5- İlk Türkçe sözlükler, Geçmişten günümüze önemli Türkçe sözlükler: 5- Et-Tuhfetü’z-Zekiyye Fi’l-lugâti’t

İlk Türkçe sözlükler, Geçmişten günümüze önemli Türkçe sözlükler: 5- Et-Tuhfetü’z-Zekiyye Fi’l-lugâti’t

DİVANU LÜGATİ'T TÜRK HAKKINDAKİ TÜM YAZILAR İÇİN TIKLAYIN: DİVANU LÜGATİ'T TÜRK

TARİHTEKİ  TÜRKÇE SÖZLÜKLER HANGİLERİDİR?

Türkçe yazılmış ve yabancılara Türkçe öğretimine yönelik sözlükler bir takım ayırıcı özellikler gösterir. Bu özelliklerin bir kısmı Kaşgarlı Mahmud’un Divânü Lugâti’t Türk’ünden beri süregelen özelliklerdir. Sözgelimi: sözcüklerin geçtiği metinlerin tamamının örnek olarak verilmesi, eklerin görevleriyle birlikte sınıflandırılması ve sözlüğün yazıldığı Türkçe kolu dışında yakın kollardaki sözcük biçimlerinin de belirtilerek verilmesi gibi. Bunun dışında tarihsel Türkçe sözlüklerde günümüz sözlükçülüğünde görülmeyen bir başka özellik de sözcüklerin Arapça dil bilgisi kurallarına göre sınıflandırılarak verilmesi, Türkçeye özgün kullanımların ‘istisna’ başlığıyla gösterilmesidir. Bu sözlükler içeriklerine göre iki dilli, ikiden çok dilli sözlükler olmak üzere iki ayrı başlıkta gruplandırılabilir. Tüm sözlükler aynı zamanda örnekli dil bilgisi kitabı özelliği de gösterirler.

 


1.5. Et-Tuhfetü’z-Zekiyye Fi’l-lugâti’t- Türkiyye (XV. yüz yılın ilk yarısı) (Yeni ve Arı Türkçenin Sözlüğü) 


Arap alfabesine göre düzenlenmiş bir sözlük ve dil bilgisi bölümünden oluşan eserin yazarı belli değildir. Anonim bir kitap olduğu ve XV. yüz yılın ilk yarısında, Mısır’da yazıldığı sanılmaktadır. Başlıca iki bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde alfabetik sırayla ayrı alt bölümler biçiminde Kıpçakça adlar ve eylemler, ikinci bölümde ise biçim bilgisi ele alınmıştır. Yaklaşık 2000 sözcük içerir.

Tümevarım yöntemiyle yazılan eserde yer alan sözcükler günlük yaşam Türkçesinden olmakla birlikte dil bilgisi açısından başlangıç düzeyinde değildir. Bu nedenle ileri düzey ve akademik amaçlı Türkçe öğretimine yönelik olduğu söylenebilir. Türkçe öğretim yöntemi olarak dil bilgisi çeviri yöntemi kullanılmıştır.

Örnek bölüm:

“Bilesin ki Türk dilinde şekil (hareke sistemi) yoktur. Şeklin yokluğu dolayısıyla bir takım benzerlikler oluşur. Bu yüzden ad, eylem, ilgeç gibi şeylerin; benzemeden ve karışmadan okunabilmeleri için bir kural koymuşlardır. Bu, üstün harekeliden sonra ﺁ elif’, esre harekeliden sonra ﯼ ‘ye’, ötre harekeliden sonra ﻭ’ ‘vav’ konmasıdır.

Hevâ anlamına yel
Sene anlamına yıl
Târık anlamına yol gibi.
Ķaçan bolduňuz biler ‘nasıl bildiniz’ ve biler ķaçan bolduňuz ve ķaçan biler bolduňuz demek dahi olur.
Bir ķırnaķ satun al yoķsa bir ķul ‘bir cariye ya da köle satın al’”

Yorumlar (0)