02.07.2021, 18:07

SİZ, SİZLER İLE ÖZBEK TÜRKÇESİNDEKİ “SÉNSÏRÄMÅḲ” EYLEMİ ÜZERİNE

SİZ, SİZLER İLE ÖZBEK TÜRKÇESİNDEKİ

“SÉNSÏRÄMÅḲ” EYLEMİ ÜZERİNE

/Bu yazıyı DİLDE BİRLİK ÜLKÜSÜ başta olmak üzere pek çok öbekte üleştim/

[Sayın Timur Kocaoğlu Beğ'e sunu (ithaf)]

Türkçenin toplum içerisindeki ilişkiler kurgusu Türk kılık (karakter), erdem ile görenek anlayışına dayalı olarak da kurulmuştur.

Tanımadığımız kişiler, bizden küçük kişiler bize "siz" yerine "sen" dediğinde ağırımıza gidiyorsa bu yalnız bizim bir duygumuz, saygınlığımızı, durumumuzu koruma isteğimizi değil, dilimizin ilk ana kaynaklarında yer alan, kimliğimize sinmiş "DİL - GÖRENEK" alışkanlığı ile bağlılığımızdan ötürüdür.

SEN DEĞİL SİZ;

DOLAYISIYLA: “ÖZEL OLARAK GEREKMEDİKÇE” SİZ yerine SİZLER:

Eski Türkçe (*Kök Türkçe (var sanıyoruz), Eski Uygur Türkçesi), Karahanlı Türkçesi, Eski Harezm Türkçesi, Çağatay Türkçesi, Eski Türkiye Türkçesi ile Eski Kıpçak Türkçelerinin hepsinde bu biçimde “SEN”, “SİZ” ile “SİZLER” almaşı (zamiri) birbirinden ayırtlanarak kullanıldı.

Eski Türkçe kollarında (lehçelerinde) olduğu gibi özellikle Özbek Türkçesinde de kişiler birbirleriyle söyleşirken “Siz”’ diyerek seslenirler (hitap ederler). “Sen” ancak çok yakın kimseler arasında kullanılıyor.

Özbek Türkleri ancak öfkelendikleri kişilere “SEN”’ diye seslenirler. Kendilerinden küçüklere bile “SİZ” demek bir görenek olarak yerleşmiştir.

1988 yılından 1991 yılının sonuna değin İstanbul’da iyesi Arabistan yurttaşı olan bir Özbek işletmesinde danışmanlık yaptım. Bu yıllar içerisinde Türkiye, S. Arabistan, ABD ile Afganistan yurttaşı binlerce Özbek ile tanıştım.

1990 yılının ekim ayından başlayarak Özbekistan’da da aralıklı sekiz ay kaldım. En çok Özbek dilci, tarihçi yazarlarla birlikte oldum.

Özbekistan’da on iki - on üç yaşlarında kız çocuklarının “SÏZ MENNÏ SENSÏREDÏNGÏZ! = Siz bana sen diyerek seslendiniz!” diyerek tartıştıklarına tanık olmuştum.

ÖZBEK TÜRKÇESİ - TÜRKİYE TÜRKÇESİ SÖZLÜĞÜ:

[Yakında yayınlanacak olan sözlük çalışmamdan.]

sénsïrämåḳ (nesneli durum eyl.; görgülü, saygılı söyleşme) = “Siz” denmesi gerekirken “Sen” diyerek ünlemek (hitap etmek).

sénsïrätmåḳ (kılış eyl.; görgülü, saygılı söyleşme) = “Siz” denmesi gerekirken “Sen” diye ünletmek (hitap ettirmek).

Bu “görgülü söyleşme” geleneğinden ötürü Kök Türkçeden beri “Siz”’ dışında bir de “’Sizler”’ biçiminde bir kişi almaşı (zamiri) daha kullanılmaktadır.

--- --- ---

“DİVÂNÜ LÜGÂT’İT-TÜRK” (1072):

TÜRKÇE KÖKENLİ KÖKTEŞ SÖZLER SÖZLÜĞÜ:

senlemek (nesneli durum eyl.; görgülü, saygılı söyleşme) = "Sen" diye seslenmek, ünlemek. “Sen” demek, “siz” değil, “sen” demek.: III. 298.

senletmek (kılış eyl.; görgülü, saygılı söyleşme) = "sen" diye sesletmek, ünletmek. “Sen” dedirtmek, “siz” değil, “sen” dedirtmek.: II. 346, 347.

siz (kişi almaşı) = Siz, büyük, saygın kişilere "sen" yerine aytanan söz.: I. 25, 339, 365. 376, 407; II. 347; III. 124.

sizlemek (nesneli durum eyl.; gelenek, görgü) = “birisine seslenirken, söyleşirken” Ululamak, yüceltmek, saygı gösterdiğini bu yolla göstermek “aytarken büyüklemek, ululamak”.: III. 298.

--- karş. sensiremek : Siz değil, sen demek.

sizletmek (kılış eyl.; gelenek, görgü) = "siz" diye aytatmak, hitap ettirmek.: II. 347.

--- --- ---

--- EK BİLGİ: ESKİ UYGUR TÜRKÇESİNDE DE:

SİZ dışında SİZLER de var. Bu yazıyı sanalağda uzatmamak için örnek, ülgü söylemleri (cümleleri) çıkardım.

Yorumlar (0)