Aşık Zihni Bayburtlu Kimdir?

ZİHNÎ, Bayburtlu
(d. 1212/1797-ö. 1276/1859)
Aşık


Asıl adı Mehmed Emin’dir. Osman Efendi’nin oğludur. 1797’de Bayburt’ta doğdu.
Şiirlerinde Zihnî mahlasını kullanmıştır. İyi bir öğrenim gördüğü bilinmekle birlikte öğrenim
gördüğü eğitim kurumları ve aldığı derslerle ilgili ayrıntılı bilgi yoktur. Kur’an’ı hıfz ettiği,
Arapça ve Farsça bildiği kabul edilmektedir.

Araştırıcılar, Zihnî’nin farklı yerlerde ve farklı zamanlarda gerçekleşen memuriyetlerini,
tayin, azil ve istifalarını kronolojik olarak vermekte zorlanırlar. Bu konudaki mevcut bilgileri
belli bir sırayla sunan Saim Sakaoğlu, şairin İstanbul’a gidip ilk kez memuriyete başlamasının 1816 yılına rastladığını, memuriyetinin ilk yıllarında pek çok zatın kâtipliklerinde bulunduğunu belirterek bu kişilerden birkaçının adlarını şöyle sıralar: Moralı Derviş Paşa, Rauf Paşa, Galip
Paşa, Eğinli Salih Paşa ve Osman Paşa. Sakaoğlu, Zihnî’nin bir süre Çanakkale Muhafızı Vasıf
Paşa’ya mektupçu olduğunu, daha sonra Akdağ’da ve Erzurum’da görevlendirildiğini, aynı yılın sonunda hacca gittiğini, dönüşte Mısır’a uğradığını belirtir. Zihnî, 1840’ta Akkâ’ya tayin edilir ve burada Gözlüklü Reşid Paşa ile Mehmed Emin Paşa’nın divan kâtibi olur. 3 ay kadar süren Kudüs Valisi Haydar Paşa’nın kâtipliği görevinden istifa ederek Mısır’a gider ve orada 4 yıl kalır.

1846 yılının sonunda İstanbul’a döner ve burada 2 yıl kaldıktan sonra Sârım Paşa’nın
yardımıyla Hopa’ya tayin edilir. Daha sonra Of, Karaağaç, Erzurum, Erzincan, Ünye, Sürmene ve Vakfıkebir’de müdürlük görevlerinde bulunur. 1858 yılında ikinci kez Ünye’de görev yaparken hastalanıp istifa eder ve Trabzon’a gider. Trabzon’da bir süre dinlenip kendini iyi hissetmeye başlayınca 1859 yılında Bayburt’a gitmeye karar verir.

Bu yolculuğu sırasında Olasa
köyünde vefat eder ve orada defnedilir (Sakaoğlu 1988: 11-19). Zihnî’nin öldüğü bu köy,
sonradan Bahçekaya adını almıştır. Şimdi Maçka ilçesine bağlı Esiroğlu beldesinin bir
mahallesi konumundadır.
İki kez evlenen Zihnî’nin ilk eşinden Ahmed Revâyî adlı bir oğlu dünyaya gelmiştir. İkinci
eşiyle ilgili bilgiler de sınırlıdır. Mahkeme kararıyla 1854 yılında ikinci eşinden ayrıldığı, bu
boşanma hadisesine bağlı olarak yüksek miktarda mihr ödemek zorunda kaldığı, Zihnî’nin
eserlerinde verilen bilgiler arasındadır. Zihnî’nin oğlu Ahmed Revâyî Efendi Bayburt
Rüşdiyesinde hüsn-i hat hocalığı yapmış, 1906’da Bayburt’ta vefat etmiştir.

1. Dîvân: Bayburtlu Zihnî’nin oğlu Ahmed Revâyî’nin 1293/1876 yılında yayımladığı eser,
1-76 ve 1-84 sıra numarası verilmiş olan iki bölümden meydana gelir. Toplam 160 sayfadan
oluşan divanda kasideler, tarihler, musammatlar, gazeller, müfretler yer almaktadır. Farklı
kütüphanelerde ve hususi ellerde nüshaları bulunan divanın yeni harflerle neşri, M. Ragıp Kırcı tarafından 2002 yılında gerçekleştirilmiştir.

2. Sergüzeştnâme: Çok sayıda yazma nüshaları mevcuttur. Eserde anlatılan olayların büyük
bir kısmı Zihnî’nin başından geçenlerden oluşur; bazı olaylar ise işitilmek suretiyle
kaydedilmiştir. Eser 6 bölümden ibarettir. Girişten sonra asıl sergüzeştnâme bölümü gelir. Daha
sonra hicviyeler, hezeller, destanlar ve koşmalar yer alır.
3. Hikâye-i Garîbe: Bayburt beylerinden Sadullah Bey’in oğlu Abdullah Bey’in başından
geçen olayların anlatıldığı manzum mensur karışımı bir eserdir. 1992 yılında Saim Sakaoğlu ve
Ahmet Sevgi tarafından yeni harflerle neşredilmiştir.
Fuat Köprülü’nün “meslekten yetişmiş bir âşık olmamakla berber âşık edebiyatının bu
asırdaki bütün hususiyetlerini ve temayüllerini temsil edebilen mühim bir şair” (Köprülü 1964:
531) olarak takdim ettiği Bayburtlu Zihnî, hem aruz hem hece vezniyle şiir yazmış, ayrıca nesir
biçiminde de eser vermiştir. Divan şiiri etkisiyle bu vadide yazdığı şiirlerini bir divanda
toplamış olmasına, batılı anlamda hikâye ve romanın bizdeki ilk örneği sayılabileceği düşünülen
bir mensur eser kaleme almasına rağmen daha çok heceyle yazdığı şiirleriyle tanınmış, bu
nedenle saz şairleri kategorisinde değerlendirilmiştir. Bu algının ortaya çıkmasında onun
“Vardım ki yurdundan ayak götürmüş” dizesiyle başlayan şiiriyle şöhret bulmasının büyük
ölçüde etkili olduğu söylenebilir. Bu koşmanın önce Nevres Paşa (1826-1872) tarafından
Açıklama [lp1]: Şairin mahlası madde
başı olmalıdır. Tanıtıcı bir özelliği varsa bu,
mahlastan sonra yazılmalıdır.
Açıklama [lp2]: Şairin doğum ve ölüm
tarihi varsa hicrî olarak ve miladiye
çevrilmiş şekilde yer almalıdır. Sadece
miladi tarihi varsa hicrîye çevirmeye gerek
yoktur.
Açıklama [lp3]: Şairin alanı tümü küçük
harflerle olacak şekilde belirtilmelidir.
Açıklama [lp4]: Şairin doğum tarihi
metin içinde de yer almalıdır.
Açıklama [lp5]: İlk paragraf şairin ailesi
ve aldığı eğitimi açıklayıcı olmalıdır.
Açıklama [lp6]: Şairin mesleği,
bulunduğu görevler ve görev yerlerinden
bahsedilmelidir.
Açıklama [lp7]: Şairin ölüm tarihi metin
içinde de yer almalıdır.
Açıklama [lp8]: Şairin ailesinden ve
çocuklarından bahsedilebilir.
Açıklama [lp9]: Eseriyle ilgili güncel
çalışmalara yer verilmelidir.
Açıklama [lp10]: Eser hakkında son
güncel bilgi verilmelidir.
Açıklama [lp11]: Metin içerisinden
alıntılar olabildiğince az yer almalıdır.
şehnaz, daha sonra Sadettin Kaynak (1895-1961) tarafından tahirbuselik makamında
bestelenmesi, şairin entelektüel edebiyat ve musiki muhitlerinde de tanınmasını sağlamıştır.
Bütün bu özelliklerinden dolayı Köprülü, “esasen onu, klasik şair olmağa özenen bir saz
şairinden ziyade ara sıra âşık tarzında çok güzel şiirler yazan bir kalem şairi saymak daha
doğrudur” yargısına varmıştır .(Köprülü 1964: 535)
Kaynakça
[Bayburtlu Zihni] (1293). Dîvân-ı Zihnî. İstanbul.
Bursalı Mehmed Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri 2. İstanbul.
Düzgün, Dilaver (1997). Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’nun Folklor ve Halk Edebiyatı İle İlgili
Çalışmaları. Ankara: KB Yay.
Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş’âr. İstanbul.
Fındıkoğlu, Ziyaeddin Fahri (1950). Bayburtlu Zihni. İstanbul: Bayburt Kültür ve Yardım Cemiyeti Yay.
İnal, İbnülemin Mahmud Kemal (1942). Son Asır Türk Şairleri. İstanbul.
Kırcı, M. Ragıp (hzl. ) (2002). Bayburtlu Zihni Divanı. Gaye Yay.
Köprülü, M. Fuad (1964). Türk Sazşairleri. Ankara: Milli Kültür Yay.
Miyasoğlu, Mustafa (2012). “Bayburtlu Zihni ve Hikâyesi.” Milli Gazete, 23 Eylül.
Sakaoğlu, Saim (1988). Bayburtlu Zihni. Ankara: KTB Yay.
Sakaoğlu, Saim ve Ahmet Sevgi (hzl.) (1992). Bayburtlu Zihnî, Hikâye-i Garibe. Konya.
Sakaoğlu, Saim ve Ali Berat Alptekin (hzl.) (1990). Bayburtlu Zihnî Bibliyografyası. Ankara: KB Yay.
Tanpınar, Ahmet Hamdi (1985). 19 uncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Çağlayan Kitabevi Yay.
Uçman, Abdullah (1992). “Bayburtlu Zihni”. İslam Ansiklopedisi. C. 4. İstanbul: TDV Yay. 229-230.
Ziyaeddin Fahri (1927). Erzurum Şairleri. İstanbul.
Ziyaeddin Fahri (1928). Bayburtlu Zihnî. İstanbul.
Anahtar Kelimeler
Bayburtlu Zihnî, halk şiiri, Anadolu/Osmanlı Sahası, 19. yüzyıl, d. 1212/1797, Bayburt, ö.
1276/1859, Trabzon-Olasa (Bahçekaya), Dîvân-ı Zihnî, Sergüzeştnâme, Hikâye-i Garîbe.
Key Words
Bayburtlu Zihni, folk poetry, Anadolu/Ottoman area, 19th century, b. 1212/1797, Bayburt, d.
1276/1859, Trabzon-Olasa (Bahçekaya), Dîvân-ı Zihnî, Sergüzeştnâme, Hikâye-i Garîbe.
Prof. Dr. Dilaver DÜZGÜN
Madde yazım tarihi: 1 Mart 2013
Güncelleme Tarihi:
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ey felek âlemde gûyâ kâmiyâb ettin beni
Âkıbet cânânım aldın pür-itâb ettin beni
Açıklama [lp12]: Şairin meşhur olan
eserinin bestelenmiş olması bahsedilmesi
gereken bir husustur.
Hicre tebdîl eyledin yârimle ülfet çağımı
Âteş-i hicrân ile yaktın kebâb ettin beni
Elden aldın yârimi hasretle koydun cânımı
Ayrılık câmın sunup mest-i harâb ettin beni
Ağlatıp çeşmim yaşın Ceyhun’a döndürdün felek
Serimi gerdûna açtın bî-hicâb ettin beni
Serden aldın aklımı Zihnî’m perîşân eyledin
Nâmurâd ettin harâb ettin yebâb ettin beni
[Bayburtlu Zihnî] (1293), Dîvân-ı Zihnî, İstanbul. 75
Koşma
Kalkın ara yerden dumanlı dağlar
Dost elinin bahçe bağı görünsün
Gülşen-i hicrânda kızardı güller
Andelîbe feryâd çağı görünsün
Dağlar bu hususta olmuşum Ferhâd
Sizdedir o şîrîn kâmet-i şimşâd
Ya verin ya olun yek cihet berbâd
Ya savulun yâr otağı görünsün
Sabâ sen de dost eline gidersen
Değme mûylarına hata edersen
Hayâl-i zülfüne eğer değersen
Zihnî’nin bağrında dağı görünsün
Sakaoğlu, Saim (1988). Bayburtlu Zihni, Ankara: KTB Yay. 9

Yorumlar (0)