MİLLİ İRADE
Üzerinde yaşadığımız coğrafya kuru bir toprak parçası değildir ve bir toprak parçası durup dururken vatan olmaz.
Toprakları vatan yapan bir imandır, bir kültürdür, bir ülküdür ve bir mücadeledir.
“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı! / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır, atanı; / Verme dünyaları aslanda bu cennet vatanı.”
Ne güzel ifade ediyor şair toprağın nasıl vatan olduğunu.
Bu topraklar atalarımızın mezarıdır, mabetlerimizin kurulduğu yerdir, şehitlerimizdir, gazilerimizdir, bir kültürdür, tarihtir, anamızdır, babamızdır, yuvamızdır ve bu sebeple bize vatandır.
Verilen bu mücadelenin zaferle taçlandığı günler vardır ve bu günler bize bayramdır.
Yeni nesillere, bu günlere nasıl gelindiğini anlatma açısından, milletlerin ve Devletlerin ayakta kalabilmelerine, birlik ve dirliğe vesile olması dolayısıyla böyle günlerin bayram coşkuyla kutlanması millet olma bilincinin bir gereğidir.
Büyük Türk Milleti olarak bugün varlığımızı sürdürebiliyorsak, bunu hür bir Türk Devleti olarak yaşama azmimiz, kararlılık ve irademize borçluyuz.
“Hürriyet ve İstiklâl benim karakterimdir” diyen bir büyük lider ve onun etrafında kenetlenen bir milletin, son haçlı seferlerine karşı verdiği ve millet olma iradesini ortaya koyan bu mücadelenin sonucudur bize vatan olan bu topraklar.
En güçlü orduların, en modern silah ve donanımla saldırdıkları bu topraklar ve müstemleke yapılarak yok edilmek istenen bir millet ve devlet, bütün mazlum milletlere de örnek oluşturan dillere destan bir hürriyet ve istiklâl mücadelesi vermiştir.
Türk Milleti, tarih boyunca, yeryüzünde itibarlı, haysiyetli, kendisinden çekinilen, saygı duyulan, hürriyet ve istiklâlin sembolü olmuş, hür ve bağımsız yaşamış, kimseye köle, esir olmamış bir millettir ve bundan sonra da asla esir olmayacaktır.
Ebedi hatırasını milletçe daima saygı ve minnetle andığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ulu önder Atatürk;
“Milletin saltanat ve hâkimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisidir ve bu makama hâkimiyetin hükümetine, Türkiye Büyük Millet meclisi Hükümeti derler. Bundan başka saltanat makamı, bundan başka bir hükümet yoktur ve olamaz” diyerek hâkimiyetin ancak millete ait olduğunu en güzel şekliyle ifade etmektedir.
"Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır."
“Gençler siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli sembolü olacaksınız.”
Sözleriyle çocuklar ve gençlere verdiği değeri gösteren Atatürk “Hâkimiyet kayıtsız şartsız Milletindir” iradesini ortaya koyan bu günü çocuklarına bayram hediye etmiştir.
Çocuklarının bayramı olan başka bir millet ve çocuklarına bayram hediye eden başka bir lider yoktur.
Büyük bir lider ve devlet adamı olan Atatürk, geleceğin, bugünün çocukları olan gençlerle var olacağını görebilen ve hitabesinde “muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” ifadesiyle bunu perçinleyerek bu vatanı ve Devleti onlara emanet etmiş ve güvenmiştir.
Dün olduğu gibi bugün de milli irade tecelli edecek, hür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olacaktır.
Herkes iyi bilsin ki; Bu toprakların feda edilebilecek bir tek çakıl taşı bile yoktur!
İçinde bulunduğumuz salgın dolayısıyla coşkuyla kutlanmasa da milli iradenin tecellisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 101. yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize kutlu olsun.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
