Andre Breton Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri​​​​​​​, yazarlar, şairler

Andre Breton Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri, yazarlar, şairler, düşünürler, biyografiler, kim kimdir?

Biyografi, kısa biyografiler, biyografi, biyografi eserleri, ilginç biyografiler, önemli biyografiler, yazarlar, şairler, düşünürler, kim kimdir, yaşam öyküsü, yazarlar, şairler, düşünürler, biyografiler, kim kimdir? Andre Breton Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

biyografi, kısa biyografiler, biyografi, biyografi eserleri, ilginç biyografiler, önemli biyografiler, yazarlar, şairler, düşünürler, kim kimdir, yaşam öyküsü, yazarlar, şairler, düşünürler, biyografiler, kim kimdir?

Bütün yazar, şair ve düşünürleri şu bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Lütfen tıklayınız: Yazarlar-Şairler-Edebiyatçılar-Düşünürler

...

Andre Breton Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Andre Breton 
(d. 18 Şubat 1896 Tinchebray - ö. 28 Eylül 1966, Paris). 
Şair, deneme yazarı ve eleştirmen.

1920'lerde ve 1930'larda yayılan gerçeküstücülük akımının kurucusu ve en önemli kuramcısıdır.

1913'te College Chaptal'i bitirdikten sonra tıp öğrenimine başladı. I. Dünya Savaşı çıkınca silah altına alındı, ordunun ruh ve sinir hastalıktan merkezinde görevlendirildi. O dönemde Fransa'da az tanınan Sigmund Freud'un yöntemlerini hastalar üzerinde uygulama olanağı buldu. Nantes'da, görüşlerinden büyük ölçüde etkilendiği nihilist Jacques Vache ve 1917'de şair Guillaume Apollinaire ile tanıştı.

Freud'un bilinçaltı kuramının ve simgeci şiirin etkileriyle bir süre dadacılığı destekledi. 1919'da Louis Aragon ve Philippe Soupaull ile birlikte Litteralure adlı dergiyi kurdu ve ilk kitabı Mont de Piete'yi (1919; Pieta Tepesi) yayımladı. Gerçeküstücü "otomatik yazı" tekniğinin ilk örneği olan ve Soupault ile birlikte yazdıklan "Les champs magnetiques" (Manyetik Alanlar) adlı metin 1920'de Litterature'de yayımlandı.

Breton'a göre "otomatik yazı"nın amacı dış dünyanın uyanlarından ve her türlü denetimden kurtulan bilinçaltının kendini özgürce sergilemesiydi.

Breton 1921'de Viyana'ya gitti, orada Freud ile tanıştı. Gerçeküstücülüğün temel ilkelerini açıkladığı Manifeste du surrealisme'de (1924; Gerçeküstücülük Bildirgesi) hareketi "sözle, yazıyla ya da başka bir biçimde düşüncenin gerçek işleyişini dile getirmeyi amaçlayan katıksız bir ruhsal otomatizm" olarak tanımlıyordu.

Ona göre gerçeküstücülük "akim denetimi ve herhangi bir ahlaksal ya da estetik tasa olmaksızın düşüncenin kendini ortaya koymasıydı. Batı sanatı ve düşüncesini belirleyen dualizme karşı çıkarak tekçi bir görüşü benimseyen Breton için, görünüşte birbirine aykırı konumdaki düş ile uyanıklık, bir çeşit salt gerçeklik olan gerçeküstü içinde kaynaşabilirdi.

Breton önderliğindeki gerçeküstücü sanatçılar, Paris'te Gerçeküstücü Araştırma Bürosu'nu kurarak burada çeşitli deneylere giriştiler. 1925'te çıkan Fransa-Fas Savaşı sırasında Fransız Komünist Partisi'nin (PCF) görüşlerini benimsediler.

Breton ile birlikte Aragon ve Eluard gibi şairler 1927'de PCE'ye girdiler. Breton, 1928'de yayımlanan gerçeküstücü romanı Nadja'da İçendi yaşamından yola çıkarak, günlük olaylarla psikolojik sapmalan düşsel bir planda kaynaştırmaya çalıştı. Eluard ile birlikte yazdığı L'Immaculee Conception'da (1930; Günahsız Doğum) zihnin değişen düzensizliklerinin sözel anlatımını denedi.

1930'da yayımladığı Second Manifeste du surrealisme'de (İkinci Gerçeküstücülük Bildirgesi) gerçeküstücülüğü felsefi açıdan ele alarak hareketin düşünce alanını genişletti. Bu bildirgede gerçeküstücü ilkelerden uzaklaştıkları gerekçesiyle Antonin Artaud, Robert Desnos. Philippe Soupault gibi yazarları hareketten çıkardığını açıkladı. Onlar da birlikte yayımladıkları Un Cadavre 1930; Bir Ceset) adlı broşürde Breton'u şiddetle eleştirdiler.

1930'da Le Surrealisme au service de la Revolution (Gerçeküstücülük Devrimin Hizmetinde) adlı dergiyi yayımlayan Breton, gerçeküstücülüğün devrimci, ama bağımsız bir hareket olduğunu savundu ve PCF'nin görüşlerini benimseyen Aragon ile anlaşmazlığa düştü. Marksist görüşlere olan yakınlığını sürdürmekle birlikte, 1935'te PCF ile bağlarını tümüyle kopardı. Bir yıl sonra Londra'da gerçeküstücü bir sergi açtı; Kanarya Adaları ve İsviçre'de konferanslar verdi.

1932'de Les Vases communicants'da (Bileşik Kaplar) ele aldığı düş ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi, 1937'de yayımlanan L'Amour fou'da (Çılgın Aşk) yeniden yorumladı. 1938'de Paris'te düzenlenen ve 14 ülkeden 70 sanatçının katıldığı Uluslararası Gerçeküstücülük Sergisi, akımın doruğu oldu.

Breton aynı yıl gittiği Meksika'da Troçki'yle birlikte Bağımsız Devrimci Sanat Federasyonu'nu kurdu. Fransa'ya dönünce yayımladığı Antologie de l'humour noir (1940; Kara Mizah Antolojisi) hükümetçe yasaklandı. Fransa'nın Almanlar tarafından işgal edilmesi üzerine Breton 1941'de New York'a gitti. Orada Max Emst, Marcel Duchamp ve David Hare gibi sanatçılarla birlikte VVV adlı gerçeküstücü dergiyi çıkardı. 1942'de Yale Üniversitesi'nde "Situation du surrealisme entre les deux guerres" (İki Savaş Arasındaki Dönemde Gerçeküstücülüğün Durumu) adlı bir konferans vererek gerçeküstücülüğün ulaştığı yeni konumu anlattı. New York'ta Prolegotnenes â un troisieme manifeste (1942; Üçüncü Bildirgeye Giriş) adlı yeni gerçeküstücü bildiriyi yayımladı. 1946'da Paris'e döndü ve Uluslararası Gerçeküstücülük Sergisi'ni düzenledi (1947). Ertesi yıl bütün şiirleri Poemes (Şiirler) adıyla yayımlandı.

II. Dünya Savaşı sonrasında gerçeküstücülük, varoluşçuluğun etkisiyle yaygınlığını önemli ölçüde yitirdi. Breton'un yanında eski arkadaşlarından yalnızca Benjamin Peret kalmıştı. Gene de Breton, yaşamının sonuna değin gerçeküstücü ilkeleri savunmayı sürdürdü.

Diğer Eserleri

Kuramsal yazılarını topladığı Les pas perdus (1924; Yitik Adımlar) ve Legitime Defense (1926; Meşru Savunma),

otomatik şiir tekniğini sürdürdüğü L'Union libre (1931; Özgür Birleşme), Le Revolver â cheveaux blancs (1932; Ak Saçlı Tabanca), L'Air de l'eau (1934; Suyun Havası),

gerçeküstücülüğün ilkelerini açıkladığı Qu'estce que le surrealisme? (1934; Gerçeküstücülük Nedir?), Ode â Charles Fourier (1947; Charles Fourier'ye Od), Du surrealisme en ses ceuvres vives (1953; Yaşayan Yapıtlarında Gerçeküstücülük),

Albert Camus'nun L'Homme revolte (Başkaldıran İnsan) adlı yapıtını eleştirdiği Flagrant delit (1953; Suçüstü),

düzyazılarından oluşan La Cle des champs (1953; Kırların Anahtarı) sayılabilir.

1928 de yayımlanan ve Yves Tanguy, Salvador Dali' gibi ressamları tanıttığı "Le surrealisme et la peinture" (Gerçeküstücülük ve Resim) adlı metni geliştirerek yazdığı kitap, 1965'te aynı adla yayımlandı.

Yorumlar (0)