ÂŞIK, SAZ ŞAİRİ, KALEM ŞUARASI, HALK ŞAİRİ

ÂŞIK, SAZ ŞAİRİ, KALEM ŞUARASI, HALK ŞAİRİ

TDH - KOLAY ERİŞİMİ Türkçe   Göktürkçe   Edebiyat   Türkçe Adlar   Tarih   Kökenbilgisi   Türk Lehçeleri Yazım Kılavuzu   Türk Dünyası  PDF-DOC   Sınav-Deneme

DİL BİLGİSİ KOLAY ERİŞİMİ Dil Bilgisi   Sıfatlar   Belirteçler   Anlam Bilgisi   Kompozisyon   İlgeçler   Cümlede Anlam   Nasıl yazılır?   Bağlaçlar   Paragrafta Anlam   Noktalama İşaretleri   Ünlemler   Sözcükte Anlam   Sözcük Bilgisi   Eylemler   Ses Bilgisi   Yapım Ekleri   Eylemsiler   Yapı Bilgisi   Adıllar  Dil-Anlatım   Yazım Bilgisi   Adlar   Edebiyat   Anlatım Bozuklukları   Ana Bet  Atasözleri ve Deyimler   TDH-Instagram   Tivitır   Feysbuk

Ahmet Kutsi Tecer şunu sölüyor: ‘’Âşık kelimesi ise önceleri Yunus tarzında ilahiler ve mistik şiirler söyleyen şairler tarafından kullanılmaya başlanmış, daha sonraları sazşairlerin hepsi âşık adı verilmiştir.’’

Âşık ve saz şairi sözcükleri anlamdaştır, aralarında ayrım yoktur. Sazşairleri ya da âşıklar iki bölüğe ayrılır.

Bir kısmı; ümmidirler, okuma yazma bilmezler, hiç öğrenim görmemişlerdir. Saz çalmasını bilirler, şairlerini saz eşliğinde söylerler. İrtical, yani hazırlıksız şiir söyleme, başlıca özeliklerdir. Şiirler hece ölçüsüyledir.

Âşıkların bir kısmı ise, belirli bir öğrenimden geçtikleri gibi, saz çalmasını da bilirler: Fakat şiirlerini hem hece, hem de aruz ölçüleriyle yazmışlardır ( Âşık Ömer, Gevheri, Dertli, Erzurumlu Emrah gibi).

Kalem şurası’na gelince, bu terim, aslında kalem şairleri demektir; fakat saz şairlerince tekil anlamında kullanılır. Kalem şuarası belli bir öğrenim geçmiş, saz çalmasını bilmeyen, hem hece hem aruz ölçüleriyle şiir yazan şairlere verilen addır.

Halka şairi terimi ise, bir genellik taşır ve âşıklarla kalem şuarasını kapsamına alır. Âşık edebiyatı türlerinde şiirler yazmaları ve bu soy şiirlerinde sade bir dil kullanmalarıyle halk şairi öbeğine girerler. Fuat Köprülü ve Pertev Naili Boratav halk şairini âşık ve sazşairinin anlamdaşı biçiminde düşünürler.

Yorumlar (0)