Göktürkçe aşk sözleri, Göktürkçe sevgili ne demek, Göktürkçe gece ne demek?

Göktürkçe aşk sözleri, Göktürkçe sevgili ne demek, Göktürkçe sevgi Sözleri

Göktürkçe Nasıl Okunur Nasıl Yazılır? Örnekleri, harfleri ve kuralları okumak için tıklayınız.

Üyelerimizin en çok istediği sözcükleri Göktürkçe olarak yazdık.

  • Göktürkçe sevgi Sözleri

Göktürkçe aşk sözleri, Göktürkçe sevgili ne demek, Göktürkçe sevgi Sözleri

  • Göktürkçe Seni Seviyorum

Göktürkçe Seni Seviyorum

Göktürkçe aşk, Göktürkçe aşkım

Göktürkçe katun, Göktürkçe hatun

Göktürkçe sevgilim

Göktürkçe seni seviyorum

Göktürkçe Türk Nasıl Yazılır?



 

SEREDAY: Yüzük, takı, aksesuar
SERİM: 1- Gösteriş, teşhir 2- Sabır, metanet
SERİN: 1- Gölge, gölgelik 2- Genişlik, gerilmişlik 3- Soğuğa yakın, hafif soğuk 4- Sabırlı, dayanıklı
SERİNGEN: 1- Serince, serinleşmiş 2- Sabırlı, dayanıklı
SEVEN: Sevmek...den sevgi sahibi, şefkatli, tutkulu
SEVERGE: 1- Dost, yakın, yaren 2- Aşk, sevgi, tutku
SEVGİ: Sevme eyleminin nüvesi
SEVİ: Sevgi, sevgi eğilimi, sevgi yakınlığı
SEVİGEN: Seven, sevgisini veren
SEVİK: 1- Sevilen, sevgi gösterilen, sevgiye layık, sevgili 2- Dost, gönüldaş
SEVİL: Sevilen, el üstünde tutulan
SEVİLGEN: Sevilen, aşırı ilgi gören
SEVİM: Sempati, alım, çekicilik- sevgiye yol açan
SEVİMLİ: Çekici, sempatik
SEVİN: Sevinç, mutluluk
SEVİNÇ: Neşe, coşku, sevinme duygusu, mutluluk
SEVİNÇEK: Sevinilecek şey, sevinç kaynağı
SEVİNDÜK: Mutluluk, bahtiyarlık (Uzun süren bir çocuksuzluk döneminden sonra, çocukları olan ailelerin sık kullandığı, geleneksel adlardan)
SEVİNMİŞ: Sevinçli, mutlu, mutlu olmuş
SEVİNTİ: 1- Mutluluk, mutlu olmaya değen 2- Ferahlık, gevşeme, rahatlık, huzur
SEVÜK: Sevilen, sevgili, canan
SEYİRTGEN: Afacan, çalışkan, ele avuca sığmaz
SEYREK: Az rastlanır, sıra dışı
SEZEK: 1- Hassas, duygulu, ferasetli 2- Sezgi, anlayış, kavrayış, his
SEZEN: Anlayan, kavrayan, hisseden
SEZER: Hassas, duygulu, fark edici
SEZGİ: İdrak, seziş, hissediş, ilham
SEZGİN: Hassas, sezici
SEZGİR: Hassas, narin, alıngan
SEZİGEN: Sezen, sezgin
SEZİK: Sezgin, içli
SEZİKLÜ: Tedbirli, sezici
SEZİM: Hissediş, anlayış
SEZİMTAL: Hassas, duygulu
SEZMİŞ: İdrak eden, anlayan
SIBAK: Sopa, değnek
SIDAL: Muktedir, güçlü, egemen
SIGUN: 1- Yabani geyik 2- Emek, zahmet, sıkıntı
SIĞIN: Erkek geyik, Ala geyik
SIĞINAK: Sıkı korunan, sığınılacak yer, yoğun ve katı olan yer
SIĞINDIK: Bağlılık, sadakat
SIĞLAM: 1- Sağlam, sıkı, yoğun 2- Sine, bağır
SIK: Katı, yoğun
SIKI: Katı, sıkılmış, yoğun
SIKILGAN: Daralmış, daralan, sıkılaşan, utangaç
SIKIN: 1- Keder, yas, üzüntü, sıkıntı 2- Ala geyik
SILIV: Temiz, pakize, bakire
SILKIM: Cesur, gözükara
SIN: 1- Deney, deneme 2- Endam, gösteriş
SINAÇI: Hakem, sınayıcı
SINAĞ: Sınav, imtihan, deneme
SINAK: Deney, sınav, imtihan
SINAUVU: Sınav, deney
SINAYÇI: Hakem, sınayan
SINÇI: Hakem, sınaçı
SINDIRAÇ: Bülbül
SIRAY: Çehre, yüz, beniz
SIRGA: 1- Küpe, takı, aksesuar 2- Armağan, bahşiş 3- Halka, halkalı
SIRGALU: Küpeli
SIRMA: Sırlı, boyalı, gümüş tel
SIYKIM: Sevgili, canan
SIYLI: 1- Sevimli, sempatik, muteber 2- Armağan
SIYLIK: Armağan, bahşiş
SIYURGAL: Armağan
SIZGIÇ: Kalem, yazgaç
SIZIM: Sızı, yakınma, hüzün
SİBEL: 1- Buluttan ayrılıp henüz yere düşmemiş yağmur tanesi 2- Buğday, buğday tanesi
SİLGİ: Arınma, temizlik, parlaklık
SİLİG: 1- Temiz, namuslu, dürüst 2- El değmemiş, bakir, bakire 3- Tatlı dilli
SİNÇE: Çehre, beniz
SİNGİL: Küçük kız kardeş
SİNGİN: Mahçup, sıkılgan
SİNKEL: İmtiyazlı, ayrıcalıklı
SİNKİL: İmtiyazlı
SİR: 1- Şeciye, soy, kök 2- Birleşik, birleşmiş
SİREK: Zeki, akıllı
SİTACU: Nazlı, narin, alıngan, hassas
SİYAVUŞ: Sevimli, sempatik, sevgiye layık
SİYENDİ: Sevilen, sevilmiş, sevgiye layık
SİYREK: Az rastlanır, seyrek bulunur
SİYUN: Sevim, sevimlilik, sempati, beğeni
SİYURAN: Utkan, muzaffer
SİYURGAL: 1- Ödül, armağan, ödül alma 2- Madalya, askeri nişan
SİYURGATMIŞ: 1- Düşmanı bozguna uğratmış 2- Başarılı, ödül ve övgü almış
SİYÜNÇ: Sevinç, mutluluk
SİZGEK: Zeki, sezgin, müdrik
SİZÜÇEN: Hassas, zeki, uyanık, akıllı
SOBAY: 1- Bekar, yalnız, münferit 2- Silahını iyi kullanan, deneyimli asker, savaşçı
SOĞAY: Sağlıklı, zinde, dinç
SOKMAN: 1- Mert, dürüst 2- Diz kapağına kadar gelen uzun bir tür çizme (Türkmen çizmesi)
SOKULAG: 1- Adak, kurban 2- Sokulgan, munis, cana yakın
SOKULGAN: Cana yakın, munis
SOKUM: Kurban, adak
SOLAGAY: 1- Solak 2- Ters, hiddetli, öfkeli
SOLAK: 1- Asker yöneten, asker sevk eden (Sulag) 2- Sol el ve ayağını kullanan
SOLAŞIGLI: Yararlı, çok yararlı, iş bitirici
SOLGUN: Rengi kaçmış, yıpranmış, hüzünlü
SOLGUR: (Salgur) Atak, saldırı
SOLIN: Araştırmacı, meraklı
SOLMAGAN: Canlı, ölümsüz, solmaz
SOLMAZ: Canlı, diri, çekici
SOLTU: Soludu, soluklu
SOLUK: Nefes, can
SONGAR: Sungur, şahin
SONUÇ: 1- Son, bitim, kıyı 2- Uç, sınır, limit
Otmanlı ve Salçuklular döneminde, sınır karakollarında görev yapan kişiler verilen bir ad
SORGUÇ: Başa takılan çelenk
SORGUN: Söğüt türü bir ağaç
SOYÇA: Soylu, soyluca
SOYDAM: 1- Soylu, soyunu düşünen 2- Ailesine bağlı, yuvasına bağlı
SOYDAN: 1- Soylu, soylu bir aileden gelen 2- Hanedan, hanedanlık
SOYDAŞ: Aynı soydan gelen, aynı soyun kişileri
SOYLAMIŞ: 1- Soyunu çoğaltıp, kutsayan, örgütleyen 2-söz, söyleyen, konuşmacı, hatip
SOYLU: Asil, asalet sahibi
SOYLUHAN: birl. Soylu/Han
SOYON: (Sayın)
SOYSAL: birl. Soy/Sal 1- Ünlü, meşhur 2- Soylu, asil 3- Medeni, uygar
SOYURGAL: 1- Ödül, askeri ödül,madalya, nişan 2- Armağan, bağış, ihsan
SOYURGAT: İhsan, bahşiş
SÖKE: Diz üstü çöküş, çökme
SÖKMEN: 1- Yiğit, gözü kara, düşmana diz çöktüren, dize getiren, buyruğunu
dinleten 2- Sokman, uzun çizme
SÖKÜR: 1- Kızgın, hiddetli, kabarmış 2- Dize getiren, diz çöktüren,buyruğunu dinleten
SÖKÜRMÜŞ: Dize getirmiş, baş eğdirmiş
SÖN: Güçten kesilme, azalma
SÖNMEZ: 1- Canlı, enerjik, ateşli, iddialı 2- Parlak, göz alıcı
SÖNÜ-k- : Sönük, pasif, cansız, heyecansız
SÖYKEM: Sempati, sevim, sevimlilik
SÖYLEM: Anlatım, hitap, hitabet, demeç, izah
SÖYLENCE: Efsane, mit, destan, lejant
SÖYÜ: 1- Aşk, sevda 2- Sevinç
SÖYÜÇEN: 1- Aşık, sevdalı 2- Sevinçli, mutlu
SÖYÜNDÜK: Sevindik
SÖZBAY: birl. Söz/Bay Söz zengini, hatip, söz cambazı
SÖZBİR: birl. Söz/Bir mec. Doğruluk, dürüstlük, söz birliği, sadakat
SÖZEÇEN: (Sözen)
SÖZEN: Hatip, konuşmacı
SÖZER: birl. Söz/Er, mert, sözünün eri
SÖZERİ: birl. Söz/Eri, mert, sözünün eri
SU: 1- Sıvı 2- Asker, er, erat
SUBAK: Sopa, değnek, cop
SUBAY: birl. Su/Bay 1- Bilgili ve deneyimli asker 2- Hafif süvari, atlı asker 3- Bekar evlenmemiş (Anadolu ve Azerbaycan’da) 4- Çocuksuz, çocuğu olmayan ( Kazak ve Kırgızlarda)
SUGAY: Aya benzer, ay parçası
SUĞUNÇAK: Sığınak, sığınılacak yer, sine, bağır
SUKTA: Sıkıcı, ezici, acı kuvvete sahip
SULAK: 1- Asker sevk eden, sefere çıkan 2- Sulu, verimli
SUN: 1- Çağrı, davet 2- İncelik, nezaket 3- Vermek, ihsanda bulunmak
SUNA: 1- Emsalsiz güzellik 2- Yeşilbaş ördeği
SUNAK: Adak, kurban
SUNAR: 1- Davetkar 2- Cömert, abadan
SUNAYAN: Çığırıcı, davetkar
SUNÇA: Sunak, adak
SUNÇAK: Adak, kurban
SUNGU: Bağış, ihsan, ikram
SUNGUN: 1- Yetenek, yetenekli 2- Sunulan, adak, hibe
SUNGUR: 1- Kartal 2- Şahin
SUNGURCA: Sungur yavrusu, küçük sungur
SUNKA: Sunak
SUNKAK: Sunak
SUNKAR: Sungur
SUNKUR: Sungur
SUNTAY: birl. Sun/Tay
SUNU: İkram, davet, bağış, armağan
SUSKUÇAK: Küçük, körpe
SUSÜ: Sağlık, şifa
SUTU BOĞDA: Mübarek, Tanrısal, Tanrıdan gelen (Eski dönem Tanrı sıfatlarından)
SUVAN: Savaşçı, cengaver
SUVAR: Bolluk, bereket
SUVAT: 1- Su kanalı 2- Suyun taksim edildiği yer
SUYUN: (siyun, sevim) Sevimlilik, sempati, niyet
SUYUNÇUK: 1- Sevinç, sevimlilik 2- Müjde
SÜÇÜG: (Süçig) Tatlı, lezzetli, hoşa giden
SÜDÜN: birl. Süt/Ün, Soylu, temiz
SÜLEDİ: Saldırgan, akın yapan, akıncı
SÜLEK: Saldırgan, akıncı
SÜLEMİŞ: 1- Akıncı, saldırgan, düşman üzerine asker yollayan 2- İyi silah kullanan, silahşor
SÜLÜN: Uzun kuyruklu, renkli bir kuş
SÜNE: Ruh, can
SÜNGÜ: (Süngük) 1- Kesici ve delici, uzun bıçak 2- Kemik, kemik parçası, kemikle yapılan mızrak 3-Eskiden, mezar başlarına dikilen sırık
SÜNGÜK: Süngü
SÜNGÜŞ: Süngü darbesi, süngü hamlesi, süngüleme, savaş
SÜRÇEK: Yemek, oyun ve eğlence için yapılan, gece toplantısı
SÜREN: 1- Asker sevk eden, savaşa asker yollayan 2- Haykırış, nara, savaş narası
SÜRER:Asker sevk eden
SÜRGİT: 1- Payidar, kalıcı 2- Ulak, postacı
SÜRÜN: Süs, makyaj, makyaj malzemesi
SÜSÇEN: Kargı ve kılıç saplamada usta olan kişi
SÜSMEN: 1- Süslü, süsü ve süslenmeyi seven 2- Tos atan, toslayan
SÜSÜN: Süslü, işveli, sempatik, çekici
SÜVERCE: Canan, aşık olunan, maşuka
SÜYEK: Kemik, soy, sop
SÜYGEN: Sevgili, canan
SÜYÜK: Kemik, soy, oymak
SÜYÜM: 1- Sevim, sempatik 2- Görüş, kanaat
SÜYÜN: Sevim, sempati
SÜYÜNÇ: 1- Sevinç,mutluluk 2- Müjde
SÜYÜNÇÜ: (Süyünç) müjde
SÜYÜRGE: Toy, şölen, ziyafet
SÜYÜŞ: Buse, öpücük
SÜZEM: Diksiyon, söz söyleme ve konuşma ahengi
SÜZGE: Tarak, çok ince dişli saç tarağı
SÜZGÜ: 1- Tarak 2- Süzgeç

Göktürkçe Nasıl Okunur Nasıl Yazılır? Örnekleri, harfleri ve kuralları okumak için tıklayınız.  

Yorumlar (0)