukla davranmayı gerektirir. Oysa Türkler pusat zoruyla iş yapmaya, savaş eğitimi almaya ve buyruk altında bulunmaya gerek duymuyordu. Böyle yaşamıyordu, yaşayamazdı, yaşamadı.

Türkler, kendilerine özgü bu yaşam biçimleri nedeniyle çeri doğamazdı, ancak ve ancak savaşçı doğabilirdi.

İşte, doğrusu "Türkler savaşçı doğar" denilebilecek bu durum yıllar geçtikçe bozulmamalı ve dahası özenle yaşatılmalı!

Diyebilirim ki, geçmişimizden aldığımız değerleri, günü geçmiş ya da gereksiz görmemeli, bunu yaşamın her aşamasında olması gereken (savaşım) değerleri içerdiğini bilmeliyiz.

Belki de bu nedenle Atatürk'ün "sağlam kafa sağlam vucütta bulunur" sözünde olduğu gibi her konuda savaşçı bireyler olma yolumuzu unutmamalıyız. Yine Atatürk'ün dediği gibi "Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır..."

Salih ÇAM

Yorumlar (0)