12.05.2021, 16:48

ELVEDA RAMAZAN HOŞGELDİN BAYRAM

Hayatı evlere sığdırdığımız günleri yaşıyoruz ve böyle bir zamanda;

Gelişiyle sevinç ve huzur bulduğumuz, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan, içinde bin aydan daha hayırlı gecenin bulunduğu Ramazan’a yeniden kavuşabilmek duasıyla “elveda” diyoruz…

Sofralarımızda coşkuyla birlikte iftar açacağımız aylarla yine gel ey rahmet ayı, yine gel. Sen gidiyorsun ve giderken de bize bir müjde, hediye olarak “Bayram” bırakıyorsun.

Ve hoş geldin mübarek Ramazan Bayramı…

İnsan olarak mutlu olma ve sevinmenin yolu başkalarını mutlu etmek ve sevindirmekten geçer.

Bayramlar da insani değerlerin toplu olarak yaşandığı, birliğin, beraberliğin, kardeşliğin, dostluğun pekiştiği, hem sevinme hem sevindirmenin, sevgiyle kucaklaşma ve paylaşmanın en güzel olduğu müstesna zamanlardır.

Bayrama kavuşmanın huzur, mutluluk ve sevincini birlikte yaşıyoruz. Ama nasıl?..

Bütün dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Virüs salgını dolayısıyla bu bayramı da buruk ve farklı olarak evlerimizde ve ziyaretler yapmadan karşılıyoruz. Belki de çoğumuz sıla-i rahim yapamadan, gurbette ve sevdiklerimizden uzakta geçireceğimiz bir bayram yaşıyoruz.

Hem gurbette hem evlerimizde kalarak büyükleri saygıyla, küçükleri sevgiyle kucaklamadan, hayatımıza yeni giren sosyal ve fiziki mesafe kurallarına bağlı kalarak birbirimizden uzakta ama inanıyorum ki yürek olarak aynı yakınlıkta geçireceğimiz bir bayram olacak.

Belki de böyle zamanda söylenecek en doğru söz;

“Bayramların en güzeli gönüllerde ve hasretlerde yatandır.

Selam olsun gönüllerden çıkmayanlara.

Selam olsun hasretlerde yatanlara” olacaktır.

Hani deriz ya hep “Günler hicrana gömse de bizi, vefayı elden bırakmayız. Yollar aramıza setler koysa da dosta selamı unutmayız” diye, aslında sadece bayramlarda değil, hayatımızın her anında hatırlamalı, sevindirmeli ve selam etmeliyiz sevdiklerimize.

Çünkü bulunmayacak tek şey sevdiklerimizin benzeridir ve unutmayalım ki bir sonraki bayram olmayabilir.

Yine atasözünde ifadesini bulan “Sevdiklerinizi sık sık ziyaret edin; çünkü üzerinde yürünmeyen yollar, diken ve çakıllarla kaplanır” deyişini aklımızdan çıkarmayalım.

İşte bayramlar bu ziyaretlerin en yoğun yaşandığı ve yerine getirildiği zamanlardır.

Fakat son iki yıldır içinde bulunduğumuz salgın tedbirleri dolayısıyla üzülerek bu kucaklaşma ve ziyaretleri gerçekleştiremiyoruz.

Uzakta da olsak birbirimizi arayalım, hatırlarımızı sormayı unutmayalım ve vefayı elden bırakmayalım.

Hele hayatı evlere sığdırdığımız bu günler öyle hızla akıp geçerken bizlerden neler götürdüğünü, hangi sevdiklerimizi ve değerlerimizi kaybettiğimizi zamanla anlayacağız.

Ümit ederim ki, insanlığın sessiz kalmadığı, bayram sevincini yaşayamayan soydaşlarımız ve dindaşlarımıza uygulanan acı ve zulümlerin bittiği, kan ve gözyaşlarının dindiği, silahların gölgesinin düşmediği bayramlar olsun.

Böyle bir ortamda idrak edeceğimiz mübarek Ramazan Bayramınızı;

Şahsınız, aileniz, yüce Türk Milleti, İslam ve insanlık âleminin birlik ve dirliğine, huzur ve mutluluğuna, bereket ve bolluğuna, hoşgörü ve sevgiyle yüreklerde kucaklaşmasına, bütün insanlığı etkisi altına alan Virüs salgınından en az zararla kurtuluşuna vesile olması, gözlerinizde hangi anın hayali, kulaklarınızda hangi sesin ve yüreklerinizde hangi sevginin özlemi varsa kavuşmanız duasıyla kutluyorum…

Yeniden bir arada ve yüz yüze kucaklaşacağımız Bayramlara sağlıkla kavuşabilmek ümidiyle sizleri yürekten sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Evde kalın, hayatta kalın, hayat eve sığar…Esen kalın…

Yorumlar (0)