Ural-Altay Dil Ailesi ile İlgili Araştırma Yapan Bilim Adamları, Ural Altay dil ailesinin kurucusu kimdir?

Ural – Altay Dil Ailesi değil de neden Ural – Altay Dil Grubudur?

Ural-Altay Dil Ailesi ile İlgili Araştırma Yapan Bilim Adamları, Ural Altay dil ailesinin kurucusu kimdir?

Ural-Altay Dil Ailesi ile İlgili Araştırma Yapan Bilim Adamları, Ural Altay dil ailesinin kurucusu kimdir?

Dünya dillerinin sınıflandırılması aşamasında birçok dil bilimci Ural – Altay dillerinin bir aile teşkil ettiklerini, yani aynı kökenden gelmiş olma ihtimallerinin yüksek olması üzerine konuşuyorlar, fikir beyan ediyorlardı. Ancak günümüzde birçok dil bilimci Ural – Altay dil grubuna mensup dillerin aynı kökenden gelip gelmedikleri konusunda net bir tavır sergilemez, hattâ aynı kökenden gelmedikleri ihtimali üzerine durmaktadırlar.

İşte Ural – Altay dillerinin -ki bunlar Altay kolunda Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca; Ural kolunda ise Macarca ve Fince– bir aile değil de dil grubu adıyla yazınbilimde (literatürde) yer alması bu sebepledir.

Günümüzde çoğu dilbilimci Ural ve Altay ailelerindeki benzerlikleri “tarihsel orijin” veya “yakınsama” ile sonuçlanmış karşılıklı etkileşim ile açıklamaktadır. Sondan ek alırlar. Ural ve Altay arasında ünlü uyumu, sondaneklemelilik, cümlede özne-nesne-yüklem sıralaması ve dillerin dilbilgisel olarak cinsiyetsiz olması gibi güçlü benzerlikler göstermişlerdir. Fakat bu tip benzerlikler yapısaldır. Tarihsel dilbilim araştırmasında ortak kelime kökleri önemli bir yer tutmaktadır.

Günümüzde bu dil ailesinin varlığına dair bulunabilecek bilgilerin çoğu 1950 öncesi kaynaklara dayanmaktadır. Ural Dil Ailesi ile Altay Dil Ailesinin ayrı incelenmesi gerektiğini savunanlar da azımsanmayacak kadar çoktur ve birçok modern dilbilimci bu görüştedir.

Altay Dilleri

  1. Türk Dilleri

Tarihi Türk Lehçeleri:

    1. Orhun/Göktürk
    2. Peçenek
    3. Kuman/Kıpçak
    4. Eski Uygur
    5. Çağatay
    6. Bulgar
    7. Hazar

Çağdaş Türk Lehçeleri:

  1. Türkiye Türkçesi
  2. Azerbaycan Türkçesi
  3. Türkmen Türkçesi
  4. Gagavuz Türkçesi
  5. KırımTatar Türkçesi
  6. KaraçayBalkar Türkçesi
  7. Kumuk Türkçesi
  8. Nogay Türkçesi
  9. Karaim Türkçesi
  10. Tatar Türkçesi
  11. Başkurt Türkçesi
  12. Altay Türkçesi
  13. Şor Türkçesi
  14. Hakas Türkçesi
  15. Tuva Türkçesi
  16. Uygur Türkçesi
  17. Dolgan Türkçesi
  18. Kazak Türkçesi
  19. Kırgız Türkçesi
  20. Özbek Türkçesi
  21. Karakalpak Türkçesi
  22. Yakut Türkçesi
  23. Çuvaş Türkçesi
  1. Moğol Dilleri

    1. Moğolca
    2. Buryat
    3. Kalmuk
  2. MançuTunguz Dilleri

Sibir Kolu:

    1. Evenkçe (Tunguzca)
    2. Even (Lamut)

Mançur Kolu:

  1. Mançur
  2. Çjurçjen

Amur Kolu:

  1. Nanayca (Goldca)
  2. Udeyce (Udegeyce)
  1. Uzak Doğuda Hiçbir Gruba Dahil Olmayan Diğer Diller
    1. Japonca
    2. Ryukyus
    3. Korece
    4. Ayn

Ural Dilleri

A. FinUgor Dilleri

Ugor Kolu:

    1. Macarca
    2. Mansiy (Vogul)
    3. Hantıy (Ostyaç)

BaltıkFin Kolu:

  1. Fince
  2. Estonca
  3. İcor
  4. Karel
  5. Vepss
  6. Vod
  7. Liv
  8. Saam (Lopar)

Perm Kolu:

  1. KomiZıryan
  2. KomiPermyaç
  3. Udmurtça

Voljsk Kolu:

  1. Mari (Çeremis)
  2. Mordov
  1. Samoyed Dilleri
    1. Nene (YurakSamoyed)
    2. Nganasan (Tavgiy)
    3. Eneç (YeniseySamoyed)
    4. Selkup (OstyakSamoyed)

Ural-Altay Dil Ailesi ile İlgili Araştırma Yapan Bilim Adamları

VON STRAHLENBERG

Von Strahlenberg Savaş esiri olarak Sibirya’ya sürgün edilmiş ve on üç yıl boyunca bu bölgede dil ve kültür ile ilgili malzeme toplamıştır. Ülkesine döndükten sonra bu bilgileri kitap haline getirmiş ve Ural-Altay dillerinin aynı ana dilden geldiği yönündeki tartışmanın başlatıcısı olmuştur.

Strahlenberg, bölgedeki halkların tümünü Tatar olarak adlandırmış ve bunları altı bölüme ayırmıştır:

Fin-Ugorlar: Macarlar, Finler, Vogullar, Çeremişler, Permyaklar, Votyaklar, Ostyaklar

Türk-Tatarlar: Tatarlar, Yakutlar, Çuvaşlar

Samoyedler

Moğollar ve Mançular: Kalmuklar, Mançular, Tangutlar

Tunguzlar: Tunguslar, Kamasinler, Arinler, Koryaklar, Kuriller

Karadeniz ile Hazar denizi arasında yer alan halklar

Strahlenberg bu görüşlerini “Avrupa ve Asya’nın Kuzeyi ve Doğusu” adlı eserinde dile getirmiştir.

Ural-Altay dil ailesi ile ilgili çalışmaları başlatan araştırmacıdır.

Sibirya coğrafyasında yaşayan halkların dil ve kültürünü incelemiştir.

Eser: “Asya ve Avrupa’nın Kuzey ve Doğu Kısımları”

Bu eserde Rus tarihi ve kültürü hakkında da bilgiler vardır.

Bu eserin 13. bölümünde Türklere ait mezar taşlarından ve yazıtlardan bahsedilir.

Yenisey Yazıtları hakkında bilgi veren ilk araştırmacıdır.

Eserinde Çuvaşça ve Yakutçadan da bahsetmiş, bu dillere ait sözcük listeleri sunmuştur.

Kuzey Avrupa ve Sibirya coğrafyasında konuşulan 32 dilin hepsini birden “Tatarca” olarak tanımlamıştır.

Eserde 1500 kelimelik Moğolca sözlük bölümü de vardır.

MESSERSCHMİDT

Rus çarı tarafından kurulan Bilimler Akademisi’nin üyelerindendir.

Bu akademinin görevlendirmesiyle Sibirya’da dil, tarih, kültür araştırmaları yapmıştır.

Çalışmaları notlar, haritalar, istatistikler, levhalar ve resimlerden oluşur.

Eseri: “Sibirya Boyunca Keşif Seyahati”

Bu eseri Türkçeye Saadet Çağatay çevirmiştir.

Yenisey Yazıtları hakkında bilimsel bütünlük içinde ilk bilgi veren araştırmacıdır.

YADRİNTSEV

Orhun yazıtlarından Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarını ilk bulan araştırmacıdır.

KLEMENTS

Tonyukuk Yazıtı’nı bulan araştırmacıdır.

WİLHELM SCHOTT

“Tatar Dilleri Üzerine Denemeler” adlı eserinde Strahlenberg’in tasnifine karşı çıkmıştır. Onun tasnifindeki 6 kısmı “Tatar Dilleri” olarak adlandırmıştır.

Ural-Altay dil ailesini Ural ve Altay olarak iki gruba ayıran ilk araştırmacı Schott’tur. Shott bu ayrımda “Çud” ve “Tatar” terimlerini kullanmıştır.

Ural grubunu Fin-Ugor ve Samoyed olarak iki alt gruba, Altay grubunu da Türk, Moğol, Mançu-Tunguz olarak üç alt gruba ayırmıştır.

Schott denince akla ses denklikleri gelir.

Shott’un ortaya koyduğu ses denkliği:

Söz konusu denklik, Çuvaşça ile Türkçe arasındadır. Çuvaşça r ve l , Türkçede z ve ş’ ye denk gelir.

Çuvaşça Türkçe

r z

l ş

Bu denkliğin önemi şudur: Shott, uzun süreden beri özelliği net olarak saptanamayan Çuvaşçanın da Türk lehçelerinden biri olduğunu saptamıştır.

Shott, karşılaştırmalı ses bilgisi yöntemini kullanarak Ural-Altay dillerinin gerçek durumunu ortaya koymuştur.

RASK

Strahlenberg’den yaklaşık yüz yıl sonra Danimarkalı dilci Rask, Ural-Altay kuramını yeniden ele almıştır.

Türkçe dışında birtakım dillere de kendi tasnifi içinde yer verdiği grubu “İskit” adı altında değerlendirmiştir.

Bu diller arasındaki tek ortak bağın “bitişkenlik” olduğunu öne sürmüştür.

MAX MÜLLER

Rask’ın bitişkenlik sistemine ünlü uyumunu eklemiştir.

  1. Tibet, Kuzey Hint, Malaya Arşipel dillerini de bu grupta ele alarak fonetik ve morfolojik olarak zıt olan bu dilleri “Turani diller” adıyla yeni bir gruplandırma ortaya koymuştur.

A. CASTREN

Castren, Ural-Altay dillerinin akrabalığı konusuna hiçbir zaman kesin gözle bakmamıştır.

Bu grubu sadece Altay dilleri olarak adlandırmıştır.

Altay dilleri terimini bilim dünyasına yerleştiren isimdir.

Castren, teori için çıkış noktası olarak zamir türündeki sözcükleri esas almıştır.

Castren’in tasnifi:

Fin-Ugor

Samoyed

Türk-Tatar

Moğol

Tunguzca ve Ağızları

RAMSTEDT

Altay dillerinin akraba olduğu görüşünü delillerle ileri süren ilk bilim adamıdır.

Altay dilleri arasındaki birçok ses denkliğinin bulucusu olan Ramstedt, Türkçe ile Moğolca arasında da bu denkliklerin olabileceğini ortaya koymuştur.

Karşılaştırmalı Altay dil bilimi, bilimsel anlamda onunla başlar.

Canlı Moğol ağızlarından derlemeler yapmıştır.

Ramstedt’in tasnifi:

Ona göre Ana Altay dilinin dört ağzı vardır:

Ana Korece

Ana Türkçe

Ana Moğolca

Ana Mançu-Tunguzca

Ramstedt’in çalışmaları:

Halha Moğolcasının Fiil Çekimleri Üzerine

Afganistan’daki Moğolların Dili

Moğolca Zamirler Hakkında

Kalmuk Moğolcası

Moğol-Türk Dillerinin Fiil Köklerinin Teşkili Hakkında

Çuvaşçanın Konumu Hakkındaki Sorun

Altay Dillerinde Olumsuzluk

Bir Kore Grameri

Altay Dil Bilimine Giriş

Yakutların Dili Üzerine, Dil Bilgisi, Metin ve Sözlük I-II

Ramstedt’in Tablosu

NİCHOLAS POPPE

Poppe’ye göre Moğol, Türk-Mançu-Tunguz dilleri akrabadır.

Akrabalığa temel oluşturan uygunluklar, tesadüfe dayanmaz.

Moğolca ile Mançu-Tunguz arasındaki akrabalık, diğerlerinden daha fazla dil verileri ile desteklenmiştir.

Türkçe ile Moğolca-Mançu-Tunguzca arasındaki benzerlikler; Koreceden daha fazladır.

Ana Kore dili, daha Türk-Moğol-Mançu-Tunguz dil birliği mevcutken bu birlikten ayrılmıştır.

Çuvaşça ile Türkçe arasındaki ses denklikleri sebebiyle bu diller için geçmişte bir Çuvaş-Türk birliği ya da “Ön Türkçe Devresi” düşünülmelidir.

Poppe’nin Altay dil birliği ile ilgili yapmış olduğu önemli çalışmalar:

Moğol Yazı Dilinin Grameri

Karşılaştırmalı Moğol Araştırmalarına Giriş

Altay Dillerinin Karşılaştırmalı Grameri

Altay Dillerine Giriş

F . JOHANN WİEDEMAN

Wiedeman, Ural-Altay dil ailesi ile Hint-Avrupa dil ailesini karşılaştırdıktan sonra Ural-Altay dil ailesiyle ilgili temel özellikler belirlemiştir. Bu ilkeler, Ural-Altay dil ailesinin karakteristik, fonetik ve morfolojik özelliklerinin derlemesi niteliğindedir.

Wiedeman’ın Ural-Altay dil ailesine ilişkin olarak belirlediği ilkeler:

Ses uyumu vardır.

Sözcük türetiminde kök değişimi olmaz.

Soru ekleri vardır.

İsim çekimlerinde iyelik ekleri kullanılır.

Sıfatlar, isimlerden önce kullanılır.

Gramatik cinsiyet yoktur.

Sayı sözcüklerinden sonra çoğul eki kullanılmaz.

Artikel kullanımı yoktur.

Fiil şekilleri zengindir.

Ön ek yerine son ek kullanımı tercih edilir.

Ural Altay dil ailesinin kurucusu kimdir?

Önemli Notlar

Altay dil ekolunun kurucusu Ramstedt olarak kabul edilir.

Altay dillerinin akraba olduğu görüşünü deliller sunarak ortaya koymaya çalışan ilk Altayist, Ramstedt’tir.

Ramstedt’in ölümünden sonra Aalto isimli araştırmacı, onun Altay dil bilimi ile ilgili kitabını yayımlamıştır.

Çuvaşça ile en çok ilgilenen araştırmacı Poppe’dir.

Altay Dillerinin karşılaştırmalı Grameri isimli eser N. Poppe’ye aittir.

Türk ve Moğol dilleri arasındaki dil akrabalığına şüphe ile yaklaşan araştırmacı Nemeth’tir.

Doerfer, Altay dil birliği kuramını belge ve kriterlerle çürüten ilk önemli araştırmacıdır.

Doerfer, keşfedilen son Türk dili olan Halaççayı keşfetmiştir.

Altay dil birliğini reddeden araştırmacılara göre, bu diller arasındaki ortak unsurlar, alıntı sözcüklerdir. Onlara göre bu diller arasında ortak bir sözcük dağarcığından bahsedilemez.

Yorumlar (0)