TEŞBİH ÖRNEKLERİ, TEŞBİH TÜRLERİ

TEŞBİH NEDİR? TEŞBİH ÖRNEKLERİ


Aralarında nitelik bakımından bir veya birden fazla benzerlik bulunan iki şeyden birini diğerine benzetmeye denir. Buna göre teşbih 4 unsurdan (erkân-ı teşbih) oluşur.

  • 1. Müşebbeh (Benzetilen): Nitelik bakımından birbiriyle mukayese edilen iki unsurdan söz konusu nitelik bakımından güçsüz olan taraftır. Yani nitelikçe güçlü olana benzetilen unsurdur.
  • 2. Müşebbehün bih (Benzetmelik): Birbiriyle mukayese edilen iki unsurdan, mukayeseye konu olan nitelik bakımından üstün olan taraftır. Yani nitelikçe zayıf olanın benzetildiği unsurdur.
  • 3. Vech-i şebeh (Benzetme yönü): Birbirine benzetilen şeyler arasındaki ortak ilgi ve benzerliğe denir. Bir benzetmede benzetme yönü (vech-i şebeh), bir veya birden fazla olabilir.

Divan şiirinde orijinalliğin aranması gereken yer burasıdır. 
Benzetme yönü, nitelik bakımından 4 türlü olur. Bunlar 

  • Aklî (Ussal): Akıl ve mantık ölçüleriyle anlaşılabilen benzerlik. 
  • Hissî (Duyusal): Beş duyu ile anlaşılabilen benzerlik
  • Hayâlî (İmgesel): Ancak hayal gücüyle kavranabilen benzerlik.
  • Vehmî (Düşsel, gerçek olmayan, olduğu varsayılan) 

4. Edat-ı teşbih (Benzetme edatı):

Taraflar arasındaki benzerliği ifade eden söz, teşbih edatıdır. Türk edebiyatında edatlar dışında, başka gramer kategorisine giren kelimeler de bu amaçla kullanılmıştır.


Türkçe Teşbih Edatları Nelerdir?

Gibi, bigi, kimi, tek, nitekim/niteki, sanki, kadar

Türkçe Fiil ve Ekler:

Dönmek, benzemek, sanmak, demek, andırmak; -casına cesine, -cıleyin/-cilayın, layın/-leyin vb.


Farsça Edat ve Ekler:

Meger/meger ki, gûyâ, gûne/gûnâ, mânend, çü/çün, -veş, -âsâ, -vâr vb.


Arapça Edat ve Ekler:

Tıbkı, misl, misilli, misâl, sıfat, âdetâ vb.


Örnekler:

Göç eden kuşlar gibi gidip gelir umutlarım.
Umutlarım (müşebbeh)

  • Göç eden kuşlar (müşebbehün bih)
  • Gibi (edat-ı teşbih)
  • gidip gelir (vech-i şebeh)

*

İnsanlar eşitlik bakımından tarağın dişleri gibidir.

*

“Duaya açılan avuçlarım, fırtınada ters çevrilen şemsiyelere benzerdi” Didem Madak

***
YAĞMUR
Bugün yağmur bir kadın saçıdır
Yeryüzüne dökülen
Upuzun, ince ince, karanlık kokulu   

Arthur Lunkwist


Teşbih-i Beliğ Nedir?

Teşbih edatı ve vech-i şebehin söylenmediği, yalnızca müşebbeh ve müşebbehün bih ile oluşan teşbihtir.


Örnek: Zeynep peridir.

*
Gözyaşı encümini reh-ber idinmezse eger
Şeb-i ġamda iremez Ǿāşıķ-ı güm-rāh saña       

Necati

*
Var iken yüzüñ güle meyl eylemez dil bülbüli
ǾĀrife bir gül yiter lāzım degül tekrār gül       

Necati

*

Çihre gül sįne semen çeşm-i mukaĥĥal nergis
Ħaŧ çemen ġonce dehen caǾd-ı muǾanber sünbül   

Baki

*

Fülk-i dil her dem sefer ķılmaġa zülfüñ Hind’ine
Bād-ı āhumla gözümüñ yaşların deryā ķılam       

Ahmet Paşa

*
Boyuñ ŧūbā lebüñdür āb-ı Kevŝer
Özüñ ĥūrį yüzüñ bāġ-ı İrem’dür               

Nizami

*

Gül āteş gül-bün āteş gülşen āteş cūybār āteş
Semender-ŧıynetān-ı Ǿaşķa besdür lālezār āteş   

Ş.Galib

*

Mey-ħāne gülsitāndır peymāne gül-feşāndır
Sāķį nihāl-i şūħu muŧrib hezār-ı zārı           

Namık Kemal

***

TEŞBİH ÖRNEKLERİ

Gülşen-i vaśfında her beyti Necātį çākerüñ

Beñzer ol mevzūn nihāle kim ucında var gül

Necati

*

Ol ḳāmet üzre zülf-i semen-būya beŋzedi

Şol yāsemen ki serv-i ḫırāmāna ṣarmaşur

Bâkî

*

Mey āteş-i seyyāledür mįnā ķadeĥle lāledür

Yā ġonce-i pür-jāledür açmış nesįm-i śubĥ-dem

Nef’î

*

Sįne-i Ǿuşşāķı görsün bilmeyen ey Nāǿilį

Külħen-i germ-ābe-i şehr-i maĥabbet neydügin

Nâilî

*

Reg-i kebūd-nümā sāǾid-i dil-ārāda

Şükūfe sāķına beñzer gelū-yı mįnāda

Nâbî

# sāǾid: Kolun dirsekle bilek arasındaki kısmı.

sāķ: Bitkiler için sap.

**

Söyle ey kilk-i suħanver bülbül-i gūyā gibi

Böyle ħāmūş olma naķş-ı ġonce-i zįbā gibi

Nedim

*

Ħāl kāfir zülf kāfir çeşm kāfir el-amān

Ser-be-ser iķlįm-i ĥüsnüñ kāfiristān oldu heb

Nedim

*

Rehā bulmaķ ne mümkin sūziş-i miĥnetden Ǿuşşāķa

Viśāl āteş firāķ āteş belā-yı intižār āteş

Re’fet

*

Gerden-i billūruñ üzre gūyiyā bir şįşede

Sünbül ü şeb-bū gül-i terdür o zülf ü ħāl ü ruħ

Sami

*

Būy-ı gül taķŧįr olınmış nāzuñ işlenmiş ucı

Biri olmış ħoy birisi dest-māl olmış saña

Nedim

*

Reng ü būda zülf-i cānāna müşābih olmasa

Kim baķar gülzār-ı dehrüñ sünbül ü şeb-būsına

Fıtnat Hanım

*

Yanaşsa ġabġab-ı ĥūrį-i Cennet ġabġab-ı yāre

Śanursın śunǾ-ı Mevlā ortadan bölmüş bir elmayı

Lebîb

*

Ser-i mū farķ yoķdur beynümüzde zülf-i dil-berle

Siyeh-baħtuz perįşān-rūzgāruz ħāne-ber-dūşuz

Bilmez oldum sāķiyā derd-i firāķ-ı yār ile

Mey midür bu yā sirişk-i çeşm-i giryānum mıdur?

____

Būy-ı gül taķŧįr olınmış nāzuñ işlenmiş ucı

Biri olmış ħoy birisi dest-māl olmış saña

Nedim

*

Nāzı āb itmiş de bir fevvāre resm itmiş ħayāl

İşte ol śudur atılmış ķāmetüñ olmuş senüñ

Nedim

*4. Mürekkeb / Temsilî Teşbih Nedir?

Bir konunun birden fazla teşbihle anlatılması (Örnek: Tevfik Fikret’in Gayyâ-yı Vücud manzumesi: Burada insan hayatı ile gayya kuyusu arasında benzerlik kurulmuştur.) veya bir teşbihin başka ilgilerle geliştirilmesiyle oluşur.

Temsilî teşbihi oluşturan taraflardan biri diğerini teyid eder durumdadır. Dolayısıyla bu türlü teşbihler deyim ve temsillerle yapılır. Bir düşünceyi anlaşılır ve etkili bir biçimde anlatmak ve muhatabı ikna etmek amacıyla doğruluğu herkesçe kabul edilmiş veya edilebilecek nitelikte bir örnek verme sanatı olarak bilinen irsâl-i mesel (irad-ı mesel) sanatı da kuruluş bakımından bir mürekkep/temsilî teşbihtir.

Temsili Teşbih Örnekleri:

MuǾįni žālimiñ dünyāda erbāb-ı denāǿetdir

Köpekdir źevķ alan śayyād-ı bį-inśāfa ħiźmetden

Namık Kemal

*

Erbāb-ı kemali çekemez nāķıś olanlar

Rencįde olur dįde-i ħuffāş żiyādan

Ziya Paşa

*

Fānūsuñ içinde şemǾ-i raḫşān

Deryāda nühüfte şāḫ-ı mercān

(Ş. Galib-Hüsn ü Aşk)

*

Gözüm yaşından umardum ķapuñ ŧavāf itmek

Velį çoķ aķçelü olur ki ĥac naśįb olmaz

Necati

*

Ĥabįb işigi raķįbe şeref virürdi velį

Çemende gezmek ile zāġ Ǿandelįb olmaz

Necati

*

Rāġıbā düşmenüñ aldanma tevāżuǾlarına

Seyl dįvāruñ ayaġın öperek hedm eyler

Koca Ragıb Paşa

*

Necātį göñlüni her dem ider bir lāle-ruħ yaġmā

Śanasın Bursa şehridür ki yaķar her zamān āteş

Necati

*

Ħayāl-i Ǿārıżuñ cevlān ider bu çeşm-i pür-nemde

Niçük kim mevclenmiş śuda Ǿaks-i āftāb oynar

Fuzuli

*

Fikr-i zülfüñ dilde tāb-ı sūz-ı Ǿaşķuñ sįnede

Nārdur külħānda gūyā mārdur gencįnede

Nef’î

*

Dil-i mecrūĥuma raĥm eyle ķalsun dām-ı zülfüñde

Şikeste-bāl olan murġı idüp āzād n’eylersin

Ş.Bahayî

*

Düşmen ne deñlü saħt ise de şād ol ey

Nedįm

*

Seng üzre gösterür zer-i kāmil Ǿıyārını

Nedim

*

Âmiyâne (Mübtezel, Karîb-i Mübtezel) Teşbih Nedir?

Çok kullanılmış olmalarından dolayı dinleyici veya okuyucu üzerindeki etki gücünü kaybetmiş teşbihlere denir. Divan şiirinde sevgilinin güzellik unsurları ile ilgili sade teşbihler bu türdendir.

Ġoncayı vaśf eylese Yaĥyā dehānuñdur murād

Sünbül-i ħoş-būyı medĥ eylerse mūyuñdur ġaraż

Ş.Yahya

*

Ancak bu teşbihler şairin etkili bir söyleyiş içinde kullanımıyla âmiyânelikten kurtarılabilir.

Örnek:

Ol perçemüñ nažįrini ħāŧırda mı göñül

Görmüş idik geçen sene sünbül zamānları

Nedim

Yorumlar (0)