HALK EDEBİYATININ YAZILI KAYNAKLARI

HALK EDEBİYATININ YAZILI KAYNAKLARI

HALK EDEBİYATININ YAZILI KAYNAKLARI

Edebiyat ile ilgili tüm yazılar için tıklayınız.

TDH - KOLAY ERİŞİMİ Türkçe Göktürkçe Edebiyat Türkçe Adlar Tarih Kökenbilgisi Türk Lehçeleri Yazım Kılavuzu Türk Dünyası PDF-DOC Sınav-Deneme

DİL BİLGİSİ KOLAY ERİŞİMİ Dil Bilgisi Sıfatlar Belirteçler Anlam Bilgisi Kompozisyon İlgeçler Cümlede Anlam Nasıl yazılır? Bağlaçlar Paragrafta Anlam Noktalama İşaretleri Ünlemler Sözcükte Anlam Sözcük Bilgisi Eylemler Ses Bilgisi Yapım Ekleri Eylemsiler Yapı Bilgisi Adıllar Dil-Anlatım Yazım Bilgisi Adlar Edebiyat Anlatım Bozuklukları Ana Bet Atasözleri ve Deyimler TDH-Instagram Tivitır Feysbuk

HALK EDEBİYATININ YAZILI KAYNAKLARI

Halk Edebiyatı esas olarak sözlü bir edebiyat geleneği olmakla birlikte bu edebi­yat geleneğiyle ilgili olarak geçmişte doğrudan veya dolaylı olarak yapılan çeşitli yazılı kayıtlar vardır. Halk Edebiyatına dair bilgiler içeren bu kaynaklar, Halk Ede­biyatının yazılı kaynakları olarak adlandırılır. Halk Edebiyatı araştırmaları yapanlar araştırdıkları konuyla ilgili olarak bu yazılı kaynaklara da başvurmak ve onları de­ğerlendirmek zorundadırlar. Halk Edebiyatıyla ilgili olarak yapılan araştırmalarda, kütüphanelerde, özel kitaplıklarda bulunan cönk, mecmua ve pek çok konuda bil­giler içeren yazmalarla, daha önce derlenerek çeşitli kitap ve dergilerde yayınlan­mış veya arşivlenmiş bu yazılı kaynaklardan yararlanılır.

Türk Halk Edebiyatıyla ilgili doğrudan veya dolaylı olarak bilgiler içeren yazılı kaynaklar vardır. Bunların tam bir listesini burada vermek yer darlığı nedeniyle imkânsızdır. Konuyla ilgili bir fikir vermek üzere, Türk Halk Edebiyatının bu yazılı kaynaklarından bazılarını kronolojik olarak şöyle sıralayabiliriz:

1. Çin Yıllıkları: Eski Çin tarihlerinde Hunlar, Göktürkler, Uygurlar ve Kırgız­lar başta olmak üzere Türk boyları ve kültürleri hakkında son derece önem­li bilgiler yer alır.

2. Bengütaş Yazıtlar (Göktürk Abideleri): Göktürk alfabesi ile çoğunluğu taş­lar üzerine yazılmış yazıtlar. Bu yazıtlar yoğun olarak Moğolistan, Tıva, Hakasya, Altay, Kırgızistan, Kazakistan sınırları içindedir. En meşhurları, Orhun ırmağı kıyısında bulunan altı yazıttan oluşur. Bunlardan verdikleri bilgiler ve metinlerinin hacmi bakımından en önemlileri, VIII. Yüzyılda Kültigin, Bilge Kağan, Tonyukuk adına dikilen ve "Orhun Abideleri" adıyla tanınan anıt­lardır .

3. Eski Uygur Metinleri: Başta, eldeki tek nüshası, Paris Bibliotheque Nationa- lede olan Uygur harfli Oğuz Kağan Destanı olmak üzere Uygur döneminden kalan pek çok şiir ve adını bildiğimiz en eski Türk şairi Aprınçur Tigin'in şi­irleri ve çeşitli dillerden Türkçeye tercüme edilmiş kitaplardan oluşan eski Uygur metinleri, Türk Halk Edebiyatının İslâm öncesi dönemini aydınlatma­da son derece önemli kaynaklardır.

4. Kutadgu Bilig: Yusuf Has Hacib'in 1069-1070'te tamamlayarak Tabgac Buğ­ra Han'a sunduğu, devlet yönetimini anlatan Türk kültürüyle ilgili son dere­ce zengin bilgiler veren manzum didaktik bir eserdir.

5. Dîvânu Lügâti't-Türk: Kaşgarlı Mahmud'un Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin Arapçadan daha zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla 1072-1074 arasında hazırladığı ve Türk kültür tarihinin en önemli kaynağı olan ansiklopedik bir sözlüktür.

6. Atabetü'l-Hakâyık: Edip Ahmet Yüknekî tarafından XII. yüzyılın ilk yarısın­da kaleme alınan manzum ahlak kitabıdır.

7. Dîvân-ı Hikmet: XII. Yüzyılda Türk Tasavvuf Edebiyatının ilk şairi sayılan Türkistanlı Hoca Ahmet Yesevî tarafından yazılmıştır. Dinî-tasavvufi konular işleyen didaktik bir şiir kitabıdır.

8. Codex Cumanicus: Karpatlar ile Ural dağları arasında yaşayan Kıpçaklar hakkında XIV. yüzyılda İdil nehri boyunda misyonerlik yapan Fransiskan ra­hipleri tarafından yazılmış gramer örnekleri, Türkçe kelime listeleri ve Türk­çe metinler içeren bir çalışmadır. Özellikle içerdiği 46 adet bilmece bu türün bilinen en eski Türkçe örnekleridir.

9. Dede Korkut Kitabı: Oğuz-nâme denilen, Oğuz Türklerine ait epik destanlar söyleme ve bunları yazıya geçirme geleneğinin en önemli örneklerinden bi­risi olan bu kitabın, XV. veya XVI. yüzyılda yazıya geçirildiği düşünülmek­tedir. Bugün bulundukları yere göre adlandırılan 12 boydan (öyküden) olu­şur. Kitabın Dresden ve Vatikan'da bulunan iki nüshası vardır. Dresden nüs­hası 12 hikâyeden, Vatikan nüshası 6 hikâyeden oluşur. Dede Korkut Kitabı'nda kullanılan dil katkısız bir Türkçedir. Kitapta bulunan atasözleri, alkış­lar, kargışlar, şiir parçaları, gelenekler-görenekler, inançlar bu eseri Türk Halk Edebiyatı çalışmaları açısından birinci dereceden en önemli tarihî kay­nak kılmaktadır.

10. Tarih Kitapları: Ortaçağdan kalma Câmi'ü't-Tevârîh, Dürerü't-Tîcân, Tevâ- rîh-i Al-i Selçuk, Tevârîh-i Al-i Osman, Târîh-i Cihan-Güşâ, fiecere-i Terâki- me, fiecere-i Türk gibi tarih kitapları Türk Halk Edebiyatıyla ilgili birçok ko­nuda kaynak konumundadırlar.

11. Atasözü Kitapları: XV. yüzyıldan itibaren Türkçede atasözlerinin toplanılıp müstakil kitaplar hâline getirildikleri görülmektedir. Bu gelenek çevresinde oluşturulan "Kitab-ı Atalar", "Atalarsözü" veya "Durûb-ı Emsâl" gibi kitaplar ve onları takip edenler, Halk Edebiyatımız açısından son derece değerli ya­zılı kaynakların başında yer almaktadır.

12. Masal Kitapları: Eski Uygurlar döneminden başlayarak pek çok dilden Türkçeye tercüme edilen "Kelile ve Dimne", "Binbir Gece", "Binbir Gün­düz", "Mantıku't-Tayr" gibi masal kitapları Halk Edebiyatı bakımından önem­li kaynaklardır.

13. Osmanlı ve Cumhuriyet Yıllıkları: XIX. yüzyılın sonlarından itibaren yayın­lanmaya başlanan ve Cumhuriyet döneminde de devam eden yıllıklardır. İl dahilindeki yatırlar, ziyaret yerleri, adlar ve el sanatları hakkında verdikleri bilgiler önemlidir

14. Fıkra Kitapları: Türk fıkralarının en çok derlenip yazıya geçirilenlerinin ba­şında Nasrettin Hoca fıkraları yer alır. Nasrettin Hoca fıkraları ilk olarak XVI. yüzyılda Hüseyin adlı bir kişi tarafından "Hikâyet-i Kitâb-ı Nasreddin" adıy­la yazıya geçirilmiştir. Bugüne dek yaklaşık 38 Nasrettin Hoca fıkraları yaz­ması tespit edilmiştir.

15. Menâkıb-nâmeler: Bir velinin kerametlerini anlatan kısa hikâyelerin toplandığı kitaplar olan Menâkıb-nâmeler, XIII. yüzyıldan itibaren görülme­ye başlanmıştır. Menâkıb-nâmeler, Türk Halk Edebiyatı bakımından son de­rece önemli yazılı kaynaklardır.

16. Şâir-nâmeler: Âşıkların diğer halk şairlerinin adları, devirleri, sanatları ve memleketlerine dair bilgiler verdikleri ve hece vezniyle yazdıkları destan bi­çimindeki eserlerdir. Adeta, halk şairlerinin tezkireleri gibidirler.

17. Destan Kitapları: Anadolu'da meydana getirilen epik destanlar olan Battal-nâme, Hamza-nâme, Saltuk-nâme, Hz. Ali Cenk-nâmeleri ve Hikâye-i Ge­yik, Hikâye-i Göğercin, Hikâye-i Deve, Dâsitân-ı Ejderha gibi tamamı erken dönemlerde yazıya geçirilmiş eserler de Halk Edebiyatının çok önemli yazı­lı kaynaklarındandır.

18. Seyahat-nâmeler: Yazarların gezip gördükleri yerlerden edindikleri izlenim ve bilgileri aktardıkları eserlerin genel adıdır.

19. Divan Edebiyatı Eserleri: Genel anlamda Divânlar, Tezkireler daha özel tür­ler olarak Şehrengizler, Mesnevîler, Sur-nâmeler gibi klasik edebiyat eserleri de Halk Edebiyatı hakkında son derece önemli bilgiler içeren yazılı kaynakların başında yer alırlar.

20. Günlük Gazeteler: XIX. yüzyıldan günümüze kadar yayınlanan gazeteler de Halk Edebiyatı hakkında önemli bilgi kaynaklarındandır.

21. Cönkler ve Mecmualar: Cönkler, uzunlamasına açılan, ensiz, uzun defterler­dir. Cönkler, Aşık Edebiyatı, Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ve bir çok halk kültürü ürünlerine dair örneklerin bulunduğu yazılı kaynakların başın­da gelir. Halk arasında, ince uzun oluşlarından dolayı "sığır dili" ve "sefi­ne" olarak da adlandırılan cönklerin boyutları değişiklik gösterir. Cönklerin ortalama olarak 5,10,15,23 cm. boyutunda oldukları söylenebilir. Cönkler- de, cönk sahibinin tercihlerine göre âşıklara ait şiirlerden, çeşitli dualara, sihir-büyü ile ilgili notlara, ilaç tariflerine, Anonim Halk Edebiyatının türkü, mâni, halk hikâyeleri örneklerine varıncaya kadar pek çok halk kültürü ürü­nü yer alır. Mecmualar ise, günümüz defterlerine benzeyen yapısıyla cönklerden ayrılır ve daha ziyade şehirli ve eğitimli kişilerce kullanılmışlardır. Divan Edebiyatı örneklerinin yanında halk kültürü unsurlarına da yer veren mecmualara da rastlanılır. Kısacası, Türk Halk Edebiyatının en önemli yazı­lı kaynakları cönkler ve mecmualardır.

Yazılı ve basılı kaynakları kullanmak isteyen bir araştırıcı, önce bibliyografyala­ra müracaat etmek zorundadır. Bibliyografyalar belli bir konu veya çeşitli konular­daki yayınların listesidir. Bibliyografyalar başta yazar adına olmak üzere konuya ve yayınlara göre çeşitli biçimlerde oluşturulmuşlardır. Bibliyografyalar düzenleniş tarzları bakımından da alfabetik, sistematik ve yayınlanış sırasını -zamanı göz önünde bulunduran- kronolojik olarak sınıflandırılabilirler. Kapsamları bakımın­dan da ulusal, uluslararası, genel ve özel bibliyografya çeşitleri vardır. Türk Halk Edebiyatı ve Halkbilimiyle ilgili en önemli genel bibliyografya, Kültür Bakanlığına bağlı Millî Folklor Enstitüsü, (şimdi adı HAGEM) tarafından yayınlanan Türk Folk­lor ve Etnografya Bibliyografyası adlı (Ankara: MEB Basımevi, 1971, 1973, 1974, 1999) 4 ciltlik bibliyografya kitabıdır. Bu bibliyografya, başlangıcından 1992 yılına kadar Türk Halkbilimi alanında yapılmış çalışmaları içermektedir. Bu bibliyografya kitabında "Halk Edebiyatı'yla ilgili konular, "Anonim Halk Edebiyatı" ve ilgili alt başlıklar altında yer almaktadır.

Özel bibliyografyalara örnek olarak da dergileri konu edinen bibliyografyalar verilebilir. Türk Halkbilimi çalışmaları tarihinde en uzun süreli yayınlanan ve Türk Halk Edebiyatıyla ilgili son derece zengin yazılı kaynaklara sahip aylık dergi, 1949­1979 yılları arasında İhsan Hınçer adlı halkbilimci tarafından 30 yıl yayınlanan Türk Folklor Araştırmaları Dergisi’dir. Bu dergide yer alan yazıların tamamının konu ve yazar bibliyografyası Türk Folklor Araştırmaları Dergisi: Konu ve Yazar Kaynak­çası adıyla T. Baraz ve S. Tetik tarafından (Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yay., 1986) yayınlanmıştır. Türk Halk Edebiyatının son derece önemli yazılı kaynakları arasında yer alan Halkevleri dergilerinin de kendi adlarıyla ayrı ayrı bibliyografya­ları yapılarak yayınlanmıştır.

Türk Halk Edebiyatı alanında araştırma yapmak isteyen bir araştırıcı, öncelikle bu bibliyografyalardan yola çıkmalı ve araştırdığı konuyla ilgili yazılı kaynakları bularak araştırmasının bibliyografik çerçevesini genişletmelidir.

Yorumlar (0)