Geleneksel Dil Bilgisinde Ad Tümceleri

Geleneksel Dil Bilgisinde Ad Tümceleri

Yukarıda geçmişdışı zamanı -Ø biçimbirim ile açıklamanın öğrencileri Türkçe’nin ekleri konusunda soyut bir dünyaya soktuğu düşünülebilir. Oysa geleneksel yaklaşımla dil bilgisini öğrenen öğrenciler tüm engellemelere karşın zaten kendi kendilerine -Ø biçimbirimi keşfetmektedirler. Daha en başta kişi eklerini öğrenirken üçüncü tekil kişi ekinin -Ø biçimbirim olduğu hemen görülür. Ancak, yabancılara yönelik hazırlanmış kimi ders gereçlerinde -Ø biçimbirim ekinden söz edilmez, tam aksine buraya sesbilimsel olarak gerçekleşmiş bir biçimbirim ekleme yoluna gidilir ve bu boşluğa –Dİr eki yerleştirilir. ‘Ekeylem’ ya da ‘imek eylemi’ olarak adlandırılan bu yapı (15)’teki gibi gösterilmektedir:

15.Örnek

zengin-im zengin-sin zengin (-dir) zengin-iz zengin-siniz zengin-ler

Özellikle Hint Avrupa dillerini konuşan öğrencilerin anlamakta güçlük çektikleri Ayşe zengin örneğine benzer tümceler dil bilgisi kitaplarında ‘ad tümcesi’ olarak adlandırılır. Bu tür tümcelerde, örneğin anadili İngilizce olan bir öğrenci to be eylemine koşut bir eylem aramaktadır. Ona, elbette ki, Türkçe’nin İngilizce’den farklı bir dil olduğunu, Türkçe’de ad tümceleri olduğunu, dolayısıyla Türkçe'de bu tümcelerde eylem bulundurulmadığı söylenebilir. Ancak, sonraki bir derste öğrenciye Ayşe zengin tümcesini bir içtümceye dönüştürmesini istediğimizde, karşısına -üstelik kendi anadilindekine de koşut- bir olmak eylemi çıkacaktır:

16.Örnek
Ben [Ayşe’nin zengin olduğun]-u biliyorum.
Öyleyse, Ayşe zengin tümcesine benzer tümcelerde Sezer’in (1987) soyut bir olmak eyleminin bulunduğu önerisini kabul etmek gerekir. Ancak, bunu da öğrencilerin bir başka olmak eylemi ile karıştırdıkları gözlenmektedir. (17)’deki örneklerdeki olmak eylemi sözünü ettiğimiz ilgi eyleminden farklı bir olmak eylemidir:

17.Örnek

a. Ayşe at yarışından zengin oldu.

b. Ben [Ayşe’nin at yarışından zengin olduğun]-u biliyorum.

Yorumlar (0)