NT, Göktürkçe Dersler, Göktürk Alfabesi, Göktürkçe Harfler, Göktürkçe NT, ND Harfi

Göktürkçe Dersler, Göktürk Alfabesi, Göktürkçe Harfler, Göktürkçe NT, ND Harfi

Göktürkçe Dersler, Göktürk Alfabesi, Göktürkçe Harfler, Göktürkçe NT, ND Harfi

GÖKTÜRKÇE DAMGALAR (HARFLER)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z : NY İÇ IK LT NT NG ÖK

  • Sağdan sola doğru yazıldığını/okunduğunu unutmayın.
  • A/E damgalarının tekrarlarının yazılmadığını unutmayın. (En son ses değilse)
  • Göktürkçede her sessiz damganın kalın ve incesi farklı yazılır ve kalın/ince olmasını önündeki sesli harfin kalın/ince olması belirler.
  • Yorum yaparak nasıl okuduğunuzu, varsa sıkıntı yaşadığınız noktaları sorun.

HARFLERİN YAZILIŞI VE KURALLARI

NT veya ND sesleri yerine kullanılır. Örneğin ANT yazarken kullanılır.

Baştaki A sesi yazılmadığı için sadece bu damganın yazılması ANT anlamına gelir.

Bu damganın ANT sözcüğünden geldiği savı vardır.

Çünkü eskiden yemin ederken yani ant içilirken, bir kap içine kımız ve üç damla kan konur, ant içenler bu kaptan birer yudum alırdı.

Kapta sözleşen iki kişinin ve bir tanığın birer damla kanı olurdu.

Ant içmek eylemindeki içmek sözcüğü de buradan gelmektedir.

Aşağıdaki adlardan Aydıntan ve Aydıntuğ bu damga ile yazılmıştır.

Göktürkçe adınızın yazılışı için lütfen tıklayınız: Göktürkçe Adımın Yazılışı

Göktürkçe konusundaki tüm yazılara ulaşmak için lütfen tıklayınız: Göktürkçe

Göktürk Alfabesi

38 harflidir. 4 ünlü ve 34 ünsüz harften oluşur. Sağdan sola doğru yazılır.

Göktürkler çağında yaygınlaşan bu ilk Türk alfabesi, yazıtlar dışında yazma eserlerde de kullanılmıştır. Doğu Türkistan Yazmaları diye adlandırılan eserler bunu kanıtlamaktadır. Bu alfabenin Göktürkler`den sonra gelen Uygurlar döneminde de bir süre kullanıldığı görülmektedir. 759-760 yıllarında dikilen Şine-Usu yazıtı ile son yıllarda bulunan Taryat Yazıtı bunu göstermektedir. Bunun dışında Göktürk alfabesi, bazı değişikliklerle Bulgarlar, Hazarlar, Peçenekler ve Sekeller tarafından da kullanılmış ve böylece Orta Asya’dan Avrupa içlerine kadar yayılmıştır.

Göktürk alfabesindeki 38 harf, aşağıdaki tabloda toplu hâlde gösterilmiştir.

Türklerin siyasal varlık olarak tarih sahnesine çıkmaları, Milattan önceki yüzyıllara, Hiungnu`lar dönemine kadar geriye gitmektedir. Hunlar döneminde yazının kullanıldığına ilişkin bazı kayıtlar olmakla birlikte, bu yazının niteliği hakkında açık bilgilere sahip değiliz. Bu yüzden Türklerin kullandıkları kesin olarak bilinen ilk alfabe Göktürkler döneminde yaygınlık kazanan Göktürk alfabesidir. Son yıllarda Issık-Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk alfabesi karaterinde olup, M.Ö. V.-IV. yüzyıllara tarihlenmektedir. Bu yüzden de Göktürklere bağlanan ilk Türk yazısının Göktürk Kağanlığı`nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.

İlk Türk alfabesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar Göktürkler döneminde dikilen yazıtlarda karşımıza çıkmaktadır. Çözülüp değerlendirilmeleri ancak XIX. yüzyıl sonunda mümkün olmuştur. Bunlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlar olmuştu. 1889’da da Orhon yazıtları diye anılan iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştı. Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı. Yani Ankara’daki Augustus Tapınağı’nda olduğu gibi iki ayrı dilde yazılmışlardı. Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen, 1893’te bu yazıtları çözmüş, böylece bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirildikleri, yazının Türklere özgü bir alfabe, dilin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı.

Anıtların öneminden ötürü Orhon alfabesi diye de anılan Göktürk alfabesinin kökenine gelince, bu konuda çok farklı görüş ve iddialar bulunmaktadır. Bu alfabede kullanılan işaretler, Runik diye adlandırılan eski Iskandinav yazısındaki işaretlere benzediğı için Runik karakterli sayılmış ve o alfabeyle ilişkilli olabileceği öne sürülmüştür.Yazıyı çözen Thomsen, bu Türk alfabesinin Arani alfabesinden türemiş olabilece görüşünü savunmuştu. Buna karsın Aristov gibi Rus bilginleri, bu yazıdaki işaretlerin eski Türk damgalarından alınmış olabileceğine dikkatleri çekmiştir. A. Cevat Emre ise, Göktürk yazısının Sümer yazısı ile aynı kökten gediğini varsaymıştır. Bütün bu değişik, hatta çelişik savlar arasinda söylenebilecek şey, bilim çevrelerinde en çok Thomsen’ın görüşünün tutunduğudur.

Yorumlar (0)