TENKİT, ELEŞTİRİ, DÜZ YAZI TÜRLERİ, EDEBİ TÜRLER

NESİR - DÜZ YAZI TÜRLERİ, EDEBİ TÜRLER, TENKİT, ELEŞTİRİ, Deneme, Eleştiri, Gezi yazısı, Haber Yazısı, Hatıra, Anı, Makale, Mektup, Roman, Sohbet, Söyleşi, Tartışma, Biyografi, Fıkra, köşe yazısı, Günlük, Halk Hikayeleri, Hikaye, öykü, Masal, Mesnevi, Röportaj, Sunum, Tiyatro, Destan, düz yazı türleri, edebi türler.

Edebiyat 08.03.2019, 23:28 09.03.2019, 11:35
TENKİT, ELEŞTİRİ, DÜZ YAZI TÜRLERİ, EDEBİ TÜRLER

NESİR - DÜZ YAZI TÜRLERİ, EDEBİ TÜRLER, TENKİT, ELEŞTİRİ

Deneme, Eleştiri, Gezi yazısı, Haber Yazısı, Hatıra, Anı, Makale, Mektup, Roman, Sohbet, Söyleşi, Tartışma, Biyografi, Fıkra, köşe yazısı, Günlük, Halk Hikayeleri, Hikaye, öykü, Masal, Mesnevi, Röportaj, Sunum, Tiyatro, Destan, düz yazı türleri, edebi türler.

NESİR - DÜZ YAZI TÜRLERİ, EDEBİ TÜRLER, TENKİT, ELEŞTİRİ

Deneme, Eleştiri, Gezi yazısı, Haber Yazısı, Hatıra, anı, Makale, Mektup, Roman, Sohbet, söyleşi, Tartışma, DÜZ YAZI TÜRLERİ

ELEŞTİRİ (TENKİT)

Herhangi bir kişiyi, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlışlarını göstererek anlatmak amacıyla yazılan kısa metinlerdir.

Eleştiri, temeli düşünce olan yazı türüdür. Konu sınırlaması yoktur. Sanat, edebiyat ya da düşünce yazılarının içeriği ile bu içeriğin işlenişini, değerli ve değersiz yönlerini ortaya koyan bir yazı türüdür. Yazarın yazıyı kendine göre, yazıyı ilgilendiren topluma göre, kendi alanındaki diğer çalışmalara göre değerlendirdiği yazılardır.

Eleştirmeci, bir sanat eserinin gerçek değerini, özünü yapılışını, değerli-değersiz yanlarını ortaya koyar. Eleştirmecinin görevi güzellik yaratmak değil, yaratılmış güzelliği yargılamak, okurlara tanıtmaktır. Eleştiriler; okura dönük eleştiri, topluma dönük eleştiri, sanatçıya dönük eleştiri, yapıta dönük eleştiri… olmak üzere türlere ayrılır.

Eleştiri yazıları hedeflenen öğeyi doğru ve yanlış yönleriyle tanıtmayı amaçlayabileceği gibi, bu öğenin doğru tanıtılmasını sağlamayı ve bir değerlendirmeyi de hedef alabilir. Edebiyat sorunlarını ve yapıtlarını konu alan inceleme, yorum ya da değerlendirme olarak da tanımlanabilir.

Eleştiride yazar; objektif olmalı, eseri dikkatle inceleyebilmeli; analiz yapabilmeli ve yorumlayabilmelidir. Ayrıca, geniş açılarla geniş bir bilgi ve hassasiyetle eseri değerlendirme kabiliyetine sahip olmalıdır.

Eleştiri okulları üçe ayrılır: Yansıtma, yaratma, dil. Yansıtma, eserin doğaya benzediğini savunur. Yaratma, eserin iç dünyasıdır, yani sanatçı. Dil ise, Rus biçimcilerinin yöntemidir ve eseri dil sistemi olarak görür.

TÜRK EDEBİYATINDA ELEŞTİRİ

Tanzimat dönemi Romantikleri Şinasi, Namık Kemal, Recaizade Ekrem, Abdülhak Hamid; Realistleri Samipaşazade Sezai, Beşir Fuat, Nabizade Nazım, Mizancı Murad'tır.

Serveti Fünun döneminde, Cenap Şahabettin intikad (sahte parayı gerçeğinden ayırmak)anlayışıyla tenkit eder. Halit Ziya, Mehmet Rauf, Nabizade Nazım, Hüseyin Cahitdönemin eleştiricileridir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında eleştiri Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'le başlar. İsmail Habip Sevük ve Ahmet Hamdi Tanpınar eleştiriyi edebiyat tarihi içinde ele alırlar. Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin iki öznelci eleştirmendir.

Sistematik eleştirmenler Asım Bezirci, Fethi Naci, Hüseyin Cöntürk bağımsız yöntemi geliştirdi. Sabahattin Eyüboğlu ile Vedat Günyol hümanist eleştirmenlerdir. Çağdaş eleştirmenler Mehmet Kaplan, Tahsin Yücel, Akşit Göktürk, Şara Sayın, Ünsal Oskay, Murat Belge, Orhan Burian, Tahir Alangu, Memet Fuat, Mehmet Doğan, Bedrettin Cömert, Enis Batur, Nihat Sami Banarlı, Cemil Meriç, Kenan Akyüz, Melih Cevdet, Konur Ertop, Orhan Şaik Gökyay, Alpay Kabacalı, Cevdet Kudret, Agah Sırrı, Berna Moran, Rauf Mutluay, Yaşar Nabi, Ahmet Oktay, Atilla Özkırımlı, Nermi Uygur ve Fuat Köprülü.

Eleştirinin belirleyici özellikleri nelerdir?

• Düşünsel plânla yazılır.

• Konu, yazının sonuna dek değerlendirilmesi yapılan esere bağlı kalmalıdır. Eser ile ilgili, değerli ve değersiz diye gösterilen yargılar, eserden alınacak örneklere dayandırılmalıdır.

• Yazar, yargılarında belirli ölçülere bağlı kalmalı, eleştirileri nesnel olmalı, “beğendim, hoşuma gitti”… gibi öznel değerlendirmelerden kaçınmalıdır. Bunun yanında eleştiri yazısını okutacak olan elbette eleştiri yazarının kendine özgü konuyu ele alış biçimi, kendine özgü yorumlayışı ve anlatımındaki üslûbudur.

• Eleştirisi yapılan çalışma, bütün boyutlarıyla ele alınmalı, kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal, toplumsal yere oturtulmalıdır. Alanındaki diğer çalışmalarla karşılaştırılarak bu türe kattıklarıyla, kendisinden beklendiği halde katamadıklarıyla ele alınmalıdır.

Biyografi, Fıkra, köşe yazısı, Günlük, Halk Hikayeleri, Hikaye, öykü, Masal, Mesnevi, Röportaj, Sunum, Tiyatro, Destan

Deneme, Eleştiri, Gezi yazısı, Haber Yazısı, Hatıra (anı), Makale, Mektup, Roman, Sohbet (söyleşi), Tartışma, Biyografi, Fıkra (köşe yazısı), Günlük, Halk Hikayeleri, Hikaye (öykü), Masal, Mesnevi, Röportaj, Sunum, Tiyatro, Destan

Deneme, Eleştiri, Gezi yazısı, Haber Yazısı, Hatıra (anı), Makale, Mektup, Roman, Sohbet (söyleşi), Tartışma, Biyografi, Fıkra (köşe yazısı), Günlük, Halk Hikayeleri, Hikaye (öykü), Masal, Mesnevi, Röportaj, Sunum, Tiyatro, Destan

Yorumlar (0)