Edat Bağlaç Farkı, Edatlarla Bağlaçlar Arasındaki Farklar, Edat Bağlaç Örnekleri

Edat Bağlaç Farkı, Edatlarla Bağlaçlar Arasındaki Farklar, edat bağlaç örnekleri, edat, bağlaç, edat bağlaç konu anlatımı, edat ve bağlaç birbirinden nasıl ayırt edilir, edat bağlaç nedir, edat nedir, edat örnekleri, edat bağlaç test, zarf edat bağlaç, edat ve bağlaç birbirinden nasıl ayırt edilir, zarf edat bağlaç, edat bağlaç farkı örnekler, edat test, bağlaç test

Edatlar (İlgeçler) 26.02.2019, 19:06 19.03.2019, 18:25

Edat Bağlaç Farkı, Edatlarla Bağlaçlar Arasındaki Farklar, Edat Bağlaç Örnekleri

Konumuz: Edat Bağlaç Farkı, Edatlarla Bağlaçlar Arasındaki Farklar, Edat Bağlaç Örnekleri, Edat Bağlaç Farkı, Edatlarla Bağlaçlar Arasındaki Farklar, edat bağlaç örnekleri, edat, bağlaç, edat bağlaç konu anlatımı, edat ve bağlaç birbirinden nasıl ayırt edilir, edat bağlaç nedir, edat nedir, edat örnekleri, edat bağlaç test, zarf edat bağlaç, edat ve bağlaç birbirinden nasıl ayırt edilir, zarf edat bağlaç, edat bağlaç farkı örnekler, edat test, bağlaç test

  • Bağlaçların edatlardan farkı, zaten var olan anlam ilgilerine dayanarak bağ kurmasıdır. Edatlar ise yeni anlam ilgileri kurarlar.
  • Bağlaçların yerine noktalama işaretleri kullanılabilir.
  • Bağlaçlar cümleden çıkarılınca anlam bozulmaz, ama daralabilir. Bağlaçlar (ile hariç) önceki ve sonraki kelimeden ayrı yazılır. Bitişik yazılanlar bağlaç değil, ektir.

Edat, TDK'ya göre, tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türüdür. Edat olan kelimeler tek başına bir anlam ifade etmiyor yani. Bağlaç ise cümleleri veya aynı görevdeki kelimeleri birbirine bağlayarak, bu sözcükler arasında bir anlam ilgisi kuran kelimelere deniyor.

zarf edat bağlaç, edat bağlaç farkı örnekler, edat test, bağlaç test

Edat ve bağlaç arasındaki en önemli farklardan biri, edatların cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamının bozulması; ancak bağlaçta bu durumun olmamasıdır. Yani bir bağlacı, cümleden çıkarttığımızda anlamda bir bozulma meydana gelmez. Bağlaçlar, zaten var olan anlam ilgilerine dayanarak bir bağ kurmaktadır. Edatlar ise yepyeni bir anlam ilgisi kurarlar.

Edatlar, cümlenin bir öğesi haline gelirken bağlaçlarda ise bir öğe özelliği yoktur. Edatlar cümleden atıldığında cümle anlamsızlaşıyor ancak bağlaçlar cümleden çıkartıldığında cümlede en fazla daralsa da cümle anlamsızlaşmaz.

Bir örnekle ifade etmemiz gerekirse, "Onun gibisi çıkmadı" cümlesinde 'gibisi' kelimesini çıkardığımda anlamda bir bozulma meydana geliyor. Dolayısıyla bu kelime bir edattır. "Sevdim ama sevilmedim" cümlesindeki 'ama'yı çıkardığımızda ise geriye "Sevdim sevilmedim" kalıyor. Anlamda daralma olsa da yine de büyük bir bozukluk yaşanmıyor. Bu yüzden de bağlaç özelliği taşıyor.

Cümle içinde aynı görevde olan ya da anlamca birbiri ile ilgisi bulunan sözcükleri, sözcük gruplarını, anlam bakımından birbiri ile ilgili cümleleri bağlayan sözcüklere “bağlaç” denir. Cümlede birden fazla özne, birden fazla sıfat, belirtili nesne, zarf, tamlayan, tamlanan, yüklem vb  görev yapan her türlü kelime ve cümleleri birbirine bağlar. 

Genel olarak;

  • Bağlaçlar tek başına anlamı olmayan ve cümlede bir görevi olan sözcüklerdir. Bağlama görevi yanında cümlede çeşitli anlam ilgileri de kurabilirler.
  • Cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamında bozulma olmaz; fakat daralma olabilir.
  • Bağlaçlar kendinden önceki ve kendinden sonraki sözcüklerden ayrı yazılırlar. Bağlaçlara benzediğini ve bağlaç olduğunu düşündüğünüz birleşik yazılmış olanlar bağlaç değil ektir.
  • Hiçbir cümle ögesi olmazlar.
  • Bağlaçların yerine uygun olan bir noktalama işareti konulabilir.

En sık kullanılan bağlaçlar şunlardır:

  • ama, fakat, lâkin, ancak,  yalnız, oysa, oysaki, hâlbuki
  • ve, ile
  • ki
  • de
  • çünkü, zira
  • madem, mademki
  • veyahut, yahut, veya, ya da
  • şayet, eğer, ise
  • öyleyse, o halde, kısacası, demek ki,  nitekim
  • yoksa, anlaşılan
  • ne……ne (de), ya….ya (da), gerek…gerek(se), ha……..ha, ister…..ister(se), kâh……….kâh, de…..de
  • hatta, üstelik, ayrıca, hem,  hem de,
  • yine, gene
  • meğer

İLE BAĞLACI

Çoğu zaman “ve” bağlacı ile eş görevli kullanılır. Ancak bu bağlaç cümleleri bağlama göreviyle kullanılmaz.

ÖRNEKLER:

Güneş ile dünya arasındaki uzaklığı soruyor. (İsimleri bağlar)
(isim)         (isim)

Gelmesi ile gitmesi bir oldu. (Fiilimsileri bağlar)

Annesi ile teyzesi termal otelde konakladılar. (Özneleri bağlar)
(özne)        (özne)

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR:  İle sözcüğü cümlede sözcükler arasında anlam ilgisi kurarak edat olarak da  görev yapabilmektedir, bu durumda  bağlaç olan “ile”yle karıştırmamak gerekir. Bunun için cümledeki ile sözcüğü yerine “ve” bağlacı getirilir. Anlamda bozulma olmuyorsa ile sözcüğü bağlaçtır.

ÖRNEK:

Bu para ile nasıl geçinebileceğimi bilmiyorum. (Edat) (ile ≠ ve)

Amcası ile halası bahçede semaverin başındaydı. (Bağlaç) (ile = ve)

VE BAĞLACI

ÖRNEKLER:

  • Türkiye ve Hırvatistan bu sene şarkı yarışmasına katılmadılar. (Özneleri bağlar)
  • (Özne)          (Özne)
  • Çarşıdan  gazete ve ekmek aldım.  (Eş görevli sözcükleri  (bsiz. nesne) bağlar)
  • Okuldan geldim ve dershaneye gittim. (Cümleleri (yüklem) bağlar)
  • Bahçedeki otları yoldum ve bir köşeye yığdım.  (Cümleleri bağlar)
  • Yaramaz ve çalışkan çocuk.  (Sıfatları bağlar)
  • Pahalı elbiseler ve ayakkabılar aldı. (Tamlananları aynı zamanda isimleri bağlamıştır diyebiliriz)
  • Bu yazıda, Çehov’u ve Sait Faik’i anlatıyor. (Nesneleri bağlar) 

AMA, FAKAT, LÂKİN, ANCAK, YALNIZ, OYSA, OYSAKİ, HÂLBUKİ BAĞLACI

Karşıtlık anlamı kazandıran bağlaçlardır. Genellikle cümleleri bağlama görevi üstlenirler.

ÖRNEKLER:

Gitar çalıyorum ama kemanı daha çok seviyorum. (Cümleleri bağlamıştır.)

Kitabı daha bitiremedim ama keyifle okuyorum.

Sevmek ama sevilmemek işte bütün mesele bu. (Fiilimsiler bağlanmıştır.)

İyi koştu fakat birinci olamadı.

Benimki aşk değil lakin onu çok seviyorum.

Kimsesi yoktu ancak kendine bakabilecek kadar da güçlüydü.

Oysa ne çok sevmiştim seni. (Öncesinde başka bir cümlenin varlığı anlaşılıyor)

Paketi zamanında yerine ulaştıramadım oysaki yola çok erken çıkmıştım.

Arabayla gideceğini biliyordu halbuki. (Öncesinde başka bir cümlenin varlığı anlaşılıyor)

Edat Bağlaç Farkı, Edatlarla Bağlaçlar Arasındaki Farklar, edat bağlaç örnekleri, edat, bağlaç, edat ve bağlaç birbirinden nasıl ayırt edilir

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR:

Ancak kelimesi  “sadece” anlamında kullanılırsa edat, “olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle” anlamlarında kullanılırsa zarf, “ama, fakat” anlamlarında kullanılırsa bağlaç olur. Ancak kelimesinin yerine bu anlamlardan hangisi getirilebiliyorsa sözcük türü de o olur.

ÖRNEKLER:

  • Ancak kendisi bu işi başarabilirdi. (Sadece = Edat)
  • Yollar buzlu olduğundan eve ancak gelebildi. (Güçlükle = Zarf)
  • Cenazesine katılamadı ancak kargo ile çelenk gönderdi. (Fakat = Bağlaç)

Yalnız kelimesi  bir ismi nitelerse niteleme sıfatı, bir fiili veya fiilimsiyi nitelerse durum zarfı, “ama, fakat” anlamlarında kullanılırsa bağlaç, ya da bir isim olarak kullanılabilir. Yalnız kelimesinin cümle içindeki anlamlarına göre sözcük türü belirlenir.

ÖRNEKLER:

  • Kırşehir’e kadar yalnız onun için gittim. (Sadece = Edat)
  • Kırşehir’e kadar gittim; yalnız Boztepe’ye uğramadım. (Ama, fakat = Bağlaç)
  • Kırşehir’e kadar yalnız gittim. (Yalnız = Zarf)
  • Ankara, yalnız bir hayat sürmek için ideal yerdir . (Sıfat)

Kİ BAĞLACI

Bağlaç olan “ki” daha çok  cümleleri bağlama görevi ile kullanılır. Ki bağlacından sonra gelen cümle önceki cümlenin açıklayıcısı olur.

Diğer sözcüklerden daima ayrı yazılır.

Bu bağlacın sesli ve sessiz harflerinde değişiklik olmaz (kı, ku, kü şekilleri yoktur.)

ÖRNEKLER:

  • Canı sıkılmış ki bizimle gelmedi. (Neden-sonuç)
  • Artık erken yatmalı ki okula geç kalmasın. (Koşul-Şart)
  • Nietzsche der ki: “En büyük delilik, denize tuz atmaktır.”
  • Sen ki beni çok iyi tanırsın. (Özneyi pekiştirme)
  • Yarın buraya döner mi ki? (Kuşku, kaygı)
  • Beni anlamıyor ki… (Yakınma)
  • Dışarı çıktım ki ortalığı sel götürüyor. (Şaşma)

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR:  İlgi eki olan “ki”, sıfat yapan “ki” eki ve bağlaç olan “ki” karıştırılmamalıdır. İlgi eki adı üstünde ek olduğu için birleşik yazılır. Bir ismin yerini tutar. Sıfat yapan ki de birleşik yazılır; ancak bağlaç olan “ki” başlı başına bir sözcüktür ve ayrı yazılır.

ÖRNEKLER:

  • Odanınki salonun perdesinden daha gösterişliydi. (İlgi zamiri)
  • Odanın perdesi yıkanmadı ki takayım. (Bağlaç)
  • Odadaki eşyaları topladım. (Sıfat yapan ki)

DE BAĞLACI

Bağlaç olan “de” Her zaman kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır.

Ünsüz benzeşmesine göre çeşitleri yoktur. Yani “d” sesi sertleşerek “t” olmaz. Sadece de, da şekilleri vardır.

Bulunduğu cümlede çeşitli anlam ilgileri kurabilir. Cümlede var olan anlam ilgilerini (eşitlik, gibilik, katılma vb) pekiştirir.

ÖRNEKLER:

  • O dergiyi ben de okudum. (Eşitlik, gibilik)
  • Size de bir tablo yapabilirim. (Başkasına yaptığım gibi-gibilik)
  • Burayı da görmemiştim. (Başka bir yeri görmediğim gibi-gibilik)
  • Önce kendin çalış da sonra benden çalışmamı iste. (Kızgınlık)
  • Size ne oluyor da işimize karışıyorsunuz.(Azarlama)
  • Okula bir gel de oradan çarşıya gidersin. (İstek)
  • Ne iyi ettiniz de yemek getirdiniz. (Memnuniyet)
  • Okuyacak da bana yardım edecekmiş. (Alay)
  • Buraya gelmişsin de bize uğramamışsın. (Yakınma)
  • Oyuncak da oyuncak diye tutturdu. (İnat)
  • Bu sınavı kazanacak da ben göreceğim. (Küçümseme)

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR:

Bağlaç olan de ile bulunma hal eki olan “de” ve yapım eki olan “de”yi karıştırmamak gerekir.

De bağlacı ayrı yazılır ve cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulmaz.

Hal eki olan ve yapım eki olan “de” hem birleşik yazılır hem de çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma olur. Bağlaç olan “de”nin sadece “da, de” şekilleri varken diğerlerinin “da, de, ta, te” şekilleri  mevcuttur.

ÖRNEKLER:

  • Bugün bahçede mangal yakacağız. (Hal eki)
  • Bugün bahçe mangal yakacağız. (Cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulur.)
  • Bugün sabah bahçe de temizlendi. (Bağlaç)
  • Bugün sabah bahçe temizlendi. (Cümlenin anlamı bozulmaz ancak daralma meydana gelebilir.)
  • Sözde bize gelecektin (Yapım Eki) 

ÇÜNKÜ, ZİRA BAĞLACI

Bu bağlaçlar başına geldikleri cümleyi kendisinden önceki cümlelere bağlarlar.

ÖRNEKLER:

  • Düğününüze gelemedim; çünkü hastalandım.
  • Bu soruyu çözemedim; çünkü konuyu kavrayamamışım.
  • İpleri sıkıca bağlamalısın zira yıkılacak gibi duruyor.
  • Bu yıl ürünler iyi çıktı zira yağmurlar boldu.

MADEM, MADEMKİ BAĞLACI

Bu bağlaçlar başına geldikleri cümleyi daha sonrakilere bağlarlar.

Mademki buraya geldiniz, bir çayımızı için.

Kitabı okumayacaktın madem, neden satın aldın?

VEYAHUT, YAHUT, VEYA, YA DA BAĞLACI

Bunlar birbirine denk olan, birbirinin yerini tutabilecek olan iki unsuru birbirine bağlayan, birbiriyle karşılaştıran bağlaçlardır. Bağladıkları iki unsurun, iki kelime, kelime gurubu veya cümlenin arasına girerler.

ÖRNEKLER:

  • Roman veya öykü ikisini de okumayı çok severim.
  • Kardeşin yahut baban okula gelsin.
  • Müzik ya da resim dersini seçebilirsin.
  • Akşam veyahut gece yarısı yola çıkarız.

ŞAYET, EĞER, İSE BAĞLACI

  • Bu bağlaçlar koşul-şart ifade eden veya şart anlamını kuvvetlendirirler.
  • Başına geldikleri cümleyi daha sonraki cümle veya cümlelere bağlarlar.
  • İse bağlacı kendinden önceki sözcükle birleşik yazılabilir.
  • Eklendiği sözcüğe göre “se, sa” şeklinde değişiklik gösterebilir.

ÖRNEKLER:

  • Eğer son soruyu bilseydik, yarışmayı kazanacaktık.
  • Şayet paranız biterse beni arayın.
  • Bügün güzel yemekler olduğu için yemekhaneye gittik, Ahmet ise bizle gelmedi.
  • Ben hızlı hızlı yürüdüm annemse arkamdan ağır adımlarla geliyordu.

KARIŞTIRILABİLEN DURUMLAR:

Not:  “İse” sözcüğü ek-fiil olarak da kullanılabilir. Ek fiiller isim soylu sözcükleri yüklem yaparken, basit zamanlı fiilleri de bileşik zamanlı yapar. Cümlede  koşul-şart anlamı sağlar. Baglaç ile farkı ek fiilin olumsuzu yapılabilirken bağlaç olan “ise” nin olumsuzu yapılamaz ve  şart anlamı da sağlamaz.

ÖRNEK:

  • Yola erken çıkarsa yetişebilir. (ek-fiil)
  • Tansiyonu yüksek, ateşi ise normalin üstünde. (Bağlaç)

ÖYLEYSE, O HALDE, KISACASI, DEMEK Kİ, NİTEKİM BAĞLACI

  • Özet anlamı kazandıran bağlaçlardır. Kendinden önceki cümle veya cümleleri özet veya sonuç cümlesine bağlarlar.
  • Sınıfta çok ses var; o halde dersi burada bitiyorum arkadaşlar.

ÖRNEKLER:

  • O halde bu konuyu anlamadığını düşünüyorum.
  • Öyleyse bu işten vazgeçelim artık.
  • Kısaca seninle aynı ortamda bulunmaktan çok memnunum.
  • Demek ki onu bugüne kadar kimse anlayamamış.
  • Nitekim yapayalnız kaldığını kendisi de anlamıştı. (Sonuç olarak)

YOKSA, ANLAŞILAN BAĞLACI

  • Olasılık anlamı kazandıran bağlaçlardır.
  • Yoksa bu akşam bana sürpriz mi yapacak.
  • Anlaşılan yemeği hemen yapamayacak.

NE……….NE (DE), YA……..YA (DA), GEREK…GEREK(SE), İSTER……..İSTER(SE), KÂH……..KÂH, DE…….DE BAĞLAÇLARI

  • Çoğunlukla karşılaştırma anlamı sağlayan bağlaçlar olmakla birlikte cümlede değişik anlam ilgileri oluştururlar.
  • Bu bağlaçlar ile ilgili sorular daha çok “hangi öğeleri bağlamıştır” şeklinde gelmektedir.

ÖRNEKLER:

  • Memlekete ne seni ne de annemi götürüyor. (Nesneleri bağlamıştır)
  • Ya bu odayı temizlersin ya da bir daha buraya gelmezsin. (Cümleleri bağlamıştır.)
  • Gerek milletimiz gerekse devletimiz bu uğurda her şeye hazırlıklıdır. (Özneleri bağlamıştır.)
  • İster bu ceketi ister yeşil paltoyu alabilirsin. (Nesneleri bağlamıştır.)
  • Evini de arabasını da çok ucuza satmış. (Nesneleri bağlamıştır.)

Edat Bağlaç Farkı, Edatlarla Bağlaçlar Arasındaki Farklar, edat bağlaç örnekleri, edat, bağlaç, edat bağlaç konu anlatımı, edat ve bağlaç birbirinden nasıl ayırt edilir

Edat-Bağlaç-Ünlem Denemesi

1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "yalnız" sözcüğü hem edat hem de bağlaç görevinde kullanılmış izlenimini vermektedir?

A) Yalnız perilerin diyarından şarkılar getirirdi.

B) Kendisi ortada yok, ah, yalnız gölgesi var.

C) Yalnız yaşardı konak yavrusu eski evinde.

D) Sokakta yalnız dostlarını tanır, onlarla konuşurdu.

E) Her programında yalnız bir şiiri açıklardı.

2. Hâlbuki işte Mümtazla Nuran kendisine muhtaç olmadan birbirleriyle anlaşıyorlardı.

Bu cümlede ile (-le/-la) için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) İkisi de edattır    

B) İkisi de bağlaçtır

C) I. edat, II. bağlaçtır

D) I. bağlaç, II. edattır

E) I. zarf, II. bağlaçtır

I. Ak gömlekle gözyaşımı silerim,

II. Şahin aşkınla deli olmuştur.

III. Kara taşla bıçağımı bilerim.

IV. Eşimle dostumla buluşamadım.

3. "İle (-le/-la) numaralanmış dizelerin hangi ikisinde aynı işlevde kullanılmıştır?

A) I. ile II.   B) I. ile III.   C) II. ve IV.   D) III. ve IV.   E) II. ile IIL

4. Gözü, zafer vadeden sanat eserlerinde

Parlayan mükemmellik ateşiyle ışıldar.

Yukarıdaki dizeler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Belirtisiz ad tamlamasına yer verilmiştir.

B) Sıfat – fiillere yer verilmiştir.

C) Birleşik sözcük kullanılmıştır.

D) "Gözü" ismin -i hal ekini almıştır.

E) "ile" edat görevinde kullanılmıştır.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde (ile -le/-la) diğerlerinden ayrı bir tür ve görevde kullanılmıştır?

A) Parayı, ondan nefret edermiş gibi öfkeyle harcarlar.

B) Hayatı, kırmızı pelerinleriyle kumların üstünde yaşarlar.

C) Çiçeklerle kan lekeleri yan yanadır kumların üstünde.

D) Güvenliğin, zevkle ve heyecanla yan yana düşmesi parçalar bizi.

E) Yaşamak, bir parçalanmayı başarıyla sürdürmek midir?

(I)Her çocuk (II)kendine imrendiği (III)için kaybolur

Üzerinden neşeyle uçuşur (IV)çocuksu yel

Şimdiye (V)kadar çıkmadı cehennemi içinde taşıyan

6. Yukarıdaki dizelerde numaralanmış sözcükler tür bakımından eşleştirilirse, hangisi bu eşleştirmenin dışında kalır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

(I)Yıllar ne (II)kadar meraklı (III)ayrılıklara

Şimdi çıksam, (IV)küçük parka (V)başka çocuklar gider.

7. Yukarıdaki dizelerde numaralanmış sözcükler tür bakımından eşleştirilirse hangisi bu eşleştirmenin dışında kalır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "edat" cümleye "çokluk" anlamı katmıştır?

A) Ah, kolum kanadım olsaydı eğer

    Uçardım o güzel dağlara kadar.

B) Kim bilir yaşamak ne kadar güzel!

    O sonsuz güneşin ışıklarında.

C) Haydi çabuk atla, durma, çekinme

    Yelkenler rüzgârla canlanmış gibi.

D) Seni yalnız bir mucize götürür

    O güzel, harika memleketine

E) Nehir ulaşmıyor asla denize kadar

    Bir büyük çölde kayboluyor sular. 

9. Aşağıdaki cümlelerin/dizelerin hangisinde "kadar" cümleye diğerlerinden farklı bir anlam katmıştır?

A) Cihan gönül kadar geniş değildir.

B) Sen rüyalarım kadar sâde, güzelsin

C) Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur

D) Ey gün kadar güzel çocuğum, uyu

E) Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "ne… ne" bağlaç görevinde kullanılmamıştır?

A) Ve sakin ol, ne kapıl umuda ne de umutsuzluğa

B) Ne kışlar, ne yıkımlar, ne yokluklar tanıdım.

C) Ne yüzünü getirebiliyorum ne bakışlarını

D) Ne bir sözümü dinler, ne bir arzumu yapar.

E) Oraya ne bir yol, ne bir köprü var.

I. Ölmek kaderde var bize ürküntü vermiyor

Lâkin vatandan ayrılışın ıstırabı zor

II. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

III. Bu vatandaş biraz ahşapla, biraz kerpiçten

Yapabilmiş bu güzellikleri birkaç hiçten

IV. Bir saltanat sürer sanırsın beni

Ancak ben bir viranedeyim.

11. Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözcüklerden hangi ikisi anlamca birbirine yakındır?

A) I. ile II.   B) II. ile III.   C) II. ile IV.   D) I. ile IV.   E) I. ile III.

12. Edatlar, ad soylu diğer sözcükler gibi ek-eylem alarak yüklem görevinde kullanılabilir.

Aşağıdaki dizelerin hangisinde bu duruma örnek bir kullanım vardır?

A) Gökler bir rüya gibi eğilmiş üstüme

B) Komşular etrafımda ailem gibidir.

C) Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi

D) Vazgeç, dili neşter gibi kullanmaktan

E) Bir veda gibi her nefes, alışılmış kıyılardan geçer.

Ben ölürsem ölürüm bir şey değil

Ne olursa garip eşyama olur

Bir hayır sahibi çıkar mı dersin

Mektuplarımı iade edecek?

Ya kitaplarım, ya şiir defterim

Yanarım bakkal eline düşerse

13. Aşağıdaki sözcüklerden hangisi, yukarıdaki dizelerde geçen "ya… ya" bağlacının anlamca yerini tutacak niteliktedir?

A) Madem ki   B) Ne..ne   C) Hele   D) Oysa ki   E) Veya

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde edat (ilgeç)'a yer verilmemiştir?

A) Babasından aldığı doğru düşünceleri uygulayabilmek için daha iyi fırsat olmazdı.

B) Ev sahiplerinin yardımı ile içeriye girdim ve sedire uzandım.

C) Gözleri yarı karanlıkta ateş parçası gibi parlıyordu.

D) Köyde bu yalnız yaşayış ne kadar sürdü bilmiyorum.

E) Bâki ve Nedim'in devrini, onların divanlarını okurken içten yaşarız.

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bağlaç" iki özneyi bağlamıştır?

A) Çocuğun yüzü sapsarıydı ve terli alnına saçları yapışmıştı.

B) Istırap ve sıkıntı insanlara en önemli gerçekleri öğretir.

C) Şehrin pazar yerinde ve küçük bir dükkânda kasaplık yapıyordu.

D) İyiliğe, güzelliğe, doğruluğa ve aşka bütün kalbimle inandım.

E) Bir kız okulunda matematik öğretmeni ve müdür yardımcısıydım.

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, hem zarf hem edat türünü çağrıştıracak şekilde kullanılmıştır?

A) Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım

B) Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım

C) Artık ey yolcu bırak ben yalnız ağlayayım

D) Bir güler çehre görüp güldüğü yoktur yüzümün

E) Bütün gün evde oturmak ne olsa pek hoştur. 

17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne… ne" bağlacı iki nesneyi bağlamıştır?

A) Onun ne dünü var artık ne bugünü.

B) Ne aklım kaldı benim, ne gönlüm.

C) Ne kararım kaldı benim, ne sabrım.

D) Ne lezzet kaldı bende, ne tat.

E) Ne bir gazel söyledim, ne şarkı, yokluğunda.

I. Erzurum halkı Aziziye Tabyaları'nı savunmak üzere savaşa katıldı.

II. Meram bağlarının tadını alabilmek için ona yerli hayatın içinden gitmek lâzımdır.

III. Öyleyse cehalet denilen yüz karasından Kurtulmaya azmetmeli baştanbaşa millet.

IV. Zavallı Abdullah Efendi, onları bir vakitler ne kadar ciddiye almıştı.

18. Yukarıdaki cümlelerde altı çizili edatlar anlamca birbirine yakındır?           

A) I. ile II.   B) II. ile III.   C) I. ile IV.   D) III. ile IV.   E) II. ile IV.

19. Edatlar kendilerine bağlı sözcüklerle cümlede sıfat ve zarf görevinde kullanılabilir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gibi" edatı sıfat görevinde kullanılmıştır?

A) Artık, yeryüzü vahşi bir hayvan gibi saldırıyor üstüme.

B) Genç kadının dudakları siyah bir lâle gibi kapanmıştı.

C) Ağır sonbahar akşamlarında yağan karmaşa yağmuru gibisin.

D) Çocuk yağmur damlası gibi gözleriyle bakıyordu çevresine

E) Senin gibisini de kimse görmemiştir bu kentin sokaklarında.

20. Aşağıdaki dizelerin hangisinin sonuna ünlem (!) işareti gereksiz konulmuştur?

A) Dolaş da yırtıcı arslan kesil, behey miskin!

B) Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum

    Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün!

C) Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar

    Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

D) Ey yarım adalarım, açılan hür denize

    Yelken bulamadımsa bayrak getirdim size!

E) Erzurum dağları duman dildedir

    Başım yastıktadır, gözüm yoldadır!

21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ile (-le, -la)" sözcüğü diğerlerinden farklı bir tür ve görevde kullanılmıştır?

A) Artık çarşıda bu sofra örtüleri ile karşılaşmazsınız.

B) Pazar yeri şehrin doğal yapısıyla uyumlu değil.

C) Pirit madeni teleferikle limana taşınıyordu.

D) Suçla zevk arasında inanılmaz bir ilişki vardı.

E) Bu pazar orijinal görüntüsü ile herkesi büyülüyor.

22. Aşağıdaki dizelerin hangisinde edat yoktur?

A) Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar.

B) Üstümüzde deniz gibi bir gökyüzü var.

C) Ah, yazık ki bütün insanlık güneşsiz.

D) Çözmek mi istemiş o çetin düğümü?

E) Sınırım yok, taa sonsuzluğa kadar yürürüm.

23. Tam beni bu yolculuğa iten nedenlerden söz etmeye başlayacaktım ki birden Habib girdi odaya. Beni suçüstü yakalamayı umarcasına, sessizce, yalınayak yaklaştı.

Yukarıdaki parçada aşağıdaki sözcük türlerinden hangisi yoktur?

A) Zamir   B) Sıfat   C) Zarf   D) Edat   E) Bağlaç

24. Saat epeyce geç olmasına karşın bizim onurumuza büyük bir şölen vermek için ısrar etti.

Yukarıdaki cümlede altı çizili sözcük yerine aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) karşılık   B) göre   C) kadar   D) için   E) rağmen

25. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç cümleleri bağlama göreviyle kullanılmıştır?

A) Bildiği ya da duyduğu şeylerle ilgili soru soruyordu.

B) Senin için iyi olan başkaları için de iyidir.

C) Ona cevap vermek istiyordum ama elini kaldırdı.

D) Her yanda şerbetçiler ve vişne suyu satıcıları var.

E) Bir ara yanlarında başka yolcular da vardı.

CEVAP ANAHTARI

1-B 2-D 3-B 4-D 5-C 6-B 7-B 8-B 9-E 10-B 11-D 12-B 13-C 14-E 15-B 16-C 17-E 18-A 19-D 20-E 21-D 22-C 23-D 24-E 25-C

Yorumlar (1)
ali acar 4 yıl önce
Çok uzun du kısa olması daha olurdu !,!