Ünsüz yumuşamasının kuralları, yumuşamayan kelimeler
Yumuşamayan kelimeler, Ünsüz yumuşaması, Bazı alıntı kelimelerde tonlulaşma (yumuşama) olmaz. Bunlar genellikle yabancı kökenli kelimelerdir. Ünsüz yumuşamasının kuralları
Ses Bilgisi
22.10.2021, 12:29

Ünsüz yumuşamasının kuralları, yumuşamayan kelimeler
Soru: Ünsüz yumuşaması olmayan kelimeler nelerdir?
Bazı alıntı kelimelerde tonlulaşma (yumuşama) olmaz. Bunlar genellikle yabancı kökenli kelimelerdir.
- ahlak / ahlakın
- cumhuriyet / cumhuriyete
- evrak / evrakı
- hukuk / hukuku
- ittifak / ittifaka
- sepet / sepeti
- tank / tankı
- bank / bankı
Ünsüz Nedir?
Ses yolunda bir engele çarparak çıkan seslere ünsüz denir.
Dilimizde yirmi bir ünsüz vardır: b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z
Ünsüzler ses tellerinin titreşime uğrayıp uğramamasına göre iki gruba ayrılır:
- 1. Ses tellerinin titreşmesiyle oluşan ünsüzlere yumuşak (ötümlü, tonlu) ünsüzler adı verilir: b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z
- 2. Ses telleri titreşmeden oluşan ünsüzlere sert (ötümsüz, tonsuz) ünsüzler denir: ç, f, h, k, p, s, ş, t
Ünsüz yumuşamasının kuralları
- Kökeni Türkçe olan kelimelerin sonunda b, c, d, g ünsüzleri bulunmaz. Ancak anlam farkını belirtmek üzere ad, od, sac gibi birkaç kelimenin yazılışında bu kurala uyulmaz: ad (isim), at (binek hayvanı); od (ateş), ot (bitki); sac (yassı demir), saç (kıl).
- Dilimizdeki hac, şad, yâd gibi birkaç örnek dışında, alıntı kelimelerin özgün biçimlerinin sonlarında bulunan yumuşak ünsüzler sertleşir: vb. Bu gibi alıntılar ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında kelime sonlarındaki sert ünsüzler yumuşar: kitap / kitabı, sebep / sebebi; bant / bandı, bent / bendi, cilt / cildi, etüt / etüdü, metot / metodu, standart / standardı; ahenk / ahengi, hevenk / hevengi, renk / rengi vb.
- UYARI: Bazı alıntı kelimelerde yumuşama olmaz: ahlak / ahlakın, cumhuriyet / cumhuriyete, evrak / evrakı, hukuk / hukuku, ittifak / ittifaka, sepet / sepeti, tank / tankı vb.
- Çok heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında sonlarında bulunan p, ç, t, k ünsüzleri yumuşayarak b, c, d, ğ’ye dönüşür: kelep / kelebi; ağaç / ağacı, kazanç / kazancı; geçit / geçidi, kanat / kanadı; başak / başağı, bıçak / bıçağı vb. Ancak birden fazla heceli olduğu hâlde sonlarındaki ünsüzleri yumuşamayan kelimeler de vardır: anıt / anıtı, bulut / bulutu, kanıt / kanıtı, ölçüt / ölçütü vb.
- Tek heceli kelimelerin sonunda bulunan p, ç, t, k ünsüzleri ise iki ünlü arasında korunur: ak / akı, at / atı, bük / bükü, ek / eki, et / eti, göç / göçü, ip / ipi, kaç / kaçıncı, kök / kökü, ok / oku, ot / otu, saç / saçı, sap / sapı, suç / suçu, süt / sütü vb. Buna karşılık tek heceli olduğu hâlde sonlarındaki ünsüzleri yumuşayan kelimeler de vardır: but / budu, dip / dibi, gök / göğü, kap / kabı, kurt / kurdu, uç / ucu, yurt / yurdu vb.
k > ğ Ünsüz Yumuşaması Olmayan Kelimeler
Ünlü ile başlayan ek alınca sonlarındaki 'k' sesi yumuşamayan ('ğ' olmayan) sözcükler... Bu kelimelerin eklerini, -ğı, -ğa, -ğu, -ğü olarak getirmek hatadır.
- ayyuk, -ku (ayyu:ku, ayyu:ka) göğün en yüksek yeri
- erzak, -kı (erza:kı) uzun süre saklanabilen yiyeceklerin genel adı, 'rızk'ın çoğulu
- evrak, -kı (evra:kı) resmî kurumlarda işlem gören belgeler, varak'ın çoğulu
- firak, -kı (fira:kı) ayrılık
- hakkâk, -ki (hakkâ:ki) Oymacı
- halik, -ki (ha:lili) bazı özel kullanımlarda halık, -kı (ha:lıkı)
- helak, -ki (hela:ki, l ince okunur) Ölme, öldürme, yok etme, yok olma
- hukuk, -ku (huku:ku) Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze 'hak'ın çoğulu
- Irak, -k'ı (Irak'ı) Irak ülkesi
- idrak, -ki (idra:ki) Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme
- ilhak, -kı (ilha:kı) Katma, bağlama, ekleme
- iltihak, -kı (iltiha:kı) Katılma
- imsak, -ki (İmsa:ki, imsa:ke) (günümüzde imsağa ne kadar var deniyor)
- infilak, -kı (infila:kı, l ince okunur) Güçlü bir biçimde patlama
- intibak, -kı (intiba:kı) Uyum
- istihkak, -kı (istihka:kı) Hakkı olma, hak kazanma
- istimlak, -ki (istimla:ki, l ince okunur) Kamulaştırma
- iştirak, -ki (iştira:ki) Ortaklık, ortak olma, paydaşlık
- iştiyak, -kı (iştiya:kı) Göreceği gelme, özleme
- ittifak -kı (ittifa:kı) Anlaşma, uyuşma, bağlaşma
- layık, -kı sıfat (la:yık, l ince okunur) Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
- mahluk, -ku (mahlu:ku, l ince okunur) Yaratık
- malik, -kı (ma:lik) Sahip, iye
- merak, -kı (mera:kı) Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
- meşk, -ki (meşki) Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği
- mihrak, -kı (mihra:kı) isim, fizik (mihra:kı) Odak
- mutabık, -kız (muta:bıkız) Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
- müştak, -kım (müşta:kım) Özleyen, göreceği gelen
- müttefik, -ki (müttefi:ki) Bağlaşık,
- nifak, -kı (nifa:kı) Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk
- refik, -ki (refi:ki) Arkadaş, dost
- rızık, -zkı (rızkı) Yiyecek, içecek şey, azık
- saik, -ki (sa:iki) sebep
- sibak, -kı (siba:kı) önde veya öncü olma
- siyak, -kı (siya:kı) sözün gidişi bağlamı
- şavk, -kı (şavkı) ışık
- şerik, -ki (şeri:ki) ortak
- taalluk, -ku (taalluku, l ince) İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti
- tahakkuk, -ku (tahakkuku) Gerçekleşme, yerine gelme
- tahkik, -ki (tahki:ki) Soruşturma
- tasdik, -ki (tasdi:ki) Doğrulama
- tatbik, -ki (tatbi:ki) Uygulama
- tazyik, -ki (tazyi:ki) Sıkıştırma, darlaştırma
- tebrik, -ki (tebri:ki) Kutlama (TDK 'tebrik -ği' öneriyor)
- tedarik, -ki (teda:riki) Araştırıp bulma, sağlama, elde etme
- tefrik, -ki (tefri:ki) Ayırma, ayırt etme
- temellük, -kü (temellükü) Kendine mal etme
- temlik, -ki (temli:ki) Mülk olarak verme
- teşvik, -ki (teşvi:ki) İsteklendirme, özendirme
- tetkik, -ki (tetki:ki) İnceleme
- tevafuk, -ku (teva:fuk) Birbirine uyma, uygun gelme
Kaynak: TDK
"cümle" sözcüğü yerine ise "tümce" sözcüğünü yazınız.