03.06.2020, 16:16

Grip, nezle gelince; DUMAĞI, TUMOV, DÜMEW, DUMU; TUMÅV, TUMU; TUMAW; TUMŌ unutuldu!

DUMAĞI / DUMAĞU

DUMAĞI < TUMAGU < *TOÑAGU

//DUMAĞI, TUMOV, DÜMEW, DUMU; TUMÅV, TUMU; TUMAW; TUMŌ//

 Arapça “zükâm [ﺯﻛﺍﻢ] (Arapça; ad) = Nezle”, “nezle [ﻥﺯﻝﻪ] (Arapça; ad) = Nezle”; Fransızca grip (< grippe) sözleri Türkçeye girince Türkçe “TUMAGU” sözü ile yansımaları (varyantları) pek çok Türkçe kolunun bilim dilinde unutulmuş, daha az kullanılmaya başlamış.

 [“Ölet” ile “Salgın” başlıklı dil yazılarımı üleşince birçok arkadaşım başka Türkçe “sayrılık adlarını” da yazıp üleşmemi istedi.
 Bu alanda çok sayıda dil yazısı yazdım. Bu yazıları sınıfta ders işler gibi üleşiyorum. Dönemi geldikçe, okuyucuların sindirebileceği aralıklarla.]

 Sözlerin Türkçe karşılıkları önce Türk olmayıp Türk ilinde el üstünde tutulan başagutlarca açık - aydın, keskin karşı duruşlarla kullanılmadı.  
 Bugün de Türkçe kökenli sözleri kökten gelme alışkanlıklarla kullananlar olduğunda böyle kimselerin kullandıkları sözler yadırganıyor. Daha sonraları bu kimseler belirlenerek yadırganıyor, örgütlü, bilinçli, gizli yöntemlerle dışlanıyor, suçlanıyor.  


 Kızılbaş! İnançsız! Bilimsiz, biligsiz (savadsız)!.. son kırk - elli yıl içinde: Irkçı! Şamanist!.. 
 Türk yurdunun yüzde doksan beşini oluşturan Türklerin ulusluk özelliklerini sürdürmesi, Türkçe sözleri kullanması, geleneklerini yaşaması: IRKÇILIK, KAVMİYETÇİLİK!


 Küçük küçük toplulukların içerisinden çıkan birtakım kötü yüreklilerin ön yargı ile, anlamsız, gereksiz biçimde Türklüğe, en çok da doğrucul, bilimci, inançlı, gerçekçi görünsünerek “Türkçe kökenli” sözlere saldırmaları elbeğliği (demokrasi), doğruluk, inançlılık!.. oluyor. 

 Bu yazıda işlediğim “DUMAĞI (nezle, grip)” sözü ile birlikte “bilinçaltı” Türk karşıtlığı sonucu bin yıl içerisinde yavaş yavaş unutturulan BİNLERCE Türkçe söz böyle bilinçli, ardıcıl saldırılar yüzünden yokalıp - yitip gitti. 


 En büyük güç olan Türkçe sözleri diriltebilmek, Eski - Çağdaş Türkçe kollarındaki “ORTAK KÖKTEN” yansımalarını işleyerek “DLDE BİRLİK” köprüsünü kurmak için ilkin birer dil yazısında işlemek gerekir. 

ANLAM BİLGİSİ, ANLAM BİLİM (İLM-İ MAÂNÎ, SEMANTİK):
  
 Bu yazıda işlediğimiz “TUMAGU < *TOÑAGU” sözünün yansımaları en yaygın biçimde “nezle” ile “grip” anlamında kullanılagelmiştir. 
 Arapça ile Fransızca karşılıkları Türkçeye girmeseydi, bu iki kavram iki ayrı sözle karşılanacaktı.


 Çok geniş bir alanda, Doğu Türkistan’dan Kazan Tataristan’ının batısına değin birce, bir tek kavramı karşılayan bir sözün seyrek, cılız biçimde günümüzde yaşaması Türk topluluklarının gizli gücünün (potansiyelinin) belgisidir, belirtisidir.
≡---                              ---                             ---


BİÇİM BİLGİSİ (İLM-İ SARF, MORFOLOJİ):

 Eski Uygur Türkçesindeki “TUMAĠU” sözünün “üşüme, üşütme, donma” kavramları ile doğrudan ilintilidir. Bu düşünceyle yine bu dönemdeki “TOÑ (don)” kökünden, “TOÑMAḲ (donmak)” eyleminden: “+A- / +E-” addan eylem yapma ekiyle “TOÑ(A)MAḲ (donacak duruma gelmek)” biçimindeki bir eylemden ““TOÑAĠU” eylem adının türediğini, bu sözün de daha sonra “nezle”, “grip” kavramını karşılayarak kipleştiğini (kalıplaştığını) düşünüyorum.

 ESKİ UYGUR DÖNEMİ

AT : AD; *EK: +A- / +E-: Addan eylem türetme eki.

AT+A-MAK
 atamak (durum eyl.) (I) = Ad koymak, adlandırmak, ad vermek.: TT. I. 11. bkz. adamak.

AÑ (/ > ANG) (ad) : Bellek, bilinç, anlak (zekâ), “ög, us (akıl)”,    

AÑ+A-MAK

 añamak (/ > angamak) (nesneli durum eyl.) = Anlamak: U. II. 38, 69.
*EK: +A- / +E-: Addan eylem türetme eki.
≡---                              ---                             ---
SESBİLGİSİ (SAVTİYAT, FONETİK):

 “TUMAĠU” sözü ile yansımalarının (varyantlarının) gerek Eski, gerekse Çağdaş Türkçe kollarındaki biçimlerinde vurgu son boğumdadır (hecededir).
≡---                              ---                             ---
SÖZ KÖK BİLGİSİ, KÖKEN BİLİM (İLM-İ İŞTİKAK, ETİMOLOJİ):

=A= ART DÖNEMLİ SÖZ VARLIĞI: ESKİ TÜRKÇE KOLLARI (LEHÇELERİ)

KAYNAKLAR

ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ [8. yy. - 13. Yy]

TUMAĠU (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Grip, nezle.: H “G. R. Rahmeti, Zur Heilkunde der Uiguren, SPAW. XXIV, I. 1930; II. 1932”. I. 12, 144. 

KÖKTEŞLERİ:

TUMILMAḲ (dönüşlü oluş eyl.) = Soğumak. Donmak.: Suv. 4, 20. 
TUMLUĠ (ad) = Soğukluk, soğuk.: Wind. 250, 39. ≡ tumlıġ, tumluḳ.
≡---                              ---                             ---
”DİVÂNÜ LÜGÂT’İT-TÜRK - Kaşgarlı Mahmut - 1072 yılı.”
TDK YAYINLARI - Besim Atalay. 1. Baskı - 1939 yılı; 
11. yüz yıl Türkçe kollarının sözlüğü

TUMAĠU (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Nezle, ingi, dumağı.: I. 447. bkz. uçguḳ. 
≡---                              ---                             ---
ESKİ HAREZM TÜRKÇESİ [12. - 14. y. y.]

TUMAĠI (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Nezle. 164. İBNÜ MÜHENNA LÜGATİ Yazılışı: “1300 - 1400” arası (?).;

KÖKTEŞİ:
TOÑMAḲ (oluş, durum eyl.) = Donmak.: İBNÜ MÜHENNA LÜGATİ Yazılışı: “1300 - 1400” arası (?).; ḪUSREV Ü ŞİRİN [HŞ] Yazılışı: “1341 - 1342” yıllarında. Yazan: Ḳutb.
≡---                              ---                             ---
ESKİ TÜRKİYE TÜRKÇESİ (13. - 15. y. y.]

dumağı (dumağu, tumağı, tumağu) : Nezle. Grip. 

& Ve miydeyi yavuz hıltlardan arıdır ve süddeyi açar ve dumağuyu [ﺪﻣﺍﻐﻮﯼ] giderir. (Edviye. XIV. 20)

 [EDVİYE -İ MÜFREDE (ﺍﺪﻮﯿﻪﺀﻣﻓﺮﺪﻩ):  XIV. yüzyılda yaşayan Türk otacılarından (hekimlerinden) Geredeli İshak bin Murad’ın 1389 (792) yılında Timurtaş Paşaoğlu Umur Beğ için yazdığı sağlık bilim (tıp) üzerine bir eserdir. 
 Birinci bölüm bitkilerden, ikinci bölüm ameliyattan söz eder.


 Türkçe kökenli sözler bakımından çok değerli olan bu eserin Topkapı müzesi Revan köşkü kitapları arasında 1963 numara ile kayıtlı 170 yapraklı nüshası taranmıştır. 
 Tarayan: Amasya tarihi yazarı Hüsamettin Yasar’dır.] (Edviye. XIV.)
---                              ---                             ---
& Gün ağıllansa çok ola uğru dir
Nezle, sürfe, dumağu [ﺪﻮﻣﻐﻮ] hem ağrı dir (Melhame. XIV - XV. 60 - 1)

 [MELHAME-İ ŞEMSİYYE [ﻤﻝﺤﻣﻪﺀﺷﻣﺴﻴﻪ]: XV. y. y.ın değerli bilgin sofilerinden Yazıcıoğlu Mehmet ile Ahmet Bican’ın babaları Yazıcı Selâhüddin Efendinin 1408 (811) yılında Farsçadan çevirdiği manzum eserdir. Yıldızlardan, hayvanlardan söz eden bu eseri 1576 yılında Ferruhi adlı biri göçürerek (kopya ederek) yazmıştır. 


 Şimdi Nuruosmaniye kitaplığında 2809 numara ile kayıtlı olan 173 yapraklı nüsha taranmıştır.
 Tarayan: Türkiyat Enstitüsü asistanlarından Kıvamettin Burslan’dır.] (Melhame. XIV - XV.)

& Çok ola bu yıl suâl, tumağu [ﻁﻮﻣﺍﻍﻮ] hem
Hastalık enva’ öğüşdür hem be-dem   (Melhame. XIV - XV.)
---                              ---                             ---
& Anı yimek ile tumağıyı [ﻁﻣﺍﻏﯼ] giderür, göze çekeler nâfi’dür. 
 (Mü. Şi. XIV. - XV. 48)

 [MÜNTEHAB’Ü’ş-ŞİFA (ﻣﻥﺖﺨﺐﺍﻝﺸﻔﺍ) : Anadolu’da yetişen büyük Türk bilginlerinden Konya’da doğup Aydın’a yerleşmiş olan Hacı Paşa’nın (Celâlüddin Hızız’ın) sağlık bilim üzerine yazdığı eseridir. Yazar bir ara sayrılanmış, kendi özünü sağaltmak için otaçılığı (hekimliği) öğrenmiştir. “MÜNTEHAB’Ü’ş-ŞİFA”yı, yine kendisinin Arapça olarak yazdığı “Şifaü’l-Eskam” adlı büyük sağlık bilim kitabından özetleyip Türkçeye çevirerek Aydınoğlu Mehmet Beğ’e sunmuştur. Yaşadığı dönemin Anadolu Türkçesi bakımından çok değerli bir kaynaktır. 
 Topkapı Sarayı kitaplığında 545 numara ile kayıtlı 540 sayfalı nüsha taranmıştır. 
 Tarayan: Abdülbaki Gölpınarlı’dır.] (Mü. Şi. XIV. - XV.)

& Ve tumağı [ﻁﻮﻣﺍﻏﯼ] ve nâzile ve öksürük ve yel ağrısı çok vâki’ olur.
       (Mü. Şi. XIV. - XV. 2)
---                              ---                             ---
PES [ﭘﺲ] (ünlem) (Farsça) = 1. Peki. Peki, öyleyse. 2. Aa, peki. 
 Sözdeşinin (muhatabının) karşısında onun söylediğini onamak için söylenen söz.
 Karşısındaki kimsenin şaşkınlık verici sözü, davranışı üzerine söylenen söz. 
 İşte öyle. İşte öylece. İşte böylece.

Zükâm irer gibi ola dimağı
Pes andan olusarlardur dumağı [ﺪﻣﺍﻏﯼ]   (Muham. XV. 294)

 [MUHAMMEDİYE (ﻣﺤﻣﻣﺪﻴﻪ): XV. (15.) yüzyıl sofi bilginlerinden Gelibolu’lu Yazıcıoğlu Mehmet Efendinin 1449 (853) da yazdığı tasavvufî manzum eserdir. İstanbul’da birkaç kez basılmıştır. Giritli Ali bin Mehmet’in 1751 (1165) müellif nüshasından göçürdüğü (istinsah ettiği) eser Süleymaniye kitaplığının Lâleli bölümünde 1491 numara ile kayıtlı olan 560 sayfalı nüsha taranmıştır. 
 Tarayan Kilisli Rifat Bilge’dir.] (Muham. XV.)
---                              ---                             ---
& Öksürük, dumağu [ﺪﻣﻏﻮ] eğer doğduğuna yakın olursa ilacı oldur kim ..
 (Hazain. XV. 14 - 1)

 [HAZAİNÜ’s SAÂDÂT: (ﺨﺯﺍﺀﻥﺍﺴﻌﺍﺪﺍﺖ): XV. yüzyıl içerisinde yaşadığı sanılan değerli Türk bilginlerinden Mehmet oğlu Eşref’in kolaylıkla anlaşılır bir dille yazdığı hekimlik üzerine eserdir. Dil bakımından çok değerli olan bu kaynağın İne Hoca oğlu Ali adlı kimsenin 1460 (864) yılında 72 yaprakta yazılmış olan (bugün için) biricik nüshası Topkapı Sarayı kitaplığı III. Ahmet bölümünde 557 numara ile kayıtlı bulunmaktadır.


 Eserin, İstanbul Üniversitesi tıp tarihi ile deontoloji doçenti Dr. Bedi N. Şehsuvaroğlu’nun yeni yazıya çevirdiği metniyle birlikte Türk Tarih Kurumunca 1961 yılında yayımlanan tıpkıbasımı taranmıştır.
 Tarayan: Türk Dil Kurumu uzmanlarından Dehri Dilçin’dir.] (Hazain. XV.)

& Sovuk hava nezle eyler, tumağu [ﻁﻣﺍﻏﻮ], sar’, ri’şe eyler. (Hazain. XV. 28 - 1)  
---                              ---                             ---
& zûkâm [ﺯﻛﺍﻢ] (Arapça) : Tumağı [ﻁﻮﻣﻏﯼ] illeti.  (Miftah. XV. 92)  

 [MİFTAHÜ’L - LÛGA (ﺍﻝﻝﻐﺔ ﻤﻔﺘﺍﺡ-): Amasyalı Şeyh Mahmut bin İbrahim’in II. Bayezit için düzenlediği Farsçadan Türkçeye sözlüktür. Bu sözlük bir önsöz ile iki bölüm üzerine düzenlenmiştir. Önsöz Fars dilinin kurallarını açıklar. Birinci bölüm eylemlikler (masdarlar), ikinci bölüm de adlar üzerinedir.
 Eserin Türk Dil Kurumu kitaplığında 6157 numara ile kayıtlı 146 yapraklı basması taranmıştır. Tarayan: Dehri Dilçin’dir] (Miftah. XV.)
---                              ---                             ---
& Ez - zükâm [ﺍﻝﺯﻛﺍﻢ] (Arapça) : Tumağı [ﻁﻮﻣﺍﻏﯼ] dedikleri maraz.  
 (Terceman. XV. 379 -1) 
 [TERCEMAN [ﺘﺭﺠﻣﺍﻥ] : XVI. yüzyıl dil, inanç bilginlerinden Ankaralı Pîr Mehmet bin Yusuf’un 1551 (959) yılında 28 bölüm üzerine 3 cilt olarak düzenlediği Arapçadan Türkçeye sözlüktür. Sözlüğün Ali Paşa kitaplığında 2604 numara ile kayıtlı nüshası taranmıştır.
 Tarayan: Türkiyat Enstitüsü asistanlarından Kıvamettin Burslan’dır.] (Terceman. XV.)
---                              ---                             ---
OSMANLI TÜRKÇESİ [16. - 19. y. y.]

& zûkâm [ﺯﻛﺍﻢ] (Arapça) : Tumağu [ﻁﻣﺍﻏﻮ].   (Şamil. XVI. 615) 

 [ŞAMİLÜ’L-LÛGA (ﺷاﻣﻝاﻝﻝﻐﺔ): XVI. y. y.; 1540 yılında kendi yurdunda ölen değerli bilgin  Afyonkarahisarlı Hasan bin Hüseyin İmadüddin’in 1505 (911)te büyük bir himmetle düzenlediği Farsçadan Türkçeye sözlüktür. Eser iki bölüme ayrılmıştır: Birinci bölüm: ADLAR, ikinci bölüm: “MASTAR”lardır (eylemliklerdir).


 İkinci bölümde manzum, mensur Farsça dilbilgisi kuralları gösterilmiş, çekim örnekleri de verilmiştir. Büyük bir özenle yazılmış olan bu eserin Afyonkarahisar Memleket kitaplığında 589 numara ile kayıtlı bulunan 673 sayfalı nüshası taranmıştır.
 Tarayan: TD Kurumu uzmanlarından Dehri Dilçin’dir.] (Şamil. XVI.)
---                              ---                             ---
& za’d [ﺿﺍﺪ] (Arapça) = Husumet etmek ve tumağı [ﻁﻣﺍﻏﯼ] olmak.   
 (Bab. XVI. 2, 465)

 [BABUS-ÜL-VÂSIT [ﺐﺍﺐﻮﺱﺍﻝﻮﺍﺴﻃ]: 16. yüzyıl bilginlerinden olup 1555 (963)te ölen Musa Merkez Efendi oğlu Mehmet Efendinin iki cilt üzerine düzenlediği Arapçadan Türkçeye sözlüktür. Eser, meşhur Kamus esas tutularak yazılmıştır. İstanbul kitaplıklarından birçoğunda nüshaları vardır. 
 Üsküdar’da Selimağa kitaplığında 1224, 1225 numaralarla kayıtlı olan nüsha taranmıştır.
 Tarayan: Emekli öğretmen Atıf Tüzüner’dir.] (Bab. XVI.)
---                              ---                             ---
& Ez - zükâm [ﺍﻝﺯﻛﺍﻢ] (Arapça) : Başa soğuk geçip tumağu [ﻁﻣﺍﻏﻮ] olmak.    (Ah. XVI. 471)

 [AHTERİ -İ KEBİR (ﺍﺨﺖﺭﯼﺀﻛﺑﯿﺭ) : Afyonkarahisarlı Mustafa Ahteri’nin 1545 (952)te düzenlediği Arapçadan Türkçeye sözlüktür. Arapça sözleri karşılamak için kullanılan Türkçe sözler bakımından oldukça önemlidir. Birçok yazmaları olan bu kaynak kezlerce basılmıştır. 


 1905 (1323) yılında İstanbul’da Arif Efendi matbaasında basılan baskı taranmış, gerektikçe başka basımlarına da bakılmıştır.
 Tarayan: Türk Dil Kurumu uzmanlarından: İshak Refet Işıtman’dır.] (Ah. XVI.)
---                              ---                             ---
& zûkâm [ﺯﻛﺍﻢ] (Arapça) : Dumağı [ﺪﻣﺍﻏﯼ] illeti. (Ni’meti. XVI. 369)

 [LÛGAT-İ Nİ’METULLAH (ﻞﻐﺖﻥﻌﻣﺔﷲ) : 1561 (969)de İstanbul’da ölen Nakşibendi şeyhlerinden Sofyalı Ni’metullah Efendinin 1540 (947) yılında düzenlediği Farsçadan Türkçeye sözlüktür. Bu eserin Türk Dil Kurumu kitaplığında 6075 numara ile kayıtlı nüshası taranmış, gerektikçe 451 numara ile kayıtlı başka bir nüshaya da bakılmıştır.
 Tarayan: Kurumumuz uzmanlarından Dehri Dilçin’dir.] 
                                                              (Ni’meti. XVI.)
---                              ---                             ---
& El - emsah [ﺍﻻﻣﻣﺳﺡ] (Arapça) : Zükâm. Türkçe [ﺪﻮﻣﺍﻏﯼ] derler. 
   (Kdeb. XVIII. 330 - 1)

 [KANUNÜ’L- EDEB TERCÜMESİ (ﻗﺍﻥﻮﻥﺍﻻﺪﺐﺘﺭﺟﻣﻪﺳﯼ) : Eserin gerçek adı Kanunü’l-Edeb fi Zabt-ı Kelimati’l Arab, XV. yüzyılda yaşadığı sanılan Ebülfazl Habeyşü’t-Tiflisi’nin Arapçadan Farsçaya düzenleyerek çevirdiği sözlüktür. Bu eserin 1456 (861)da Mustafa bin Şemsüddin adlı kimsenin yazdığı, şimdi Süleymaniye kitaplığının Vehbi Efendi bölümünde 1968 numara ile kayıtlı nüshasını 1787 (1202) yılında ölen Müstakımzade Süleyman Sadüddin Efendi “Terceme-i Kanunü-l-Edeb” adıyla Türkçeye çevirmiştir. Çevirinin başlama tarihi olan 1769 (1183)u ebced hesabıyla belirtmek üzere eserine “ﺍﻝﺳﻥﮥﺜﻻﺜﻪ” (Elsine-i Selâse) diye ikinci bir ad vermiştir.


 Büyük kıtada 2186 sayfayı bulan çevirinin Süleymaniye kitaplığının Esat Efendi bölümünde 3182 numara ile kayıtlı nüshası taranmıştır.
 Tarayan: Emekli öğretmen Atıf Tüzüner’dir.] (Kdeb. XVIII.) 
≡---                              ---                             ---
=B= EŞ DÖNEMLİ SÖZ VARLIĞI: ÇAĞDAŞ TÜRKÇE KOLLARI (lehçeleri)

OĞUZ - TÜRKMEN ÖBEĞİ
Türkiye Türkçesi; Azerbaycan Türkçesi; Türkmen Türkçesi; Gagauz Türkçesi

TÜRKİYE TÜRKÇESİ
TÜRKİYE TÜRKÇESİ YÖRE AĞIZLARI

ANADİLDEN DERLEMELER - I. Cilt - 1932 YILI - 
Hamit Zübeyir, İshak Refet - Halk Evleri Dil ve Edebiyat gurupları mesaisine yardım için - C. H. F. Neşriyatından - Hakimiyeti Milliye Matbaası - ANKARA.

110. s. DUMAĞI (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Nezle.: Üzerine şifa dumağı olmuşuk.; Üzerlerden ırak olsun dumağı olmuşuk.: ANKARA, KONYA. 
110. s. duma (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Nezle.: TEKE [ANTALYA].
< “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”

ANADİLDEN DERLEMELER - II. CİLT- Hamit Koşay, Orhan Aydın – 
T. D. K. C. I. 19
TÜRK TARİH KURUMU BASIMEVİ -1952 yılı -ANKARA.

47. s. DUMAĞI (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Nezle.: ANKARA.
/---                              ---                             ---
DERLEME SÖZLÜĞÜ -IV. CİLT-
Türk Dil Kurumu Yayınları - 1963 - ANKARA.

1600.s. DUMA [dıma, dımağ, dımağı, dımağu, dima, dimağ, dimağı, domağa, domağı, dumag, dumagı -1, 2; dumağ -1, 2; dumağa, dumağı -1, 2; dumağu, dumax, duman (I), dumo, dumu, düma] (ad; sayrılık; sağlık bilim) = 1. Nezle, grip, bronşit. (Kuzköy *Bucak, Başpınar, Karamanlı *Tefenni, Çamköy *Gölhisar, Kozluca, Çebiş, Çeltikçi -BURDUR; Darıveren *Acıpayam, *Sarayköy köyleri, *Çal, *Narlıdere, Eziler *Güney -DENİZLİ; *Karacasu, Alanlı, AMASYA; *Bozdoğan, Kırcaklı *Nazilli -AYDIN; Tepeköy *Torbalı -İzmir; -BALIKESİR ile çevresi; *Bozcaada, Kemal -ÇANAKKALE; Rumeli göçmenleri -BURSA; Ilıcaksu *Domaniç -KÜTAHYA; Pazarcık *Bozüyük, İnönü *Söğüt -Bilecik; Bozan, Tokat, -ESKİŞEHİR; Akmeşe -Kocaeli; Deveviran -BOLU; Karaburun *Çatalca -İSTANBUL; Kuyucak -KASTAMONU; Uğru *Araç -KASTAMONU; Saray *Kurşunlu -ÇANKIRI; Çıkrık *Mecitözü -ÇORUM; -Samsun; *Nallıhan, -ANKARA; Zencidere -KAYSERİ; Eymir *Elmalı, Yenidamlar, Kocayatak *Serik -ANTALYA; Müsgebi *BODRUM, *Marmaris, Karaçalı *Milas, Şeref *Yatağan -MUĞLA; Sultanköy *İpsala, *Keşan -EDİRNE)

[DIMA] : (-ÇORUM; -İÇEL ile köyleri)
[DIMAĞ] : (-ÇORUM)
[DIMAĞI] : (-ÇORUM)
[DIMAĞU] : (*Taşköprü -KASTAMONU)
[DİMAĞ] : (-SİNOP)
[DİMAĞI] : (-KÜTAHYA)
[DOMAĞA] : (*Zile -TOKAT)
[DOMAĞI] : (Zeytinli *Edremit -BALIKESİR)
[DUMAĞ] : (Kırıklar *Dinar -AFYON; -NİĞDE)
[DUMAGI -1] : (-DENZİLİ; *Antakya -HATAY)
[DUMAĞ -1] : (Hanköyü *Emirdağı -AFYON; Derbent *Buldan -DENİZLİ; Rumeli göçmenleri, Kozanlı *Ödemiş -İZMİR; Yeniköy -BALIKESİR; *Mustafa Kemal Paşa -BURSA; *Gölpazarı -BİLECİK; *Geyve -KOCAELİ; Demirciler *Çarşamba -SAMSUN; Bağlıca *Ardanuç -ARTVİN; Güdül *Ayaş -ANKARA; Haliliye *Ceyhan -ADANA; *Anamur -İÇEL; Bağyaka *Finike -ANTALYA; *Milas, *Bodrum, Mesudiye *Dadya -MUĞLA; -EDİRNE; *Lüleburgaz, Çavuşköy *Babaeski -KIRKLARELİ)
[DUMAĞA] : (Sonusa *Erbaa -TOKAT)
[DUMAĞI -1] : (*Bolvadin, Kızılköy *Dinar -AFYON; *Eşme köyleri -UŞAK; *Eğridir köyleri, Yassıviran *Seirkent -ISPARTA; Güney *Yeşilova -BURDUR; Honaz, *Çal, -DENİZLi; *Burhaniye, *Nazilli -AYDIN; Görece *Tire -İZMİR; Karakuzu *Alaşehir -MANİSA; *Alayunt -KÜTAHYA; *Kargı -ÇORUM; -SİNOP; *Vezirköprü -SAMSUN; Buğa, Zana, Tekke *Taşova -AMASYA; Tanika, *Erbaa -TOKAT; Hisarcık *Yayladağı -HATAY; Çalış *Haymana -ANKARA; Seydin *Avanos -KIRŞEHİR; *Bor -NİĞDE; *Ermenek ile köyleri, Nuzumla *Seydişehir, *Hadım -KONYA; Saçıkaralı aşireti, Akyazar, *Karaisalı -ADANA; *Mut köyleri, Muhat *Tarsus -İÇEL; Eskinuz, Gödene *Akseki, Kalkan *Kaş -ANTALYA; *Milas -MUĞLA; Bayramlık *Uzunköprü -EDİRNE; Deveçatağı -KIRKLARELİ)
[DUMAĞU] : (-SİNOP; -SAMSUN)
[DUMAX] : (Bağlıca *Ardanuç -Artvin)
[DUMO] : (Karabüzey *Araç, Bereketli -Kastamonu)
[DÜMA] : (Kurfallı -İstanbul)

2. Öksürük, boğmaca öksürüğü. (İğdir *Çivril -DENİZLİ; Deveviran -BOLU; *Ereğli -KONYA)
[DİMA] : (-NİĞDE)
[DUMAGI -2] : (-DENİZLİ)
[DUMAĞ -2] : (-Nevşehir; Bahçeli *Bor -NİĞDE)
[DUMAĞI -2] : (*Senirkent -ISPARTA; Homa, Işıklı *Çivril -DENİZLİ; -NİĞDE)
[DUMU] : (*Vezirköprü -SAMSUN)
//---                              ---                             ---
AZERBAYCAN TÜRKÇESİ

& TUMOV (ad; sayrılık; sağlık bilim) = bax zökəm. [Gənc:] Ağalar, son xəbər! General həzrətləri tumov olmuşdur. Ə. Məmmədxanlı. bkz. zökəm.

& TUMIG (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Nezle. [SALYAN “yöre ağzı”] bkz tumov; zökəm.

zükâm [ﺯﻛﺍﻢ] (Arapça; ad) : Nezle > ZÖKƏM.
ZÖKƏM : is. [ər.] Burnun daxili qişasının iltihabı nəticəsində burundan selik axma və tez-tez asqırma şəklində təzahür edən xəstəlik. 
Zökəm olsa əgər bizim qəhrəman; 
Şeir uzaqlaşar onun yanından. M. Rahim. 
Qızdırmadan, zökəmdən zara gəlib adamlar. H. Hüseynzadə. bkz. tumov.
/---                              ---                             ---
TÜRKMEN TÜRKÇESİ

& DÜMEW (ad; sayrılık; sağlık bilim) = DUMAĞI: Soğuk algınlığı,  grip, nezle. bkz. yoñ. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”

 at. Sowuklamak, sowuk urdurmak sebäpli yüze çıkyan nähoşluk, yoñ. 
Dümewden gözüm açılmadı. ≡ Dumağıdan (nezleden, gripten) gözüm açılmadı. (K. Berdiyew)
/---                              ---                             ---
GAGAUZ TÜRKÇESİ

& DUMA (ad; sayrılık; sağlık bilim) = DUMAĞI: Soğuk algınlığı,  grip, nezle. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”
≡---                              ---                             ---
KARLUK - UYGUR ÖBEĞİ
Çağdaş Uygur Türkçesi; Özbek Türkçesi

ÇAĞDAŞ UYGUR TÜRKÇESİ

& TUMU (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Burun akıntısı, nezle; Dumağı, grip. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”
tumu tégmek (birl. oluş eyl.; sağlık bilim) = Burun akıntısı, nezle olmak; Dumağı olmak, grip olmak.
tumuḳaş (oluş eyl. adı; sağlık bilim) = Soğuk alma, üşütme.
tumuḳimaḳ (oluş eyl.; sağlık bilim) = Soğuk almak, dumağı, grip olmak.
tumu - puşḳaḳ (ad ikilemesi; sağlık bilim) = Üşütme, soğuk alma gibi sayrılıklar.
/---                              ---                             ---
ÖZBEK TÜRKÇESİ

TUMÅV (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Burun akıntısı, nezle; Dumağı, grip. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”

ÖZBEK TİLÏNÏNG İZÅHLİ LÜGÄTÏ - II. TOM, 1981 yılı - Moskva.: 

222. s.
 TUMÅV Burun şilliḳ pärdäsïnïng yällğlänïşï vä bunïng näticäsïdän burundan suv, näzlä åḳış käsälligï.
 [TUMÅV (DUMAĞI) : Burunun yumuşak dokusunun irinlenmesi sonucunda burundan sıvı akması, nezle sayrılığı (hastalığı).]

 TUMÅV BOLMÅḲ = Dumağı (nezle) olmak.
 TUMÅVLÄMÅḲ Tumåv bolïb ḳålmåḳ.: Säyyårä tumåvläb bïr - ikkï kün mäktäbgä kélmädï. - Pirimḳul Ḳådirov. ḲALBDÄGÏ ḲUYÅŞ. 
 [DUMAĞILA(N)MAK = Dumağı (nezle) olmak.: Seyyare dumağı (nezle) olup bir iki gün okula gelmedi. - Pirimkul Kadirov - YÜREKTEKİ GÜNEŞ.]
≡---                              ---                             ---
KUMAN - KIPÇAK ÖBEĞİ
Kazan Tatar Türkçesi; Başkurt Türkçesi; Karaçay - Balkar Türkçesi; Kumuk Türkçesi; Nogay Türkçesi; Kazak Türkçesi; Kırgız Türkçesi 
 
KAZAN TATAR TÜRKÇESİ

TOMAW (ad; sayrılık; sağlık bilim) =  Soğuk algınlığı, grip. Nezle. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”

& TOMAW (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Dumağı: Burun akıntısı, nezle; Grip. < “*TOÑAGU” Eski Uygur Türkçesi
tomaw töşü (birl. durum eyl.; sağlık bilim) = Dumağı olmak, “dumağıya yakalanmak”.
tomawlau (durum eyl.; sağlık bilim) = Dumağı olmak; grip, nezle olmak.
/---                              ---                             ---
BAŞKURT TÜRKÇESİ

TIMAW (ad; sayrılık; sağlık bilim) =  Soğuk algınlığı, grip. Nezle. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”
/---                              ---                             ---
KUMUK TÜRKÇESİ

TUMAW (ad; sayrılık; sağlık bilim) =  Soğuk algınlığı, grip. Nezle. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”
/---                              ---                             ---
KAZAK TÜRKÇESİ

TUMAW (ad; sayrılık; sağlık bilim) =  Soğuk algınlığı, grip. Nezle. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”
/---                              ---                             ---
KIRGIZ TÜRKÇESİ

TUMŌ (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Soğuk algınlığı, grip. Nezle. < “TUMAĠU” Eski Uygur Türkçesi. < ““TOÑAĠU”
/---                              ---                             ---
RUSÇA

ПАСМОРК [PASMORK] = (ad; sayrılık; sağlık bilim) = Nezle.
≡---                              ---                             ---

=SONUÇ=

 Slav (Rus, Belorus, Ukrayn, Slovak..) uluslar topluğunu dil, edebiyat bakımından yakınlaştırma yolunda bilimlik çalışmalar 17. yüzyılda başladı. Slav dillerinden birinin aydın dilini bilen biri çok az çalışma ile ötekileri de okuyup anlayabilmektedir.
 Arap toplulukları arasındaki dil, edebiyat birliği kesintisiz günümüze değin süregelmektedir. 
 İngiliz uluslar topluluğunun dilleri arasında çok az ayrım var, çok kısa çalışmalarla birbirlerini anlayabilmektedir…

 Çağdaş Türkçe kolları günümüzde duygu, düşünce, ayrıntılı derin kavramları  anlamak bakımından birbirlerinden çok, pek çok uzaktır.
 “ORTAK DİL”, “Ortak Türkçe” değil, ancak birbirine yakınlaşmış, anlamları sezilebilir ortak söz varlığını öğrenerek dil köprüsü güçlendirilmiş Türkçe kolları için çalışmalar yapılablir.
 Bu yazıda gün yüzüne çıkartmaya çalıştığımız ortak kökten, anlamı çok kısa süreli öğrenceliklerle sezilebilecek Türk toplulukları için, araştırmalarla işlenip değerlendirilebilecek SAKLI GÜÇ altı bin sözden birini göz önüne sermeye çalıştık.
 Dilin, en azından bilinçli aydınların yönetiminde işlenip güçlendirilmiş bir dilin gücü orduların gücünden daha büyük bir güçtür.

Yorumlar (0)