Türkçede İkilemeler

İkilemeler



Anlamı pekiştirmek, güçlendirmek, anlatımı daha çekici hale getirmek için aynı sözcüğün, eş, yakın, karşıt anlamlı veya sesleri birbirini çağrıştıran sözcüklerin yan yana kullanılmasıyla oluşturulan sözcük grubuna “ikileme” denir.

Örnekler: Eski püskü, uzun uzun, şırıl şırıl, abuk subuk, cam çerçeve, fokur fokur, tir tir titremek vs.

İkilemlerle ilgili sorular genellikle aşağıda inceleyeceğimiz “oluşum şekilleri” ya da “cümledeki görevleri” ile ilgili gelmektedir.

İkilemelerin Oluşum Şekilleri
Aynı sözcüğün tekrar edilmesiyle oluşturulur:
Örnekler: Ağır ağır, yavaş yavaş, adım adım, ince ince, uslu uslu, açık açık, uzun uzun, iri iri,  koşa koşa, ılık ılık, usul usul, akın akın, gide gide, tuhaf tuhaf, sıkı sıkı, yüze yüze, otura otura, deste deste, gürül gürül, ağlaya ağlaya, bir bir, deste deste,  vb.

Örnek cümleler:

Hızlı hızlı yapacağını bilsem de ondan bir şey istemem.

Balkonda serin serin oturmanın keyfi başkadır.

 

Eş anlamlı sözcüklerle oluşturulur:
Örnekler: Güçlü kuvvetli, ses seda, şan şöhret, akıllı uslu, köşe bucak, kılık kıyafet, yorgun argın, laf söz, mutlu mesut, sağlık sıhhat, evirmek çevirmek,  gizli saklı, ilgi alaka, kesin kati, kural kaide, zarar ziyan, zengin varlıklı,  hısım akraba, ite kaka vb.

 

Yakın anlamlı sözcüklerle oluşturulur:
Örnekler: Eş dost, doğru dürüst, ağrı sızı, gelenek görenek, yer yurt, üst baş, kırılmak darılmak, bıkmak usanmak, uğraşmak didinmek, sağ salim, sorgu sual, akıl fikir, ak pak,  az buçuk, mal mülk, yalan yanlış vb.

 

Zıt/Karşıt anlamlı sözcüklerle oluşturulur:
Örnekler: İyi kötü, aşağı yukarı, ileri geri, az çok, irili ufaklı, er geç,  bata çıka, düşe kalka, aşağı yukarı, gide gele, alt üst, altı üstü, acı tatlı, büyük küçük, dost düşman, enine boyuna vb.

 

Biri anlamlı diğeri anlamsız sözcüklerle oluşturulur: Bu ikilemelerde, anlamsız sözcüğün anlamlı kelimeden önce kullanıldığı da görülür, sonra kullanıldığı da.
Örnekler: Eğri büğrü, çoluk çocuk, cümbür cemaat, eski püskü, ezik büzük, yırtık pırtık, falan filan, sıkı fıkı, tek tük, ufak tefek, yamalak vb.

 

İkisi de anlamsız sözcüklerle oluşturulur:
Örnekler: Abuk subuk, ıvır zıvır, abur cubur, eciş bücüş, apar topar, mırın kırın, çıtı pıtı, paldır küldür vb.

 

Yansıma sözcüklerle oluşturulur:
Örnekler: Tıkır tıkır, şırıl şırıl, horul horul, fokur fokur, şarıl şarıl, vızır vızır, çatır çatır, çıtır çıtır, gümbür gümbür,  lıkır lıkır,

 

İkinci kelimenin başına “m” ünsüzü getirilerek oluşturulur:
Örnekler: para mara, ev mev, yemek memek,

 

İkilemelerin Özellikleri
İkilemeler Nasıl Yazılır?
İkilemeyi meydana getiren sözcükler ayrı yazılır. Bu sözcüklerin arasına hiçbir noktalama işareti konmaz:
Başbaşa verip bu işin içinden nasıl çıkacaklarını konuştular. (Yanlış)

Baş başa verip bu işin içinden nasıl çıkacaklarını konuştular. (Doğru)

 

Kardeşinin eğri-büğrü yürümesine sinirlenmişti. (Yanlış)

Kardeşinin eğri büğrü yürümesine sinirlenmişti. (Doğru)

 

Bazı ikilemeler zaman içinde kalıplaşarak bitişik halde kullanılır duruma gelmiştir.
* Hayatımı altüst ettin.

* Bir saat hoşbeş edip hasret giderdik.

* Kendi aranızda fısfıs konuşmayı bırakın!

* Aldıklarını buzdolabına şipşak yerleştiriverdi.

* Bu akşam menüde cızbız köfte vardı.

* Hep susuyor, hiç kimseyle yüzgöz olmak istemiyordu.

* Karmakarışık bir ilişkinin ortasında buldu kendini.

 

Sözcüklerinden birinin önüne “m” ünsüzü getirilerek yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır:
süt müt, ceket meket, para mara, cam mam, yangın mangın.

 

İsim hal ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır:
* Göz göze geldiğimiz o günü unutmam mümkün mü?

* İşleri hızlıca bitirmek için el ele vermek gerekiyor.

* Ardı ardına gelen bu haberle adete beyninden vurulmuşa döndü.

* Hakem o pozisyonun omuz omuza mücadele olduğuna karar verdi.

* Borçlarını günü gününe ödemekten hiç ödün vermezdi.

* Odasının bir duvarını baştan başa enstrümanlarla donatmıştı.

* Boşu boşuna telaş yaptık.

 

Örnekler: *baş başa, *diz dize, *iç içe, *yan yana, *daldan dala, *günden güne, *içten içe, *yıldan  yıla; *başa baş, *bire bir,  *dişe diş,  *teke tek, *ardı ardına, *boşu boşuna, *darı darına,  *peşi peşine,

 

İkilemenin arasına “mi” edatı getirilerek anlam daha da kuvvetlendirilebilir.
* Güzel mi güzel

* Dertli mi dertli

 

İkilemeyi Oluşturan Sözcükler Ek Alabilir mi?
Türkçede, çekim eki alarak (iyelik eki, hal ekleri vs) meydana gelen ikilemeler bulunmaktadır.
el ele, diz dize, göz göze, nefes nefese, baş başa, arka arkaya, kıyıda köşede, sağdansoldan, eli ayağı, saçı başı, kaşı gözü, uzaktan uzağa…

 

İkilemeyi meydana getiren kelimeler “yapım eki almış sözcükler” olabilir.
günlük güneşlik, irili ufaklı, güçlü kuvvetli, kırık dökük, yerli yersiz, dalgın dalgın, dertlidertli…

 

İkilemeyi Oluşturan Sözcüklerin Yerleri Değiştirilebilir mi?
İkilemeyi oluşturan sözcükler, dilimizde kalıplaşmış bir şekilde kullanıldıklarından yerlerinin değiştirilmesi uygun olmaz. Yerlerinin değiştirildiğini varsayarak birkaç cümle oluşturacak olursak:
Subuk abuk laflarıyla hepimizi rahatsız etti.

Akşamları sadece zıvır ıvır yiyeceklerle beslendiğin için hastalanacaksın.

Görüldüğü gibi yakışıksız bir anlatıma bürünüyor cümle. Bu yüzden yerlerinin değiştirilmesi doğru olmamaktadır.

 

İkilemelerin Cümledeki Görevleri Nelerdir?
İkilemeler cümlede isim, sıfat ve zarf görevinde kullanılabilir. Cümlede tamlama şeklinde bulunabilirler.
* Çok sevdiği bisikleti ile dağ taş demeden Beypazarı’na kadar gitti. (dağ taş = isim)

* Çocuklarını okutabilmek için malını mülkünü feda etti. (malını mülkünü = isim)

* Yıkık dökük bir odada koca bir ömür geçirdi. (yıkık dökük = sıfat)

* Memleketimin her bir yerini karış karış gezdik. (karış karış = zarf)

* Büyük yatırım yaparak kurduğu matbaa son zamanlarda tıkır tıkır işliyor. (tıkır tıkır = zarf)

Yorumlar (0)