
HALK ŞİİRİNİN TEMA ÖZELLİKLERİ
- HALK ŞİİRİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ
- Halk Şiirinin Dil ve Üslûp Özellikleri
- Halk Şiirinin Tema Özellikleri
- Halk Şiirinin Şekil Özellikleri
Türk halk şiirinde hemen her türlü temaya rastlamak mümkün olmakla birlikte bazı temalar, daha fazla işlenmiştir. Aşk bu temaların başında gelir. İslâmiyet öncesinde "koşug" adı verilen şiirlerde işlenen aşk teması, İslâmiyet sonrasındaki Dinî- Tasavvufî Halk Şiirinde ve Âşık Şiirinde de rağbet görmeye devam eder. Ancak Dinî-Tasavvufî Halk Şiirinde kullanılan aşkın ilahi, Âşık Şiirindekinin ise beşeri bir aşk olduğunu belirtmek gerekir. Ahmet Yesevî, hikmetlerinde; Yunus Emre, ilâhilerinde Allah aşkını dile getirirken Karaca Oğlan ise bu dünyadaki güzellere duyduğu aşkı güzellemelerine taşımıştır. Özellikle İslâmiyet sonrasındaki halk şiiri geleneğinin şekillenmesinde aşkın önemi yadsınamaz. Hem Dinî-Tasavvufî Halk Şiirinde hem de Âşık Şiirinde şairlerin âşık olarak şiir söylemeye başlamaları, hayatları boyunca sevgililerini aramaları, hayatlarını aşka feda etmeleri, aşkı Türk halk şiirinin asli temalarından birisi yapmıştır.
Aşkın yanında Türk halk şiirinde özlem ve sevgi temaları da oldukça yaygındır. Ancak halk şairleri, sadece insanlara olan özlem ve sevgilerini değil, doğaya duydukları sevgiyi de dile getirirler. Yukarıda Dîvânü Lûgati't-Türk'teki şiirlerde de görüldüğü gibi doğa temalı şiirler, İslâmiyet öncesinde de oldukça fazladır. İslâmiyet sonrasında da bu durum benzerdir. Özellikle Âşık Şiirindeki güzelleme, varsağı ve destan adı verilen pek çok türde doğanın güzellikleri ve ona duyulan özlem dile getirilmiştir. Halk şiirindeki doğa, klasik edebiyata göre çok daha canlı ve somut bir özellik gösterir (Artun 2001: 129). Bahar aylarında dağların, ağaçların, hayvanların ve havanın güzellikleri, kış aylarında ise dağların karla ve sisle örtülmesi, âşığın bu engeller karşısındaki çaresizliği anlatılarak bu sahnelerle âşığın içinde bulunduğu durum arasında benzerlik kurulur. Kısacası, Türk halk şiirinde doğa teması, olumlu ve olumsuz yönleriyle aşkın, sevginin ve özlemin sunumuna yardımcı olan asli temaların başında gelir.
Türklerdeki ağıt yakma geleneğiyle bağlantılı olarak halk şiirindeki temel temalar arasında ölüm de yer almaktadır. İslâmiyet öncesinde toplumun önde gelen kişilerinin ölümü üzerine yakılan sagular, Türk halk şiirinin ilk ağıt temalı şiirlerini oluşturmaktadır. İslâmiyet sonrası halk şiirinde ağıt adıyla ölüm temalı şiirler, söylenmeye devam etmiştir. Bazı ağıtlar, anonim halde gelenekte yaşarken, Âşık Şiirinde olduğu gibi, bazılarının ilk söyleyenleri bellidir. Türk halk şiirinde her ölüm işlenmez. Ölen kişinin gençliği, trajik bir olay sonucu hayatını kaybetmesi, en önemlisi halk vicdanını yaralayan bir ölümün vuku bulması, bu ölüm üzerine bir şiirin düzenlemesini sağlamıştır. Ölüm temalı şiirlerde ölenin kimliği, fiziki ve ruhi özellikleri belirtildiği gibi ölüm karşısındaki çaresizlik ve ölen kişi için duyulan üzüntü dile getirilir.
Türk halk şiirinde yaygın olarak kullanılan temaların bir diğeri kahramanlık temasıdır. Çeşitli formlarda, dönemlerde ve adlarla Türk halk şiirinde çok sayıda bir kişinin kahramanlığının anlatıldığı veya ele alındığı şiir bulunmaktadır. Karahanlı dönemindeki halk şiiri örneklerinde de görüldüğü üzere Türk halk şiirindeki ilk şiirlerin önemli bir kısmı kahramanlık temalıdır. Kahramanlık şiirleri söylemeleriyle tanınan ozanlardan sonra âşıklar da bu temayı şiirlerine konu etmeyi sürdürmüşlerdir. Âşık Şiirinde, Köroğlu ve Dadaloğlu'nun iyi örneklerini verdiği koçaklamalar, kahramanlığın işlendiği koşma tarzındaki şiirlerdir. Türk halk şiirinde kahramanlığı yer aldığı çok sayıda şiir türüne örnek vermek mümkündür. Ancak destanlar ve koçaklamalar bile bu temanın Türk halk şiiri için taşıdığı değeri gösterebilecek niteliktedir.
Dinî-Tasavvufi Halk şiirinde daha fazla kullanılan din ve tasavvuf temalarını da Türk Halk Şiirinin temel temaları arasında göstermek gerekir. Uygur dönemindeki şiir örneklerinde de görüleceği gibi, dinin İslâmiyet öncesindeki halk şiirinde de önemli bir yeri vardır. Bu önem, Türklerin İslâm dairesine girişiyle varlığını devam ettirmiş ve ortaya Dinî-Tasavvufî Halk Şiiri gibi bir şiir geleneği çıkmıştır. Dinin, tasavvuf düşüncesiyle birlikte ele alındığı bu gelenekteki pek çok nazım türünde din teması ele alınmıştır. Diğer bir ifadeyle din ve tasavvuf temaları, Türk halk şiirinde çeşitli şiir türlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Yukarıdaki temaların dışında Türk halk şiirinde şikâyet temalı şiirlere de rastlamak mümkündür. Âşık Şiirinde Taşlama adı verilen bu şiirlerde insan hayatındaki bozukluklar eleştirilir. Yaşamla ilgili tecrübelerin aktarıldığı şiirlerde "öğüt", önemli bir tema olarak karşımıza çıkar. Atasözlerinin yoğun bir şekilde kullanıldığı bu şiirler, çoğunlukla eğitim işleviyle öne çıkarlar. Görüldüğü gibi Türk halk şiirinin geniş bir tema yelpazesi vardır. İnsan yaşamındaki hemen her unsur, Türk halk şiirine taşınmıştır. Bu da halk şiirinde çok çeşitli şiir türlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Temalara bağlı olarak oluşmuş nazım türleriyle ilgili diğer ünitelerde ayrıntılı bilgiler verildiğinden burada kısaca temalara değinilmiştir.