Mecaz-ı Mürsel, Ad Aktarması, Mecaz-ı Mürsel Örnekleri

Mecaz-ı Mürsel, Ad Aktarması, Mecaz-ı Mürsel Örnekleri

Mecaz-ı Mürsel, Ad Aktarması, Mecaz-ı Mürsel Örnekleri

Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması Düz Değişmece) 

Kelimenin, kendi sözcük anlamı dışında bir başka kelime yerine kullanılmasıdır. Bu kullanım, çok eski zamanlardan beri bilinen mecazî ifadenin temel tekniğini meydana getirir. Mecazi ifade ise hemen bütün söz sanatlarının kaynağıdır. Söz gelimi istiare, kinaye, telmih gibi daha pek çok sanat, mecazı kullanır ama bir başka ayrıntıyı da taşır. Edebi sanatlar, transfer, eğretileme gibi adlar alan mecazın kullanımı, sanatın çatışma-çelişki-zıt anlam gibi dokularını örer.

Mecazın metafor ve transfer ile ilgisi olduğu kadar alegori ve sembol ile de ilgisi vardır. Mecaz, alegori ve sembol, bir monografi etrafında araştırılıp birbirine göre durumları açıklanabilir.

Esasen teşbihin tabii bir sonucu olan mecaz ile sembol ve alegori arasında pek fark yoktur. Mecaz, tekrarlandığı zaman sembol niteliği kazanır. Her mecaz, aynı zamanda bir imaj’dır.

Bu zincirleme açıklamalar, Yeni Türk Edebiyatı’nda imge anlayışının açılımına yardımcı olacaktır. Öyleyse mecaz – teşbih, mecaz – istiare, mecaz-metafor, mecaz-telmih, mecaz-imge, mecaz-alegori vb. gibi geniş kapsamlı ve kendi adıyla sınırlı ciddi araştırmalara ihtiyaç vardır.

Yeni Türk edebiyatında örneği görülen birçok şiirdeki mecaz kullanımı, divan edebiyatının geleneğinden kuvvet almakla birlikte, farklı ayrıntılar taşır.

Muhayyer Sünbüle
Duyulan bir sünbülün şarkısı mı?
Sünbül, eski saçların anısı;
Sanırım bizim de ardımızda
Ölüm, zaman ormanının parsı (Hüsrev Hatemî)

Bu mısralar, sünbül ve ölüm kelimelerinin mecaz dokusunu eskiden farklı ayrıntılarla örüldüğüne örnek teşkil eder.

Kader ki bir siyâhî seyyahtı, onu sen,
Onu sen hoş tutmadın ey yüreğim (Hüsrev Hatemî)

beytinde kader ile siyâhî seyyah ilişkisi de mazmun anlayışını devam ettiren kullanımlara örnektir ama farklı ayrıntılar taşır


BAŞKA BİR KAYNAK:

Bir sözün benzetme amacı olmadan, başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Düzdeğişmecede, eğretilemede olduğu gibi bir söz başka bir söz yerine kullanılır ancak, söylenen ile kastedilen arasında benzerlik ilişkisi yoktur.

Mecaz-ı mürsel şu biçimlerde yapılır:

a) Sanatçı söylenir, yapıtı kastedilir. Yani sanat­çı, yapıtı yerine kullanılır:
Sezen Aksu’yu dinlemekten hoşlanırım. Bugünlerde sürekli Orhan Pamuk’u okuyorum.
Bu örneklerde Sezen Aksu, şarkısı yerine; Orhan Pamuk da romanları yerine kullanılmıştır.

b) Ya iç söylenir, dışı kastedilir ya da dış söylenir içi kastedilir. Yani kimi örneklerde iç, dış yerine; kimi örneklerde de dış, iç yerine kullanılır:

İki tabak yedim, bir bardak içtim.

Bu örnekte tabak, yemek yerine; bardak, su yerine kullanılmıştır. Yani dış, iç yerine kullanılmıştır.

Üşürsün, sırtını çıkar.

Bu örnekte “sırt”, “elbise” yerine kullanılmıştır. Yani iç, dış yerine kullanılmıştır.

c) Ya parça söylenir, bütün kastedilir ya da bütün söylenir parçası kastedilir. Yani ya parça, bütün yerine ya da parçası bütün yerine kullanılır.
* Seyirci, stadyumu doldurdu.
* Genç kız, eline oje sürüyor.
.
Bu örneklerde “stadyum”, “tri bün” yerine; “el”, “tırnak” yerine kullanılmıştır. Yani bütün, parça yeri­ne kullanılmıştır.

* Yelken, rüzgarın önünde dans ederek ilerliyordu.
* Film beyazperdede gösterime girdi.
Bu örneklerde “yelken”, “gemi” yerine, “beyazperde”, sinema yerine kullanılmıştır. Yani parça, bütün yerine kullanılmıştır.

d) Eşya söylenir, insan kastedilir. Yani, eşya insan yerine kullanılır.

* Basınımızın etkili kalemlerindendir.
* Önlükler, ilkokulun bahçesine sevinç İçindeydi.

e) Yer söylenir, insan kastedilir:

Bizim köy çok dedikoducu.
Sınıf, dışarı çıktı.

Bir sözü benzetme amacı olmadan başka bir söz yerine kullanma sanatıdır. Mecazımürsel, çeşitli anlam ilgileriyle kurulur.

Çocuklar, Reşat Nuri Güntekin‘i okudunuz mu? (yazar-insan)

Marmara’da her yelken uçar gibi neşeli.(parça-bütün)

Tarlalara bereket yağıyor. (neden-sonuç)

Tutuşan ocağa karşı oturmuşlar. (dış-iç)


Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması)

Ad aktarması olarak da bilinen mecaz-ı mürsel, benzetme amacının dışında bir kelimenin başka bir sözcüğün anlamını karşılayacak şekilde kullanılmasıdır.

Mecaz-ı mürselin gerçekleşebilmesi için şu iki hususa dikkat etmek gerekir:

Benzetme amacının olmaması gerekir. Benzetme amacı taşıdığı anda “İstiare” sanatı olmaktadır.

Sözcüğün gerçek anlamının dışında mecaz anlamda kullanılması gerekir.

Örnek

Yaşar Kemal’i severek okurum.

Yukarıdaki cümlenin benzerlerini günlük hayatımızda sıklıkla kullanmaktayız. Ancak Yaşar Kemal’i okurum derken aslında yazarın kitapları, eserleri kastedilir. Yani eserleri direkt söylemek yerine ad aktarması yapılarak ve eserler kastedilerek yazarın ismi söylenir. İşte benzetme amacı güdülmeden “sanatçı-eser” ilişkisi şeklinde yapılan sanata mecaz-ı mürsel denilmektedir.

Ad aktarması yapılırken; parça-bütün, genel-özel, iç-dış, yazar-eser, yer-insan gibi benzetme ilişkileri kurabilir.

Mecaz-ı Mürsel Örnekleri

Parça-Bütün İlgisi

Herhangi bir varlığın bir parçası söylenerek bütünü kastedilir. Yine aynı şekilde bütün söylenerek parça da kastedilebilir.

Uçak İzmir’e inmek üzereydi. (Bütün söylenerek parça yani İzmir Havaalanı kastedilmiştir.)

Bu tekerlekler nereleri gördü bir bilsen! (Parça söylenerek bütün yani araba kastedilmiştir.)

Sıcak bastı, camı açar mısın? (Cam üzerinden bütün kastedilmiştir.)

İç-Dış İlgisi

Üşüdüğünde sobayı yakarsın. (Sobanın içindekiler yakılır.)

Bir depoyla toplamda 500 km yol yaptık. (Depo denilerek benzin kastedilmiştir.)

Üç bardak içtim. (Bardak değil içindekiler içilir.)

Sanatçı-Eser İlgisi

Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta, 
Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.

Yukarıdaki beyitte plakta çalan “Tanbûri Cemil Bey” değil onun şarkısıdır.

Necip Fazıl’ı severek okurum. (Necip Fazıl’ın eserlerini okuruz.)

Dün akşam Sezen Aksu’yu denedim. (Sezen Aksu’nun şarkılarını dinleriz.)

Yer-İnsan İlgisi

Tüm sınıfı yarın sözlü yapacağım. (Sınıftaki öğrenciler.)

İstanbul trafik sorununun çözülmesini bekliyor. (İstanbul halkı)

Banka gün içinde ödememi yapmamı söyledi. (Banka çalışanları)

Neden-Sonuç İlgisi

Dün geceden beri bereket yağıyor. (Yağmur)

Edebiyatla ilgili tüm yazılara şurada ulaşabilirsiniz: EDEBİYAT

  • Edebi Sanatlar
  • Mecaz (Değişmece) Sanatı
  • Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması)
  • Benzetme (Teşbih) Sanatı
  • İstiare (Eğretileme) Sanatı
  • Kinaye (Değinmece) Sanatı
  • Teşhis (Kişileştirme) Sanatı
  • Konuşturmaca (intak) Sanatı
  • Tariz (iğneleme-sitem) Sanatı
  • Tezat (Karşıtlık) Sanatı
  • Mübalağa (Abartma) Sanatı
  • Hüsn-i Talil (Güzel Nedene Bağlama) Sanatı
  • Tenasüp (Uygunluk) Sanatı
  • Tecahül-i Arif
  • İstifham (Soru Sorma) Sanatı
  • Terdit (Şaşırtma) Sanatı
  • Telmih (Anımsatma) Sanatı
  • Leff ü Neşr Sanatı
  • Tedric (Dereceleme) Sanatı
  • Tekrir (Yineleme) Sanatı
  • → Rücu (Geriye Dönüş) Sanatı
  • İrsal-ı Mesel (Atasözü Söyleme) Sanatı
  • Cinas (Sesteşlik) Sanatı
  • Seci (iç uyak) Sanatı
  • İştikak (Türetme) Sanatı
  • Akis (Yansıma) Sanatı
  • Akrostiş Sanatı
  • Leb Değmez (Dudak Değmez) Sanatı
  • Aliterasyon Sanatı
  • Tevriye Sanatı

Yorumlar (0)