Mimikte Güzellik, Alın ve Kaşlar, Gözler, Karşınızdaki insanın yüzüne bakma

Mimikte Güzellik: Alın ve Kaşlar, Gözler, Karşınızdaki insanın yüzüne bakma

Mimikte Güzellik: Alın ve Kaşlar, Gözler, Karşınızdaki insanın yüzüne bakma

ETKİLİ KONUŞMA KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ (TIKLAYINIZ)

Mimikte Güzellik, Alın ve Kaşlar, Gözler, Karşınızdaki insanın yüzüne bakma

 Mimikte Güzellik: Alın ve Kaşlar, Gözler, Karşınızdaki insanın yüzüne bakma

  • Mimikte Güzellik


Beden dilini incelerken vücudu iki bölümde ele alıyoruz. Yüz kısmında; alın, kaş, göz, ağız ve dudakla verilen mesajlara mimik; baş, el-kol, parmaklar, ayak ya da vücudun tümünün kullanımı ile verilen mesajlara jest adını veriyoruz.

Jest ve mimikler bazen bilerek bazen kendiliğinden, bazen de istenmedik hareketler olarak ortaya çıkar. Ancak hepsinde bilinçaltı bir neden ve amaç vardır.

Mimiklerimizle bir diğer deyişle yüz ifadesiyle verilen mesaj, vücudun diğer kısmının verdiği mesajdan daha etkili ve anlamlıdır.

Yüz ifadeleri altı temel duyguyu yansıtma özelliğine sahiptir: Mutluluk, korku, kızgınlık, şaşkınlık, üzüntü ve tiksinti.

Alın ve Kaşlar


Yüzün alın kısmının kırıştırılması, diğer yüz özellikleri ile birlikte okunduğunda

şaşkınlık, gerilim, endişe veya derin düşünce anlamlarını verir.

Şaşkınlık, korku ya da bir şeyin farkına varma gibi durumlarda kaşları yukarı kaldırır; endişe, kızgınlık anında ise aşağı indiririz. İçe dönük insanların kaşları, yalnız yürürken hep çatık haldedir.

Gözler


Yüz ifadeleri içerisinde gözlerin çok önemli bir yeri vardır. Yüzün ifade edeceği tüm mimiklerin hemen hepsi, gözler tarafından desteklenir. Gözler, kişinin yaşadığı çoğu duyguyu yansıtır.

Gözlerle bir iletişimi başlatabilir ya da bir iletişimi sonlandırabilirsiniz. Biriyle konuşurken onun bizi dinleyip dinlemediğini, ilgisini ve içtenliğini gözlerine bakarak anlamamız mümkündür.

Başka yöne bakan kişiyle iletişim kurmak zordur. Konuşurken sürekli gözümüze bakan biri de rahatsızlık verir.

Bir konuşma ortamında bakışların başka yöne çevrilmesi, konuşmacının önemsenmediği anlamına gelir. Etkili iletişim kurabilmek için, karşımızdakinin gözlerine bakmamız ve bakışlarımızı yüzünün diğer kısımlarında gezdirmemiz oldukça etkili sonuçlar verir.

Kişinin göz bebeklerinin büyümüş olması sizi dikkat ve ilgiyle dinlediğini gösterir.

Heyecan ve dikkatin artmış olması, göz bebeklerinin büyümesine neden olur.

Karşınızdaki insanın yüzüne bakma


Karşınızdaki insanın yüzünün hangi noktasına baktığınız çok önemlidir. Bakışlarınızın dikliği ya da eğikliği sizin kendinize güveninizle ilgilidir. Bir tartışma sırasında, ilk başta karşısındakinin gözlerine dik bakan kişi, kaybedeceğini anladığında, gözlere yönelik bakışını genelde burun /ağız kısmına doğru yöneltir.

Gözlerin kısılıp küçülmesinde cevap beklentisi içeren şüphe duyma belirtisi vardır. Gözlerin gevşemesi ise cevabını bulduğunu gösterir. Gözler saklanıp yana kayıyor veya bakışlar kaçırılıyorsa ya utanma ya da suçluluk duygusu olduğu anlaşılır.

Kaldırımda yürürken tanımadığımız insanlara bakışımız normalde bir saniye sürer. Bu sürenin dört saniyeyi aşması o kişinin ilgimizi çektiği anlamına gelir.
Biriyle konuşurken göz temasımız azalır, dinleyici konumuna geçince artar. Daha fazla ve dikkatli izleriz.

İnsanlar unuttuğu bir şeyi hatırlamaya çalışırken göz bebeği tam sola bakar. Hayal kurduğu zaman ise sol üste bakar. Kafasında bir şeyler tasarlayan kişi gözlerini sağ üste doğru yöneltir. Pişmanlık duyan kişilerin gözlerini yere doğru kaydırdığı görülür.

İş görüşmelerinde veya önemli konuşmalarda, alın bölgesine yani göz seviyesinin üstüne bakmak etkili sonuçlar yaratır.

Yan bakış gizli ilgi ya da saldırganlık belirtisidir. Aşağıya bakış genelde alçakgönüllülüğü; ayak uçlarına bakmak güvensizliği, sabit ve boş bakış derin düşünceyi ifade eder.

Hitabet Çeşitleri ve Özellikleri

Sözlerin hem zihinlerde hem de gönüllerde yer bulması kolay değil. Kimi zaman dinlemekten zevk aldıklarımızın aslında bizden, kendimizden ne çok şey taşıdığını düşünürüz. Konuşmak hepimizin sahip olduğu bir yetenek olsa bile sözlerin tüm dinleyenlerde karşılık bulması başlı başına bir sanat. Etkisi bu kadar yüksek olan söyleyişler, herkesin başaramayacağı hitabet sanatı ürünleridir. Yeni deyimiyle etkili ve güzel konuşma eski deyimiyle hitabet, tüm zamanların en etkili iletişim yöntemlerinden birini oluşturuyor. Bu yazımızda hitabet nedir, hitabet çeşitleri nelerdir sorularını, hitabetle sıkça karıştırılan diksiyon konusuyla birlikte açıklamaya çalıştık.

Hitabet Ne Demektir?

Gerek terim anlamıyla gerekse gündelik yaşamda adını sıklıkla duyduğumuz hitabet, çok genel bir tanımla etkili ve güzel söz söyleyebilme olarak açıklanabilir. Ancak hitabet nedir sorusunu, her dönem önemini koruyan ve büyük toplulukları, kimi zaman yönlendiren, birleştiren bir etkinin aracı konumunda olması nedeniyle çoğunlukla aynı amaç için kapalı ya da açık alanda bir arada bulunanlara yapılan etkileyici konuşmalar olarak cevaplamak çok daha anlamlı olacaktır.

Hitabet Kelime Anlamı Nedir?

Arapça seslenme, söylev verme demektir.

Bireysel olarak yapılan konuşmalar, büyük kitleleri etkileyebilir, yönlendirebilir, bu nedenle hitap edenin hitabet sanatını etkili kullanması, yapılan hitabetin etkisiyle de doğru orantılıdır.

Hatip Nedir?

Hitap eden anlamına da gelen hatip kelimesi, aynı zamanda hitabet sanatı icra eden, güzel ve etkili konuşma yetisine sahip olan kişileri tanımlar. Hitabet hem konuşmanın içeriği hem de yöneltilen kitlenin özellikleri nedeniyle birbirinden farklı özelliklerde ve türde karşımıza çıkar.

Hitabet Çeşitleri Nelerdir?

Hitabet çeşitleri konuşmanın yöneltildiği topluluklara ve amacına göre farklılıklar gösterdiği için etkisinin de farklı olduğu söylemleri oluşturur. Bu nedenle hitabet çeşitlerini; siyasi, askeri, akademik, hukuki ve dini alanda yapılan hitabet örnekleri olarak sıralamak gerekir.

· Siyasi Hitabet Nedir?

Ülkemiz için düşünüldüğünde başta TBMM olmak üzere, seçim mitinglerinde yapılan hitabetleri siyasi hitabetler olarak değerlendiririz. Etkili ve güzel konuşma bu hitabetlerin çok daha fazla sayıdaki insanı hedef alması nedeniyle büyük önem taşır.

· Askeri Hitabet Nedir?

Askerin moral ve motivasyonunu güçlendiren, vatan savunmasının öneminin tüm neferlerin bu kutsal vazifede üzerine düşenlerin en iyi şekilde yapmasında onların manen desteklendiği konuşmalardır. Komutan, seçtiği kısa ve net cümlelerle yapılması gerekeni, vatan savunmasında görevli yiğitlere, mertliğin, şan ve şeref dolu sözlerle iletilmesidir.

· Akademik Hitabet Nedir?

Bilimsel çalışmalar, çalıştaylar, toplantılarda sıklıkla kullanılan hitabet türüdür. Çoğunlukla teknik ve bilimsel öneme sahip konuların işlenmesini içerir.

· Hukuki Hitabet Nedir?

Adli ve hukuki alanda yapılan hitabet şeklidir. Bu hitabet mahkemelerde iddianamelerin yöneltilmesinde kullanılır.

· Dini Hitabet Nedir?

Dini bilgilerin konu edildiği, din eğitimini, dini heyecan ve mana aleminin iklimindeki hitabetlerdir.

Hitabet Nedir? Diksiyon Nedir?

Hitabet kimi zaman diksiyonla karıştırılan bir terim. Bu nedenle diksiyon ve hitabet arasındaki farklılıklara da değinmekte yarar var. Hem hitabet hem de diksiyon aynı amacın farklı araçlarını oluşturur. Diksiyon, etkili ve güzel iletişim kurabilmek için sahip olduğumuz sözel ve bedensel iletilerin en iyi şekilde iletimini sağlayan araçların tamamıdır. Bir bakıma hitabetin arka planını oluşturan becerileri de karşılar.

Etkili söz söyleme sanatı olarak tanımladığımız hitabet, güzel konuşma tekniklerine hakim olabilmeyi gerekli kılar. Güzel konuşma teknikleri ise, düzgün bir diksiyona sahip olarak, konuşmanın içeriğinden sesin tonuna, konuşmanın amacını belirlemeden konuşmanın yöntemine karar vermeye kadar pek çok bileşeni içerir. Ancak böyle bir konuşma ile topluluklara kendi inandıklarını insanlar iletebilirler. Hitabet ve diksiyon aralarındaki farklılıklarından çok birbirlerini tamamlayan güzel konuşma sanatı araçlarıdır.

İyi Bir Hatip Olabilmek İçin Eğitim Gerekli
Bir hatip olmak istiyorsanız, ya da yapmayı düşündüğünüz işler sizin iyi bir hatip olmanızı gerekli kılıyorsa, bu konuda kendinizi yetiştirebilirsiniz. İyi bir hatip olmak için gerekli olan düzgün diksiyonla işe başlayabilirsiniz. Elbette bunun için iyi bir eğitim şart.

Etkili güzel konuşabilmek için gerekli olan becerilerin yanında, güzel konuşma dersleri verilen diksiyon kursları, konuyla ilgili gerekli eğitimi alanın uzmanlarından alabileceğiniz eğitim merkezleri. Bu merkezler sundukları teorik ve uygulamalı eğitimlerle çok daha güzel konuşmanın yollarını öğrenebilir, uygulamalı eğitimler sayesinde diksiyonunuzu düzeltirken aynı zamanda hitabet sanatının inceliklerini keşfedebilirsiniz.

Hitabet Çeşitleri ve Özellikleri

a. Siyasî Hitabet: Asıl yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüleridir. Ayrıca, seçim dolayısıyla yapılan konuşmalar da bu gruba girmektedir.

b. Askerî Hitabet: Askerî hitabetin hedefi; vatan savunmasının gerektiği zamanda icap eden şerefli, kutsal vazife için askeri teşvik, ma'nen kuvvetlendirmektir. Cümleler kısa, yiğitçe, en cahil neferlerin bile kolayca anlayacağı tarzda açık, kesin olmalıdır. ATATÜRK'ün meşhur bir hitabesinde olduğu gibi, askerî hitabet anlamca kuvvetli bir ifade ile biter. "Ordular! ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" Askerî hitabet garnizonlarda yapıldığı zaman sözlüdür. Fakat, savaş zamanlarında genellikle yazılı olarak kıt'alara gönderilir.

c. Hukûkî ya da Adlî Hitabet: Mahkemelerde yapılan savunmalar, savcıların iddianameleri bu çeşittendir.

ç. Bilimsel ya da Akademik Hitabet: Akademilerde, bilimsel toplantılarda yer alır. Amacı; araştırılan herhangi bir konu hakkında aydın bir topluluğa, o konu ile ilgili kimselere bilgi vermektir. Heyecanlandırma amacı güdülmez. İfadenin açık, kesin ve mantıklı olması şarttır.

d. Dinî Hitabet: Bu tarz hitabetlerin yeri mabetlerdir. Amacı; halka dinî bilgi ve eğitim vermek, dinî heyecan ve hisleri kuvvetlendirmek, onları fikren, mâ'nen yükseltmektir. Bu tarz hitabetlerde, anlaşılır dil kullanılmalıdır.

Etkili Anlatımın Özellikleri

İyi bir yazı ve konuşmanın üç özelliği vardır:

  • Doğruluk
  • Açıklık
  • Etkililik

Doğruluk ve açıklık; iyi bir yazı ve konuşmada mutlaka gereklidir. Sözün doğru ve açık olması için "garabet" ve "aykırılık" gibi anlatım bozukluklarından uzak durulmalıdır. Ayrıca, "eksiklik", "fazlalık", "sıra yanlışlığı" ve "uyumsuzluk" gibi cümle bozukluklarına yer verilmemelidir. Bu hataların asıl sebepleri olarak; az okuma, genel kültür noksanlığı, dikkatsizlik olarak karşımıza çıkar. (Z. Korkmaz - A. B. Ercilasun - İ. Parlatır ve diğerleri, Türk Dili ve Kompozisyon Bilgileri, s. 202)

Bozuk cümlelerin üzerinde ne kadar durulursa durulsun, bir kimseye doğru ve açık anlatım yeteneği kazandırılamaz. Türkçeyi iyi kullanmak isteyen bir insan; dil ve edebiyatımızın usta kalemlerini bol bol okumalıdır. Etkili anlatım ise, ancak doğru ve açık anlatım yeteneğini kazandıktan sonra elde edilebilir.

Sözlü anlatımda ses tonunun iyi ayarlanması da ayrıca gerekir. Edebî sanatları kullanabilmek ise hem öğrenmeye, hem de özel yeteneklere bağlıdır.

En eski devirlerden günümüze kadar önder insanların diğer insanlardan bazı yönleriyle ayrıldığı bir gerçektir. Bu yönler; ileri görüşlülük, üstün zekâ, millî tarih ve millî kültür bilincinin yüksekliği vb. dir. Bütün bu özelliklerin ötesinde ve öncesinde bir başka özellik daha vardır. O da, hitabet sanatına sahip olmalarıdır.

Kemal ATATÜRK, Hamdullah Suphi TANRIÖVER, Abraham LİNCOLN, Roosevelt, Hitler, Mussolini gibi Türk ve dünya hatipleri, kitleleri peşlerinden sürükleyen büyük hatiplerdir.

Biyolojik ve psikolojik yönlerden konuşma özürlü değilse, her insan konuşur. Ama, her insan etkili konuşamaz. Toplumsal ilişkilerin daha sağlıklı, daha verimli olmasında etkili konuşmak tartışılmaz derece önemlidir. Pek çok insan bu önemi bilmesine rağmen, etkili konuşma gayreti içinde görülmez.

Aslında, etkili konuşma; iyi eğitim ve güçlü bilgi zenginliğinin yanında doğuştan gelen özel bir yetenektir. İnsan, toplum yararına bu yeteneğini uygun ortamlarda daha yararlı hâle getirebilir.

Etkili konuşmak için şu kavramların içerdiği anlamları iyi bilmek gerekir:

1. ARTİKÜLASYON:

Ağzımızı açmak, dudaklarımız kımıldatmak ve insanların anlayacağı kelimeleri oluşturmak için ses organlarını kullanabilme yeteneğine sahip olmak gerekir. Eğer, ses organlarından bir ya da birkaçı sağlıksız ya da noksan ise etkili konuşma yapılamaz. Hatta, bu durumdaki insanlar normal konuşmayı bile beceremez.

Artikülasyon sırasında kelimeler; açık ve net bir şekilde, mırıldanmadan, yutmadan çıkarılmalıdır.

2. TELAFFUZ:

Kelimeleri, olması gerektiği şekilde doğru ses ve doğru vurguyla ağızdan çıkarmaktır.

Yanlış telaffuzu gidermenin üç yolu vardır:

Etkili konuşma yapan insanları (Televizyon sunucuları ve hatipler vb.) dikkatle dinlemek.

Telaffuzunda şüpheye düşülen kelimeleri, imlâ (yazım) kılavuzları ve sözlükler aracılığıyla doğru yönüyle öğrenmek.

Telaffuzda dikkat edilecek bir özellik de yöresel ağız ifadelerinden kaçınmaktır. Yazı dili olan İstanbul ağzı ile konuşmaya önem vermek gerekmektedir.


3. DİL BİLGİSİ:

Her dilin kendine göre kural ve özellikleri vardır. Dil, kuralları dışında kullanıldığında şekil ve anlam yönünden bozukluklar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, etkili konuşma yapacak kişi; dil bilimci kadar olmasa bile konuştuğu dilin kurallarını öğrenmelidir. Hatip; dilinin ses, şekil, anlam ve cümle yapısını bilmek zorundadır. Onun için hatip, dil eğitiminden geçmeli ve çok okumalıdır.

4. SÜRAT:

Konuşmacının konuşma esnasındaki hızıdır. İnsanların çoğu hızlı konuşamaz. Bazı insanlar ise çok süratli konuşurlar. Her ikisi de yanlıştır. Önemli olan metnin anlamına uygun normal konuşmadır. Dakikada 90-100 kelime konuşmak normaldir. Vurgulanacak kelimelerde yavaşlamak, çabuk ilerleyen düşünceleri konuşurken de hızlanmak gerekmektedir.

Ayrıca;

  • Özellikle yemeklerden sonra can sıkıcı konuşmalar yapmamak gerekir.
  • Çok süratli (makineli tüfek gibi) konuşmalarda anlamın kaybolduğu unutulmamalıdır. Dinleyicinin düzenli not alması sağlanmalıdır.
  • Konuşmacı; düzgün nefes almalı, konuşmadaki ana ve alt düşüncelere göre, gerekli yerlerde durmalı, nefesini düzenlemelidir.


5. DURAKLAMA:

Duraklamalar, konuşmada noktalama işaretleri anlamındadır.

Şu özellikler dikkate alınarak duraklama yapılmalıdır:

Dinleyicilerin konuşma metnini değerlendirmesi için.

Metnin anlamına uygun gerekli vurgu ve tonlamaları yerinde yapabilmek için.

Konuşmacının kendisinin dinlenmesi ve kolay nefes alması için.

Konuşmacının kendisinin bir sonra söyleyeceği düşüncelerin plânını yapabilmesi için.

6. SES TONU:

Sesin alçalıp yükselmesi, azalıp çoğalmasıdır. Değişik ses tonlarını çıkarmak konuşmayı daha ilgi çekici ve anlamlı yapar. Konuşmaya renk ve çeşit kazandırır. Böylece, konuşma tekdüzelikten (monotonluktan) kurtulmakta, dinleyicinin ilgisi çekilmektedir.

7. SES GÜCÜ:

Konuşmacının sesinin, dinleyicilerin tümü tarafından kolaylıkla duyulabilmesidir. Konuşmacı, bu konuya ayrı bir önem vermelidir. İyi düzenlenmiş bir sesle yapılan konuşma, dinleyici üzerinde etkili olmaktadır. Ayrıca, ses gücünün yüksekliği konuşmacının da kendine güven kazan-masını sağlamaktadır.

Etkili Konuşmada Dikkat Edilecek Genel Özellikler

  1. Konuşmayı anlamlı hâle getirmek için vurgu ve tonlamaya dikkat edilmelidir.
  2. Pandomim (Vücut hareketleri ile konuşma) yapar gibi vücut hareketleri kullanılmalıdır.
  3. Konuşma sırasında en rahat duruş alınmalı, vücut ağırlığı her iki ayak üzerine dengelenmelidir.
  4. Konuşma sırasında boyun, bel ve bacaklar dik tutulmalıdır.
  5. Konuşma sırasında, belirli bir yere çakılıp kalınmamalı, gereğinden fazla da hareket edilmemelidir.
  6. Konuşma sırasında, el ve kol hareketleri, mimikler; önceden plânlanmış olmamalıdır. Konuşmanın genel ortamı içinde kendiliğinden olmalıdır.
  7. Dinleyicilerin tümüne ve özellikle gözlerine bakılmalıdır. Dinleyicilerle konuşuyormuş gibi bir bakış tarzı seçilmelidir. Dinleyiciler, gözle çabuk çabuk taranmamalıdır.
  8. Konuşmada ilk söylenecek ifadeler, özenle seçilmeli; iyi bir konuşma plânı yapılmalıdır. Konuşmaya ilgi çekici bir ifade ile başlamakta yarar vardır.
  9. Konuşmacı, bir taraftan sevimli ve güler yüzlü olmalı; diğer taraftan ise komik duruma düşecek davranışlardan uzak kalmalıdır.
  10. Konuşmacı, yapacağı konuşmanın anlam ve önemine herkesten önce kendi inanmalıdır. Konuşma, içten yapılmalıdır.
  11. Konuşmacı, fizikî görünüşüne (elbise temizliğine, saç ve sakal tıraşına vb.) çok önem vermelidir.(Geniş bilgi için bakınız: Suat TAŞER, "Konuşma Eğitimi", Dost Kitap Evi, Verso Matbaacılık, Ankara, 1987, 216 s.)

Yorumlar (0)