Açık oturum ve sempozyum arasındaki farklar ve benzerlikler

Açık oturum ve sempozyum arasındaki farklar ve benzerlikler

Paragrafta Anlam İle İlgili Tüm Yazılarımızı Okumak İçin Buraya Tıklayınız.


1. Panel

Panel bir tartışma türüdür. Toplumu ilgilendiren bir konunun dinleyiciler önünde, sohbet havası içinde, uzmanları tarafından tartışıldığı konuşmalara panel denir. Panelde amaç, bir konuda karara varmaktan çok konuyu çeşitli yönleriyle aydınlatmak, konuyla ilgili farklı görüş ve anlayışları ortaya koymaktır. Panelde de bir başkan bulunur. Konuşmacı sayısı 3 ile 6 arasında değişebilir. Konuşmacılar, uzmanı oldukları konunun ayrı birer yönünü ele alırlar. Konuşmacılar belirli zaman dilimlerinde (Genellikle 10-15 dakikalık süreler) konuşurlar. Konuşmalar, başkanın verdiği sıraya ve süreye göre yapılır. Konuşmacılar tartışma kurallarına göre ve başkanın yönetiminde birbirlerine soru sorabilirler.

Panel başkanının görevleri:
1. Konuyu ortaya koymak.
2. Konuşmacılara sırayla söz hakkı vermek.
3. Panelin sonunda konuyu derleyip toparlamak.
4. Şartlar uygunsa dinleyenlere söz hakkı vermek.
5. Konuşmacılara rahat bir ortam hazırlamak.

Panelin sonunda, başkan izin verirse dinleyiciler panel üyelerine soru sorabilirler.

Forum: Panelin sonunda tartışma dinleyicilere de geçerse o zaman panel forum şekline dönüşür.

2. Açık Oturum

Geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir konunun, bir başkan yönetiminde dinleyiciler önünde konuyla ilgili farklı düşüncelere sahip uzmanları tarafından tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir. Açık oturum, büyük bir salonda dinleyiciler önünde yapılabileceği gibi stüdyoya davet edilen dinleyiciler önünde veya dinleyici grubu olmadan da radyoda ya da televizyonda yapılabilir. Konuşmacı sayısının 3 veya 5 kişi olarak tespit edildiği açık oturumlarda başkan önce konuyu açıklar, sonra konuşmacıları tanıtır ve kendi belirlediği sıraya göre söz verir. Konuşmacılar sırayla 2-3 tur konuşurlar. Başkanın konu hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Başkan, sırasıyla ve dönüşümlü olarak konuşmacılara sorular yöneltir, gerektiğinde kısa bir değerlendirme yapar. Tartışma boyunca tarafsız olmak, konuşmacılara verilen süreyi dengeli bir şekilde ayarlamak, tartışma kurallarının dışına çıkılmasını engellemek başkanın görevleri arasındadır.

- Açık oturumun süresi konuya göre ayarlanmalıdır.
- Açık oturumun amacı problemlere yeni bakış açıları getirmektir.
- Açık oturum ile panel özellikleri yönüyle birbirlerine çok benzerler. Hatta bazı Kitaplarda panel ile açık oturum aynı tartışma türü olarak verilir. Aralarındaki en belirgin fark üslup farkıdır. Açık oturumlardaki tartışmalar panellere göre daha hararetli geçer. Açık oturumda konuyla ilgili farklı fikirler tartışılırken panellerde bir konunun farklı özelliklerine değinilir.

3. Bilgi şöleni (Sempozyum):

Bir konunun çeşitli yönleri üzerinde, aynı oturumda, konunun uzmanı farklı kişiler tarafından (çoğunlukla akademik konularda) yapılan seri konuşmalara bilgi şöleni (sempozyum) denir.

Bilgi şöleni, diğer konuşma türlerine göre daha ilmi ve ciddi bir sohbet havası içinde geçer. Konuşmacılar, konuyu kendi ilgi alanları açısından ele alırlar. Örneğin, Yunus Emre konulu bir bilgi şöleninde konuşmacılardan biri onun yaşadığı dönemdeki siyasi gelişmeleri ele alırken bir başkası Yunus Emre'nin şiirlerindeki insan sevgisinden bahsedebilir.

Bilgi şöleninde amaç, konuyu tartışmak değil, uzmanları tarafından olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirerek konuya ilgili yeni bakış açılarını ortaya koymak ve eğer varsa konuya dair sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaktır. Üyelerin konuşma süreleri genellikle 5 dakikadan az, 20 dakikadan çok olmaz.

Bilgi şöleni, konunun önemine ve uzunluğuna göre oturumlar halinde, ayrı salonlarda birkaç gün boyunca sürebilir. Oturumlardaki konuşmacıların sayısı 3 ile 6 arasında değişir. Bilgi şöleninde her oturum bir başkan tarafından yönetilir. Her farklı oturumda
başkan değişebilir. Konuşmaların sonunda oturum başkanı, konuyu özetleyip çıkan sonucu dinleyicilere aktarır. Yapılan tartışmalar ve alınan kararlar bilimsel değer taşıdığı için basılarak kamuoyuna duyurulur. Bu tartışma türünde diğer türlerde olduğu anlamda dinleyici bulunmaz. Bu türdeki dinleyiciler değişik oturumlarda söz alacak konuşmacılardan oluşur.

4. Münazara

Birer cümle halinde ifade edilen bir tezle antitezin, iki grup arasında bir hakem heyeti (jüri) huzurunda tartışıldığı konuşmalara münazara denir. Tartışmalarda yarışma kaygısı olmadığı halde, münazaralar birer fikir ve söz yarışmasıdır. Tartışmalar için geçerli olan kurallar, münazaralar için de geçerlidir. Bir başkan yönetiminde, jüri önünde yapılan münazarada gruplardaki konuşmacı sayısı 1 ile 4 arasında değişebilir. Her grup kendi grup sözcüsünü (veya başkanını) önceden belirler. Münazaranın uygulanış şekilleri arasında küçük farklılıklar olmakla birlikte grup sözcüleri sırasıyla gruptaki arkadaşları tanıtırlar ve konuyu hangi yönlerden ele alacaklarını belirtirler. Daha sonra grup üyeleri konuşmalarını yapar. Son olarak kendilerine değerlendirme yapmak için verilen 10–15 dakikalık görüşme süresinin ardından grup sözcüleri savunmalarını yaparak münazarayı bitirirler.

- 2 Jüri, konuşmacıların hazırlıklarını, savunmalarını ve konuşmadaki başarılarını göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapar ve galip tarafı belirler.
- Münazaralar genellikle sınıf ortamında yapılan tartışmalardır.
- Münazarada amaç inandırıcı olmaya çalışmak ve jüriyi etkilemektir. Bunun için tartışma sırasında karşı tarafın görüşleri iyice dinlenmeli, açıkları ve zayıf noktaları not almak suretiyle tespit edilip cevaplar ona göre verilmelidir.
- Münazara, öğrencilere araştırma, düşünme, yaratma, eleştirme yeteneği ve güzel konuşma becerisi kazandırması yanında; konuşmacılara güven duygusu vermesi ve kişiliklerini güçlendirmesi bakımından oldukça yararlı bir uygulamadır.

5. Forum

Bir başkanın yönetiminde, toplumu ilgilendiren bir konuda, farklı gruplardan oluşan dinleyicilerin söz sırası alarak konuşma kuralları içerisinde yaptıkları tartışmalara forum denir.

Panel türünün özelliklerini bünyesinde bulundurur. Panelden farkı konuşmanın sonunda dinleyicilerin de tartışmaya katılıp fikirlerini beyan etmeleridir.

Başkan ilk olarak konuyu olumlu ve olumsuz yanlarıyla katılanlara açıklar. Dinleyiciler söz alarak kendi görüşlerini bildirirler. Foruma katılanların pek çoğu farklı görüşlerle konuşmaya katılacaklarından başkanın dikkatli olarak kargaşaya meydan vermemesi gerekir. Başkan, uzlaştırıcı ve toparlayıcı bir tavır sergilemelidir. Forumdan, sınıf içi çalışması olarak, sınıf ve okulca yapılacak işlerde alınacak kararlar hususunda yararlanılabilir. Forum, panelin devamında yapılacaksa başkan, panelin süresini bir saat; forumun süresini de yarım saat olarak sınırlayabilir. Bu durumda, panelden sonra forum yapılacağı konuşmalara başlanmadan duyurulmalıdır.
Forum, toplu tartışmaların başlı başına bir çeşidi sayılmamakla birlikte, dinleyicilerin konu üzerinde daha aktif ve farklı bakış açılarıyla düşünmelerini sağlar. Foruma davet edilen uzmanların görüşlerine de müracaat edilerek ortaya çıkabilecek yanlış anlayışların önüne geçilir.

Forumun özellikleri
Esasen forumda amaç belli kararlara varmak değil, konuyu değişik anlayışlarla, farklı boyutlarıyla ortaya koymaktır.
Forumda söz alan dinleyiciler, konuyla ilgisi olmayan özel sorunlarına değinmemelidir.
Sorular kısa, açık ve net olmalı, tartışma saygı kuralları içerisinde, kırıcılıktan uzak, samimi bir hava içerisinde yapılmalı, tartışmadan beklenen amaca yardımcı olunmalıdır.


Tartışma Türleri


 

Tartışma çeşitleri 5 tanedir. Bunlar;

Açık Oturum,
Sempozyum (Bilgi Şöleni),
Panel,
Forum,
Münazara,

Sempozyum


Bir konunun çeşitli yönleri üzerinde, aynı oturumda, konunun uzmanı değişik kimseler tarafından (çoğunlukla akademik konularda) yapılan seri konuşmalara bilgi şöleni (sempozyum) denir.

Bilgi şöleni, diğer konuşma türlerine göre daha ilmi ve ciddi bir sohbet havası içinde geçer. Konuşmacılar, konuyu kendi ilgi alanları açısından ele alırlar. Mesela, Yunus Emre konulu bir bilgi şöleninde konuşmacılardan biri onun yaşadığı dönemdeki siyasi gelişmeleri ele alırken; bir başkası Yunus Emre’nin şiirlerindeki insan sevgisinden bahsedebilir.

Bilgi şöleninde amaç, konuyu tartışmak değil, uzmanları tarafından olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirilerek konuya bir çözüm üretmektir. Konuşmaların sonunda oturum başkanı, konuyu özetler ve çıkan sonucu dinleyicilere aktarır.
Bilgi şölenini, oturum başkanı yönetir. Konuşmacı üyelerin sayısı üç ile altı arasında değişebilir.

Üyelerin konuşma süreleri genellikle beş dakikadan az, yirmi dakikadan çok olmaz. Bilgi şöleni, konunun önemine ve uzunluğuna göre oturumlar halinde, ayrı salonlarda birkaç gün boyunca da sürebilir. Bu nitelikteki konuşmalar genellikle akademik konularda olur.

Münazara


Birer cümle halinde ifade edilen bir tezle antitezin, iki grup arasında bir hakem heyeti (jüri) huzurunda tartışıldığı konuşmalara münazara denir. Tartışmalarda yarışma kaygısı olmadığı halde, münazaralar birer fikir ve söz yarışmasıdır.

Tartışmalar için geçerli olan kurallar, münazaralar için de geçerlidir.
Bir başkan yönetiminde, jüri önünde yapılan münazarada gruplardaki konuşmacı sayısı bir ile dört arasında değişebilir. Her grup kendi grup sözcüsünü (veya başkanını) önceden belirler. Münazaranın uygulanış şekilleri arasında küçük farklılıklar olmakla birlikte grup sözcüleri sırasıyla gruptaki arkadaşlarını tanıtırlar ve konuyu hangi yönlerden ele alacaklarını belirtirler. Daha sonra grup üyeleri konuşmalarını yapar. Son olarak sözcüler savunmalarını yaparak münazarayı bitirirler. Jüri, konuşmacıların hazırlıklarını, savunmalarını ve konuşmadaki başarılarını göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapar ve galip tarafı belirler. Münazaralar genellikle sınıf ortamında yapılan tartışmalardır.

Açık Oturum


Geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir konunun, uzmanlarınca bir başkan yönetiminde dinleyici grubu önünde tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir. Açık oturum, büyük bir salonda dinleyiciler önünde yapılabileceği gibi stüdyoya davet edilen dinleyiciler önünde veya dinleyici grubu olmadan da radyoda ya da televizyonda yapılabilir.
Konuşmacı sayısının üç veya beş kişi olarak tespit edildiği açık oturumlarda başkan önce konuyu açıklar, sonra konuşmacıları tanıtır ve sırayla söz verir. Başkanın konu hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Başkan, sırasıyla ve dönüşümlü olarak konuşmacılara sorular yöneltir, gerektiğinde kısa bir değerlendirme yapar. Tartışma boyunca tarafsız olmak, konuşmacılara verilen süreyi dengeli bir şekilde ayarlamak, tartışma kurallarının dışına çıkılmasını engellemek başkanın görevleri arasındadır. Açık oturumun süresi konuya göre ayarlanmalıdır.

Panel


Toplumu ilgilendiren bir konunun dinleyiciler önünde, sohbet havası içinde, uzmanları tarafından tartışıldığı konuşmalara panel denir. Açık oturum ile panel özellikleri yönüyle birbirlerine çok benzerler. Hatta bazı kitaplarda panel ile açık oturum aynı konuşma türü olarak verilir. Arada sadece üslup farkı vardır.

Panelde amaç, bir konuda karara varmaktan ziyade sorunu çeşitli yönleriyle aydınlatmak, farklı görüşlerle farklı anlayışları ortaya koymaktır.
Panelde de bir başkan bulunur. Konuşmacı sayısı 3 ile 6 arasında değişebilir. Konuşmacılar, uzmanı oldukları konunun ayrı birer yönünü ele alırlar. Konuşmalar, açık oturumda olduğu gibi başkanın verdiği sıraya ve süreye göre yapılır.
Panelin sonunda, dinleyiciler panel üyelerine soru sorabilirler. Tartışma dinleyicilere de geçerse o zaman tartışma, forum şekline dönüşür.

Forum


Bir başkanın yönetiminde, toplumu ilgilendiren bir konuda, farklı gruplardan oluşan dinleyicilerin söz sırası alarak konuşma kuralları içerisinde yaptıkları tartışmalara forum denir.

Forum, panelin devamında yapılacaksa başkan, panelin süresini bir saat; forumun süresini de yarım saat olarak sınırlayabilir. Bu durumda, panelden sonra forum yapılacağı konuşmalara başlanmadan duyurulmalıdır.

Forum, toplu tartışmaların başlı başına bir çeşidi sayılmamakla birlikte, dinleyicilerin konu üzerinde daha aktif ve farklı bakış açılarıyla düşünmelerini sağlar. Foruma davet edilen uzmanların görüşlerine de müracaat edilerek ortaya çıkabilecek yanlış anlayışların önüne geçilir.

Esasen forumda amaç belli kararlara varmak değil, konuyu değişik anlayışlarla, farklı boyutlarıyla ortaya koymaktır.

Forumda söz alan dinleyiciler, konuyla ilgisi olmayan özel sorunlarına değinmemelidir.
Sorular kısa, açık ve net olmalı, tartışma saygı kuralları içerisinde, samimi bir hava içerisinde yapılmalı, tartışmadan beklenen amaca yardımcı olunmalıdır.


TARTIŞMA ÖRNEKLERİ


 

Örnek 1

“Eğitimin tam gün mü yarım gün mü olması daha faydalıdır?” sorusu son dönemlerde sık sık tartışılıyor. Bazı eğitimciler “Eğitim tam gün olmalıdır!” deyip geçiyor. Oysa böyle diyerek işin içinden sıyrılamayız. Hele konu geleceğimiz olan çocuklarımız ise… Bence çocuklarımız tam gün eğitim yüzünden zamanının büyük bölümünü okullarda geçiriyor. Böyle olunca da dinlenmeye, eğlenmeye, kitap okumaya, ödev hazırlamaya, uykuya yeterince zaman ayıramıyor. Tam gün eğitim gören öğrenciler eve yorgun geliyor, dinlenemeden tekrar okula dönüyorlar. Oysa yarım gün eğitim gören öğrencilerimiz, eğitim faaliyetlerine daha istekli katılıyor ve daha başarılı oluyor. Bu durum da tam gün eğitimin öğrencilerin verimini oldukça düşürdüğünü göstermektedir. Öğrencilerin öğleye kadar eğitim görüp öğleden sonra da spor, resim, müzik, el sanatları, tiyatro, okuma, yazma gibi etkinliklerin içinde olması gerektiğini ortaya koymuştur."

Bu paragrafta yazar “Eğitimin tam gün mü yarım gün mü olması daha faydalıdır?” sorusundan hareketle bir eğitim sorununa parmak basmıştır. Tam gün eğitimin sakıncalarına dikkat çeken yazar, yarım gün eğitimin daha faydalı olduğu, eğitimde öğleden sonra sosyal faaliyetlere yer verilmesi gerektiği konusunda okuru ikna etmeye çalışmıştır. Bunu da örneklerden ve karşılaştırmalardan yararlanarak ortaya koyuyor.

Paragrafta dili gönderimsel işlevde kullanan yazar, okuru ikna etmek için “oysa, o hâlde” gibi ifadeler kullanmıştır. Bu paragraf türünden “makale, deneme, fıkra, eleştiri” gibi yazı türlerinde sıkça yararlanılır.

Örnek 2

Sanat, sanat içindir anlayışı, sana, toplum içindir anlayışından daha değerlidir. Çünkü sanatın gelişmesi ve daha kaliteli eserlerin ortaya çıkmasında sanata önem verilmesi gerekir. Sanat anlayışının gelenek ve görenekle yoğrulması, dini terminoloji ile hemhal edilmesi yeni sanat dalları da ortaya çıkarır. Böylece sanatın sanat için olduğu anlayışı daha da kuvvetlenir.
Örnek 3

Teknolojiye şiddetle karşı çıkan, toplumu yozlaştırdığı savunanlar da vardır. Oysaki teknoloji her yönüyle faydalıdır. Bilim ve tekniğin gelişmesiyle sosyal hayatımızın içine çok hızlı bir şekilde giren ve ani büyüme ve gelişmelerle karşımıza çıkan teknoloji, hayatımızı hızlandırmakta, kolaylaştırmakta ve rahatlatmaktadır. Bir ülkeden bir ülkeye saatler içinde giderken, dakikalar içinde de neredeyse bütün transferlerimiz gerçekleştirmekteyiz.
Örnek 4

Akıllı telefonlar, neslimizin en büyük sorunu olmuştur. İnsanlar bir nesnenin başına akıllı ifadesi yerleştirince yapay zekanın geliştiğini düşünüyorlar. Aslın böyle bir şey yoktur. Akıllı telefonlar, yapay zekanın geliştiğini göstermemektedir. Sadece avuç içi bilgisayarların gelişmiş modelleridir.

Yararlı olması dileğiyle...

 

Yorumlar (0)