8- İlk Türkçe sözlükler, Geçmişten günümüze önemli Türkçe sözlükler: 8- Kitâb-ı Mecmû-i Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mongolî

İlk Türkçe sözlükler, Geçmişten günümüze önemli Türkçe sözlükler: 8- Kitâb-ı Mecmû-i Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mongolî

DİVANU LÜGATİ'T TÜRK HAKKINDAKİ TÜM YAZILAR İÇİN TIKLAYIN: DİVANU LÜGATİ'T TÜRK

TARİHTEKİ  TÜRKÇE SÖZLÜKLER HANGİLERİDİR?


Türkçe yazılmış ve yabancılara Türkçe öğretimine yönelik sözlükler bir takım ayırıcı özellikler gösterir. Bu özelliklerin bir kısmı Kaşgarlı Mahmud’un Divânü Lugâti’t Türk’ünden beri süregelen özelliklerdir. Sözgelimi: sözcüklerin geçtiği metinlerin tamamının örnek olarak verilmesi, eklerin görevleriyle birlikte sınıflandırılması ve sözlüğün yazıldığı Türkçe kolu dışında yakın kollardaki sözcük biçimlerinin de belirtilerek verilmesi gibi. Bunun dışında tarihsel Türkçe sözlüklerde günümüz sözlükçülüğünde görülmeyen bir başka özellik de sözcüklerin Arapça dil bilgisi kurallarına göre sınıflandırılarak verilmesi, Türkçeye özgün kullanımların ‘istisna’ başlığıyla gösterilmesidir. Bu sözlükler içeriklerine göre iki dilli, ikiden çok dilli sözlükler olmak üzere iki ayrı başlıkta gruplandırılabilir. Tüm sözlükler aynı zamanda örnekli dil bilgisi kitabı özelliği de gösterirler.
 

2.2. Kitâb-ı Mecmû-i Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mongolî (XIV. yüz yılın ilk yarısı) 


(Türkçe, Farsça ve Moğolcanın Bütün Çevirmenlerinin Kitabı)

14. yüzyılın ilk yarısında yazıldığı tahmin edilen eser; ilki Arapça-Türkçe, ikincisi Moğolca-Farsça olmak üzere iki bölümden oluşur. Adı bilinmeyen Arap bir dilci tarafından yazılmıştır. Sözlükte; renkler, giysiler, yükseklik ve onurla ilgili adlar, insanın dış ve iç unsurları gibi çeşitli ana başlıklar vardır.

Sözcükler; bu ana başlıklar altında büyükten küçüğe doğru sıralanan madde başları biçiminde verilmiştir. Yaklaşık 2000 sözcük içerir. Her sözcüğün diğer dildeki karşılığı verilmiştir. Sözcüklerin Türkçesi kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Sözlükte ayrıca biçim bilgisel olarak Arapça karşılıklar da verilmiştir. Türkçe olmayan sözcüklerin Arapça ve Farsça olanlarının kökenleri karşılıkları verildikten sonra belirtilmiştir. Sözlüğün ardından biçim bilgisi ve söz dizimi konusu çekimlerle ele alınmıştır.

Sözlükte, tümevarım yöntemi egemen olmakla birlikte dil bilgisi çeviri yöntemi kullanılarak dil öğretimi hedeflenmiştir.

Günlük konuşma Türkçesini öğretmeyi amaçlamakla birlikte çok sayıda ticaretle ilgili sözcük içerdiği için aynı zamanda özel amaçlı Türkçe öğretimine yönelik olduğu da söylenebilir.

Örnek bölüm
“ķop-ķıl: toz kopar. Toz koptuğu zaman doz ķobtı denir. Mafsal yerinden çıktığında ķoptı denir. İnsan ayağa kalktığında da böyle denir.
-lu/-lü: Türkçe olan bu ek, Arapça ىذ (zi)’nin yerine geçer
aţlu ‘atlı’, teve-lü ‘develi’, mâl-lu ‘mallı’, saķal-lu ‘sakallı’ bu ek bu biçimde hemen her sözcüğün sonuna getirilir.”

Yorumlar (0)