Anladım ki nasıl yazılır? Alyuvar nasıl yazılır?

Aşağılamak

Birine karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunmak, birini aşağı ve hor görmek ve bunu davranışıyla göstermek anlamına gelir. Bu kelime genellikle aşağlamak, aşşalamak  şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı aşağılamak şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

aşağlamak (Yanlış kullanım)

aşşalamak (Yanlış kullanım)

aşağılamak ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

“Onu aşağılamaktan çekindi”
 

Amasya Elması


Bir özel adla bir tür adından oluşan tür adlarında özel ad büyük, tür adı küçük harfle başlatılır ve ayrı yazılır. Örnek: Amasya elması, Ankara keçisi, Oltu taşı afyon kaymağı… Bu kelime genellikleAmasyaelması, Amasya elma’sı şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı Amasya elması şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

Amasyaelması (Yanlış kullanım)

Amasya elma’sı (Yanlış kullanım)

Amasya Elması ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Pazara Amasya elması gelmiş mi, bir bakar mısın?
 

Afyon Kaymağı


Bir özel adla bir tür adından oluşan tür adlarında özel ad büyük, tür adı küçük harfle başlatılır ve ayrı yazılır. Örnek: Amasya elması, Ankara keçisi, Oltu taşı afyon kaymağı… Bu kelime genellikleAfyonkaymağı, Afyon kaymak’ı şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı Afyon Kaymağı şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

Afyonkaymağı (Yanlış kullanım)

Afyon Kaymak’ı (Yanlış kullanım)

Afyon Kaymağı ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Afyon’dan gelirken Afyon Kaymağı almayı ihmal etme.
 

Anladım ki nasıl yazılır?


Bağlaç olan ki bir sözcüktür, ayrı yazılır. Cümleler, cümle değerindeki sözcükler arasında anlam bağı kurar. Bu bağlaç, anlatımı pekiştirmek için de kullanılabilir. Bu kelime genellikleanladımki şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı anladım ki şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

anladımki (Yanlış kullanım)

anladım ki ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Anladım ki bu şekilde davranmak bana bir şey kazandırmıyor.
 

Alyuvar

Alyuvar, gövdebilim terimidir. Bileşik & addır. Kanın bir milimetre küpünde yaklaşık olarak beş milyon olan, kana kırmızı rengini veren, çekirdeksiz, küçük, yuvarlak göze anlamına gelir. Bu kelime genellikle al yuvar şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı alyuvar şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

  • al yuvar (Yanlış kullanım)
  • alyuvar ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Tek bir damla kanın %99’unu kırmızı kan hücreleri, yani alyuvarlar oluşturur.
 

Atatürk’ü de

Bağlaç olan de sözcükleri, cümleleri birbirine bağlayan bir sözcüktür. Kendinden önce gelen sözcükten ayrı yazılır. Söz konusu sözcüğü ya da cümleyi daha önceden geçen ya da geçmiş sayılabilen aynı görevdeki bir sözcüğe benzerlik, eşitlik, katılma anlamlarıyla bağlar. Bu kelime genellikle Atatürk’üde şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı Atatürk’ü de şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

  • Atatürk’üde (Yanlış kullanım)
  • Atatürk’ü de ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Atatürk’ü de anlamak gerekiyor. Bunun için kulaktan dolma bilgiler yerine araştırmalar yapmak en mantıklısı.
 

Ayrıldı

Bir kimseden, bir şeyden, bir yerden uzaklaşmak anlamına gelir. Bu kelime genellikleayırıldı şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı ayrıldı şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

  • ayırıldı (Yanlış kullanım)
  • ayrıldı ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Çok sevdiği işinden dün ayrıldı.
 

Anadolu’da nasıl yazılır?

Anadolu kelimesi Türkiye’nin Asya anakarasındaki toprağının adı anlamına gelir. -de, -da eki geldiğinde tırnakla ayrılması gerekir. Bu kelime genellikle Anadoluda şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı Anadolu’da şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

  • Anadoluda (Yanlış kullanım)
  • Anadolu’da ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Anadolu’da sayısız batıl inanç var ve varlıklarını yüzyıllar geçse de sürdürüyorlar.
 

Hayvanseverlik

Hayvansever, hayvanları seven, haklarını koruyan, onlara iyi davranan anlamına gelir. Hayvanseverlik ise hayvansever olma durumudur. Bu kelime genellikle hayvan severlik şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı hayvanseverlik şeklinde olmalıdır.

Doğru yazımı:

  • hayvan severlik (Yanlış kullanım)
  • hayvanseverlik ✓ (Doğru kullanım)


Cümle içinde örnek kullanım:

Onun hayvanlara olan aşırı ilgisi hayvanseverlik olarak tanımlanabilir.

Yazım yanlışları, En sık yapılan yazım yanlışları -A-

ablem / amblem,

acaip / acayip,

acenta / acente,

acitasyon / ajitasyon (kışkırtma, duygu sömürüsü yapma),

adele / adale,

afaroz / aforoz (Hristiyanlıkta cemaatten kovma cezası, darılıp biriyle konuşmama, uzaklaştırma),

afilli/ afili (gösterişli, çalımlı),

ahçı/ aşçı,

ahpap/ ahbap,

akapunktur/ akupunktur (iğne batırılarak yapılan tedavi),

alarım/ alarm,

aliminyum – alimünyum/ alüminyum,

allerji / alerji,

alobora / alabora (geminin yan yatması),

amartisör/ amortisör,

anfi / amfi (basamaklı olarak yükselen büyük derslik),

anotomi / anatomi,

antiparantez / antrparantez,

antreman/ antrenman,

aparatif – aperatif / aperitif (ön içki),

aporlor – hoporlör – opörler / hoparlör,

aptes/ abdest,

arabeks / arabesk,

arefe / arife,

arozöz/ arazöz (yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç),

artiz – artis / artist,

askari/ asgari (en az, en düşük),

assubay / astsubay,

asvalt / asfalt,

aşentiyon – aşantiyon / eşantiyon,

aşofman – eşortman- / eşofman,

ataç / ataş (tutturgaç),

atelye/ atölye,

ateşe / ataşe (elçilik uzmanı),

avut/ aut (dış),

Azerbeycan / Azerbaycan…

Yazım yanlışları, En sık yapılan yazım yanlışları -B-

barsak/ bağırsak,

bilader / birader,

bilimum / bilumum,

birfiil/ bilfiil,

birhaber / bihaber,

boğa yılanı / boa yılanı,

boy pos / boy bos,

boğça – poaça – poça / poğaça,

büsküüt- püsküüt – pisküüt – pisküvi – püsküvüt… / bisküvi…

Yazım yanlışları, En sık yapılan yazım yanlışları

-C-Ç-

canbaz/ cambaz,

candarma- cenderme/ jandarma,

celatin / jelatin,

ceryan / cereyan,

ceton / jeton,

cimnastik / jimnastik,

ciyer / ciğer,

çekinser / çekimser,

çiflik / çiftlik,

çinakop / çinekop,

civa / cıva,

çukulata- çukolata / çikolata…

Yazım yanlışları, En sık yapılan yazım yanlışları

-D-

dekarasyon / dekorasyon,

dekaratör / dekoratör,

dersane / dershane,

dinazor / dinozor,

direk / direkt,

döğmek / dövmek,

döküman / doküman (belge),

dökümanter / dokümanter (belgesel)…

-E-

egzantrik-ekzantrik- egsantrik/ eksantrik (dış merkezli, ayrıksı),

egzos- egsoz- eksoz-egzost- eksozt / egzoz,

ensitü / enstitü,

entellektüel / entelektüel,

entrasan / enteresan,

erezyon / erozyon (aşınma),

eskirim / eskrim,

espiri / espri,

eşgal-eşkal / eşkâl (dıştan görünüş, biçim),

evsane / efsane,

ezzane / eczane…

-F-

faliyet /faaliyet,

fantazi / fantezi (değişik heves, değişik beğeni),

fasülye/ fasulye,

fermar/ fermuar,

fesetmek/ feshetmek (bozmak, dağıtmak),

fiat/ fiyat,

filim/ film,

fites/ vites,

florasan/ floresan…

-G-

gangaster/ gangster,

gangren/ kangren,

gardolap/ gardırop,

gaste- gazte/ gazete,

gravat/ kravat…

-H-

halel (bozma, bozukluk) ⇒ helâl (dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı)

hakkaten/ hakikaten,

halisinasyon- halisünasyon / halüsinasyon (sanrı),

haremlik selamlık/ harem selamlık,

harfiyat/ hafriyat (kazı),

herkez- herkeş/ herkes,

heycan/ heyecan,

Hıristiyan / Hristiyan…

-I-İ-

ıskonto/ iskonto,

Istanbul- İstambul / İstanbul,

ıstırap/ ızdırap,

istakoz / ıstakoz,

ilizyon- ilüzyon/ illüzyon (yanılsama),

inkilap / inkılap,

insiyatif / inisiyatif (öncelik, üstünlük),

istepne / stepne (yedek lastik),

istihap hatti / istiap haddi (içine alma sınırı, sığdırma sınırı)

izalasyon / izolasyon…

-K-

karsör- karisör/ karoser,

kakafoni/ kakofoni (ses uyumsuzluğu),

kalemşör / kalemşor (kalem savaşçısı),

kanpanya / kampanya,

kaporo / kaparo,

karegrafi- kareografi/ koreografi (figür ve anlatımların bütünü),

karekter/ karakter,

karnıbahar / karnabahar,

kavonoz / kavanoz,

katalok / katalog,

kaysı / kayısı,

kırahatane / kıraathane,

kilot/ külot,

kipri / kirpi,

kiprik/ kirpik,

kitlemek / kilitlemek,

klavuz/ kılavuz,

klüp / kulüp,

kokreç- kokareç / kokoreç,

kolanya / kolonya,

kollej / kolej,

kolleksiyon / koleksiyon,

kollektif / kolektif,

komidin / komodin (küçük dolap),

kominist/ komünist,

komünükasyon / komünikasyon (iletişim),

konsansüs / konsensüs (uzlaşma),

kontür- kontur / kontör,

kopye / kopya,

kurdela- kordale- kurdale / kurdele,

küpür / kupür (giyside kesim),

küvöz / kuvöz (yaşanak)…

-L-

layik / laik,

labaratuar- labaratuvar- laboratuar / laboratuvar,

lağbo- lavobo / lavabo,

laylon/ naylon…

-M-

mahçup / mahcup,

mahfolmak / mahvolmak,

mahsuz- masus / mahsus,

makina / makine,

maktül / maktul (öldürülmüş),

manüpülasyon / manipülasyon (yönlendirme, seçme),

matamatik / matematik,

mataryal / materyal,

maydonoz / maydanoz,

mefta / mevta (ölü, ölmüş kimse),

megoloman- megolaman/ megaloman (kendini çok büyük gören kimse),

melemen/ menemen,

melhem / merhem,

menapoz/ menopoz,

menejer- menecer / menajer,

mentalite / mantalite (anlayış),

menüsküs / menisküs,

meyva / meyve,

miğde / mide,

mokasen / makosen (kısa ökçeli, bağsız ayakkabı),

motorsiklet/ motosiklet,

mozayik/ mozaik,

mönü/ menü (yemek listesi),

muacir / muhacir,

muaffak / muvaffak,

muhattap / muhatap,

mundar / murdar (kirli, pis),

mustarip / muzdarip,

muşanba / muşamba,

muzur / muzır (zararlı),

münübüs/ minibüs,

müracat / müracaat,

mürüvet- mürivet / mürüvvet (cömertlik, yiğitlik),

müsayit/ müsait,

müsbet/ müspet,

müsvette / müsvedde,

mütaakip / müteakip,

mütahit/ müteahhit…

-N-

nalet / lanet,

naturel/ natürel (doğal),

nergiz / nergis,

nisbet/ nispet,

nötür/ nötr (etkisiz)…

-O-Ö-

oce/ oje,

okşizen / oksijen,

oparasyon / operasyon,

opsayd / ofsayt,

orjinal / orijinal,

şok olmak / şoke olmak,

öğe / öge,

ötenazi/ ötanazi (ölme hakkı)…

-P-

palyanço- palyoça / palyaço,

panaroma/ panorama (genel görünüm),

pantalon/ pantolon,

parağraf/ paragraf,

pardesü / pardösü,

parelel / paralel,

parende / perende (havada dönerek atılan takla),

parlementer / parlamenter,

parlemento / parlamento,

payton / fayton,

penbe/ pembe,

peştemal / peştamal,

pisiklet / bisiklet,

proğram- prooram / program,

proleterya/ proletarya (emekçi sınıfı),

promasyon / promosyon (özendirme),

provakatör / provokatör (kışkırtmacı),

psikiyatrist/ psikiyatr…

-R-

radyosyon/ radyasyon,

rakkam / rakam,

raslantı / rastlantı,

rasgele / rastgele,

restoran/ restoran,

revanş/ rövanş,

rezarvasyon / rezervasyon,

riks/ risk.

Roma rakamları / Romen rakamları,

ropörtaj / röportaj…

-S-

sada / seda: (ses),

safa / sefa (gönül rahatlığı),

sağnak/ sağanak,

sandoviç- sandöviç- sandüviç/ sandviç,

sarmısak / sarımsak,

satlık / satılık,

sellektör / selektör,

seramoni / seremoni (tören),

serbes/ serbest,

seyehat/ seyahat,

sezeryan/ sezaryen,

silahşör/ silahşor,

sohpet/ sohbet,

soy kırımı/ soykırım,

statyum / stadyum,

su basmanı / subasman (oturmalık),

subap- supab-sibop/ supap,

sueter / süveter,

südyen- sudyen / sütyen,

sükûtuhayal/ sukutuhayal (hayal kırıklığı),

süpriz- süprüz /sürpriz,

sütüdyo / stüdyo…

-Ş-

şanzuman/ şanzıman,

şarter/ şalter,

şarz / şarj,

şayibe/ şaibe,

şemşiye/ şemsiye,

şevkat/ şefkat,

şifai/ şifahi,

şohben / şofben,

şöför / şoför…

-T-

tabiyat/ tabiat,

tahüt/ taahhüt,

taamüden-tamüden/ taammüden (kasten, tasarlayarak),

tafsiye/ tavsiye,

tahtarevalli/ tahterevalli,

taktim / takdim,

taktir/ takdir

tastik / tasdik,

tanpon/ tampon,

tasfir/ tasvir,

tasviye/ tasfiye (arıtma),

taşaron/ taşeron (ikinci derecede müteahhit),

teferuat/ teferruat,

tekneloji / teknoloji,

tekrardan/ tekrar,

temize gitmek / temyize gitmek,

tenbel/ tembel,

tenbih/ tembih,

tenefüs/ teneffüs,

teravi- terevi/ teravih,

tesbih/ tespih,

tesbit / tespit,

teşfik/ teşvik,

tetanoz/ tetanos,

tiskinmek/ tiksinmek,

tiyo/ tüyo (gizli bilgi),

tolorans/ tolerans,

tos/ tost,

traş/ tıraş,

tribuşon- tirbüşon/ tirbuşon (burgu),

türübün / tribün…

-U-Ü-

ukte / ukde (yükümlülük, sorumluluk),

ultrasyon/ ultrason (yansılanım),

ultümaton- ültimatom/ ültimatom (bir devletin başka bir devlete verdiği nota),

usûl / usul,

utopya / ütopya,

ünüforma / üniforma,

ünvan/ unvan,

üvertür/ uvertür (konser öncesi çalınan parça)…

-V-

valeybol- veleybol/ voleybol,

vehamet/ vahamet (güçlük, tehlikeli durum),

vejeteryan/ vejetaryen (etyemez),

vürüs/ virüs (parazit)…

-Y-

yalnış/ yanlış

yayınlamak/ yayımlamak,

yımırta/ yumurta,

yövmiye / yevmiye…

-Z-

zenaat/ zanaat,

zerafet / zarafet (zariflik),

zınba / zımba….

Yazım kılavuzumuzdan yararlanmak için tıklayınız.

Yorumlar (0)