ZİYA GÖKALP TÜRK'ÜN ve TÜRKLÜĞÜN NAMUSUDUR
ZİYA GÖKALP TÜRK'ÜN ve TÜRKLÜĞÜN NAMUSUDUR

Bu milletin kurucusuna, değerlerine, bu devletin rejimine düşman, din sosu ile kitleleri ve kuşakları zehirlemeyi kendine görev edinen anlayış, her Türk'ün  en büyük düşmanıdır. Dolayısıyla ilk mücadele edeceğimiz yağı da bunlardır. Bu anlayış o kadar sakat ve Türk'e öylesine kin doludur ki, ona göre Türk'ü alt etmenin yolu Türk'ü uyandıracak her değer, her isim ne pahasına olursa olsun Türk'e yabancılaştırılmalı, Türk'ün düşmanı ilan edilmelidir. İşte bu isimlerden biri de Ziya Gökalp'tir.

Askeri lise hocası Kolağası İsmail Hakkı Bey'in Türk milletine hediyesi(Hikmet Tanyu,Ziya Gökalp Kronoljisi, Ankara,1981,s.3-8) Ziya Gökalp,hayatının her evresini budununa adamış,İttihat ve Terakki'nin esin kaynağı olmuş,1. Dünya Savaşı'nın ardından İngilizlerce savaş suçlusu görülerek Malta'ya sürülmüştür.Malta’da çok sıkıntılı bir süreç geçiren Gökalp Ata'ya Mustafa  Kemal Paşa sahip çıkacak,Gökalp, Kars Antlaşması ile ancak yurda dönebilecektir. Gökalp'in değerini çok iyi bilen Gazi Paşa,onu yeni Türk Devleti için olmazsa olmaz görmüş,Atatürk'ün ricasını kırmayan Gökalp Ata Diyarbakır'dan milletvekili seçilmiştir. Aynı yıl Kültürel Yayınlar Dairesi Başkanlığına getirilmiş, 25 Ekim 1924 tarihinde hayata gözlerini yummuştur.

Daha milli devlet kurulmadan, 20.yüzyılın hemen başlarında Türkçenin önemi üzerine savaşa tutuşan,Genç Kalemler Dergisi'nde geniş kitlelere ulaşan ( Hilmi Ziya Ülken, Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, İstanbul, 2001,s.306-307),Gökalp Ata, aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı kurumunun da fikir babasıdır(www.bilimarastirmavakfi.org/html2/yayinlar/ cumhuriyetcilik.html(12.11.2006).

İslamı ve onun kitabını anlamaktan geçen yolun emevi zihniyeti ile mücadeleden geçtiğine inanan, bunun kavgasını veren Gökalp, ne yazık ki, bilindik  çevreler tarafından zındık ilan edilmiş, bu çevreler, onu bu milletin dimağında kirletmeyi kendisi için olmazsa olmaz görmüştür. Gökalp'in nasıl bir Müslüman olduğunu, isterseniz onun satırlarıyla görelim:

-Çocuklukta din terbiyesi almayanlar, ölünceye kadar şahsiyetsiz kalmaya, iradesiz ve seciyesiz yaşamaya mahkumdurlar. Rivayete göre Ahmet Vefik Paşa'ya medeni cesaretinin istinatgahını sormuşlar. ''Allah'a tevekkülümdür'' diye cevap vermiş. Filhakika Allah'a tevekkül eden, bir lahza ümitten mahrum kalmaz, bir dakika bedbin olmaz, hiçbir düşmandan korkmaz, hiçbir kedere mağlup olmaz. Daima meserret, huzur ve saadet  içinde yaşar.

(...) Mamafih şimdiye kadar dinin yalnız ferdi şahsiyeti yaratan kısmını tetkik ettik. dinin rolü,yalnız fertlere şahsiyet vermek değildir, cemiyete şahsiyet veren de yine dindir.
(.....) Fahr-i Kainat'ın bu kadar ictimai ve ferdi ruhları az zamanda cahiliyet safilininden  hikmet ve mülkiyet iliyyinine  yükseltmesi en büyük mucizedir.
(....) Bütün İslam alemi büyük bir darülfünundur. (Ziya Gökalp,Makaleler VII, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1982, sh.25-27)

Kısacası Gökalp Ata bu milletin namusudur, bu namus gelecek kuşaklara iyi belletilmeli, mümkünse zihinlere kodlanmalıdır. Çünkü, Gökalp'in olmadığı bir coğrafyada bağımsız Türkiye Cumhuriyetinden söz edemezsiniz.

İlyas Kara

Yorumlar (0)