ÖZBEK TÜRKLERİNDE "HATNA KİLİŞ" YADA "SUNNAT TUY" GELENEĞİ

ÖZBEK TÜRKLERİNDE "HATNA KİLİŞ" YADA "SUNNAT TUY" GELENEĞİ

Dr. Shurubu Kayhan

Özbek Türkleri'nde  gelenek ve örf adetler asırlardır süre gelen zaman içinde oluşmuştur. Özbek halkı da en eski halklardandır. Orta Asya Türkler'inin içinde en fazla nüfusa sahiplerdir.

Özbek Türkleri, Özbekler, Özbek kültürü, Özbek sanatları, Özbekçe

Özbek el sanatları hakkında m.ö.IV asırda söz edilmektedir. Gelenek ve örf adetleri yaşatmak ve devam ettirmek her Özbek'in sosyal statüsü ve kimliğine bakmadan vazifesidir.

Özbek Türkler'inin en belirgin özellikleri ise dostunu da düşmanını da en iyi şekilde selamlamaktır. Her şeye bu sıcak iletişimle başlarlar. 

Özbek Türklerinin bir değer özellikleriyse misafirperverlikleri ve büyüklerine saygı ve hürmet göstermeleridir. 

Özbekler genelde anne babaları, çocuk ve torunlarıyla bir kaç nesil aynı evde büyük aile halinde yaşarlar. Bu nedenle de saygı ve hürmet önemlidir. Gelen herkese çay ikram eden Özbeklerde, çayla ilgili adetler öne çıkmaktadır. 

Çayın demlenmesinden sunulmasına kadar bir çok adet içerir. Erkekler kadınlarla selamlaşırken el uzatmazlar, sağa elini göğüslerine koyarak eğilip selam verirler. 

Selamlaştıkları herkese aile bireylerinin hal hatır ve iş durumu somak adettendir.

Gelen misafirler erkek ve bayan olarak ayrı ayrı otururlar. Eve girerken ayakkabılarını mutlaka çıkartırlar. Misafir evin baş köşesine oturtulur.

Hatna kiliş yada Sunnat tuy (Sünnet Düğünü) Özbek Türkler'inin en eski geleneklerinden olup erkek çocuklarını  sünnet etmektir.

 

Bu gelenek erkek çocuklarına 3, 5, 7, 9, 11 yaşlarında yapılır. Burda çocuğun yaşının tekli rakam olmasına dikkat edilir. Bu merasim için daha erkek çocuğu doğduğundan itibaren hazırlıklar başlar. Çocuğun tüm akrabaları da hazırlığa katılır ve bu adeti yerine getirmekten hükümlüdürler.

Sunnat tuya Özbekler Tuy, düğün de derler.

Aylar öncesinden ailenin  çok çocuklu kadınları nakışlı nevresim takımları, sünnet kıyafetleri, kendileri için de düğün kıyafetleri dikerler. Çocuksuz kadınlar bu yardımlaşma uygulamasının dışında  tutulur. Düğünde kesilecek büyük ve küçük baş hayvan da önceden alınır ve o güne kadar iyi beslenir.

O gün geldiğinde ilk olarak mahallenin erkekleri toplanıp  imam eşliğinde Kur'an'dan süreler okurlar ve çocuk için dua ederler. Daha sonra çocuğu, varsa erkek kardeşleriyle birlikte geleneksel motiflerle süslenmiş bir ata bindirerek misafirlerin arasında gezdirirler. Bu bir erkek çocuğu olan ailenin gövde gösterisidir hem çocuğun erkekliğe adım atma belirtisidir. 

Artık o bir erkektir ve kahramanlığa eğitilmek için hazırdır. Sülalenin en yaşlısı çocuğa tay hediye eder. Buysa tayla birlikte büyüyüp halkını koruyan savaşçı ve kahraman olacağı temenileridir. Bu arada  düğüne gelen misafirler çocuğa hediye  ve para takarlar.

Düğünde erkek ve kadınlar ayrı otururlar.    Kadınların kutlamalarına "tahurar" denilir ve orada daha önceden düğün için hazırladıkları el işleri sergilenir. Akabinde düğün için özel olarak yapılan geleneksel yemekler ve Özbek pilavı misafirlere ikram edilir. Yemekten sonra  düğünün eğlence kısmı başlar. 

Akşam olunca düğün evinde ateş yakılır ve ateş etrafında şarkı eşliğinde geleneksel dans ve oyunlar oynanır. Geç saatlere kadar süren eğlence ertesi gün de devam eder...

Yorumlar (0)